Geçmiş

at door

"at door" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	at door expr.	kapıda

"at door" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	paying at the door i.	kapıda ödeme
2	Genel	delivery at the door i.	kapıda teslim
3	Genel	knock at the door f.	kapıyı çalmak
4	Genel	lay something at somebody's door f.	suçu üzerine atmak
5	Genel	lay at someone's door f.	suçu birinin üstüne atmak
6	Genel	lay something at one's door f.	yüklemek
7	Genel	lay at one's door f.	üstüne atmak
8	Genel	lay at someone's door f.	bir suçu birine yüklemek
9	Genel	beat at the door f.	kapıyı çalmak
10	Genel	lay something at one's door f.	üstüne yıkmak
11	Genel	lay something at one's door f.	üzerine atmak
12	Genel	beat at the door f.	kapı çalmak
13	Genel	wait at the door f.	kapıda beklemek
14	Genel	(creditors) be at the door f.	alacaklıları kapıya dayanmak
15	Genel	(creditors) wait at one's doorstep/door f.	alacaklılar kapıya dayanmak
16	Genel	(creditors) wait at one's doorstep/door f.	alacaklıları kapıya dayanmak
17	Genel	be pounding at the door f.	alacaklıları kapıya dayanmak
18	Genel	(creditors) be at the door f.	alacaklılar kapıya dayanmak
19	Genel	be pounding at the door f.	alacaklılar kapıya dayanmak
20	Genel	lay at one's door f.	-e yüklemek
21	Genel	meet someone at the door f.	birini kapıda karşılamak
22	Genel	bang away at the door f.	kapıya vurup durmak
23	Genel	line up at the door f.	kapıda sıraya girmek
24	Genel	place extra guards at the door f.	kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek
25	Genel	knocking at the door unexpectedly zf.	çat kapı
26	Genel	at the door zf.	kapıda
27	Genel	at (one's) door zf.	(birinin) sorumluluğunda
Phrases
28	İfadeler	pay at the door expr.	kapıda öde
Proverb
29	Atasözü	when poverty comes in at the door, love flies out at the windows	yokluk kapıdan girince aşk pencereden uçar
30	Atasözü	when poverty comes in at the door love flies out at the window	yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
31	Atasözü	when poverty comes in at the door love flies out of the window	yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
32	Atasözü	when the wolf comes in at the door, love creeps out of the window	yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
33	Atasözü	opportunity knocks at every man's door	şans herkesin kapısını çalar
34	Atasözü	opportunity knocks at every man's door	herkesin talihi bir gün yüzüne güler
35	Atasözü	opportunity knocks at every man's door	herkesin karşısına bir fırsat çıkar
36	Atasözü	fortune knocks once at every man's door	şans/talih insana bir kere vurur
37	Atasözü	fortune knocks once at every man's door	insana hayatta bir kere şans vurur
38	Atasözü	fortune knocks once at every man's door	şans kapıyı bir kere çalar
Colloquial
39	Konuşma Dili	knock at the front door f.	ön kapıyı çalmak
40	Konuşma Dili	at death's door expr.	bir ayağı çukurda
41	Konuşma Dili	at death's door expr.	bir ayağı mezarda
42	Konuşma Dili	at death's door expr.	ölüm döşeğinde
43	Konuşma Dili	at death's door expr.	ölümün eşiğinde
Idioms
44	Deyim	wolf at the door i.	alacaklı
45	Deyim	wolf at the door i.	alacaklılar
46	Deyim	wolf at the door i.	kapıya dayanmış alacaklı
47	Deyim	wolf at the door i.	kapıdaki tehlike
48	Deyim	wolf at the door i.	yakındaki felaket
49	Deyim	wolf at the door i.	yaklaşan yıkım
50	Deyim	wolf at one's door i.	kapıdaki tehlike
51	Deyim	wolf at one's door i.	yakındaki felaket
52	Deyim	wolf at one's door i.	yaklaşan yıkım
53	Deyim	wolf at one's door i.	kapıya dayanmış alacaklı
54	Deyim	lie at the door of f.	(suç) birinin üzerinde olmak
55	Deyim	knock at (one's) door f.	kapıya dayanmak
56	Deyim	knock at (one's) door f.	ayağına gelmek
57	Deyim	knock at (one's) door f.	'-a kavuşmak
58	Deyim	knock at (one's) door f.	kapıyı çalmak
59	Deyim	knock at your door f.	kapıya dayanmak
60	Deyim	knock at your door f.	ayağına gelmek
61	Deyim	knock at your door f.	'-a kavuşmak
62	Deyim	knock at your door f.	kapıyı çalmak
63	Deyim	come knocking at your door f.	kapıya dayanmak
64	Deyim	come knocking at your door f.	ayağına gelmek
65	Deyim	come knocking at your door f.	'-a kavuşmak
66	Deyim	come knocking at your door f.	kapıyı çalmak
67	Deyim	come knocking at (one's) door f.	ayağına gelmek
68	Deyim	come knocking at (one's) door f.	karşısına çıkmak
69	Deyim	come knocking at (one's) door f.	kapısını çalmak
70	Deyim	come knocking at (one's) door f.	kapısına gelmek
71	Deyim	lay at someone's door f.	birisini sorumlu tutmak
72	Deyim	lie at death's door f.	bir ayağı mezarda olmak
73	Deyim	lie at death's door f.	bir ayağı çukurda olmak
74	Deyim	lay the blame at somebody's door f.	birisini suçlamak
75	Deyim	be at death's door f.	bir ayağı çukurda olmak
76	Deyim	lay the blame at somebody's door f.	birisini sorumlu tutmak
77	Deyim	lay at someone's door f.	birisini suçlamak
78	Deyim	lie at death's door f.	bir gözü toprağa bakmak
79	Deyim	be at death’s door f.	bir gözü toprağa bakmak
80	Deyim	lay at someone's door f.	çamur atmak
81	Deyim	lie at death's door f.	gözü toprağa bakmak
82	Deyim	lie at death's door f.	gidici olmak
83	Deyim	be at death’s door f.	gidici olmak
84	Deyim	lay at someone's door f.	iftira etmek
85	Deyim	be at the death's door f.	ölümün eşiğinde olmak
86	Deyim	push at an open door f.	kolayca elde etmek/başarmak
87	Deyim	get no answer (after knocking at a door) f.	kapı duvar olmak
88	Deyim	lay the blame at someone's door f.	kabahati başkasına yüklemek
89	Deyim	be at death's door f.	ölüm döşeğinde olmak
90	Deyim	lie at death's door f.	ölümün eşiğinde olmak
91	Deyim	lay the blame at one's door f.	kabahati yüklemek
92	Deyim	lay the blame at one's door f.	suçu üstüne yıkmak
93	Deyim	put something at someone's door f.	suçu birinin üstüne atmak
94	Deyim	push at an open door f.	(geniş destek görerek) kolayca elde etmek
95	Deyim	lie at one's door f.	-den kaynaklanmak
96	Deyim	lie at one's door f.	-nin sorumluluğunda olmak
97	Deyim	come knocking at (one's) door f.	gelip kapısını çalmak
98	Deyim	come knocking at (one's) door f.	kapısına/ayağına gelmek
99	Deyim	come knocking at (one's) door f.	(fırsat) karşısına çıkmak
100	Deyim	be pushing at an open door f.	kolayca elde etmek/başarmak
101	Deyim	be pushing at an open door f.	zor olmayan bir şeyi başarmak
102	Deyim	be pushing at an open door f.	(geniş destek görerek) kolayca başarmak
103	Deyim	be pushing at an open door f.	zorlanmadan elde etmek
104	Deyim	come knocking at the door f.	ayağına gelmek
105	Deyim	come knocking at the door f.	karşısına çıkmak
106	Deyim	come knocking at the door f.	kapısını çalmak
107	Deyim	come knocking at the door f.	kapısına gelmek
108	Deyim	come knocking at the door f.	gelip kapısını çalmak
109	Deyim	come knocking at the door f.	(fırsat) karşısına çıkmak
110	Deyim	come knocking at the door f.	(fırsat) ayağına kadar gelmek
111	Deyim	lay at door f.	suçu üzerine atmak
112	Deyim	lay at door f.	'-e yüklemek
113	Deyim	lay at door f.	üstüne atmak
114	Deyim	lay at door f.	üstüne yıkmak
115	Deyim	lay at door f.	iftira etmek
116	Deyim	lay at door f.	çamur atmak
117	Deyim	lay at door f.	suçlamak
118	Deyim	lay at door f.	'-i sorumlu tutmak
119	Deyim	lie at somebody's door f.	birinden kaynaklanmak
120	Deyim	lie at somebody's door f.	birinin sorumluluğunda/sorumluluğu olmak
121	Deyim	put (something) at (one's) door f.	(suçu birinin) üstüne atmak
122	Deyim	put (something) at (one's) door f.	(suçu birine) yıkmak
123	Deyim	at (one's) door zf.	kapısında
124	Deyim	at (one's) door zf.	çok yakınında
125	Deyim	at (one's) door zf.	dibinde
126	Deyim	at (one's) door zf.	burnunun dibinde
127	Deyim	at one's door zf.	birinin kapısında
128	Deyim	at one's door zf.	birinin kapısının önünde
129	Deyim	at one's door zf.	birinin kapısının eşiğinde
130	Deyim	at (someone's) door zf.	(birinin) üstüne
131	Deyim	at (someone's) door zf.	(birinin) sorumluluğuna
132	Deyim	at death's door expr.	bir ayağı çukurda
133	Deyim	the wolf is at the door expr.	fakirlik kapıda
134	Deyim	at death's door expr.	ölmek üzere
135	Deyim	at death's door expr.	ölüm eşiğinde
136	Deyim	at death's door expr.	ölümün eşiğinde
137	Deyim	at death's door expr.	ölüm döşeğinde
138	Deyim	the wolf is at the door expr.	parasız günler yakın
139	Deyim	at death's door expr.	bir ayağı çukurda
140	Deyim	at death's door expr.	bir ayağı mezarda
141	Deyim	at death's door expr.	ölüm döşeğinde
142	Deyim	at death's door expr.	ölümün eşiğinde
143	Deyim	at death's door expr.	ölmek üzere
144	Deyim	at death's door expr.	ölüm eşiğinde
145	Deyim	at death's door expr.	gözü toprağa bakan
146	Deyim	at death's door expr.	gidici
147	Deyim	at death's door expr.	ölüm kapısında
148	Deyim	at (one's) door expr.	(birinin) sorumluluğunda
149	Deyim	at (one's) door expr.	(birinin) üzerinde
150	Deyim	at (one's) door expr.	(birinin) mesuliyetinde
151	Deyim	at (one's) door expr.	(birinin) kapısına dayanmış
152	Deyim	at (one's) door expr.	(birinin) burnunun dibine kadar gelmiş
153	Deyim	at one's door expr.	birinin hemen kapısının önünde
154	Deyim	at one's door expr.	birinin çok yakınında
155	Deyim	the wolf is at the door expr.	zor/sıkıntılı günler kapıda
156	Deyim	the wolf is at the door expr.	tehlike kapıda
157	Deyim	the wolf is at the door expr.	tehdit kapıda
158	Deyim	the wolf is at the door expr.	musibet/felaket kapıda
159	Deyim	the wolf is at one's door expr.	fakirlik kapıda
160	Deyim	the wolf is at one's door expr.	parasız günler yakın
161	Deyim	the wolf is at one's door expr.	yoksulluk kapıda
162	Deyim	the wolf is at one's door expr.	zor/sıkıntılı günler kapıda
163	Deyim	the wolf is at one's door expr.	tehlike kapıda
164	Deyim	the wolf is at one's door expr.	tehdit kapıda
165	Deyim	the wolf is at one's door expr.	musibet/felaket kapıda
166	Deyim	the wolf is at the door	yoksulluk kapıda
Speaking
167	Konuşma	I can't walk out my door at nights expr.	geceleri kapıdan dışarı adımımı atamıyorum
168	Konuşma	the door was knocked at expr.	kapı çalındı
169	Konuşma	the door was knocked at expr.	kapı çaldı