Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
baskı yapmak
"baskı yapmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
baskı yapmak
force
f.
2
Yaygın Kullanım
baskı yapmak
press
f.
General
3
Genel
baskı yapmak
stress
f.
4
Genel
baskı yapmak
urge
f.
5
Genel
baskı yapmak
press for
f.
6
Genel
baskı yapmak
push
f.
7
Genel
baskı yapmak
lean on
f.
8
Genel
baskı yapmak
tyrannize
f.
9
Genel
baskı yapmak
put the bite on somebody
f.
10
Genel
baskı yapmak
bear against
f.
11
Genel
baskı yapmak
pressurize
f.
12
Genel
baskı yapmak
constrain
f.
13
Genel
baskı yapmak
constrict
f.
14
Genel
baskı yapmak
put pressure
f.
15
Genel
baskı yapmak
sit upon
f.
16
Genel
baskı yapmak
apply pressure
f.
17
Genel
baskı yapmak
force
f.
18
Genel
baskı yapmak
coerce
f.
19
Genel
baskı yapmak
press
f.
20
Genel
baskı yapmak
keep down
f.
21
Genel
baskı yapmak
use force
f.
22
Genel
baskı yapmak
put leverage on somebody
f.
23
Genel
baskı yapmak
pressure
f.
24
Genel
baskı yapmak
squeeze
f.
25
Genel
baskı yapmak
impress
f.
26
Genel
baskı yapmak
oppress
f.
27
Genel
baskı yapmak
tyrannise
f.
28
Genel
baskı yapmak
subdue
f.
29
Genel
baskı yapmak
domineer
f.
30
Genel
baskı yapmak
bring something to bear
f.
31
Genel
baskı yapmak
pressurise
f.
32
Genel
baskı yapmak
adaunt [obsolete]
f.
33
Genel
baskı yapmak
kvetch
f.
34
Genel
baskı yapmak
mash (on)
f.
35
Genel
baskı yapmak
ride
f.
36
Genel
baskı yapmak
overlead
f.
37
Genel
baskı yapmak
overlord
f.
38
Genel
baskı yapmak
overpress [obsolete]
f.
39
Genel
baskı yapmak
overquell
f.
40
Genel
baskı yapmak
overrun
f.
41
Genel
baskı yapmak
overweigh
f.
42
Genel
baskı yapmak
run off
f.
43
Genel
baskı yapmak
importune
f.
44
Genel
baskı yapmak
ingeminate [rare]
f.
45
Genel
baskı yapmak
instance [obsolete]
f.
46
Genel
baskı yapmak
distrain (on)
f.
47
Genel
baskı yapmak
distrain (upon)
f.
48
Genel
baskı yapmak
distress
f.
49
Genel
baskı yapmak
coact
f.
50
Genel
baskı yapmak
consist [obsolete]
f.
51
Genel
baskı yapmak
pheese
f.
52
Genel
baskı yapmak
shotgun
f.
53
Genel
baskı yapmak
press-gang
f.
54
Genel
baskı yapmak
stretch
f.
55
Genel
baskı yapmak
strike
f.
Phrasals
56
Öbek Fiiller
baskı yapmak
preach down
f.
57
Öbek Fiiller
baskı yapmak
work into
f.
58
Öbek Fiiller
baskı yapmak
ram (something) down
f.
59
Öbek Fiiller
baskı yapmak
clamp (on)
f.
60
Öbek Fiiller
baskı yapmak
clamp (upon)
f.
61
Öbek Fiiller
baskı yapmak
bear down upon
f.
Colloquial
62
Konuşma Dili
baskı yapmak
bust (one's) hump
f.
63
Konuşma Dili
baskı yapmak
bulldoze
f.
64
Konuşma Dili
baskı yapmak
heavy [australia/new zealand]
f.
Idioms
65
Deyim
baskı yapmak
lie hard
f.
66
Deyim
baskı yapmak
tread on the neck of
f.
67
Deyim
baskı yapmak
put under the screw
f.
68
Deyim
baskı yapmak
put the squeeze on someone
f.
69
Deyim
baskı yapmak
bring (something) to bear
f.
70
Deyim
baskı yapmak
put the heat on
f.
71
Deyim
baskı yapmak
turn the heat on
f.
72
Deyim
baskı yapmak
stuff down throat
f.
73
Deyim
baskı yapmak
tighten the screw
f.
74
Deyim
baskı yapmak
tighten the screws
f.
75
Deyim
baskı yapmak
turn on the heat
f.
76
Deyim
baskı yapmak
turn the heat up
f.
77
Deyim
baskı yapmak
twist arm
f.
Law
78
Hukuk
baskı yapmak
efforce
f.
79
Hukuk
baskı yapmak
oppress
f.
80
Hukuk
baskı yapmak
use force
f.
Printing
81
Baskı Teknikleri
baskı yapmak
run
f.
"baskı yapmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 133 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
için baskı yapmak
press for
f.
2
Genel
birine bir şey yapması için baskı yapmak
press someone to
f.
3
Genel
baskı yapmak (birine)
pressurize
f.
4
Genel
topluma baskı yapmak
tyrannize over the society
f.
5
Genel
baskı yapmak (birine)
pressure
f.
6
Genel
birine baskı yapmak
put pressure on
f.
7
Genel
baskı resim yapmak
lithograph
f.
8
Genel
baskı yapmak (birisine)
tyrannize over
f.
9
Genel
baskı yapmak (dergi vb)
print
f.
10
Genel
birine baskı yapmak
put pressure on someone
f.
11
Genel
birine baskı yapmak
exert pressure on someone
f.
12
Genel
birisine baskı yapmak
press upon someone
f.
13
Genel
birisine baskı yapmak
press on someone
f.
14
Genel
otograf baskı yapmak
autograph
f.
15
Genel
baskı yapmak (birine)
pressurise
f.
16
Genel
kabul ettirmek için baskı yapmak
threap [obsolete]
f.
17
Genel
eklemlerle baskı yapmak
knuckle
f.
18
Genel
(kırbaçlayarak) baskı yapmak
whip (on)
f.
19
Genel
(kırbaçlayarak) baskı yapmak
whip (out)
f.
20
Genel
(kırbaçlayarak) baskı yapmak
whip (off)
f.
21
Genel
tehdit ederek baskı yapmak
harass
f.
22
Genel
kuvvetlice baskı yapmak
dint
f.
23
Genel
fazla baskı yapmak
overrun
f.
24
Genel
fazla baskı yapmak
overurge
f.
25
Genel
multigraf makinesi ile baskı yapmak
multigraph
f.
26
Genel
karşı baskı olmadan baskı uygulayarak eğeleme yapmak
cross-file
f.
27
Genel
(bir yanı baskılı kağıdın) arka tarafına baskı yapmak
perfect
f.
28
Genel
birine tehditlerle baskı yapmak
pressure
f.
Phrasals
29
Öbek Fiiller
şiddet uygulayarak baskı yapmak
screw up
f.
30
Öbek Fiiller
kabul ettirmek için ikna etmek veya baskı yapmak
urge upon
f.
31
Öbek Fiiller
(bir şey için) birine baskı yapmak
pressure someone into something
f.
32
Öbek Fiiller
'-e baskı yapmak
impress on
f.
33
Öbek Fiiller
'-e baskı yapmak
impress upon
f.
34
Öbek Fiiller
birine/bir şeye baskı yapmak
press against someone or something
f.
35
Öbek Fiiller
'-e baskı yapmak
press on
f.
36
Öbek Fiiller
bilgi almak için baskı yapmak
squeeze out (of something)
f.
37
Öbek Fiiller
konusunda baskı yapmak
push toward
f.
38
Öbek Fiiller
birine para veya bilgi vermesi için baskı yapmak
milk someone for something
f.
39
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için baskı yapmak
cow (someone) into (something)
f.
40
Öbek Fiiller
için baskı yapmak
cow into
f.
41
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için baskı yapmak
dragoon (someone) into (something)
f.
42
Öbek Fiiller
bir şey için baskı yapmak
dragoon into
f.
43
Öbek Fiiller
birine baskı yapmak
get on someone
f.
44
Öbek Fiiller
(birine) devam etmesi için baskı yapmak
goad (someone) on
f.
45
Öbek Fiiller
(birine) baskı yapmak
lean on (someone)
f.
46
Öbek Fiiller
(birine bir şey yapması) için baskı yapmak
pester (one) into (doing) (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için baskı yapmak
pester (someone) for (something)
f.
48
Öbek Fiiller
için baskı yapmak
pester into
f.
49
Öbek Fiiller
(birine bir şey yapması konusunda) baskı yapmak
pressure (one) into (doing something)
f.
50
Öbek Fiiller
(bir şey) konusunda baskı yapmak
pressure into
f.
51
Öbek Fiiller
(bir şey) için baskı yapmak
push for (something)
f.
52
Öbek Fiiller
(bir yasayı, tasarıyı) geçmesi için bastırmak/baskı yapmak
push through
f.
53
Öbek Fiiller
(birine bir şey için) baskı yapmak
railroad (one) into (something)
f.
54
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) baskı yapmak
stomp on (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
kalabalık halde (bir şeye) dayanıp zorlamak/baskı yapmak
throng against (something)
f.
Colloquial
56
Konuşma Dili
birisine baskı yapmak
make demands upon
f.
57
Konuşma Dili
birisine baskı yapmak
make demands on
f.
58
Konuşma Dili
bir meblağı/tutarı ödemesi için baskı yapmak
shake down
f.
59
Konuşma Dili
birine borç vermesi için baskı yapmak
shake someone down
f.
60
Konuşma Dili
(birine) baskı yapmak
railroad (one)
f.
Idioms
61
Deyim
birine baskı yapmak
turn up the heat on someone
f.
62
Deyim
birisine baskı yapmak
twist someone's arm
f.
63
Deyim
birine baskı yapmak
put the squeeze on someone
f.
64
Deyim
birine bir şey yapması konusunda aşırı baskı yapmak
high-pressure someone into something
f.
65
Deyim
birine baskı yapmak
put the heat on someone
f.
66
Deyim
birine baskı yapmak
put the squeeze on
f.
67
Deyim
birisine baskı yapmak
put the arm on someone
f.
68
Deyim
birine baskı yapmak
put the heat on
f.
69
Deyim
birine baskı yapmak
put the heat on somebody
f.
70
Deyim
birisine baskı yapmak
put the arm on
f.
71
Deyim
birine baskı yapmak
put the screws on someone
f.
72
Deyim
birine baskı yapmak
put the screws on
f.
73
Deyim
birine baskı yapmak
turn the heat up on someone
f.
74
Deyim
birine baskı yapmak
jam (something) down (someone's) throat
f.
75
Deyim
birine baskı yapmak
ram/force something down somebody’s throat
f.
76
Deyim
birine baskı yapmak
stuff (something) down (one's) throat
f.
77
Deyim
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
have a gun to (one's) head
f.
78
Deyim
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
hold a pistol to (one's) head
f.
79
Deyim
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
put a pistol to (one's) head
f.
80
Deyim
(birinin) hakkında bildikleriyle ona baskı yapmak
have a hold on (someone)
f.
81
Deyim
(birine) baskı yapmak
put (one) under the pump
f.
82
Deyim
birine bir şey yapması için baskı yapmak
exhort someone to do something
f.
83
Deyim
birine bir şey yapması için baskı yapmak
exhort to do
f.
84
Deyim
(sporda) bir alana baskı yapmak
flood the zone
f.
85
Deyim
(birine) baskı yapmak
get on (one's) case
f.
86
Deyim
(birine bir şey) satın alması için baskı yapmak
give (one) the hard sell
f.
87
Deyim
(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak
high-pressure (one) into (doing something)
f.
88
Deyim
(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak
high-pressure into
f.
89
Deyim
'-e baskı yapmak
make demands of
f.
90
Deyim
(birine) baskı yapmak
make demands of (one)
f.
91
Deyim
(birine/bir şeye) baskı yapmak
make demands on (someone or something)
f.
92
Deyim
çok baskı yapmak
push too far
f.
93
Deyim
(birine) emekli olması için baskı yapmak
put (someone) out to grass
f.
94
Deyim
para koparmak gibi amaçlarla birine baskı yapmak
put in the nips [australia/canada]
f.
95
Deyim
(birine) baskı yapmak
put pressure on (one)
f.
96
Deyim
(birine) para/borç vermesi için baskı yapmak
put the arm on (one)
f.
97
Deyim
(birine) baskı yapmak
put the hard word on (one) [australia/canada/new zealand]
f.
98
Deyim
(birine) baskı yapmak
put the heat on (one)
f.
99
Deyim
(birine) baskı yapmak
put the screws on (one)
f.
100
Deyim
(birine) baskı yapmak
put the screws to (someone)
f.
101
Deyim
(birine) baskı yapmak
turn the heat on (someone)
f.
102
Deyim
(birine/bir şeye) baskı yapmak
turn up the heat (on someone or something)
f.
103
Deyim
-e baskı yapmak
turn up the heat on
f.
104
Deyim
-e baskı yapmak
put the heat on
f.
105
Deyim
-e baskı yapmak
put the screws on
f.
106
Deyim
-e baskı yapmak
tighten the screws on
f.
Law
107
Hukuk
yetkilerini baskı yapmak amacıyla kullanan devlet memuru
oppressor
i.
Politics
108
Siyasal
(tasarı) geçmesi için baskı yapmak
lobby
f.
Technical
109
Teknik
sertleştirilip kabartma veya pres döküm kalıbına baskı yapmak için kullanılan oymalı çelik blok
hub
i.
110
Teknik
fiziksel olarak baskı yapmak
clamp down on
f.
111
Teknik
sıcak baskı yapmak
block
f.
112
Teknik
serigraf baskı yapmak
screen
f.
Textile
113
Tekstil
(tasarımı) kumaş üzerine baskı yapmak
trace
f.
Printing
114
Baskı Teknikleri
demirin ısı ve basıncı ile kumaşa baskı yapmak için kağıt mendile çizilmiş ters desen
transfer
i.
115
Baskı Teknikleri
baskı yapmak için kullanılan elektrikli klişe
worker
i.
116
Baskı Teknikleri
çeşitli malzemelerin üzerine baskı yapmak için özel olarak hazırlanmış resimli veya tasarımlı kağıt
decal
i.
117
Baskı Teknikleri
gravürlü çelik veya bakır plakalardan baskı yapmak için kullanılan bir tür pres
plate press
i.
118
Baskı Teknikleri
erimiş veya plastik malzemeyi kalıba dökerek baskı çubuğu yapmak
typecast
f.
119
Baskı Teknikleri
leke baskı yapmak
aquatint
f.
120
Baskı Teknikleri
leke baskı yapmak
aquatinta
f.
121
Baskı Teknikleri
kağıtla baskı yapmak
decal
f.
122
Baskı Teknikleri
serigraf baskı yapmak
screenprint
f.
123
Baskı Teknikleri
prova baskı yapmak
prove
f.
Art
124
Sanat
renkli baskı yapmak veya basılı illüstrasyona renk katmak için kullanılan bir kalıplama işlemi
pochoir
i.
Bookbindery
125
Ciltçilik
ara sayfalara baskı yapmak
interpage
f.
Printery
126
Matbaa
baskı levhası yapmak için fotografik çoğaltmada kullanmak üzere yüksek kalite deneme baskısı basma
reproduction proof
i.
127
Matbaa
sayfanın bir tarafına baskı yapmak için ayarlanan baskı bloğu
page
i.
128
Matbaa
üst baskı yapmak
overprint
f.
129
Matbaa
çok sayıda baskı yapmak
overset
f.
130
Matbaa
baskı levhası yapmak için fotografik çoğaltmada kullanmak üzere yüksek kalite deneme baskısı basma
repro (reproduction proof)
kısalt.
Archaic
131
Eski Kullanım
(birine) baskı yapmak
downbear
f.
Slang
132
Argo
para koparmak gibi amaçlarla birine baskı yapmak
put the nips in [aus-nz]
f.
133
Argo
bir şeyi satın alma konusunda baskı yapmak
hustle
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of baskı yapmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy