Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
run
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"run"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
run
i.
koşu
2
Yaygın Kullanım
run
f.
işletmek
3
Yaygın Kullanım
run
f.
çalıştırmak
4
Yaygın Kullanım
run
f.
koşmak
General
5
Genel
run
i.
kaçık (çorapta)
6
Genel
run
i.
süre
7
Genel
run
i.
sürü
8
Genel
run
i.
gezinti
9
Genel
run
i.
maden damarı
10
Genel
run
i.
dere
11
Genel
run
i.
gösterim
12
Genel
run
i.
uzantı
13
Genel
run
i.
tekrar
14
Genel
run
i.
kümes bahçesi
15
Genel
run
i.
seğirtme
16
Genel
run
i.
gidişat
17
Genel
run
i.
rota
18
Genel
run
i.
yol
19
Genel
run
i.
parti
20
Genel
run
i.
balık akını
21
Genel
run
i.
çoğunluk
22
Genel
run
i.
seyir
23
Genel
run
i.
yarış
24
Genel
run
i.
verim
25
Genel
run
i.
devam süresi
26
Genel
run
i.
akış
27
Genel
run
i.
koşma
28
Genel
run
i.
hücum
29
Genel
run
i.
eğilim
30
Genel
run
i.
çay
31
Genel
run
i.
otlak
32
Genel
run
i.
sefer
33
Genel
run
i.
koşuş
34
Genel
run
i.
gezi
35
Genel
run
i.
sayı
36
Genel
run
i.
furya
37
Genel
run
i.
kaçamak
38
Genel
run
i.
kaçık
39
Genel
run
i.
balık sürüsü
40
Genel
run
i.
akın
41
Genel
run
i.
kaçak
42
Genel
run
i.
kayma
43
Genel
run
i.
çorap kaçığı
44
Genel
run
i.
damar
45
Genel
run
i.
akma
46
Genel
run
i.
mera
47
Genel
run
i.
uzunluk
48
Genel
run
i.
çıkış (itfaiyede)
49
Genel
run
i.
dörtnal
50
Genel
run
i.
süratli gel-git akıntısı
51
Genel
run
i.
suyun kabarması
52
Genel
run
i.
dalgalı su yüzeyi
53
Genel
run
i.
devam eden şey
54
Genel
run
i.
akıp giden şey
55
Genel
run
i.
ardışık ölçüm
56
Genel
run
i.
ardışık okuma
57
Genel
run
i.
ardışık gözlem
58
Genel
run
i.
harf baskısı talebi
59
Genel
run
i.
punto talebi
60
Genel
run
i.
normal tür
61
Genel
run
i.
normal özellik
62
Genel
run
i.
olağan grup
63
Genel
run
i.
kat edilen mesafe
64
Genel
run
i.
güzergah uzunluğu
65
Genel
run
i.
yolculuk mesafesi
66
Genel
run
i.
sefer uzunluğu
67
Genel
run
i.
seyahat
68
Genel
run
i.
gezi
69
Genel
run
i.
yalnız seyahat
70
Genel
run
i.
dolaşım hakkı
71
Genel
run
i.
ulaşım hakkı
72
Genel
run
i.
rampa
73
Genel
run
i.
silsile
74
Genel
run
i.
almaya gitme
75
Genel
run
i.
tur atma
76
Genel
run
i.
kümes
77
Genel
run
i.
pist
78
Genel
run
i.
adaylık
79
Genel
run
i.
ezgi
80
Genel
run
i.
(iskambil) dizi
81
Genel
run
f.
sürmek
82
Genel
run
f.
kaçakçılığını yapmak
83
Genel
run
f.
otlatmak
84
Genel
run
f.
tekrarlamak
85
Genel
run
f.
artırmak
86
Genel
run
f.
adaylığını koymak
87
Genel
run
f.
irin akmak (yaradan)
88
Genel
run
f.
akmak (makyaj)
89
Genel
run
f.
tükenmek
90
Genel
run
f.
kaçakçılığı yapmak
91
Genel
run
f.
götürmek
92
Genel
run
f.
geçmek
93
Genel
run
f.
erimek
94
Genel
run
f.
geçerli olmak
95
Genel
run
f.
sızmak
96
Genel
run
f.
uzanmak
97
Genel
run
f.
kaçırtmak
98
Genel
run
f.
yayınlamak
99
Genel
run
f.
gitmek (gemi)
100
Genel
run
f.
çekip çevirmek
101
Genel
run
f.
gidip gelmek
102
Genel
run
f.
ilerlemek
103
Genel
run
f.
idare etmek
104
Genel
run
f.
aday göstermek
105
Genel
run
f.
erimek (yağ)
106
Genel
run
f.
döndürmek
107
Genel
run
f.
yayılmak
108
Genel
run
f.
seğirtmek
109
Genel
run
f.
meyletmek
110
Genel
run
f.
yürürlükte olmak
111
Genel
run
f.
bitmek
112
Genel
run
f.
kaçmak
113
Genel
run
f.
çevirmek
114
Genel
run
f.
akın etmek (balık)
115
Genel
run
f.
oynatmak
116
Genel
run
f.
tabanları yağlamak
117
Genel
run
f.
yarışa katılmak
118
Genel
run
f.
çorap kaçmak
119
Genel
run
f.
dökmek
120
Genel
run
f.
ezmek
121
Genel
run
f.
koşturmak
122
Genel
run
f.
burnu akmak
123
Genel
run
f.
yönelmek
124
Genel
run
f.
nakletmek
125
Genel
run
f.
kalkmak
126
Genel
run
f.
saplamak
127
Genel
run
f.
taşımak
128
Genel
run
f.
sürü halinde gitmek
129
Genel
run
f.
akmak (renk)
130
Genel
run
f.
uğramak
131
Genel
run
f.
akmak
132
Genel
run
f.
kötülemek
133
Genel
run
f.
yarıştırmak
134
Genel
run
f.
bitiştirmek
135
Genel
run
f.
kullanmak
136
Genel
run
f.
çiğnemek
137
Genel
run
f.
anlatılmak
138
Genel
run
f.
akıtmak
139
Genel
run
f.
koşarak geçmek
140
Genel
run
f.
çalışmak (makine vb)
141
Genel
run
f.
göstermek (film)
142
Genel
run
f.
çarpmak
143
Genel
run
f.
dökülmek
144
Genel
run
f.
yarışmak
145
Genel
run
f.
kaçmak (çorap)
146
Genel
run
f.
gidip gelmek (arasında)
147
Genel
run
f.
gitmek
148
Genel
run
f.
geçip gitmek
149
Genel
run
f.
yönetmek
150
Genel
run
f.
kaçırmak
151
Genel
run
f.
coşmak
152
Genel
run
f.
sahibi veya yöneticisi olmak
153
Genel
run
f.
çalışmak
154
Genel
run
f.
işlemek
155
Genel
run
f.
koşmak
156
Genel
run
f.
tedvir etmek
157
Genel
run
f.
sıvışmak
158
Genel
run
f.
