| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | astound f. | aşırı derecede şaşırtmak |
| Genel | astound f. | hayret ettirmek |
| Genel | astound f. | hayretler içinde bırakmak |
| Genel | astound f. | şaşırtmak |
| Genel | astound f. | hayret etmek |
| Genel | astound f. | şoke etmek |
| Genel | astound f. | afallatmak |
| Genel | astound f. | şaşkınlık uyandırmak |
| Genel | astound f. | hayret uyandırmak |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | astound (one) with (something) f. | (birini bir şeyle) şaşırtmak | ||
| Öbek Fiiller | astound (one) with (something) f. | (birini bir şeyle) hayrete düşürmek | ||
| Öbek Fiiller | astound (one) with (something) f. | (birini bir şeyle) şaşkına çevirmek | ||
| Öbek Fiiller | astound (one) with (something) f. | birini bir şeyle şoka sokmak/şok etmek | ||
| Öbek Fiiller | astound someone with something f. | birini bir şeyle şoka sokmak/şok etmek | ||
| Öbek Fiiller | astound someone with something f. | birini bir şeyle şaşırtmak | ||
| Öbek Fiiller | astound someone with something f. | birini bir şeyle hayrete düşürmek | ||
| Öbek Fiiller | astound someone with something f. | birini bir şeyle şaşkına çevirmek | ||
| Öbek Fiiller | astound with f. | ile şaşırtmak | ||
| Öbek Fiiller | astound with f. | ile hayrete düşürmek | ||
| Öbek Fiiller | astound with f. | ile şaşkına çevirmek | ||
| Öbek Fiiller | astound with f. | ile şoka sokmak/şok etmek | ||
