Geçmiş

absürt

"absürt" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	absürt	absurd s.
General
2	Genel	absürt	incongruence i.
3	Genel	absürt	farcical s.
4	Genel	absürt	meaningless s.
5	Genel	absürt	nonsense s.
6	Genel	absürt	ridiculous s.
7	Genel	absürt	nonsensical s.
8	Genel	absürt	unreasonable s.
9	Genel	absürt	silly s.
10	Genel	absürt	foolish s.
11	Genel	absürt	ridiculous s.
12	Genel	absürt	preposterous s.
13	Genel	absürt	laputan s.
14	Genel	absürt	stiff s.
15	Genel	absürt	kafkaesque s.
16	Genel	absürt	amphigoric s.
17	Genel	absürt	unearthly s.
18	Genel	absürt	zany s.
19	Genel	absürt	harebrained s.
20	Genel	absürt	hare-brained s.
21	Genel	absürt	ludibrious s.
22	Genel	absürt	ridicule [obsolete] s.
23	Genel	absürt	dotty s.
24	Genel	absürt	fanciful s.
25	Genel	absürt	counterintuitive s.
26	Genel	absürt	surd s.
Colloquial
27	Konuşma Dili	absürt	it's to laugh expr.
Slang
28	Argo	absürt	hot s.
29	Argo	absürt	ridic s.
30	Argo	absürt	ricockulous s.
31	Argo	absürt	ridonkulous s.

"absürt" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	absürt durum	the absurd i.
2	Genel	absürt şey	ridiculosity i.
3	Genel	absürt davranış	fandango i.
4	Genel	absürt uyuşmazlık	solecism i.
5	Genel	absürt durum	pantomime i.
6	Genel	beklenmedik şekilde absürt ve talihsiz şartlarda tanışmak	meet cute f.
7	Genel	absürt hale getirmek	ridiculize f.
8	Genel	absürt hale getirmek	ridiculise f.
9	Genel	absürt bir şekilde	nonsensically s.
10	Genel	absürt isteklerle dolu	maggoty [uk] s.
11	Genel	absürt bir şekilde	ludicrously zf.
12	Genel	absürt bir halde	idiotically zf.
Phrases
13	İfadeler	absürt derecede	to the point of absurdity expr.
Colloquial
14	Konuşma Dili	absürt durum	pantomime [uk] i.
Idioms
15	Deyim	absürt olaylar silsilesi	comedy of errors i.
16	Deyim	absürt miktarda çok para	silly money i.
17	Deyim	absürt şaka/espri	a shaggy-dog story i.
18	Deyim	absürt hikaye	a shaggy-dog story i.
19	Deyim	bir sonuca varmayan absürt ve eğlenceli bir hikaye/espri	a shaggy-dog story i.
20	Deyim	bir yere varmayan saçma/absürt hikaye/espri	a shaggy-dog story i.
21	Deyim	tuhaf/absürt bulup (birini/bir şeyi) reddetmek	laugh (someone or something) out of court f.
22	Deyim	aptalca/absürt bir şeyden yüce bir şeye	from the ridiculous to the sublime expr.
23	Deyim	yüce bir şeyden aptalca/absürt bir şeye	sublime to the ridiculous expr.
Literature
24	Edebiyat	absürt ötesi	pythonesque s.
Art
25	Sanat	absürt tiyatro	theatre of the absurd i.
Cinema
26	Sinema	(romantik komedide) iki kahramanın beklenmedik şekilde absürt ve talihsiz şartlarda tanışması motifi	meet-cute i.
Latin
27	Latince	ışık olmadığı için karanlık gibi mantıksız/absürt bir açıklama/neden sunma	lucus a non lucendo expr.
Modern Slang
28	Modern Argo	işte sonra onu arkadan becerdim (bir hikaye anlatırken kimsenin dinlemediğini fark edince kurulan absürt/alakasız bir ifade)	and then I fucked her up the ass expr.
29	Modern Argo	sonra da işte yattık/seviştik (bir hikaye anlatırken kimsenin dinlemediğini fark edince insanların dikkatini çekmek için kurulan absürt/alakasız bir ifade)	and then we made out expr.