-e yönelmek
159
Genel
run
f.
çorabı kaçmak
160
Genel
run
f.
seyirtmek
161
Genel
run
f.
aday olmak
162
Genel
run
f.
yapmak
163
Genel
run
f.
düzenlemek
164
Genel
run
f.
sefer yapmak
165
Genel
run
f.
(arabayla) bırakmak
166
Genel
run
f.
gezdirmek
167
Genel
run
f.
açmak
168
Genel
run
f.
(bir sayıda/oranda) seyretmek
169
Genel
run
f.
geçerliliğini korumak
170
Genel
run
f.
(at) dört nala koşmak
171
Genel
run
f.
serbestçe gitmek
172
Genel
run
f.
engelsizce hareket etmek
173
Genel
run
f.
eşlik etmek
174
Genel
run
f.
dolanmak
175
Genel
run
f.
dolaşmak
176
Genel
run
f.
gezinmek
177
Genel
run
f.
acele etmek
178
Genel
run
f.
telaşla hareket etmek
179
Genel
run
f.
endişelendirmek
180
Genel
run
f.
yoluna gitmek
181
Genel
run
f.
sık sık uğraşmak
182
Genel
run
f.
kısa ziyaret gerçekleştirmek
183
Genel
run
f.
kısa seyahat yapmak
184
Genel
run
f.
kaymak
185
Genel
run
f.
tekerlek ile hareket etmek
186
Genel
run
f.
yuvarlanmak
187
Genel
run
f.
kopup gitmek
188
Genel
run
f.
yürürlükte kalmak
189
Genel
run
f.
uygulamaya devam etmek
190
Genel
run
f.
(hak veya yükümlülük) beraberinde gelmek
191
Genel
run
f.
hal değiştirmek
192
Genel
run
f.
bir durumdan diğerine geçmek
193
Genel
run
f.
akıp gitmek
194
Genel
run
f.
belirli bir niteliğe sahip olmak
195
Genel
run
f.
belirli bir nitelik yaratmak
196
Genel
run
f.
belirli bir özellik ile çalışmak
197
Genel
run
f.
uzatmak
198
Genel
run
f.
geri dönmek
199
Genel
run
f.
ulaşmak
200
Genel
run
f.
varmak
201
Genel
run
f.
belirli bir biçimde olmak
202
Genel
run
f.
belirli bir sırada olmak
203
Genel
run
f.
yeniden olmak
204
Genel
run
f.
nüksetmek
205
Genel
run
f.
devam etmek
206
Genel
run
f.
sürdürmek
207
Genel
run
f.
özelliğini devam ettirmek
208
Genel
run
f.
belirli bir hızda gitmek
209
Genel
run
f.
değerini korumak
210
Genel
run
f.
hızını korumak
211
Genel
run
f.
devam etmek
212
Genel
run
f.
farklı aralıklarda sürdürmek
213
Genel
run
f.
sürekli olmak
214
Genel
run
f.
atlamak
215
Genel
run
f.
zıplamak
216
Genel
run
f.
sıçramak
217
Genel
run
f.
bir noktadan diğerine hızlıca geçmek
218
Genel
run
f.
güncelliğini korumak
219
Genel
run
f.
yaymak
220
Genel
run
f.
kulaktan kulağa yaymak
221
Genel
run
f.
belirli bir hale getirmek
222
Genel
run
f.
(hayvan) sürmek
223
Genel
run
f.
(hayvan) binmek
224
Genel
run
f.
(hayvan) belirli bir hızda gitmesini sağlamak
225
Genel
run
f.
avlamak
226
Genel
run
f.
kovalamak
227
Genel
run
f.
peşinden koşmak
228
Genel
run
f.
izini sürmek
229
Genel
run
f.
takip etmek
230
Genel
run
f.
(yarışmacı olarak) yarışa katılmak
231
Genel
run
f.
(yarışmacı olarak) yarışa girmek
232
Genel
run
f.
zikzak çizerek gitmek
233
Genel
run
f.
bir yandan öbür yana gitmek
234
Genel
run
f.
öbür tarafa geçmek
235
Genel
run
f.
telaşla yapmak
236
Genel
run
f.
aceleyle gerçekleştirmek
237
Genel
run
f.
hücum etmek
238
Genel
run
f.
öncülük etmek
239
Genel
run
f.
liderlik etmek
240
Genel
run
f.
birbirine girmek
241
Genel
run
f.
üzerinden geçmek
242
Genel
run
f.
ıslatılmak
243
Genel
run
f.
akışında olmak
244
Genel
run
f.
içermek
245
Genel
run
f.
analiz etmek
246
Genel
run
f.
ayarlamak
247
Genel
run
f.
(belirli bir yönde) akmasını sağlamak
248
Genel
run
f.
(üst üste dizerek) açmak
249
Genel
run
f.
(kitap yaprağı) üst üste istiflemek
250
Genel
run
f.
yükümlü olmak
251
Genel
run
f.
üstlenmek
252
Genel
run
f.
sınırlarını çizmek
253
Genel
run
f.
ayrılmak
254
Genel
run
f.
planını yapmak
255
Genel
run
f.
topuklamak
256
Genel
run
f.
hesap yapmak
257
Genel
run
f.
muhasebe yapmak
258
Genel
run
f.
tanınmak
259
Genel
run
f.
ünlenmek
260
Genel
run
f.
şöhret kazanmak
261
Genel
run
f.
teslim etmek
262
Genel
run
f.
belirli bir ifadeye bürünmek
263
Genel
run
f.
düzenli bir rotada seyahat etmek
264
Genel
run
f.
aynı rotada gidip gelmek
265
Genel
run
f.
dalgaya almak
266
Genel
run
f.
kızdırmak
267
Genel
run
f.
alay etmek
268
Genel
run
f.
maliyeti olmak
269
Genel
run
f.
(belirli bir miktara) mal olmak
270
Genel
run
f.
(belirli bir miktar) tutmak
271
Genel
run
f.
yardım istemek
272
Genel
run
f.
destek aramak
273
Genel
run
f.
yardım aramak
274
Genel
run
f.
(zaman) geçmek
275
Genel
run
f.
mürur etmek
276
Genel
run
f.
mesafe koşmak
277
Genel
run
f.
(müsabakada) koşmak
278
Genel
run
f.
(yarış vb.) gerçekleştirmek
279
Genel
run
f.
koşuvermek
280
Genel
run
f.
(taşıt vb.) çalışmak
281
Genel
run
f.
hizmetini vermek
282
Genel
run
f.
(kod, program) çalışmak
283
Genel
run
f.
(motor) çalışmak
284
Genel
run
f.
(kamera) çekmek
285
Genel
run
f.
(kaset) sarmak
286
Genel
run
f.
gösterilmek
287
Genel
run
f.
(araç) uçmak
288
Genel
run
f.
arabayla bırakmak
289
Genel
run
f.
usulca gezdirmek
290
Genel
run
f.
musluk
291
Genel
run
f.
(sümük) akmak
292
Genel
run
f.
devam etmek
293
Genel
run
f.
sahnelenmek
294
Genel
run
f.
(işler) yürümek
295
Genel
run
f.
(miktar) seyretmek
296
Genel
run
f.
anlatmak
297
Genel
run
f.
dolanıp durmak
298
Genel
run
f.
(kumaş) boya vermek
299
Genel
run
f.
(çorap) kaçmak
300
Genel
run
f.
artmak
301
Genel
run
f.
çekmek
302
Genel
run
s.
erimiş
303
Genel
run
s.
eriyik
304
Genel
run
s.
kaçak
305
Genel
run
s.
kaçırılmış
306
Genel
run
s.
koşmaktan yorulmuş
307
Genel
run
s.
nefes nefese kalmış
308
Genel
run
s.
soluksuz kalmış
Irregular Verb
309
Irregular Verb
run
f.
ran - run
Trade/Economic
310
Ticaret/Ekonomi
run
i.
istem
311
Ticaret/Ekonomi
run
i.
rağbet
312
Ticaret/Ekonomi
run
i.
sıfır veya negatif işareti taşıyan bir dizi değişme
313
Ticaret/Ekonomi
run
i.
talep
314
Ticaret/Ekonomi
run
i.
ödeme talebi
315
Ticaret/Ekonomi
run
i.
ödeme alma isteği
316
Ticaret/Ekonomi
run
i.
borç toplama
317
Ticaret/Ekonomi
run
f.
akmak
318
Ticaret/Ekonomi
run
f.
işletmek
319
Ticaret/Ekonomi
run
f.
yönetmek
320
Ticaret/Ekonomi
run
f.
vadesi geçmek
321
Ticaret/Ekonomi
run
f.
(borç) birikmek
322
Ticaret/Ekonomi
run
f.
(borç) artmak
323
Ticaret/Ekonomi
run
f.
(ödeme, hesap, fatura) biriktirmek
Law
324
Hukuk
run
f.
hükmü cari olmak
325
Hukuk
run
f.
(bildirge) yürürlüğe girmek
326
Hukuk
run
f.
uyuşmak
327
Hukuk
run
f.
mutabık olmak
328
Hukuk
run
f.
mutabakat sağlamak
Media
329
Medya
run
i.
muhabirin haber bölgesi
330
Medya
run
i.
(muhabirin) görev yeri
Technical
331
Teknik
run
i.
çorap kaçığı
332
Teknik
run
i.
pasaj
333
Teknik
run
i.
dik üçgenin taban uzunluğu
334
Teknik
run
i.
basamak eni
335
Teknik
run
i.
basamak serisine ait yatay mesafe
336
Teknik
run
i.
yatay ölçüm
337
Teknik
run
i.
lineer ölçüm
338
Teknik
run
i.
suyun gittiği mesafe
339
Teknik
run
i.
yatkınlık
340
Teknik
run
i.
eğim
341
Teknik
run
i.
yön
342
Teknik
run
i.
seri üretilen kağıt
343
Teknik
run
i.
(belirli bir maddenin) tekli distilasyon
344
Teknik
run
i.
tek aşamalı damıtım
345
Teknik
run
i.
hortum akışı
346
Teknik
run
i.
üretim süreci
347
Teknik
run
i.
su buharı üretim aşaması
348
Teknik
run
i.
deneme aşaması
349
Teknik
run
i.
deneme süresi
350
Teknik
run
i.
(hortum gibi) akış desteği
351
Teknik
run
i.
geçiş yolu
352
Teknik
run
i.
çamur sandığı
353
Teknik
run
i.
hafif bombeli süzgeç
354
Teknik
run
i.
bombeli ilistir
355
Teknik
run
i.
elek
356
Teknik
run
i.
(aşırı boya çıkması sonucu oluşan) boyama kusuru
357
Teknik
run
i.
bir çift değirmen taşı
358
Teknik
run
i.
açı mesafesi
359
Teknik
run
i.
(ölçüm aygıtları) kavisli bölüm mesafesi
360
Teknik
run
i.
açı saniye
361
Teknik
run
i.
yay saniye değeri
362
Teknik
run
i.
mayın tarama gemisinin geçişi
363
Teknik
run
f.
çalıştırmak
364
Teknik
run
f.
çalışmak
365
Teknik
run
f.
geçirmek
366
Teknik
run
f.
işlemek
367
Teknik
run
f.
işletmek
368
Teknik
run
f.
koşmak
369
Teknik
run
f.
yürütmek
370
Teknik
run
f.
(testere kesiği) sapmak
371
Teknik
run
f.
(reçineyi) yağda çözmek
372
Teknik
run
f.
işlem uygulamak
373
Teknik
run
f.
şekil vermek
374
Teknik
run
f.
kalıplamak
375
Teknik
run
f.
(kaldırım çatlak veya birleşim noktalarına) doldurmak
376
Teknik
run
f.
sıvı şekilde uygulamak
377
Teknik
run
f.
dökerek uygulamak
378
Teknik
run
f.
(yüzeyi) akıtarak kaplamak
379
Teknik
run
f.
alçı ile şekil vermek
380
Teknik
run
f.
(sulu harcı) aktarmak
381
Teknik
run
s.
eriyik maddeden üretilen
382
Teknik
run
s.
dökme malzemeden yapılan
383
Teknik
run
s.
kalıplanmış
384
Teknik
run
s.
kalıba dökülmüş
Computer
385
Bilgisayar
run
i.
geçiş
386
Bilgisayar
run
i.
başlatma
387
Bilgisayar
run
i.
çalıştırma
388
Bilgisayar
run
i.
talimat verme
389
Bilgisayar
run
i.
oyun
390
Bilgisayar
run
i.
video oyunu
391
Bilgisayar
run
f.
yürütmek (programı)
392
Bilgisayar
run
f.
(program veya talimat) uygulamak
393
Bilgisayar
run
f.
(verileri) karşılaştırmak
394
Bilgisayar
run
f.
kaldırmak
395
Bilgisayar
run
expr.
başla
396
Bilgisayar
run
expr.
çalıştırılacak
397
Bilgisayar
run
expr.
çalıştır
Textile
398
Tekstil
run
i.
(1600 yardlık çileye dayalı) yün ipliği numaralandırma birimi
399
Tekstil
run
i.
sökük
400
Tekstil
run
i.
dikiş kaçığı
401
Tekstil
run
f.
(düz dikiş ile) dikmek
402
Tekstil
run
f.
dikiş atmak
403
Tekstil
run
f.
(dikiş) açmak
404
Tekstil
run
f.
(dikişi) patlatmak
405
Tekstil
run
f.
(elbisede veya kumaşta) dikiş bozmak
Construction
406
İnşaat
run
i.
basamak genişliği
407
İnşaat
run
i.
merdiven basamak genişliği
Woodworking
408
Ağaç İşleri
run
f.
ahşap işi yapmak
409
Ağaç İşleri
run
f.
marangozluk işi yapmak
Automotive
410
Otomotiv
run
i.
motorun çalışması
411
Otomotiv
run
yol
Aeronautic
412
Havacılık
run
i.
rule
413
Havacılık
run
i.
(uçak) hızlı manevra
414
Havacılık
run
i.
rutin uçuş
415
Havacılık
run
i.
keşif uçuşu
416
Havacılık
run
i.
fotoğraf uçuşu
Marine
417
Denizcilik
run
i.
geminin suyun altında kalan arka bölümü
418
Denizcilik
run
i.
kıç
419
Denizcilik
run
i.
karina
420
Denizcilik
run
f.
rüzgara karşı seyretmek
Mining
421
Maden
run
i.
yarılma
422
Maden
run
i.
çatlama
423
Maden
run
i.
küçük dilinim
424
Maden
run
i.
tanecik
425
Maden
run
i.
yatay maden parçası
426
Maden
run
i.
bir sıra maden arabası
427
Maden
run
i.
maden ocağı
428
Maden
run
i.
(maden kuyusuna) işçi kafesinin inmesi
429
Maden
run
i.
madende eğimli yol
Medical
430
Medikal
run
i.
deneme
Printing
431
Baskı Teknikleri
run
f.
(basılı bir şeyin içinde) taşımak
432
Baskı Teknikleri
run
f.
basmak
433
Baskı Teknikleri
run
f.
baskı yapmak
434
Baskı Teknikleri
run
f.
baskı yüzeyi olarak kullanmak
Math
435
Matematik
run
i.
maksimal alt dizi
Biochemistry
436
Biyokimya
run
i.
sürdürme
437
Biyokimya
run
i.
yürütme
Marine Biology
438
Deniz Biyolojisi
run
i.
(balık) göç etme
439
Deniz Biyolojisi
run
i.
(balık) göçme
440
Deniz Biyolojisi
run
i.
(balık) yer değiştirme
441
Deniz Biyolojisi
run
f.
(balık) göç etmek
442
Deniz Biyolojisi
run
f.
(yumurtlamak için) nehre göç etmek
443
Deniz Biyolojisi
run
f.
akıntıyı aşarak yüzmek
444
Deniz Biyolojisi
run
s.
(balık) göç etmiş
445
Deniz Biyolojisi
run
s.
(balık) akıntı üzeri yüzen
Botanic
446
Botanik
run
f.
belirli bir yönde büyümek
447
Botanik
run
f.
asma biçiminde büyümek
Agriculture
448
Tarım
run
f.
(toprak) çamurlaşmak
449
Tarım
run
f.
(toprak) macun kıvamına gelmek
450
Tarım
run
f.
(toprak) balçık olmak
Breeding
451
Hayvancılık
run
i.
hayvan geçidi
452
Hayvancılık
run
i.
hayvan güzergahı
453
Hayvancılık
run
i.
hayvanların kullandığı yol
454
Hayvancılık
run
i.
ahır
455
Hayvancılık
run
i.
ağıl
456
Hayvancılık
run
f.
(hayvan) gütmek
457
Hayvancılık
run
f.
(hayvan) yönlendirmek
458
Hayvancılık
run
f.
(hayvan) dehlemek
459
Hayvancılık
run
f.
çayıra salmak
460
Hayvancılık
run
f.
çayırda tutmak
461
Hayvancılık
run
f.
(erkek hayvanı) çiftleştirmek
Forestry
462
Ormancılık
run
i.
kesilen kereste sayısı
Literature
463
Edebiyat
run
i.
(kelt hikayelerinde) klişe öykü
464
Edebiyat
run
i.
fıkra
Military
465
Askeri
run
i.
bombardıman uçuşu
466
Askeri
run
i.
düz bombardıman uçuşu
467
Askeri
run
i.
bombardımana geçiş
468
Askeri
run
i.
askeri uçağın saldırıya başlamak için doğrudan hedefe yönlendiği an
Sport
469
Spor
run
i.
koşu
470
Spor
run
i.
koşu yarışı
471
Spor
run
i.
krikette alınan sayı
472
Spor
run
i.
(beyzbol) tam tur koşarak alınan sayı
473
Spor
run
i.
koşma yetisi
474
Spor
run
i.
koşma kapasitesi
475
Spor
run
i.
koşma gücü
476
Spor
run
i.
golf topunun sıçrama mesafesi
477
Spor
run
i.
top atan oyuncunun faul çizgisinin gerisinde sahip olduğu net boşluk
478
Spor
run
i.
eğimli yol
479
Spor
run
i.
rampalı güzergah
480
Spor
run
i.
kayma yokuşu
481
Spor
run
f.
koşmak
482
Spor
run
f.
(golf topu) yere değdikten sonra sıçramak
483
Spor
run
f.
(golf topunu) öne doğru fırlatmak
484
Spor
run
f.
atış yapmak
485
Spor
run
f.
(kroket) topu kaleden geçirmek
486
Spor
run
f.
(spor müsabakasını) belirli bir sırada tamamlamak
487
Spor
run
f.
art arda başarılı vuruş yapmak
488
Spor
run
f.
top sürmek
489
Spor
run
f.
top ile hücum yapmak
490
Spor
run
f.
(bilardoda) ardışık sayı kazanmak
491
Spor
run
f.
(sayı kazanarak) bilardo masasında top bırakmamak
Football
492
Futbol
run
i.
top sürme
493
Futbol
run
i.
top taşıma
Card
494
İskambil
run
i.
aynı elde bulunan ardışık güçte oyun kartları
495
İskambil
run
f.
bahiste bulunmak
496
İskambil
run
f.
(bir elde) kazanan kartları oynatmak
Music
497
Müzik
run
i.
ölçülü pasaj
498
Müzik
run
i.
hızlı ve ölçülü kısa bölüm
499
Müzik
run
i.
nağme
500
Müzik
run
i.
sabit tempolu, düz ve hızlı dans adımları
"run"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
run riot
f.
azıtmak
2
Yaygın Kullanım
run an errand
f.
ayak işleri yapmak
3
Yaygın Kullanım
run across
f.
rastlamak
4
Yaygın Kullanım
run away
f.
kaçmak
General
5
Genel
run a business
i.
bir işi yönetmek
6
Genel
run around
i.
atlatma
7
Genel
a run of luck
i.
şans zinciri
8
Genel
run over
i.
çiğneme
9
Genel
computer run
i.
izlence geçişi
10
Genel
machine run
i.
makine yürütümü
11
Genel
pass and run
i.
verkaç
12
Genel
sheep run
i.
otlak
13
Genel
run around
i.
dolama
14
Genel
short run
i.
kısa dönem
15
Genel
long run
i.
uzun dönem
16
Genel
agricultural run-off
i.
tarımdan dönen sular
17
Genel
free state-run school
i.
devlet kontrolünde olmayan okul
18
Genel
free state-run school
i.
özerk okul
19
Genel
run-in
i.
anlaşmazlık
20
Genel
run-off
i.
akış
21
Genel
run-in
i.
çatışma
22
Genel
run-off election
i.
balotaj
23
Genel
ski-run
i.
kayak pisti
24
Genel
run-up
i.
hız kazanma
25
Genel
run-up
i.
hamle
26
Genel
ski-run
i.
kayak yapılmaya hazırlanmış eğimli arazi veya yokuş
27
Genel
state-run school
i.
devlet okulu
28
Genel
run-off percentage
i.
akış yüzdesi
29
Genel
run-up
i.
hedefe yaklaşma
30
Genel
run-off analysis
i.
akış analizi
31
Genel
run a business
i.
çekip çevirmek
32
Genel
run around
i.
oyalama
33
Genel
run stream
i.
iş kuyruğu
34
Genel
run off
i.
kayma
35
Genel
run time module
i.
çalıştırma birimi
36
Genel
run off
i.
akış
37
Genel
additional run
i.
ek sefer
38
Genel
run stocking
i.
kaçmış çorap
39
Genel
family-run business
i.
aile şirketi
40
Genel
family-run business
i.
aile işi
41
Genel
state-run hospital
i.
devlet hastanesi
42
Genel
chap door run
i.
zili/kapıyı çalıp kaçma oyunu
43
Genel
knock door run
i.
zili/kapıyı çalıp kaçma oyunu
44
Genel
hit-and-run accident
i.
arabayla çarpıp kaçma
45
Genel
run in place
i.
yerinde koşu
46
Genel
rat run
i.
ara/kısa/kese/kestirme yol
47
Genel
rat-run
i.
ara/kısa/kese/kestirme yol
48
Genel
run-flat tyres
i.
patlamış halde bile giden lastikler
49
Genel
run in place
i.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan koşu
50
Genel
chicken run
i.
kümes bahçesi
51
Genel
aids run
i.
aids koşusu
52
Genel
run-around
i.
dolama
53
Genel
run-on sentence
i.
bağlaçsız birleşik cümle
54
Genel
run chart
i.
çizgi grafiği
55
Genel
ambulance run
i.
ambulans çıkışı
56
Genel
morning run
i.
sabah koşusu
57
Genel
end-run
i.
tehlike veya zor durumdan kurtulmak için yapılan zekice hamle
58
Genel
end-run
i.
hızla ilerlemek
59
Genel
home run
i.
hedefine ulaşmada tamamen başarılı olan şey
60
Genel
home run
i.
etkileyici başarı
61
Genel
home run
i.
üstün başarı
62
Genel
home run
i.
yolculuğun evde biten kısmı
63
Genel
run-through
i.
pratik
64
Genel
run-through
i.
prova
65
Genel
run-through
i.
tekrar
66
Genel
run-through
i.
anket
67
Genel
run-through
i.
kısa araştırma
68
Genel
run-in [uk]
i.
yarış sonu
69
Genel
run-in [uk]
i.
av sonu
70
Genel
run-in [uk]
i.
yarışın bitişi
71
Genel
run-in [uk]
i.
avın bitişi
72
Genel
run-through
i.
üstünkörü inceleme
73
Genel
run-through
i.
göz atma
74
Genel
run-through
i.
kısa özet
75
Genel
run-through
i.
baştan savma özet
76
Genel
run-through
i.
tek prova
77
Genel
run-through
i.
tek tekrar
78
Genel
run-through [uk]
i.
izleyici çekim
79
Genel
run-through [uk]
i.
kaydırmalı çekim
80
Genel
run-up
i.
(olay veya etkinlikten önceki) zaman dilimi
81
Genel
run-up
i.
ani artış
82
Genel
run-up
i.
ani yükselme
83
Genel
run-down neighborhood
i.
yıkık mahalle
84
Genel
run-down neighborhood
i.
harap mahalle
85
Genel
run-in
i.
münakaşa
86
Genel
run-up
i.
hız alma koşusu
87
Genel
run down
f.
tenkit etmek
88
Genel
run out
f.
dışarı atmak
89
Genel
run idle
f.
boşa dönmek
90
Genel
run into
f.
çarpmak
91
Genel
run the blockade
f.
ablukayı yarmak
92
Genel
run riot
f.
azmak (bitki)
93
Genel
run wild
f.
taşkınlık yapmak
94
Genel
run away
f.
kolay kazanmak
95
Genel
run into trouble
f.
belaya çatmak
96
Genel
run down
f.
dökülmek
97
Genel
run into
f.
denk gelmek
98
Genel
run in
f.
eklemek
99
Genel
run somebody off his feet
f.
iki ayağını bir pabuca sokmak
100
Genel
run down
f.
yavaşlayıp dinmek (konuşma)
101
Genel
run into debt
f.
borca batmak
102
Genel
run on the rocks
f.
kayalara oturmak (gemi)
103
Genel
run wild
f.
taşkınca davranmak (çocuk)
104
Genel
run the gauntlet
f.
sıra dayağı yemek
105
Genel
run short of
f.
tükenmek
106
Genel
run away
f.
kaçılmak
107
Genel
run down
f.
çekiştirmek
108
Genel
have a run of bad luck
f.
şansı ters gitmek
109
Genel
run short of
f.
kıtlaşmak
110
Genel
run into
f.
bindirmek
111
Genel
run down
f.
küçük düşürmek
112
Genel
run into the jaws of death
f.
eceline susamak
113
Genel
have a good run for one's money
f.
bir işte uzun süre başarılı olmak
114
Genel
run through
f.
çabucak gözden geçirmek
115
Genel
run rampant
f.
kol gezmek
116
Genel
run short of
f.
az kalmak
117
Genel
cause to run
f.
koşturmak
118
Genel
run amok
f.
zincirini koparmak
119
Genel
run riot
f.
dal budak salmak
120
Genel
run over
f.
çiğnemek
121
Genel
run hard
f.
hızlı koşmak
122
Genel
run over
f.
tekrarlamak
123
Genel
run out of time
f.
birinin vakti kalmamak
124
Genel
run errands
f.
ayak işlerine bakmak
125
Genel
run for office
f.
adaylık koymak
126
Genel
run aground
f.
karaya oturmak
127
Genel
run the show
f.
yönetmek
128
Genel
run into
f.
karşılaşmak
129
Genel
run up
f.
bayrağı göndere çekmek
130
Genel
run down
f.
çarpmak
131
Genel
run through
f.
israf etmek
132
Genel
run over
f.
göçermek
133
Genel
run on
f.
konuşmak
134
Genel
make one's blood run cold
f.
dehşete düşürmek
135
Genel
run counter to
f.
karşı çıkmak
136
Genel
run risks
f.
kendini tehlikeye atmak
137
Genel
run rampant
f.
azmak
138
Genel
run about
f.
koşuşturmak
139
Genel
run counter to
f.
zıt gitmek
140
Genel
run on
f.
devamlı konuşmak
141
Genel
run through
f.
çizgi çekmek
142
Genel
run drugs
f.
esrar kaçırmak
143
Genel
run in
f.
uğramak
144
Genel
run for something
f.
adaylığını koymak
145
Genel
run against
f.
uğramak
146
Genel
run counter to
f.
aksine gitmek
147
Genel
run up
f.
yüklü bir hale getirmek (ödenecek bir faturayı)
148
Genel
run out of
f.
tüketmek
149
Genel
run a boundary
f.
sınırı geçmek
150
Genel
run away with
f.
en çok başarı kazanan biri olmak (bir konuda)
151
Genel
run against
f.
ile karşılaşmak
152
Genel
run smoothly
f.
saat gibi işlemek
153
Genel
run away
f.
gazlamak
154
Genel
run riot
f.
ayaklanmak
155
Genel
run out
f.
kovalamak
156
Genel
run rampant
f.
dal budak salmak (bitki)
157
Genel
run a temperature
f.
birinin ateşi olmak
158
Genel
run about
f.
öteye beriye koşmak
159
Genel
run in
f.
katmak
160
Genel
run a company
f.
bir şirket yönetmek
161
Genel
run against
f.
çarpmak
162
Genel
run off with
f.
kaçmak
163
Genel
run something in
f.
rodaj yapmak
164
Genel
run up
f.
çekmek (bayrak)
165
Genel
run a risk
f.
riske girmek
166
Genel
run up
f.
dikivermek
167
Genel
run after
f.
arkasından koşmak
168
Genel
run riot
f.
deli gibi koşup bağırmak
169
Genel
run through
f.
delik açmak
170
Genel
run down
f.
aleyhinde bulunmak
171
Genel
run the car
f.
arabayı çalıştırmak
172
Genel
run over to
f.
gidivermek
173
Genel
run a game
f.
bir oyun işletmek
174
Genel
run out of something
f.
bitmek
175
Genel
run short of something
f.
azalmak
176
Genel
run away
f.
bucak bucak kaçmak
177
Genel
run through
f.
içinden geçirmek
178
Genel
run out
f.
dışarı koşmak
179
Genel
run away with
f.
kaçmak
180
Genel
run away
f.
fıymak
181
Genel
run out
f.
akmak
182
Genel
run up
f.
koşuşmak
183
Genel
have a long run
f.
afişte kalmak
184
Genel
run short
f.
yeterli gelmemek
185
Genel
run off
f.
kopya çoğaltmak
186
Genel
run down
f.
ezmek
187
Genel
run short of
f.
azalmak
188
Genel
run out
f.
bitirmek
189
Genel
run a blockade
f.
ablukayı yarmak
190
Genel
run somebody close
f.
yetişmek
191
Genel
run up against somebody
f.
karşılaşmak
192
Genel
run up
f.
borcun birikmesi
193
Genel
run over
f.
taşmak
194
Genel
run at
f.
saldırmak
195
Genel
run away
f.
kaçmak
196
Genel
run up against somebody
f.
rastlamak
197
Genel
run out
f.
sızmak
198
Genel
run rampant
f.
her tarafa yayılmak
199
Genel
cut and run
f.
bırakıp kaçmak
200
Genel
run for office
f.
adaylığını koymak
201
Genel
run riot
f.
azmak
202
Genel
run up
f.
kısalmak
203
Genel
run into
f.
rast gelmek
204
Genel
run upside down
f.
altüst etmek
205
Genel
run over
f.
çarpıp üstünden geçmek
206
Genel
run down
f.
küçülmek
207
Genel
run up
f.
artırmak
208
Genel
run ashore
f.
karaya oturmak
209
Genel
run wild
f.
azıp çok yayılmak (bitki)
210
Genel
run amok
f.
çıldırmak
211
Genel
run into
f.
ulaşmak
212
Genel
run an eye over
f.
göz atmak
213
Genel
run upon
f.
rastlamak
214
Genel
run off
f.
koşarak egzersiz yapmak
215
Genel
run out
f.
beti bereketi kalmamak
216
Genel
run up to
f.
erişmek
217
Genel
run out
f.
bitmek (süre)
218
Genel
run somebody clean off his feet
f.
iki ayağını bir pabuca sokmak
219
Genel
run out on
f.
birini terketmek
220
Genel
run in with
f.
uyuşmak
221
Genel
run about
f.
koşuşmak
222
Genel
run into
f.
araba ile vurmak
223
Genel
have the run of
f.
bir yere rahatça girip çıkabilmek
224
Genel
run together
f.
koşuşmak
225
Genel
have the run of
f.
bir yeri serbestçe kullanabilmek
226
Genel
run away
f.
paniklemek
227
Genel
run down
f.
kötülemek
228
Genel
run the gamut
f.
her çeşidi olmak
229
Genel
run away
f.
toz olmak
230
Genel
run up
f.
birden artmak
231
Genel
run across
f.
tesadüfen karşılaşmak
232
Genel
run down
f.
arkasından koşup yakalamak
233
Genel
run out
f.
geçmek
234
Genel
run down
f.
aşağılamak
235
Genel
run down
f.
çarpıp yere düşürmek
236
Genel
run up
f.
çekmek
237
Genel
run along
f.
boyunca gitmek
238
Genel
run across
f.
rastlamak
239
Genel
run off
f.
akıp gitmek
240
Genel
run for one's life
f.
kaçıp kurtulmak
241
Genel
run short
f.
tükenmek
242
Genel
run after
f.
kovalamak
243
Genel
run a temperature
f.
ateşi çıkmak
244
Genel
run out
f.
dibi görünmek
245
Genel
run counter to
f.
aykırı düşmek
246
Genel
run after
f.
peşinden koşmak
247
Genel
run up
f.
uğramak
248
Genel
run away with
f.
alıp kaçmak
249
Genel
run a temperature
f.
vücut ısısı fazla olmak
250
Genel
run over
f.
ezmek
251
Genel
run across
f.
koşarak geçmek
252
Genel
run rampant
f.
fışkırmak
253
Genel
run up
f.
koşturmak
254
Genel
run down
f.
durmak (saat kurgusu bittiği için)
255
Genel
run rampant
f.
aşırı boyutlara varmak (kötü bir durum)
256
Genel
run on
f.
ilerlemek
257
Genel
run errands
f.
ayak işleri yapmak
258
Genel
run over
f.
araç ile çiğnemek
259
Genel
run over
f.
araç ile ezmek
260
Genel
run down
f.
arayıp bulmak
261
Genel
run down
f.
kuvvetten düşmek
262
Genel
run down
f.
bitmek
263
Genel
run a hotel
f.
otel işletmek
264
Genel
run over
f.
koşarak geçmek
265
Genel
run out
f.
tüketmek
266
Genel
run after
f.
peşinde koşmak
267
Genel
run away in different directions
f.
kaçışmak
268
Genel
run out
f.
suyunu çekmek
269
Genel
run off with
f.
aşırmak
270
Genel
run out
f.
arkası kesilmek
271
Genel
run amok
f.
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
272
Genel
run on
f.
devam etmek
273
Genel
run into
f.
karışmak
274
Genel
run up
f.
yükseltmek
275
Genel
run away
f.
firar etmek
276
Genel
run into trouble
f.
derde çatmak
277
Genel
run across
f.
karşılaşmak
278
Genel
run riot
f.
gemi azıya almak
279
Genel
run out of money
f.
kesenin dibi görünmek
280
Genel
run off with
f.
kaçmak (aşığı ile)
281
Genel
run over
f.
gözden geçirmek
282
Genel
run across
f.
rast gelmek
283
Genel
run atilt at somebody
f.
saldırmak
284
Genel
run wild
f.
azmak
285
Genel
run down
f.
süzülmek (gözyaşı)
286
Genel
run short
f.
azalmak
287
Genel
run idle
f.
avara çalışmak
288
Genel
run true to form
f.
kendisinden beklenildiği gibi davranmak
289
Genel
run down
f.
akmak
290
Genel
run down
f.
çiğnemek
291
Genel
run the risk of
f.
tehlikesini göze almak
292
Genel
run off
f.
beraberliği çözmek (yarışta/oyunda)
293
Genel
run riot
f.
dal budak salıp her yeri sarmak
294
Genel
run off with
f.
biriyle kaçmak
295
Genel
run the show
f.
işletmek
296
Genel
run short of
f.
malzemesi tükenmek
297
Genel
run to seed
f.
güçten düşmek
298
Genel
run at full speed
f.
alabildiğine koşmak
299
Genel
run out
f.
çıkıntı yapmak
300
Genel
run the gamut
f.
her türü olmak
301
Genel
run up
f.
gitmek
302
Genel
run off
f.
kaçmak
303
Genel
run dry
f.
kurumak
304
Genel
run after women
f.
zamparalık etmek
305
Genel
make run
f.
koşturmak
306
Genel
run out of
f.
kovmak
307
Genel
run low
f.
azalmak
308
Genel
run through
f.
gözden geçirmek
309
Genel
run with a gurgling sound
f.
gürül gürül akmak
310
Genel
run down
f.
yermek
311
Genel
run a temperature
f.
ateşlenmek
312
Genel
run against
f.
rastlamak
313
Genel
run away with
f.
kaçmak (aşığı ile)
314
Genel
run after women
f.
kadın peşinde koşmak
315
Genel
run along
f.
uzanmak
316
Genel
run along
f.
geçinmek
317
Genel
run away from somebody
f.
elinden kurtulmak
318
Genel
run from pillar to post
f.
mekik dokumak
319
Genel
run an errand
f.
bir iş için bir yere gitmek
320
Genel
run out of something
f.
tükenmek
321
Genel
run across
f.
tesadüf etmek
322
Genel
run into
f.
rastlamak
323
Genel
run on
f.
ilişkin olmak
324
Genel
let one's tongue run
f.
gevezelik etmek
325
Genel
let one's tongue run
f.
çenesi düşmek
326
Genel
run out
f.
bitmek
327
Genel
run out of
f.
bitmek
328
Genel
run out of
f.
bir şeyin tükenmesi
329
Genel
run out of
f.
bir şeyin bitmesi
330
Genel
run for cover
f.
içinden çıkılmaz durumlara düşmekten kaçmak
331
Genel
run for cover
f.
zor duruma düşmekten korunmaya çalışmak
332
Genel
run for cover
f.
güvenli bir yere kaçmak (kurşunlardan)
333
Genel
run out of patience
f.
sabrı kalmamak
334
Genel
run a risk
f.
tehlikeyi göze almak
335
Genel
be able run rings around (somebody)
f.
taş çıkartmak
336
Genel
run off
f.
arabayla uzaklaşmak
337
Genel
run short of (something)
f.
az kalmak
338
Genel
run down
f.
araçla çarpmak
339
Genel
run down
f.
izlemek
340
Genel
have a great run
f.
iyi bir yükseliş gerçekleştirmek (müzik listelerinde vb)
341
Genel
make something run
f.
çalışmasını sağlamak
342
Genel
run into a contradiction
f.
çelişkiye düşmek
343
Genel
run the show
f.
ipleri almak
344
Genel
run the show
f.
ipleri ele almak
345
Genel
run on lpg
f.
lpg'yle çalışmak
346
Genel
run on diesel
f.
mazotla çalışmak
347
Genel
(line) run
f.
hat gitmek
348
Genel
(time) run out
f.
süre dolmak
349
Genel
run into difficulty
f.
zorda kalmak
350
Genel
run out of one's excuses
f.
bahanaleri tükenmek
351
Genel
run into a difficulty
f.
zorlukla karşılaşmak
352
Genel
run out of one's excuses
f.
bahanelerini tüketmek
353
Genel
run into a problem
f.
bir sorunla karşılaşmak
354
Genel
run into a difficulty
f.
güçlükle karşılaşmak
355
Genel
run to the schedule
f.
programa sadık kalmak
356
Genel
run into a problem
f.
bir problemle karşılaşmak
357
Genel
run out of excuses
f.
bahaneleri tüketmek
358
Genel
run into a problem
f.
problemle karşılaşmak
359
Genel
run into a trouble
f.
başı sıkışmak
360
Genel
run into a problem
f.
sorunla karşılaşmak
361
Genel
run to the schedule
f.
programa uymak
362
Genel
run on lpg
f.
lpg ile çalışmak
363
Genel
(river) run
f.
nehir akmak
364
Genel
run after
f.
arkasından koşuşturmak
365
Genel
run a project
f.
proje yürütmek
366
Genel
(battery) run out
f.
pil bitmek
367
Genel
(battery) run down
f.
pil bitmek
368
Genel
run on battery
f.
pille çalışmak
369
Genel
run a contest
f.
yarışma düzenlemek
370
Genel
run into debt
f.
borç batağına sürüklemek
371
Genel
run with gasoline
f.
benzinle çalıştırmak
372
Genel
run on gasoline
f.
benzinle çalışmak
373
Genel
run precisely
f.
tıkır tıkır işlemek
374
Genel
run like clockwork
f.
tıkır tıkır işlemek
375
Genel
run in out of gear
f.
boşta çalıştırmak
376
Genel
run a campaign
f.
kampanya yürütmek
377
Genel
run ministry
f.
bakanlık yapmak
378
Genel
run in circles
f.
boşa uğraşmak
379
Genel
run around in circles
f.
boşa uğraşmak
380
Genel
run down the service
f.
hizmeti durdurmak
381
Genel
run down the service
f.
hizmeti sonlandırmak
382
Genel
run service
f.
hizmet yürütmek
383
Genel
run out of patience
f.
tahammülü kalmamak
384
Genel
run off the rails
f.
yolu şaşırmak
385
Genel
run out of patience
f.
sabrı tükenmek
386
Genel
run out of patience
f.
sabır kalmamak
387
Genel
run in full capacity
f.
tam kapasite ile çalışmak
388
Genel
run in full capacity
f.
tam kapasiteyle çalışmak
389
Genel
run candidate
f.
aday çıkarmak
390
Genel
cut and run
f.
kaçmak
391
Genel
cut and run
f.
sıvışmak
392
Genel
run off the rails
f.
balatayı sıyırmak
393
Genel
run off the rails
f.
kafayı yemek
394
Genel
run off the rails
f.
kafayı çizmek
395
Genel
run a project
f.
proje gerçekleştirmek
396
Genel
run at full gallop
f.
dörtnala koşmak
397
Genel
run at full gallop
f.
dört nala koşmak
398
Genel
run away
f.
sıvışmak
399
Genel
make someone's blood run cold
f.
tüylerini diken diken etmek
400
Genel
make someone's blood run cold
f.
kanını dondurmak
401
Genel
run into troubles
f.
problemlerle karşılaşmak
402
Genel
run into troubles
f.
sorunlarla karşılaşmak
403
Genel
run into problems
f.
sorunlarla karşılaşmak
404
Genel
run into problems
f.
problemlerle karşılaşmak
405
Genel
run to waste
f.
ziyan olmak
406
Genel
run to waste
f.
israf olmak
407
Genel
give somebody the run-around
f.
başından savmak
408
Genel
have a run-in with someone
f.
biriyle atışmak
409
Genel
give somebody the run-around
f.
boynuzlamak
410
Genel
get the run-around
f.
boynuzlanmak
411
Genel
run-up
f.
koşarak yukarı çıkmak
412
Genel
run against
f.
-e çatmak
413
Genel
run-up
f.
koşarak varmak
414
Genel
run counter to
f.
-e uymamak
415
Genel
run a car-park
f.
otopark işletmek
416
Genel
run out of
f.
-den dışarı atmak
417
Genel
run across
f.
-in bir kenarından öbür kenarına koşmak
418
Genel
run off with
f.
-i çalmak
419
Genel
run-up
f.
sancağı çekmek
420
Genel
run-up
f.
(fiyat) yükseltmek
421
Genel
run short of
f.
yetmemek
422
Genel
run oneself rugged
f.
kendini helak etmek
423
Genel
run down
f.
çarpıp batırmak (bir başka tekneye)
424
Genel
run up
f.
fırlamak
425
Genel
run short
f.
kafi gelmemek
426
Genel
run for election
f.
seçimler için adaylığını koymak
427
Genel
run out of
f.
tükenmek
428
Genel
run for office
f.
seçimler için adaylığını koymak
429
Genel
run out
f.
sona ermek
430
Genel
run again
f.
tekrar adaylığını koymak
431
Genel
run a risk
f.
rizikoya girmek
432
Genel
run into debt
f.
borca girmek
433
Genel
run into each other
f.
çarpışmak
434
Genel
run in
f.
(motoru) alıştırmak
435
Genel
run down
f.
(akü) boşalmak
436
Genel
run off
f.
akıtmak
437
Genel
run into
f.
-e çarptırmak
438
Genel
run through
f.
arasından geçmek
439
Genel
run over
f.
ezmek (arabayla)
440
Genel
run off
f.
sağmak
441
Genel
run into
f.
-e çarpmak
442
Genel
run off
f.
basmak
443
Genel
run into
f.
girmek
444
Genel
run across
f.
ile karşılaşmak
445
Genel
run through
f.
içinden geçmek
446
Genel
run over
f.
prova etmek
447
Genel
run away with
f.
alıp götürmek
448
Genel
run into
f.
düşmek
449
Genel
run out of
f.
bitirmek
450
Genel
run in
f.
rodaj yapmak
451
Genel
run out of
f.
-i tüketmek
452
Genel
run into
f.
-e rastlamak
453
Genel
run off
f.
rolik açmak
454
Genel
run away
f.
kaçıp gitmek
455
Genel
run off
f.
boşaltmak
456
Genel
run away with
f.
çalmak
457
Genel
run across
f.
-e rastlamak
458
Genel
run on
f.
sürmek
459
Genel
run off
f.
yayınlamak
460
Genel
run out
f.
uzamak
461
Genel
run out
f.
tükenmek
462
Genel
run to seed
f.
tohuma kalkmak
463
Genel
run its course
f.
doğal akışını sürdürmek
464
Genel
run its course
f.
yolunda gitmek
465
Genel
run its course
f.
normal seyrini izlemek (hastalık)
466
Genel
run a project
f.
projeyi yürütmek
467
Genel
run into debts
f.
borca girmek
468
Genel
run across
f.
rastlaşmak
469
Genel
ran into (run into)
f.
rastlamak
470
Genel
run into
f.
arabayla (ağaca vb) çarpmak
471
Genel
run into
f.
toslamak
472
Genel
run through a series of one-night stands
f.
bir dizi tek gecelik aşk yaşamak
473
Genel
run out
f.
son bulmak
474
Genel
run out
f.
süresi dolmak
475
Genel
run dry
f.
tıkanmak
476
Genel
run towards record
f.
rekora koşmak
477
Genel
run out of credits
f.
kontörü bitmek
478
Genel
run flat
f.
telefonunun şarjı bitmek
479
Genel
run out of battery
f.
telefonunun şarjı bitmek
480
Genel
be run by
f.
tarafından işletilmek
481
Genel
be run by
f.
tarafından çalıştırılmak
482
Genel
run a red light
f.
kırmızı ışıkta geçmek
483
Genel
run a relationship
f.
ilişki yürütmek
484
Genel
run a relationship
f.
ilişki sürdürmek
485
Genel
be unable to run
f.
koşamamak
486
Genel
run down
f.
sağlığı bozulmak
487
Genel
run down
f.
zayıf düşmek
488
Genel
run down
f.
zayıflamak
489
Genel
can not run
f.
koşamamak
490
Genel
run back
f.
koşarak geri gelmek
491
Genel
let (a child) run loose
f.
başı boş bırakmak
492
Genel
run an internet cafe
f.
internet cafe işletmek
493
Genel
run together
f.
ortak yürütmek
494
Genel
run together
f.
birlikte yürütmek
495
Genel
run a program
f.
bir programı yürütmek
496
Genel
run amuck
f.
cinnet geçirmek
497
Genel
run after a dream
f.
hayal peşinden koşmak
498
Genel
run out of minutes on one's cell
f.
kontörü azalmak
499
Genel
run fast
f.
hızlı koşmak
500
Genel
run late
f.
geç kalmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of run
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy