Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
four-point strap-type tiedown system
müşterinin sahip olduğu ve jetonla çalışan telefon
ciseaux en fonte
landing light control panel
to procure acceptance of the draft
destilado de guindas garrafales
limb-girdle muscular dystrophy
a nadie le importa
pregar
fakturierungsplan
be suggested
sökülmek (örgü)
nuclear magnetic resonance spectroscopy
stipites salvadorae
üretici anlambilim
rip (carpentry)
biscuit-ware
badana yapmak
dalila
şantıye mühendisi
estates
(kendini/birini) incitmek
arista de un sólido
to be left an orphan
motor failure
(sıkıntı) çekmek
Geçmiş
Cümleler
"(sıkıntı) çekmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(sıkıntı) çekmek
undergo
f.
"(sıkıntı) çekmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
(dert/sıkıntı) çekmek
suffer
f.
I
suffered
indigestion after lasts night's meal.
Dün geceki yemekten sonra hazımsızlık
çektim.
More Sentences
General
2
Genel
sıkıntı çekmek
have troubles
f.
Tom is
having trouble
sleeping.
Tom uyumakta
sıkıntı çekiyor.
More Sentences
3
Genel
sıkıntı çekmek
suffer
f.
In Uganda, for instance, the coffee growers are
suffering
enormously.
Örneğin Uganda'da kahve yetiştiricileri büyük
sıkıntılar çekiyor.
More Sentences
4
Genel
keder sıkıntı vb'ni çekmek
experience
f.
5
Genel
çok sıkıntı çekmek
lead a dog's life
f.
6
Genel
çekmek (sıkıntı)
undergo
f.
7
Genel
sıkıntı çekmek
experience difficulty
f.
8
Genel
sıkıntı çekmek
have difficulty
f.
9
Genel
sıkıntı çekmek (maddi yönden)
be financially straitened
f.
10
Genel
maddi sıkıntı çekmek
be in financial difficulties
f.
11
Genel
çok sıkıntı çekmek
have a bad time
f.
12
Genel
maddi sıkıntı çekmek
be in financial difficulty
f.
13
Genel
ekonomik sıkıntı çekmek
be in financial difficulty
f.
14
Genel
mali sıkıntı çekmek
be in financial difficulty
f.
15
Genel
ekonomik sıkıntı çekmek
be in financial difficulties
f.
16
Genel
sıkıntı çekmek
anguish
f.
17
Genel
sıkıntı çekmek
languish
f.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
sıkıntı çekmek
rough it
f.
Colloquial
19
Konuşma Dili
(bir şey) bulamakta sıkıntı çekmek
be stuck for (something)
f.
20
Konuşma Dili
'-i bulamakta sıkıntı çekmek
be stuck for
f.
Idioms
21
Deyim
sıkıntı çekmek
have a bumpy ride
f.
22
Deyim
sıkıntı çekmek
have a bumpy ride
f.
23
Deyim
çok sıkıntı çekmek
be hard up
f.
24
Deyim
sıkıntı çekmek
go through/hit a sticky patch
f.
25
Deyim
sıkıntı çekmek
hit a sticky patch
f.
26
Deyim
çok sıkıntı çekmek
go to hell and back
f.
27
Deyim
çok sıkıntı çekmek
go to hell and back
f.
28
Deyim
çok sıkıntı çekmek
go through hell and back
f.
29
Deyim
anlamakta (biraz) zorluk/sıkıntı çekmek
be (a little) slow on the uptake
f.
30
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili sıkıntı çekmek
have a hard time with (someone or something)
f.
31
Deyim
sıkıntı çekmek
have a hard time of it
f.
32
Deyim
sıkıntı çekmek
have a rough time of it
f.
33
Deyim
sıkıntı çekmek
have a bad time of it
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (sıkıntı) çekmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy