Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
(bir yere) girmek
"(bir yere) girmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir yere) girmek
step inside
f.
2
Öbek Fiiller
(bir yere) girmek
roll in (to some place)
f.
Idioms
3
Deyim
(bir yere) girmek
set foot in (some place)
f.
"(bir yere) girmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yaltaklanarak bir yere girmek
wheedle one's way into
f.
2
Genel
girmek (motorlu taşıt bir yere)
pull in
f.
3
Genel
derinlemesine girmek (bir sıvı bir yere)
soak into
f.
4
Genel
forum gibi bir yere iş olsun diye entry girmek
blogorrhea
f.
5
Genel
hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break in
f.
6
Genel
hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break into
f.
7
Genel
yavaş yavaş bir yere girmek
work one's way into
f.
8
Genel
bir yere girmek
get inside something
f.
9
Genel
(buhar gücü ile çalışan gemi) bir yere girmek
steam into
f.
10
Genel
(buhar gücü ile çalışan gemi) bir yere girmek
steam in
f.
11
Genel
uzun adımlarla bir yere girmek
stride in/into
f.
Phrasals
12
Öbek Fiiller
bir yere girmek
put in
f.
13
Öbek Fiiller
aceleyle bir yere girmek/koşmak
race into something
f.
14
Öbek Fiiller
bir yere sendeleyerek girmek
stagger into some place
f.
15
Öbek Fiiller
bir yere sürünerek girmek
creep into something
f.
16
Öbek Fiiller
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
track something (mud etc) into some place
f.
17
Öbek Fiiller
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
track something (mud etc) in
f.
18
Öbek Fiiller
bir yere sürünerek girmek
slink into something
f.
19
Öbek Fiiller
bir yere girmek
trickle in (to something)
f.
20
Öbek Fiiller
sürü/kalabalık halinde bir yere girmek
throng into something
f.
21
Öbek Fiiller
(sınırdan vb geçerek) bir yere girmek
cross over into some place
f.
22
Öbek Fiiller
(bir yere) yavaş yavaş girmek
filter in (some place)
f.
23
Öbek Fiiller
(bir yere) kademeli olarak girmek
filter in (some place)
f.
24
Öbek Fiiller
(bir yere) yavaş yavaş girmek
filter into (some place)
f.
25
Öbek Fiiller
(bir yere) kademeli olarak girmek
filter into (some place)
f.
26
Öbek Fiiller
bir yere teker teker girmek
filter in
f.
27
Öbek Fiiller
bir yere küçük gruplar halinde girmek
filter in
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) girmek
swerve into (from someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
dönüp (bir şeye/bir yere) girmek
swerve into (from someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) girmek
get into (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
arabayı, aracı geriye doğru sürerek (bir yere) girmek
back into (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(bir yere) paldır küldür girmek
barrel in
f.
33
Öbek Fiiller
(bir yere) paldır küldür girmek
barrel into
f.
34
Öbek Fiiller
(bir yere/şeye) girmek
go into (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(bir yere/bir durumun içine) çaktırmadan girmek
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
36
Öbek Fiiller
(bir yere/bir durumun içine) el altından girmek
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir yere/bir durumun içine) hileyle girmek
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
38
Öbek Fiiller
allem edip kallem edip (bir yere/bir durumun içine) girmek
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
39
Öbek Fiiller
aceleyle (bir yere) girmek
whip into (something)
f.
40
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) girmek
move in (to something)
f.
41
Öbek Fiiller
kayıp (bir şeye/yere) girmek
slide into (something)
f.
42
Öbek Fiiller
kibirli bir şekilde (bir yere) girmek
stalk into (some place)
f.
43
Öbek Fiiller
kibirli bir şekilde (bir yere) girmek
stalk in (some place)
f.
44
Öbek Fiiller
kibirle (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
45
Öbek Fiiller
bir çalımla (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
46
Öbek Fiiller
kurumlanarak (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
47
Öbek Fiiller
kasılarak (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
48
Öbek Fiiller
kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
49
Öbek Fiiller
havalı bir şekilde (bir yere) girmek
strut in (to some place)
f.
50
Öbek Fiiller
grupça (bir şeye/yere) girmek
troop into (something or some place)
f.
51
Öbek Fiiller
topluca (bir şeye/yere) girmek
troop into (something or some place)
f.
52
Öbek Fiiller
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek
troop into (something or some place)
f.
53
Öbek Fiiller
topluluk halinde (bir şeye/yere) girmek
troop into (something or some place)
f.
54
Öbek Fiiller
grupça (bir şeye/yere) girmek
troop in (something or some place)
f.
55
Öbek Fiiller
topluca (bir şeye/yere) girmek
troop in (something or some place)
f.
56
Öbek Fiiller
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek
troop in (something or some place)
f.
57
Öbek Fiiller
topluluk halinde (bir şeye/yere) girmek
troop in (something or some place)
f.
58
Öbek Fiiller
elini kolunu sallayarak (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
59
Öbek Fiiller
rahat rahat (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
60
Öbek Fiiller
umursamaz/vurdumduymaz bir tavırla (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
61
Öbek Fiiller
rahatça (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
62
Öbek Fiiller
elini kolunu sallayarak (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
63
Öbek Fiiller
rahat rahat (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
64
Öbek Fiiller
umursamaz/vurdumduymaz bir tavırla (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
65
Öbek Fiiller
rahatça (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
66
Öbek Fiiller
hızlıca (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
67
Öbek Fiiller
rahat bir tavırla (bir yere) girmek
waltz into (some place)
f.
68
Öbek Fiiller
hızlıca (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
69
Öbek Fiiller
rahat bir tavırla (bir yere) girmek
waltz in (some place)
f.
70
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) kıvrılarak girmek
wriggle into (something or some place)
f.
71
Öbek Fiiller
tekneyle/gemiyle/uçakla bir yere girmek
sail into
f.
72
Öbek Fiiller
bir hışımla (bir yere) girmek
stalk into (some place)
f.
73
Öbek Fiiller
sinirle (bir yere) dalmak/girmek
stalk into (some place)
f.
74
Öbek Fiiller
(bir yere) izdiham halinde girmek
stampede into (some place)
f.
75
Öbek Fiiller
buharlı bir araçla (bir yere) girmek
steam into (some place)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir yere) bir hışımla girmek
steam into (some place)
f.
77
Öbek Fiiller
bir hışımla (bir yere) girmek
storm into (some place)
f.
78
Öbek Fiiller
aceleyle (bir yere) girmek
storm into (some place)
f.
79
Öbek Fiiller
telaşla (bir yere) girmek/dalmak
storm into (some place)
f.
80
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) akın akın girmek
stream into (something or some place)
f.
81
Öbek Fiiller
tökezleyip (bir yere) girmek
stumble into (some place)
f.
82
Öbek Fiiller
hızla (bir şeye/yere) girmek
stumble into (something or some place)
f.
83
Öbek Fiiller
heyecanla (bir şeye/yere) girmek
stumble into (something or some place)
f.
84
Öbek Fiiller
cesaret edip (bir yere) girmek
venture into (some place)
f.
85
Öbek Fiiller
risk alıp (bir yere) girmek/dalmak
venture into (some place)
f.
86
Öbek Fiiller
bir hışımla (bir yere) girmek
tear into (some place)
f.
87
Öbek Fiiller
aceleyle (bir yere) girmek
tear into (some place)
f.
88
Öbek Fiiller
bir hışımla bir yere girmek
tear into a place
f.
89
Öbek Fiiller
aceleyle bir yere girmek
tear into a place
f.
90
Öbek Fiiller
(bir yere) paldır küldür girmek
barrel in (to some place)
f.
91
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) zorla girmek
break in (to something or some place)
f.
92
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) izinsiz girmek
break in (to something or some place)
f.
93
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek
break in (to something or some place)
f.
94
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek
break in (to something or some place)
f.
95
Öbek Fiiller
(bir yere) zorla girmek
burst into (some place)
f.
96
Öbek Fiiller
(bir yere) kapıyı zorlayarak girmek
burst into (some place)
f.
97
Öbek Fiiller
(bir şey) için bir şeye/yere girmek
come in for (something)
f.
98
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) girmek
come into (something or some place)
f.
99
Öbek Fiiller
(bir yere/şeye) emekleyerek girmek
crawl into (some place or thing)
f.
100
Öbek Fiiller
(bir yere/şeye) emekleyerek girmek
crawl to (some place or thing)
f.
101
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) girmek
file into (something or some place)
f.
102
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) sıra halinde girmek
file into (something or some place)
f.
103
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) girmek
file in (something or some place)
f.
104
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) sıra halinde girmek
file in (something or some place)
f.
105
Öbek Fiiller
(bir yere) azametle girmek
flounce into (some place)
f.
106
Öbek Fiiller
(bir yere) bir hışımla girmek
flounce into (some place)
f.
107
Öbek Fiiller
(bir yere) kasıla kasıla girmek
flounce into (some place)
f.
108
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) düz/ön ön girmek
head in (to something)
f.
109
Öbek Fiiller
(bir yere) anahtarla girmek
key into (something)
f.
110
Öbek Fiiller
(bir yere) kilidi açıp girmek
key into (something)
f.
111
Öbek Fiiller
ağır aksak (bir yere) girmek
limp in
f.
112
Öbek Fiiller
aksaya aksaya (bir yere) girmek
limp in
f.
113
Öbek Fiiller
dura kalka (bir yere) girmek
limp in
f.
114
Öbek Fiiller
aceleyle (bir yere) girmek/koşmak
race into
f.
115
Öbek Fiiller
aceleyle (bir yere) girmek/koşmak
race into (something)
f.
116
Öbek Fiiller
kayıp (bir yere) girmek
skid into (something)
f.
117
Öbek Fiiller
(bir yere) sinsice/gizlice girmek
slink into (some place)
f.
118
Öbek Fiiller
(bir yere) far ettirmeden/çaktırmadan girmek
slink into (some place)
f.
119
Öbek Fiiller
hızlıca (bir yere) girmek
slip into (something or some place)
f.
120
Öbek Fiiller
(bir yere) gizlice girmek
sneak in (some place)
f.
121
Öbek Fiiller
(bir yere) sinsice girmek/sızmak
sneak in (some place)
f.
122
Öbek Fiiller
(bir yere) gizlice girmek
sneak into (some place)
f.
123
Öbek Fiiller
(bir yere) sinsice girmek/sızmak
sneak into (some place)
f.
124
Öbek Fiiller
(bir şeyden/bir yerden çıkıp bir yere) girmek
step out of (something or some place) (and) into (some place)
f.
125
Öbek Fiiller
(bir yere) başıboş bir şekilde girmek
stray into (some place)
f.
126
Öbek Fiiller
(bir yere) uzun adımlarla girmek
stride into (some place)
f.
127
Öbek Fiiller
(bir yere) kararlılıkla girmek
stride into (some place)
f.
128
Öbek Fiiller
(bir yere) aceleyle/telaşla girmek
stride into (some place)
f.
129
Öbek Fiiller
(bir yere) güruh halinde girmek
throng into (some place)
f.
130
Öbek Fiiller
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
track into some place
f.
131
Öbek Fiiller
(bir yere) elini kolunu sallayarak gelmek/girmek
traipse into (some place)
f.
132
Öbek Fiiller
(bir yere) pervasızca gelmek/girmek
traipse into (some place)
f.
133
Öbek Fiiller
(bir yere) elini kolunu sallayarak girmek
wander into (some place)
f.
134
Öbek Fiiller
(bir yere) öylesine/rastgele girmek
wander into (some place)
f.
135
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir yere) girmek istemek
want into (something or some place)
f.
Phrases
136
İfadeler
dar (bir şeye/yere) debelenerek girmek
worm into (something or some place)
f.
137
İfadeler
dar (bir şeye/yere) büzüşerek girmek
worm into (something or some place)
f.
138
İfadeler
(bir şeye/yere) kurnazlıkla girmek
worm into (something or some place)
f.
139
İfadeler
(bir şeye/yere) sinsice girmek
worm into (something or some place)
f.
140
İfadeler
(bir şeye/yere) alavere dalavereyle girmek
worm into (something or some place)
f.
Colloquial
141
Konuşma Dili
bir yere girmek
get in there
f.
142
Konuşma Dili
(bir şeye/bir yere) izinsiz girmek
lie (one's) way into (something or some place)
f.
143
Konuşma Dili
bir yere para ödemeden girmek
zoom
f.
144
Konuşma Dili
bir yere biletsiz girmek
zoom
f.
Idioms
145
Deyim
dosdoğru/doğruca (bir yere) gitmek/girmek
beeline it for (some place)
f.
146
Deyim
dil dökerek/konuşarak/ikna ederek bir yere girmek
talk your way somewhere
f.
147
Deyim
bir şeye/bir yere girmek/gitmek
set foot in/on something
f.
148
Deyim
(bir şeye/bir yere) girmek/gitmek
set foot on (something or some place)
f.
149
Deyim
bir yere girmek
set foot somewhere
f.
150
Deyim
konuşup ikna ederek bir şeye müdahil olmak/bir yere girmek
talk (one's) way into (something or some place)
f.
151
Deyim
(diliyle) ikna ederek bir şeyi kapmak/bir yere girmek
talk (one's) way into (something or some place)
f.
152
Deyim
konuşup ikna ederek bir şeyi elde etmek/bir yere girmek
talk (one's) way into (something or some place)
f.
153
Deyim
(bir şeye/bir yere) kıvrılarak/eğilip bükülerek girmek
work (one's) way into (something or some place)
f.
154
Deyim
(bir şeye/bir yere) sürünerek girmek
worm (one's) way into (something or some place)
f.
155
Deyim
dar/sıkışık (bir şeye/bir yere) zorla girmek/sığışmak
worm (one's) way into (something or some place)
f.
156
Deyim
(bir şeye/bir yere) kurnazlıkla girmek
worm (one's) way into (something or some place)
f.
157
Deyim
(bir şeye/bir yere) sinsice girmek
worm (one's) way into (something or some place)
f.
158
Deyim
(bir şeye/bir yere) kıvrılarak girmek
wriggle (one's) way into (something or some place)
f.
159
Deyim
(bir şeye/bir yere) kıl payı girmek
wriggle (one's) way into (something or some place)
f.
160
Deyim
(bir şeye/bir yere) zar zor girmek/sızmak
wriggle (one's) way into (something or some place)
f.
Law
161
Hukuk
hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break a house
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir yere) girmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy