-para - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

-para

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"-para" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
General
-para snk. (belirli sayıda) çocuk doğuran kadın anlamına gelen son ek
-para snk. (belirli sayıda) yumurta üreten dişi anlamına gelen son ek
-para snk. (belirli tür veya sayıda) yavru doğuran dişi anlamına gelen son ek

"-para" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 106 sonuç

İngilizce Türkçe
General
para i. paraşütçü asker
para-psychology i. ilm-i feraset
para-psychology i. para-psikoloji
para-psychology i. ilm-i mükaşefe
para-psychology i. ilm-i batın
para-psychology i. meta psikoloji
para i. hava indirme tümeni
para i. paragraf
para i. paragraf
para- ök. benzer
para- ök. ötesinde
para- ök. (uçaktan paraşütle atlamak için) özel eğitimli anlamına gelen ön ek
para- ök. (uçaktan paraşütle atlamak için) özel teçhizatlı anlamına gelen ön ek
para- ök. (uçaktan paraşütle atlamak için) özel donanımlı anlamına gelen ön ek
para- ök. silahlı paraşütçülere ait anlamına gelen ön ek
para- ök. silahlı paraşütçüler tarafından anlamına gelen ön ek
para- ök. silahlı paraşütçülere karşı savunmada anlamına gelen ön ek
para- ök. koruyucu nesneyi ifade eden ön ek
para (paraguay) kısalt. paraguay
para (paragraph) kısalt. paragraf
Colloquial
para i. paraprofesyonel
para i. yardımcı
para i. asistan
para i. paraşütçü
para i. paraşütçü asker
Trade/Economic
para piyasası kağıtları i. market papers
para i. türkiye'nin para birimi
para i. kuruş
para i. madeni para
para i. türk imparatorluğu çatısında bulunan ülkelerde kullanılan para birimi
para i. türk imparatorluğu çatısında bulunan ülkelerde kullanılan madeni para
para i. dinarın 100'de 1'ine denk eski bir yugoslav değer birimi
para i. yugoslav dinarı
para i. yugoslavya madeni parası
para i. dinarın 100'de 1'ine denk sırbistan para birimi
para i. madeni sırp parası
para i. sırp dinarı
Politics
organismo para la prascripcion de las armas nucleares en la americana latine i. latin amerika nükleer silahları yasaklama ajansı
para-tariff barriers i. tarife benzeri engeller
unita (união nacional para a independencia total de angola) i. Angola tam bağımsızlık ulusal birliği
Industry
para rubber i. güney amerika ağaçlarından elde edilen bir kauçuk
Technical
para rubber i. brezilya kauçuğu
para rubber i. ham kauçuk
para- aminobenzoic acid i. paraaminobenzoik asit
para i. kauçuk ağacı
para i. güney amerika kauçuk ağaçlarından elde edilen kauçuk
Computer
reset para expr. paragraf sıfırla
para up expr. paragraf yukarı
para up extend expr. paragraf yukarı uzatma
Dyeing
para red i. kan kırmızısı
para red i. kamelya çiçeği renginden daha sarı ve koyu bir kırmızı tonu
para red i. ışığa dayanıklı parlak mavimsi veya sarımsı kırmızı azoik boya veya pigment grubu
para red i. selülozdan yapılmış dokuları parlak kırmızıya boyayan, keşfedilmiş ilk azoik boya
para red toner i. ışığa dayanıklı parlak mavimsi veya sarımsı kırmızı azoik boya veya pigment grubu
para red toner i. selülozdan yapılmış dokuları parlak kırmızıya boyayan, keşfedilmiş ilk azoik boya
Medical
ipsilateral iliac nodes (dog-leg field/para-aortic strip) i. aynı taraf iliyak lenf düğümleri
para-aortic lymph nodes i. paraaortik lenf düğümleri
para i i. ilk kez doğum yapan kadın
para-anaesthesia i. vücudun alt bölümünün her iki tarafında gerçekleştirilen anestezi
para-aortic s. aortun yanında
Psychology
para i. para
Pathology
para-influenza virus i. parainfluenza virüsü
para-influenza virus i. üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan virüsler grubu
Pharmaceutics
para-aminosalicylic acid i. tüberküloz tedavisinde kullanılan ve bakteri gelişimini engelleyen bir madde
Chemistry
para aminobenzoic acid i. para aminobenzoik asit
para aminobenzoic acid i. maya ve karaciğer hücrelerinde bulunan metabolik bir asit
para-aminobenzoic acid i. b vitamini kompleks bileşeni olan kristal yapıda sarımsı bir madde
para-dichlorobenzene i. paradiklorobenzen
para-dichlorobenzene i. beyaz kristal yapıda bir madde
para-hydroxybenzoic acid i. para-hidroksibenzoik asit
para-hydroxybenzoic acid i. koruyucu hazırlamada kullanılan organik bir asit
para s. (iki karbon atomu tarafından ayrılan) benzen halkasının iki pozisyonu ile ilgili
para s. (iki karbon atomu tarafından ayrılan) benzen halkasının iki pozisyonu ile karakterize
para s. (iki karbon atomu tarafından ayrılan) benzen halkasının iki pozisyonunda olan
para s. diatomik moleküle ait
para s. diatomik molekül ile ilgili
para s. diatomik molekül olan
para s. iki atomlu moleküle ait
para s. iki atomlu molekül ile ilgili
para s. iki atomlu molekül olan
para- ök. karşı-
paba (para-aminobenzoic acid) kısalt. para-aminobenzoik asit
pdb (para-dichlorobenzene) kısalt. paradiklorobenzen
Biochemistry
para- ök. yan-
Zoology
para i. domuz geyiği
Botanic
para rubber tree i. amazon ve orinoco nehirleri bölgesine özgü yaprak döken ve kokulu sarı-beyaz çiçekleri olan tropik kauçuk ağacı
para nut i. brezilya fındığı
para i. yeni zelanda'ya özgü ağır ve uzun yaprakları olan bir bitki
para cress (spilances oleracea) i. dişotu
para cress (spilances oleracea) i. tropik bölgelerde yetişen ve tıbbi amaçlarla da kullanılan bir bitki
para grass i. tropik ülkelerde yetişen çok yıllık bir ot ve çimen
para grass i. palmiye ağacından elde edilen sert bir lif
Apiculture
para foul brood i. avrupa yavru çürüklüğünün bir türü
Social Sciences
para i. doğum sayısı
para i. doğurganlık durumu
para i. kadın
Environment
para-autochthonous s. paraotokton
Geography
para i. brezilya'nın kuzeyinde yer alan bir nehir
para i. brezilya'nın kuzeyinde yer alan bir eyalet
para i. brezilya'nın kuzeyinde yer alan bir şehir
Latin
si vis pacem, para bellum expr. barış istiyorsanız savaşa hazır olun
Slang
para [australia] s. sarhoş
para [australia] s. zil zurna sarhoş
para [australia] s. uçmuş
para [australia] s. kafası bir milyon olan
British Slang
para i. paranoid