Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | çıkarım | inference i. | ||
We will be asking for a split vote in order to isolate these words, to prevent such an inference. Böyle bir çıkarımı engellemek amacıyla bu kelimeleri ayırmak için oylama yapılmasını isteyeceğiz. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | çıkarım | implication i. | ||
The implications are clear. Çıkarımlar açık. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | çıkarım | inference i. | ||
All sorts of inferences like these have been doing the rounds lately. Son zamanlarda bu türden çıkarımlar ortalıkta dolaşıyor. More Sentences |
||||
Logic | ||||
Mantık | çıkarım | conclusion i. | ||
His conclusion is based on these facts. Onun çıkarımı bu gerçeklere dayanmaktadır. More Sentences |
||||
Linguistics | ||||
Dilbilim | çıkarım | inference i. | ||
We will be asking for a split vote in order to isolate these words, to prevent such an inference. Bu kelimelerin ayrıştırılması ve böyle bir çıkarımın önüne geçilmesi için oylama yapılmasını isteyeceğiz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | çıkarım | deduction i. | ||
Genel | çıkarım | argument i. | ||
Genel | çıkarım | takeaway i. | ||
Genel | çıkarım | analogy i. | ||
Genel | çıkarım | read i. | ||
Genel | çıkarım | elicitation i. | ||
Genel | çıkarım | derivement [obsolete] i. | ||
Technical | ||||
Teknik | çıkarım | extraction i. | ||
Logic | ||||
Mantık | çıkarım | hypothetical i. | ||
Philosophy | ||||
Felsefe | çıkarım | illation i. |