Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
run out
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"run out"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
run out
f.
sızmak
2
Genel
run out
f.
bitmek (süre)
3
Genel
run out
f.
beti bereketi kalmamak
4
Genel
run out
f.
dibi görünmek
5
Genel
run out
f.
geçmek
6
Genel
run out
f.
akmak
7
Genel
run out
f.
bitirmek
8
Genel
run out
f.
dışarı koşmak
9
Genel
run out
f.
kovalamak
10
Genel
run out
f.
dışarı atmak
11
Genel
run out
f.
arkası kesilmek
12
Genel
run out
f.
suyunu çekmek
13
Genel
run out
f.
çıkıntı yapmak
14
Genel
run out
f.
tüketmek
15
Genel
run out
f.
bitmek
16
Genel
run out
f.
sona ermek
17
Genel
run out
f.
tükenmek
18
Genel
run out
f.
uzamak
19
Genel
run out
f.
süresi dolmak
20
Genel
run out
f.
son bulmak
21
Genel
run out
f.
kullanmak
22
Genel
run out
f.
tamamını tüketmek
23
Genel
run out
f.
bitirmek
24
Genel
run out
f.
sona ermek
25
Genel
run out
f.
süresi dolmak
26
Genel
run out
f.
(materyal veya kıyafeti) uzatmak
27
Genel
run out
f.
(materyal veya kıyafeti) genişletmek
Phrasals
28
Öbek Fiiller
run out
f.
uzatmak
29
Öbek Fiiller
run out
f.
genişletmek
30
Öbek Fiiller
run out
f.
yaymak
31
Öbek Fiiller
run out
f.
israf edilmek
32
Öbek Fiiller
run out
f.
fakirleşmek
33
Öbek Fiiller
run out
f.
boşa harcamak
34
Öbek Fiiller
run out
f.
bitirmek
35
Öbek Fiiller
run out
f.
tamamlamak
36
Öbek Fiiller
run out
f.
(beyzbol oyuncusu) ilk aşamayı başarıyla geçmek
37
Öbek Fiiller
run out
f.
(sırayı) süs eşyalarıyla doldurmak
38
Öbek Fiiller
run out
f.
koşarak yorgun düşmek
39
Öbek Fiiller
run out
f.
gelişigüzel üreme sonucu ayırt edici cins özelliklerini kaybetmek
40
Öbek Fiiller
run out
f.
çıkıntı yapmak
41
Öbek Fiiller
run out
f.
bir yerden atmak
42
Öbek Fiiller
run out
f.
uzaklaştırmak
43
Öbek Fiiller
run out
f.
kovmak
44
Öbek Fiiller
run out
f.
savurmak
45
Öbek Fiiller
run out
f.
teleski takmak
46
Öbek Fiiller
run out
f.
geçerliğini yitirmek
47
Öbek Fiiller
run out
f.
geçerliğini kaybetmek
48
Öbek Fiiller
run out
f.
defetmek
Trade/Economic
49
Ticaret/Ekonomi
run out
f.
bitmek
50
Ticaret/Ekonomi
run out
f.
tükenmek
Printing
51
Baskı Teknikleri
run out
f.
(paragrafın ilk cümlesini) asılı girinti ile yazmak
Sport
52
Spor
run out
f.
(vuruş yapan oyuncuyu) oyun dışı bırakmak
53
Spor
run out
f.
(vuruş yapan oyuncuyu) saha dışında bırakarak oyun dışı bırakmak
54
Spor
run out
f.
saha dışına çıkarak oyun dışı kalmak
Baseball
55
Beysbol
run out
f.
iki kale arasında koşarken bayılmak
Card
56
İskambil
run out
f.
bahiste bulunmak
"run out"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
run out of something
f.
bitmek
2
Genel
run out on
f.
birini terketmek
3
Genel
run out of time
f.
birinin vakti kalmamak
4
Genel
run out of
f.
tüketmek
5
Genel
run out of money
f.
kesenin dibi görünmek
6
Genel
run out of
f.
kovmak
7
Genel
run out of something
f.
tükenmek
8
Genel
run out of
f.
bitmek
9
Genel
run out of
f.
bir şeyin tükenmesi
10
Genel
run out of
f.
bir şeyin bitmesi
11
Genel
run out of patience
f.
sabrı kalmamak
12
Genel
(time) run out
f.
süre dolmak
13
Genel
run out of one's excuses
f.
bahanaleri tükenmek
14
Genel
run out of one's excuses
f.
bahanelerini tüketmek
15
Genel
run out of excuses
f.
bahaneleri tüketmek
16
Genel
(battery) run out
f.
pil bitmek
17
Genel
run in out of gear
f.
boşta çalıştırmak
18
Genel
run out of patience
f.
tahammülü kalmamak
19
Genel
run out of patience
f.
sabrı tükenmek
20
Genel
run out of patience
f.
sabır kalmamak
21
Genel
run out of
f.
-den dışarı atmak
22
Genel
run out of
f.
tükenmek
23
Genel
run out of
f.
-i tüketmek
24
Genel
run out of
f.
bitirmek
25
Genel
run out of credits
f.
kontörü bitmek
26
Genel
run out of battery
f.
telefonunun şarjı bitmek
27
Genel
run out of minutes on one's cell
f.
kontörü azalmak
28
Genel
run through the woods out of control
f.
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak
29
Genel
run out of gas
f.
benzin bitmek
30
Genel
run out of money
f.
paraları bitmek/tükenmek
31
Genel
run out of money
f.
para suyunu çekmek
32
Genel
run out of petrol
f.
benzin bitmek
33
Genel
run out of gas
f.
yakıt bitmek
34
Genel
run out of petrol
f.
yakıt bitmek
35
Genel
go out for a run
f.
koşuya çıkmak
36
Genel
run out of credit
f.
kontörü bitmek
37
Genel
run out of ideas
f.
fikirleri tüketmek
38
Genel
run out of things to say
f.
söyleyecek şeyleri tükenmek
39
Genel
run out of money
f.
parasız kalmak
40
Genel
run out of money
f.
parası bitmek
41
Genel
run out of hope
f.
umudu tükenmek
42
Genel
run out of
f.
kifayetsiz kalmak
43
Genel
run out of supplies
f.
erzağı tüketmek
44
Genel
the towels have run out
expr.
havlu kalmamış
45
Genel
the towels have run out
expr.
temiz havlu kalmamış
Phrasals
46
Öbek Fiiller
run out of some place
f.
bir yerden tüymek
47
Öbek Fiiller
run out of some place
f.
bir yerden kaçmak
48
Öbek Fiiller
run out at someone
f.
birine saldırmak
49
Öbek Fiiller
run out on
f.
birini dımdızlak ortada bırakmak
50
Öbek Fiiller
run out of some place
f.
hızla/koşarak çıkmak
51
Öbek Fiiller
run out at (someone or something)
f.
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
52
Öbek Fiiller
run out at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek
53
Öbek Fiiller
run out of (one's) skin
f.
tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
54
Öbek Fiiller
run out of (one's) skin
f.
kıçını yırtmak
55
Öbek Fiiller
run out of (one's) skin
f.
büyük çaba gösterip başarılı olmak
56
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) kaçmak
57
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) koşarak kaçmak/çıkmak
58
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyi/bir yeri) koşarak terk etmek
59
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) kovmak/kovalamak
60
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) defetmek
61
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) zorla göndermek
62
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) önüne katıp kovalamak
63
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
bir aracı (bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
64
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
bir aracı (bir şeyden/bir yerden) dışarı sürmek
65
Öbek Fiiller
run out of (something or some place)
f.
koşarak (bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
66
Öbek Fiiller
run out of (something)
f.
bir aracın yakıtını bitirmek/tüketmek
67
Öbek Fiiller
run out on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yüz üstü bırakmak
68
Öbek Fiiller
run out on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dımdızlak ortada bırakmak
69
Öbek Fiiller
run out on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) terk etmek
Colloquial
70
Konuşma Dili
run out the door
f.
kapıdan dışarıya koşmak
Idioms
71
Deyim
run someone out of business
f.
birisini saf dışı bırakmak
72
Deyim
have one's luck run out
f.
artık şans yüzüne gülmemek
73
Deyim
have one's luck run out
f.
artık şansı olmamak
74
Deyim
run out of patience
f.
canına tak etmek
75
Deyim
run out of gas (us)
f.
enerjisi tükenmek
76
Deyim
run out of gas
f.
hevesi/coşkusu kalmamak
77
Deyim
run out of steam
f.
hırsı/şevki/hevesi tükenmek
78
Deyim
run out of gas
f.
hırsı/şevki/hevesi tükenmek
79
Deyim
run out of steam
f.
hevesi/coşkusu kalmamak
80
Deyim
run out of steam (brit)
f.
enerjisi tükenmek
81
Deyim
run out of steam
f.
sıfırı tüketmek
82
Deyim
run out of patience
f.
sabrı taşmak
83
Deyim
run out of luck
f.
şansını tüketmek
84
Deyim
run out of steam
f.
pili bitmek
85
Deyim
run out the clock
f.
top çevirerek zamana oynamak
86
Deyim
run out of your skin
f.
tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
87
Deyim
have one's luck run out
f.
talihi/şansı açılmamak
88
Deyim
run out of time
f.
zamanı kalmamak
89
Deyim
run out of time
f.
zamanı bitmek
90
Deyim
run out of time
f.
zamanı tükenmek
91
Deyim
run out the clock
f.
zamana oynamak
92
Deyim
run out of juice
f.
yakıtı bitmek
93
Deyim
run out of road
f.
yolun sonuna gelmek
94
Deyim
run out of road
f.
hızını kaybetmek
95
Deyim
run out of road
f.
desteğini/kaynaklarını tüketmek
96
Deyim
run out of road
f.
devam etmek için ihtiyacı olan şeyleri tüketmek
97
Deyim
run out of road
f.
son noktaya gelmek
98
Deyim
run out of road
f.
ilerisi olmayan bir noktaya gelmek
99
Deyim
run out of road
f.
(araç) yoldan çıkmak
100
Deyim
run out of road
f.
(araç) yoldan çıkıp kaza yapmak
101
Deyim
run out of road
f.
virajı alamayıp yoldan çıkmak
102
Deyim
run out of town
f.
bir yeri terk etmeye zorlanmak
103
Deyim
run out of town
f.
bir yerden kovulmak
104
Deyim
run out on someone
f.
birisini terk etmek
105
Deyim
run out on someone
f.
birisini yüzüstü bırakmak
106
Deyim
run out on someone
f.
kapıyı çekip gitmek
107
Deyim
run out on someone
f.
protesto amacıyla çekip gitmek
108
Deyim
run someone out of town [us]
f.
birini bir yeri terk etmeye zorlamak
109
Deyim
run someone out of town [us]
f.
birini bir yerden kovmak
110
Deyim
run the clock out
f.
top çevirerek zamana oynamak
111
Deyim
run the clock out
f.
liderliği sürdürmek için rakibe fırsat vermeden zamanı geçirmeye çalışmak
112
Deyim
run the clock out
f.
pasif/defansif bir stratejiyle zaman geçirerek liderliğini korumaya çalışmak
113
Deyim
run the clock out
f.
oyun süresi bitene kadar topu elinde tutmak
114
Deyim
run the clock out
f.
zamana oynamak
115
Deyim
run the clock out
f.
oyalamak
116
Deyim
run the clock out
f.
zamanı geçirerek avantaj sağlamaya/avantajlı durumunu korumaya çalışmak
117
Deyim
run the clock out
f.
zaman geçirmeye çalışmak
Speaking
118
Konuşma
I have run out of credit
expr.
kontorüm bitti
Technical
119
Teknik
measurement of run-out accuracy
i.
bozulan doğruların ölçülmesi
120
Teknik
axial run-out tolerance
i.
eksenel sapma toleransı
121
Teknik
metal run-out
i.
metal sızması (döküm terimleri)
122
Teknik
mill run-out table
i.
role çıkış yolu
123
Teknik
run-out
i.
taşma
Mechanic
124
Mekanik
axial run-out
i.
eksenel kaçıklık
Automotive
125
Otomotiv
run-out
i.
aşınma
126
Otomotiv
run-out
i.
eksantriklik
127
Otomotiv
brake disc run-out
i.
fren disk salgısı
128
Otomotiv
wheel run-out
i.
lastik balansı
129
Otomotiv
run-out
i.
salgı
130
Otomotiv
wheel run-out
i.
tekerlek salgısı
131
Otomotiv
the gas has run out
expr.
benzin bitti
132
Otomotiv
the petrol has run out
expr.
benzin bitti
Traffic
133
Trafik
(one's driving licence) run out
f.
ehliyetinin süresi bitmek
134
Trafik
(one's driving licence) run out
f.
ehliyetinin süresi geçmek
Sport
135
Spor
run-out
i.
(vuruş yapan oyuncunun) oyun dışı kalması
136
Spor
run out the clock
f.
oyun süresi bitene kadar topu/buz hokeyi topunu elinde tutmak
Engineering
137
Engineering
run-out
i.
(döner parçada) aksaklık
Slang
138
Argo
run out of
i.
(birşeyin) tükenmesi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of run out
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy