be back - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

be back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"be back" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be back f. arka olmak
be back f. geri gelmek

"be back" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 173 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be thrown back on one's own resources f. yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
be back on amicable terms f. yeniden dostane ilişkiler kurmak
be back breaking f. yorucu olmak
be at one's back f. bir kimseye arka çıkmak
be at the back of your mind f. aklının bir köşesinde bulunmak
be in the back of one's mind f. aklının bir köşesinde bulunmak
be in the back f. arkada kalmak
be at the back of someone's mind f. aklının bir köşesinde bulunmak
be back from the dead f. ölümden dönmek
be at the back of someone's mind f. belleğinde yer etmek
be sent back f. iade edilmek
be given back f. iade edilmek
be held as a back up f. yedekte bulundurulmak
be kept as a back up f. yedekte bulundurulmak
be loved back f. aşkına karşılık bulmak
be loved back f. aşkına karşılık almak
be too far gone to go back now f. geri dönemeyecek kadar yol almış olmak
be held back a year f. bir yıl uzaklaştırma almak
be en route back to f. geri dönüş yolunda olmak
be held back f. uzaklaştırma almak
be due back in court f. (...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
Colloquial
be at one's back f. arka çıkmak
be in the back row f. arka sırada olmak
be at one's back f. arkasında olmak
be at one's back f. destek olmak
be at the back of f. işin içinde parmağı olmak
be at the back of f. kötü bir olayın arkasında olmak
be at the back of f. olayın arkasındaki güç olmak
be at the back of f. kötü bir olayın sorumlusu olmak
be at the back of f. sorumlu olmak
be on someone's back f. tepesine dikilmek
be at one's back f. yardım etmek
be glad to see the back of (someone) f. (birinin) gitmesine memnun olmak
be glad to see the back of (someone) f. (birinin) gitmesine sevinmek
be glad to see the back of (someone) f. (birinin) gitmesinden mutluluk duymak
be glad to see the back of (someone) f. (birinden) kurtulduğuna sevinmek
be glad to see the back of (something) f. (bir şeyin) bitmesine memnun olmak
be glad to see the back of (something) f. (bir şeyin) bitmesine sevinmek
be glad to see the back of (something) f. (bir şeyin) bitmesinden mutluluk duymak
be glad to see the back of (something) f. (bir şeyden) kurtulduğuna sevinmek
be glad to see the back of someone or something [uk] f. birinin/bir şeyin gitmesine memnun olmak
be glad to see the back of someone or something [uk] f. birinin/bir şeyin gitmesine sevinmek
be glad to see the back of someone or something [uk] f. birinin/bir şeyin gitmesinden mutluluk duymak
be glad to see the back of someone or something [uk] f. birinden/bir şeyden kurtulduğuna sevinmek
bbl (be back later) ünl. sonra görüşürüz
bbl (be back later) ünl. sonra görüşmek üzere
bbl (be back later) ünl. şimdilik hoşça kal
bbs (be back soon) expr. yakında döneceğim
Idioms
be on one's back f. çaresiz olmak
be back in business f. tekrar işe/çalışmaya/işlemeye başlamak
be back in business f. yeniden sahalara dönmek
be back in business f. tekrar/yine çalışır/işler durumda olmak
be on someone's back f. birisine yük olmak
be on someone's back f. birisiyle uğraşmak
be (glad/happy/pleased) to see the back of somebody f. birinin gitmesine sevinmek
be sick to the back teeth f. canına tak etmek
be fed up to the back teeth f. canına tak etmek
be on the back foot f. defteri dürülmek
be on the back burner f. geri planda olmak
be back in the saddle f. göreve tekrar başlamak/dönmek
be on someone's back f. ensesinde olmak
be on someone's back f. eleştirmek
be back in the saddle f. işe yeniden koyulmak
be back into the harness f. işine dönmek
be back to the harness f. işine dönmek
be like water off a duck's back f. kendisine yapılan eleştirilere/hakaretlere aldırmamak
be on the back foot f. köşeye sıkıştırılmak
be on someone's back f. sıkboğaz etmek
be on someone's back f. sürekli ısrar etmek
be back on the rails (brit.) f. rayına oturmak
be on someone's back f. tepesinde olmak
be up stumps and back to the pavilion f. tası tarağı toplayıp gider/gidelim/gitmek
be back on one's feet f. (yeniden) ayakları üzerinde durmak
be back on the rails (brit.) f. yoluna girmek
be flat on one's back f. yatalak olmak
be flat on one's back f. yataklara düşmek
be flat on one's back f. yatağa düşmek
be like water off a duck's back f. yöneltilen eleştiriler vız gelmek
be off someone's back f. birini rahat bırakmak
be off someone's back f. birinin yakasından düşmek
be off someone's back f. biriyle uğraşmayı kesmek
be off someone's back f. birini taciz etmeyi bırakmak
be off someone's back f. birini bunaltmayı bırakmak
be back in business f. tekrar çalışmaya hazır olmak
be back in business f. tekrar koşmaya/yüzmeye vb. başlamak
be on (one's) back f. dırdır yapmak
be on (one's) back f. (birinin) başının etini yemek
be on (one's) back f. (birinin) kafasını ütülemek
be on (one's) back f. dırıltı etmek
be on (one's) back f. vır vır etmek
be on (one's) back f. vırıldamak
be on (one's) back f. vırlamak
be on (one's) back f. vıdı vıdı etmek
be on (one's) back f. (birine) illallah dedirtmek
be on (one's) back f. kusur bulup durmak
be on someone's back f. dırdır yapmak
be on someone's back f. (birinin) başının etini yemek
be on someone's back f. (birinin) kafasını ütülemek
be on someone's back f. dırıltı etmek
be on someone's back f. vır vır etmek
be on someone's back f. vıdı vıdı etmek
be on someone's back f. (birine) illallah dedirtmek
be on someone's back f. kusur bulup durmak
be on somebody’s ˈback f. dırdır yapmak
be on somebody’s ˈback f. (birinin) başının etini yemek
be on somebody’s ˈback f. (birinin) kafasını ütülemek
be on somebody’s ˈback f. dırıltı etmek
be on somebody’s ˈback f. vır vır etmek
be on somebody’s ˈback f. vırıldamak
be on somebody’s ˈback f. vırlamak
be on somebody’s ˈback f. vıdı vıdı etmek
be on somebody’s ˈback f. (birine) illallah dedirtmek
be on somebody’s ˈback f. kusur bulup durmak
be (flat) on (one's) back f. ayağa kalkacak gücü olmamak
be back in harness [uk] f. işine dönmek
be back in harness [uk] f. tekrar işe başlamak/dönmek
be no skin off (one's) back f. (birinin) derdi olmamak
be no skin off (one's) back f. (birini) ilgilendirmemek
be no skin off (one's) back f. (birinin) umurunda olmamak
be no skin off (one's) back f. (birine) göre hava hoş olmak
be no skin off (one's) back f. (birini) alakadar etmemek
be water off a duck's back f. yapılan eleştirilere/hakaretlere aldırmamak
be water off a duck's back f. yöneltilen eleştiriler vız gelmek
be (like) water off a duck's back f. umurunda olmamak
be (like) water off a duck's back f. vız gelip tırıs gitmek
be (like) water off a duck's back f. üzerinde bir etki yaratmamak
be (like) water off a duck's back f. sinek vızıltısı gibi gelmek
be back to square one f. baştan başlamak
be back to square one f. sıfırdan başlamak
be back to square one f. başladığı yere dönmek
be back to square one f. başa dönmek
be back to square one f. tekrar baştan/sıfırdan başlamak
could be written on the back of a postage stamp expr. bir konuda bildikleri çok az
could be written on the back of a postage stamp expr. bildikleri incir çekirdeğini bile doldurmaz
could be written on the back of a postage stamp expr. incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar az (bilgi)
Speaking
I'll be back in five or six days expr. beş altı gün içinde döneceğim
I'll be right back expr. birazdan dönerim
there must be a back door here expr. burasının bir arka kapısı olmalı
there's got to be a back door here expr. burasının bir arka kapısı olmalı
I'm going somewhere I'll be back expr. bir yere kadar gidiyorum geri döneceğim
I'll be right back expr. hemen döneceğim
I'll be right back expr. hemen dönerim
it feels good to be back home expr. eve dönmek güzel
I'll be right back expr. hemen dönerim
I'll be back in 30 minutes tops expr. en fazla yarım saate dönerim
I'll be right back expr. hemen döneceğim
I´ll be right back expr. hemen gelirim
I will be right back expr. hemen döneceğim
I don't know when i'll be back expr. ne zaman dönerim bilmiyorum
I'll be back before you know I'm gone expr. sen daha gittiğimi anlamadan dönerim
I'll be back for you expr. senin için geri döneceğim
he will be back in a week expr. 1 hafta içinde dönecek
he will be back in a week expr. 1 haftaya dönecek
Chat Usage
brb (be right back) expr. hemen dönüyorum
bbiab (be back in a bit) expr. birazdan dönerim
bbiab (be back in a bit) expr. az sonra döneceğim
bbiab (be back in a bit) expr. birazdan geri geleceğim
bbiab (be back in a bit) expr. bir dakika
bbiab (be back in a bit) expr. bir saniye
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birazdan dönerim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. az sonra döneceğim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birazdan geri geleceğim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birkaç dakikaya dönerim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birazdan dönerim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. az sonra döneceğim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birazdan geri geleceğim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birkaç dakikaya dönerim
Computer
be right back expr. hemen dönecek
be right back expr. şimdi döneceğim
Medical
be called back for further testing f. ve ileri testler için yeniden çağrılmak
Football
be unmarked at the back post f. arka direkte kendisini unutturmak
be found himself at the back post with ball f. arka direkte topla buluşmak
Slang
be back into circulation f. (ilişkiden çıkmış) boş olmak