Geçmiş

ötesinde

"ötesinde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ötesinde	beyond ed.
General
2	Genel	ötesinde	about zf.
3	Genel	ötesinde	ayont [scottish] zf.
4	Genel	ötesinde	behind zf.
5	Genel	ötesinde	by zf.
6	Genel	ötesinde	overmore [obsolete] zf.
7	Genel	ötesinde	overplus [obsolete] zf.
8	Genel	ötesinde	below ed.
9	Genel	ötesinde	past ed.
10	Genel	ötesinde	ayond ed.
11	Genel	ötesinde	without ed.
12	Genel	ötesinde	by [scotland] ed.
13	Genel	ötesinde	outgate [dialect] ed.
14	Genel	ötesinde	praeter- ök.
15	Genel	ötesinde	supra- ök.
16	Genel	ötesinde	preter- ök.
17	Genel	ötesinde	para- ök.
18	Genel	ötesinde	sur- ök.
19	Genel	ötesinde	peri- ök.
20	Genel	ötesinde	trans- ök.
21	Genel	ötesinde	trans ök.
Colloquial
22	Konuşma Dili	ötesinde	above and beyond expr.
Technical
23	Teknik	ötesinde	beyond zf.
Archaic
24	Eski Kullanım	ötesinde	within ed.

"ötesinde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 252 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	-in ötesinde	beyond ed.
General
2	Genel	gözlemlerin ötesinde tahmin	extrapolation i.
3	Genel	denizlerin ötesinde bulunan ülke vb	overseas i.
4	Genel	alp dağlarının ötesinde	cisalpine i.
5	Genel	ötesinde hiçbir ağacın yetişmediği rakım	treeline i.
6	Genel	beklentilerin ötesinde hizmet	service beyond expectations i.
7	Genel	beklentinin ötesinde hizmet	service beyond expectations i.
8	Genel	kuzey dağlarının ötesinde ebedi ışık ve bereket ülkesinde yaşadığı düşünülen (kimse)	hyperborean i.
9	Genel	kuzey dağlarının ötesinde ebedi ışık ve bereket ülkesinde yaşadığı düşünülen (kimse)	hyperboreios i.
10	Genel	dağların ötesinde yaşayan kimse	tramontane i.
11	Genel	insan algısının ötesinde olan dünya	the beyond i.
12	Genel	gerekenin ötesinde mümkün olan miktar	margent i.
13	Genel	ötesinde veya altındayken bir şeyin yok olduğu veya mümkün olmadığı sınır	margent i.
14	Genel	ötesinde veya altındayken bir şeyin istenen şekilde olmadığı sınır	margent i.
15	Genel	ötesinde veya altındayken bir şeyin yok olduğu veya mümkün olmadığı sınır	margin i.
16	Genel	normalin ötesinde olan kimse	meta i.
17	Genel	olay veya durumun gerçekleştiği konumun çok ötesinde hissedilen yankıları	ripples i.
18	Genel	aklın ötesinde yer alan organizma	superorganism i.
19	Genel	ötesinde olmak	be turned of f.
20	Genel	(bir şeyi) olağan standartların ötesinde tasarlamak	overdesign f.
21	Genel	sınırlarının ötesinde büyümek	overgrow f.
22	Genel	gerçek değerinin ötesinde değer biçmek	outprize f.
23	Genel	dağların ötesinde	tramontane s.
24	Genel	dağların ötesinde	ultramontane s.
25	Genel	alplerin ötesinde yaşayan	transalpine s.
26	Genel	aklın ötesinde	beyond reason s.
27	Genel	alplerin ötesinde olan	transalpine s.
28	Genel	dünyanın ötesinde	ultramundane s.
29	Genel	evrenin ötesinde	ultramundane s.
30	Genel	doğanın ötesinde	transnatural s.
31	Genel	harikuladenin ötesinde olan	transphenomenal s.
32	Genel	görünür olanın ötesinde var olan	transphenomenal s.
33	Genel	mantığın ötesinde olan	transrational s.
34	Genel	duyuların ötesinde	ultrasensual s.
35	Genel	fiziksel olanın ötesinde olan	hyperphysical s.
36	Genel	aklın tamamen ötesinde	obscene s.
37	Genel	güvenli olanın ötesinde sorumluluk taşıyan	overextended s.
38	Genel	güvenli olanın ötesinde risk taşıyan	overextended s.
39	Genel	hak edilenin ötesinde nazik	overkind s.
40	Genel	fiziksel açıklamanın ötesinde	parapsychological s.
41	Genel	(hükümet) asayişi sürdürenlerin ötesinde faaliyet kontrolü sağlayan	positive s.
42	Genel	(hükümet) asayişi sürdürenlerin ötesinde faaliyet düzenlemesi sağlayan	positive s.
43	Genel	mükemmelin ötesinde	pluperfect s.
44	Genel	kusursuzun ötesinde	pluperfect s.
45	Genel	zamanının ötesinde olan	forward-looking s.
46	Genel	çağının ötesinde olan	forward-looking s.
47	Genel	duyuların ötesinde	subsensible s.
48	Genel	duyusal algılamanın ötesinde	subsensible s.
49	Genel	kimyanın ötesinde	superchemical s.
50	Genel	etiğin ötesinde	superethical s.
51	Genel	aklın ötesinde olan	superintellectual s.
52	Genel	madde ötesinde yer alan	supermaterial s.
53	Genel	materyalin ötesinde olan	supermundane s.
54	Genel	materyalin ötesinde olan	supermundial s.
55	Genel	normalin ötesinde olan	supernormal s.
56	Genel	sıradanlığın ötesinde	superordinary s.
57	Genel	organik ötesinde	superorganic s.
58	Genel	hususiyetin ötesinde	superpersonal s.
59	Genel	gerçeğin ötesinde	superreal s.
60	Genel	krallığın ötesinde	superregal s.
61	Genel	dünyanın ötesinde	supersecular s.
62	Genel	seküler ötesinde	supersecular s.
63	Genel	dünyeviliğin ötesinde	supersecular s.
64	Genel	maddiyatın ötesinde	supersubstantial s.
65	Genel	materyalin ötesinde	supersubstantial s.
66	Genel	zamanın ötesinde	supertemporal s.
67	Genel	ayın ötesinde yer alan	supralunar s.
68	Genel	normalin ötesinde	supranormal s.
69	Genel	segmentin ötesinde	suprasegmental s.
70	Genel	kesitlerin ötesinde	suprasegmental s.
71	Genel	parçaların ötesinde	suprasegmental s.
72	Genel	zamanın ötesinde	supratemporal s.
73	Genel	ötesinde berisinde	passim zf.
74	Genel	her şeyin ötesinde	on top of that zf.
75	Genel	bunun ötesinde	further to that zf.
76	Genel	denizlerin ötesinde	beyond the sea zf.
77	Genel	bunların ötesinde	beyond these zf.
78	Genel	ötesinde berisinde	about zf.
79	Genel	aklın ötesinde	immemorially zf.
80	Genel	bitiş çizgisinin hayli ötesinde	well beyond the finish line zf.
81	Genel	denizlerin ötesinde	beyond seas zf.
82	Genel	hayallerin ötesinde	beyond imagination zf.
83	Genel	az ötesinde	a little beyond zf.
84	Genel	oyunun ötesinde	beyond the game zf.
85	Genel	şüphenin ötesinde	in conscience zf.
86	Genel	hepsinin ötesinde	foremost zf.
87	Genel	-in ötesinde	past ed.
88	Genel	'-in ötesinde	without ed.
89	Genel	-in ötesinde	by [scotland] ed.
90	Genel	sınırlarının ötesinde	outside ed.
91	Genel	kapsamının ötesinde anlamını veren bir ön ek	preter- ök.
92	Genel	kapsamının ötesinde anlamını veren bir ön ek	praeter- ök.
93	Genel	beklentilerin ötesinde	beyond expectation expr.
94	Genel	aklın ötesinde	out of all cry expr.
95	Genel	her şeyin ötesinde	out of all cry expr.
Phrasals
96	Öbek Fiiller	(bir şeyin) dışında/kapsamının ötesinde olanları görmek/algılamak	see beyond (something) f.
Phrases
97	İfadeler	olmanın ötesinde	far from being just expr.
98	İfadeler	olmasının ötesinde	beyond being just expr.
99	İfadeler	olmasının ötesinde	far from being just expr.
100	İfadeler	olmanın ötesinde	beyond being just expr.
101	İfadeler	zamanının ötesinde	ahead of its time expr.
102	İfadeler	her şeyin ötesinde	as if that were not enough expr.
103	İfadeler	anlayacağının ötesinde	beyond understanding expr.
104	İfadeler	(birinin/bir şeyin) ötesinde/ilerisinde	in advance of (someone or something) expr.
Colloquial
105	Konuşma Dili	hayatın baharının ötesinde	hill i.
106	Konuşma Dili	hayatın en parlak evresinin ötesinde	hill i.
107	Konuşma Dili	kendi olanaklarının ötesinde yaşamak	live beyond one's limits f.
108	Konuşma Dili	birinin hayal edebileceğinin ötesinde olmak	be beyond somebody f.
109	Konuşma Dili	birinin anlayabileceğinin/kavrayabileceğinin/yapabileceğinin ötesinde olmak	be beyond somebody f.
110	Konuşma Dili	makul sınırın ötesinde	too-too s.
111	Konuşma Dili	(birinin) anlayabileceğinin üstünde/ötesinde	beyond (one) s.
112	Konuşma Dili	(bir şeyin) ötesinde	beyond (something) s.
113	Konuşma Dili	hepsinin ötesinde	above all else expr.
114	Konuşma Dili	(bir şeyin) ötesinde	over and above (something) expr.
Idioms
115	Deyim	çözüm için sınırların ötesinde düşünme	thinking way out of the box i.
116	Deyim	yapabileceklerinin ötesinde	huckleberry above (one's) persimmon [dated] [us] i.
117	Deyim	ötesinde/ilerisinde/ardında/arkasında olmak	be beyond (someone or something) f.
118	Deyim	beklentilerin ötesinde başarılı olmak	pull through with flying colors f.
119	Deyim	fersah fersah ötesinde olmak	be light years away from something f.
120	Deyim	ötesinde yatmak	lie beyond f.
121	Deyim	beklentinin/hayal edilenin ötesinde olmak	beat the dutch [obsolete] [us/south arica] f.
122	Deyim	(birinin) becerisinin/kabiliyetlerinin ötesinde olmak	be a huckleberry over (one's) persimmon f.
123	Deyim	yapabileceklerinin ötesinde olmak	be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] f.
124	Deyim	becerilerinin ötesinde davranmak	hit above (one's) weight f.
125	Deyim	kabul edilebilir sınırların dışında/ötesinde olmak	be off the reservation f.
126	Deyim	(birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde olmak	be ahead of (someone's or something's) time f.
127	Deyim	çağının/zamanının ötesinde olmak	be ahead of your time f.
128	Deyim	çağının/zamanının ötesinde olmak	be before your time f.
129	Deyim	çağının/zamanının ötesinde olmak	be in advance of your time f.
130	Deyim	(birinin) anlayabileceğinin/kavrayabileceğinin ötesinde olmak	be beyond (one's) ken f.
131	Deyim	fersah fersah ötesinde olmak	be light years away from f.
132	Deyim	beklenenin/umulanın ötesinde bir performans göstermek	hit (something) out of the ballpark f.
133	Deyim	beklenenin/umulanın ötesinde bir performans göstermek	hit (something) out of the park f.
134	Deyim	hepsinin ötesinde olmak	take the rag off the bush [old-fashioned] f.
135	Deyim	kabul edilebilir sınırların dışında/ötesinde	off the reservation s.
136	Deyim	(birinin) yapabileceklerinin ötesinde	above (one's) bend s.
137	Deyim	(birinin) yapabileceklerinin ötesinde	above (one's) head s.
138	Deyim	(birinin) yapabileceklerinin ötesinde	above (one's) huckleberry s.
139	Deyim	(birinin) yapabileceğinin ötesinde	above (one's) pay grade s.
140	Deyim	bir şeyin ötesinde	above and beyond something s.
141	Deyim	gerekenin/beklenenin üzerinde ve ötesinde	above and beyond something s.
142	Deyim	gerekenin/beklenenin üzerinde ve ötesinde	above and beyond the call of duty s.
143	Deyim	işinin/görevinin gerektirdiğinin üzerinde ve ötesinde	above and beyond the call of duty s.
144	Deyim	idrakinin ötesinde bir şekilde	over the head of zf.
145	Deyim	algılayışının ötesinde bir şekilde	over the head of zf.
146	Deyim	(birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde	ahead of (someone's or something's) time ed.
147	Deyim	(birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde	ahead of (someone's or something's) time ed.
148	Deyim	beklenenin/umulanın ötesinde	out of the ballpark expr.
149	Deyim	bir adım ötesinde	one jump ahead (of someone or something) expr.
150	Deyim	bir adım ötesinde	one move ahead (of someone or something) expr.
151	Deyim	bir adım ötesinde	one jump ahead (of someone) expr.
152	Deyim	bir adım ötesinde	one move ahead (of someone) expr.
153	Deyim	çağının/zamanının ötesinde	before one's time expr.
154	Deyim	çağının/zamanının ötesinde	ahead one's your time expr.
155	Deyim	çağının ötesinde	ahead of the curve expr.
156	Deyim	çağının/zamanının ötesinde	ahead of your time expr.
157	Deyim	en gerçek dışı rüyaların bile ötesinde	beyond one's wildest dreams expr.
158	Deyim	her şeyin ötesinde	above all expr.
159	Deyim	en gerçek dışı rüyaların bile ötesinde	beyond your wildest dreams expr.
160	Deyim	imkanlarının ötesinde	beyond one's means expr.
161	Deyim	imkanlarının ötesinde	beyond the means of somebody expr.
162	Deyim	makul/kabul edilebilir ölçülerin (sınırın) dışında/ötesinde	out of the ballpark expr.
163	Deyim	kelimelerin ötesinde	beyond words expr.
164	Deyim	standartların ötesinde	off the scale expr.
165	Deyim	anlayabileceğinin ötesinde	outside (one's) ken expr.
166	Deyim	çağının/zamanının ötesinde	ahead of your (or its) time expr.
167	Deyim	çağının ötesinde/gerisinde	ahead of/behind the curve [us] expr.
168	Deyim	zamanının ötesinde/gerisinde	ahead of/behind time expr.
169	Deyim	çağının/zamanının ötesinde	ahead of your (or its) time expr.
170	Deyim	çağının ötesinde/gerisinde	ahead of/behind the curve [us] expr.
171	Deyim	zamanının ötesinde/gerisinde	ahead of/behind time expr.
172	Deyim	(birinin) anlayabileceğinin üstünde/ötesinde	beyond (one's) ken expr.
173	Deyim	(birinin) maddi olanaklarının ötesinde/üstünde	beyond (one's) means expr.
174	Deyim	birinin/bir şeyin ötesinde/ötesine	beyond someone or something expr.
175	Deyim	beklenenin/umulanın ötesinde	beyond belief expr.
176	Deyim	beklentinin ötesinde	beyond belief expr.
177	Deyim	tahmin edilenin ötesinde	beyond belief expr.
178	Deyim	beklenenin/umulanın ötesinde	beyond imagination expr.
179	Deyim	beklentinin ötesinde	beyond imagination expr.
180	Deyim	tahmin edilenin ötesinde	beyond imagination expr.
181	Deyim	anlayabileceğinin/kavrayabileceğinin ötesinde	beyond ken expr.
182	Deyim	anlayabileceğimin/kavrayabileceğimin ötesinde	beyond me expr.
183	Deyim	imkanlarının ötesinde	beyond means expr.
184	Deyim	maddi olanaklarının ötesinde/üstünde	beyond means expr.
185	Deyim	anlayabileceğinin/yapabileceğinin ötesinde	beyond reach expr.
186	Deyim	işin gerektirdiğinin ötesinde	beyond the call of duty expr.
187	Deyim	ufkun ardında/ötesinde	beyond the horizon expr.
188	Deyim	şu an tahmin edebileceğinin/öngörebileceğinin ötesinde	beyond the horizon expr.
189	Deyim	şu an bilebileceğinin ötesinde	beyond the horizon expr.
Speaking
190	Konuşma	bunun da ötesinde	what is more expr.
191	Konuşma	yeteneklerimin ötesinde	it's beyond my capabilities expr.
Trade/Economic
192	Ticaret/Ekonomi	imkanlarının ötesinde yaşama	living beyond the means i.
193	Ticaret/Ekonomi	tahminlerin çok ötesinde	far beyond the expectations expr.
194	Ticaret/Ekonomi	tahminlerin çok ötesinde	far beyond the estimations expr.
Law
195	Hukuk	makul şüphenin ötesinde kanıt	proof beyond reasonable doubt i.
196	Hukuk	makul şüphenin ötesinde	beyond a reasonable doubt expr.
Politics
197	Siyasal	makul şüphelerin ötesinde	beyond reasonable doubt expr.
Technical
198	Teknik	güneş sistemimizin sınırları ötesinde olan	ultramundane i.
Aeronautic
199	Havacılık	dünya atmosferinin ötesinde navigasyon yapabilen roketli araç	rocket ship i.
200	Havacılık	atmosfer ötesinde uçabilen roket motorlu uçak	rocket ship i.
Medical
201	Medikal	uzvun veya vücut parçasının normal aralığının ötesinde esnemesi	hyperflexion i.
Anatomy
202	Anatomi	damak kemiğinin ötesinde yer alan	transpalatine s.
Psychology
203	Psikoloji	ego ve kişiliğin olağan sınırlarının ötesinde ezoterik zihinsel deneyim yaratan (terapi)	transpersonal s.
Optics
204	Optik	parlak veya görünür olmayıp spektrumda görünür kısmın sınırları ötesinde kalan ışınlar	obscure rays i.
Logic
205	Mantık	mantık kapsamının ötesinde olan	metalogical s.
Chemistry
206	Kimya	organik olanın ötesinde	hyperorganic s.
Biology
207	Biyoloji	gen seviyesinin ötesinde bulunan	supragenic s.
Education
208	Eğitim	(sınav gibi durumlarda) yaş veya yeteneğinin ötesinde başarı göstermek	overachieve f.
Literature
209	Edebiyat	edebiyatta mitsel anlam veya imgelem arayarak metni zaman ve mekanın ötesinde inceleyen eleştirel bir yaklaşım	mythic criticism i.
History
210	Tarih	po nehri'nin ötesinde	transpadane s.
Religious
211	Dini	zamanın ötesinde olma	timeless existence i.
212	Dini	tanrının maddi evrenin ötesinde ve evrenden bağımsız olması	transcendence i.
213	Dini	tanrının maddi evrenin ötesinde ve evrenden bağımsız olması	transcendency i.
214	Dini	algılanan dünyanın ötesinde olan manevi gerçeklik	truth i.
215	Dini	azizlerin tanrı'nın isteklerinin ötesinde yaptığına inanılan iyilikler	works of supererogation i.
216	Dini	insanların tanrı'nın isteklerinin ötesinde yapabileceğine inanılan iyilikler	works of supererogation i.
217	Dini	hazreti isa'nın ruhunun cismanilik ötesinde varoluşu	preexistence i.
218	Dini	(roma katolik kilisesi) farz olanın ötesinde yapılan hayır işi veya ibadet	supererogation i.
219	Dini	farz olanın ötesinde yapılan (hayır işi, dua)	supererogant s.
220	Dini	farz olanın ötesinde yapılan (hayır işi, dua)	supererogative s.
221	Dini	farz olanın ötesinde yapılan (hayır işi, dua)	supererogatory s.
Philosophy
222	Felsefe	bilinçten bağımsız ve deneyin ötesinde olan şey	thing-in-itself i.
223	Felsefe	kant'ın bilgi teorisinde, deneyim sınırlarının ötesinde olup dolayısıyla bilinemez olmak	transcendence i.
224	Felsefe	deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım	transcendental philosophy i.
225	Felsefe	deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım	transcendentalism i.
226	Felsefe	(kant felsefesinde) deneyim ve bilgi sınırlarının ötesinde olan şey	transcendent i.
227	Felsefe	aklın tanrı ile olan bağı dışında kendisinin ötesinde hiçbir şeye dair bilgisinin olamayacağı öğretisine dayanan, fransız metafizikçi malebranche'ın felsefi sistemi	malebranchism i.
228	Felsefe	empirik olarak elde edilen bilginin ötesinde olup onunla ilgili olduğu düşünülen kavramlar ve ilişkiler bilimi	metempiric i.
229	Felsefe	zaman ve mekanın ötesinde var olan nihai gerçeklik	god i.
230	Felsefe	(maddi dünyanın) ötesinde var olmak	transcend f.
231	Felsefe	dünyanın ötesinde	transmundane s.
232	Felsefe	evrenin veya güneş sisteminin ötesinde olan	ultramundane s.
233	Felsefe	empirik olarak edinilen bilgi ile ilişkili olmasına karşın bu bilginin ötesinde olduğu kabul edilen	metempirical s.
234	Felsefe	rasyonelin ötesinde	suprarational s.
235	Felsefe	mantığın ötesinde	suprarational s.
236	Felsefe	akılcılığın ötesinde	suprarational s.
237	Felsefe	duyuların ötesinde	suprasensible s.
Geography
238	Coğrafya	metropolit kültür merkezlerinin ötesinde bulunan bölge	hinterland i.
239	Coğrafya	alplerin ötesinde olan	tramontane s.
240	Coğrafya	alplerin ötesinde yaşayan	tramontane s.
241	Coğrafya	and dağlarının ötesinde olan	transandine s.
242	Coğrafya	and dağlarının ötesinde olan	transandean s.
243	Coğrafya	leitha nehrinin ötesinde	transleithan s.
Hunting
244	Silah/Atıcılık	avcı silahlarının menzili ötesinde sürülen hayvan topluluğu	drive i.
Art
245	Sanat	realizmin ötesinde	superreal s.
Theatre
246	Tiyatro	asıl angajmanın ötesinde devam eden oyuncu	holdover i.
247	Tiyatro	asıl angajmanın ötesinde devam eden performans	holdover i.
Abbreviation
248	Kısaltma	neptün'ün ötesinde bir gök cismi	tno (trans-neptunian object) i.
Latin
249	Latince	güç ya da yetkisinin ötesinde	ultra vires zf.
Slang
250	Argo	lisans derecesini tamamlamak için dört yılın ötesinde alınan bir veya daha fazla yıllık eğitim	victory lap [us] i.
Modern Slang
251	Modern Argo	mükemmelin ötesinde	acellent s.
252	Modern Argo	gerekenin/beklenenin üzerinde ve ötesinde	a and b the c of d (above and beyond the call of duty) expr.