back at - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

back at

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"back at" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç

İngilizce Türkçe
General
get back at f. öç almak
get back at somebody f. öç almak
shoot back at someone f. birinin ateşine karşılık vermek
be at one's back f. bir kimseye arka çıkmak
be at the back of your mind f. aklının bir köşesinde bulunmak
be at the back of someone's mind f. aklının bir köşesinde bulunmak
be at the back of someone's mind f. belleğinde yer etmek
get back at f. öcünü almak
get back at f. misilleme olarak yapmak
get back at f. intikamını almak
get back at f. karşılığını vermek
get back at f. dengiyle karşılamak
fight back at someone f. birine karşı kendini savunmak
hit back at someone f. birine vurarak karşılık vermek
at the back zf. geride
at the back of zf. dünyanın öteki ucunda
at the back zf. arkada
at the back of beyond zf. sapa yerde
at the back of beyond zf. dünyanın bir ucunda
Phrasals
lash back at someone f. birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back at someone f. birine aynı şiddette cevap vermek
lash back at someone f. birine karşı saldırıya geçmek
lash back at someone f. birine karşı misilleme yapmak
lash back (at someone) f. (birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back (at someone) f. (birine) aynı şiddette cevap vermek
lash back (at someone) f. (birine) karşı saldırıya geçmek
lash back (at someone) f. (birine) karşı misilleme yapmak
throw something back at someone f. bir sorunu tekrar birinin omzuna yüklemek
throw something back at someone f. bir problemi birine geri paslamak
lash back (at someone or something) f. istemediği bir işe güzel şeyler hayal ederek katlanmak
lash back (at someone or something) f. dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) ateşle karşılık vermek
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) tekrar ateş açmak
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı ateş açmak
fire (something) back (at someone or something) f. ateşe ateşle karşılık vermek
fire back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hemen karşılık vermek
fire back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hemen karşı ateş açmak
get back (at) f. intikam almak
get back (at) f. öcünü almak
get back at (one) f. (birinden) intikamını almak
get back at (one) f. (birinin) cezasını vermek
get back at (one) f. (birine) karşılığını vermek
get back at (one) f. (birinden) öcünü almak
get back at (one) f. (biriyle) ödeşmek
get back at (one) f. (birine) yaptığını ödetmek
glance back at (someone or something) f. arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak
glance back at (someone or something) f. arkasındaki (birini/bir şeyi) hızlıca kolaçan etmek
glance back at (someone or something) f. dönüp (birine/bir şeye) bakmak
glance back at (someone or something) f. hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak
glance back at (someone or something) f. bakışlarını (birine/bir şeye) çevirmek
glance back at (someone or something) f. bakışlarını (birine/bir şeye) yöneltmek
hit back (at someone or something) f. (birine/bir şeye şiddetle, olumsuz şekilde) karşılık vermek
hit back (at someone or something) f. (birinin/bir şeyin) saldırısına karşılık vermek
hit back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
lash back (at someone or something) f. yatıp vatanı için yaptığını düşünmek
lash back (at someone or something) f. evlenip çocuk sahibi olmayı kadının görevi olarak görmek
lash back (at someone or something) f. istemediği bir cinsel ilişkiye güzel şeyler hayal ederek katlanmak
throw back at f. tekrar (birinin) omzuna yüklemek
throw back at f. bir problemi (birine) geri paslamak
Colloquial
be at one's back f. arka çıkmak
be at one's back f. arkasında olmak
be at one's back f. destek olmak
be at the back of f. işin içinde parmağı olmak
be at the back of f. olayın arkasındaki güç olmak
be at the back of f. kötü bir olayın arkasında olmak
be at the back of f. kötü bir olayın sorumlusu olmak
be at the back of f. sorumlu olmak
be at one's back f. yardım etmek
back at (something or some place) s. geri (bir şeyde/yerde)
back at (something or some place) s. geri (bir şeye/yere) dönmüş
back at (something or some place) s. çıktığı/ayrıldığı yerde
back at (something or some place) s. işe, okula geri dönmüş
back at (something or some place) s. işe, okula tekrar başlamış
back at it (again) expr. (yine) başladılar
back at it (again) expr. (yine) başladım
back at it expr. geri başlamış
back at it expr. geri dönmüş
back at you expr. sen de
back at you expr. sana da
back at you expr. aynı şekilde sen de/sana da/senin de
back at you expr. sen de öyle
back at you expr. senin de
back at you expr. aynen
back at you expr. bilmukabele
Idioms
wind at (one's) back i. (biri) rüzgarı arkasına alma
wind at (one's) back i. (biri) hız kazanma
fire something back at someone f. açılan ateşe cevap/karşılık vermek
have something at the back of someone's mind f. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep something at the back of someone's mind f. aklının bir köşesinde bulundurmak
put something at the back of someone's mind f. aklının bir köşesine yazmak
keep something at the back of someone's mind f. aklının köşesinde bulundurmak
have something at the back of someone's mind f. aklının köşesinde bulundurmak
put something at the back of someone's mind f. aklının köşesine yerleştirmek
look back at f. arkasına/geriye dönüp bakmak
fire something back at someone f. ateşe ateşle karşılık vermek
get back at somebody f. birisiyle ödeşmek
get back at somebody f. birisinden intikam almak
look back at f. geçmişe/geriye dönüp bakmak
have the wind at your back f. rüzgarı arkasına almak
have back at (one) f. (birine) saldırmak
have back at (one) f. (birini) eleştirmek
have back at (one) f. (birini) azarlamak
at the back of your mind expr. aklının bir köşesinde
at the back of someone's mind expr. aklının bir köşesinde olan
at the back of your mind expr. aklının bir köşesine
at the back of your mind expr. aklının bir yerinde
at the back of someone's mind expr. aklının bir yerinde olan
at the back of your mind expr. aklının bir yerine
at the back of beyond expr. cehennemin dibinde
at the back of beyond expr. ıssız ve ulaşılması güç bir yerde
at the back of beyond expr. kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde
at the back of (something) expr. (bir şeyin) arkasında
at the back of (something) expr. (bir şeyin) gerisinde
at the back of beyond expr. ulaşılması güç bir yerde
at the back of beyond expr. ücra bir köşede
at/in the back of beyond expr. ücra bir yerde
meanwhile, back at the ranch expr. bu arada evde
meanwhile, back at the ranch expr. bu arada iş yerinde
meanwhile, back at the ranch expr. bu arada çiftlikte anlamına gelen ve ev veya iş yerinde olanları anlatmaya geçerken kullanılan bir ifade
at the back of (one's) mind expr. (birinin) aklının bir köşesinde
at the back of (one's) mind expr. (birinin) aklının bir kenarında
at the back of (one's) mind expr. (birinin) aklının bir yerinde
at/in the back of your mind expr. aklının bir köşesinde
at/in the back of your mind expr. aklının bir kenarında
at/in the back of your mind expr. aklının bir yerinde
Speaking
right back at you expr. al benden de o kadar
to get back to the issue at hand expr. asıl konuya gelecek olursak
right back at you expr. hislerimiz karşılıklı
at the back of expr. gerisinde
at last everything is back on track expr. nihayet her şey yoluna girdi
see you back at the office expr. ofiste görüşürüz
right back at you expr. sen de
right back at you expr. sana da
see you back at yours expr. sende görüşürüz
please call me back at your earliest convenience expr. lütfen beni müsait olduğun ilk fırsatta ara
Technical
roving guide at the back i. giriş fitil kılavuzu
Football
leave a player unmarked at the back post f. arka direkte boş bırakmak
be unmarked at the back post f. arka direkte kendisini unutturmak
stole in unmarked at the back post f. arka direkte kendisini unutturmak
be found himself at the back post with ball f. arka direkte topla buluşmak
Slang
right back atcha ( right back at you) expr. sen kadar olmasa da