Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
be taken
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"be taken"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be taken
f.
tutulmak
2
Genel
be taken
f.
para kaptırmak
3
Genel
be taken
f.
dolandırılmak
"be taken"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 186 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
mandatory precautions (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
2
Genel
measures that must be taken
i.
alınması zorunlu önlemler
3
Genel
mandatory measures (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
4
Genel
obligatory measures (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
5
Genel
compulsory precautions (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
6
Genel
compulsory measures (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
7
Genel
obligatory precautions (to be taken)
i.
(alınması) zorunlu önlemler
8
Genel
be taken seriously
f.
kaale alınmak
9
Genel
be taken in by
f.
aldanmak
10
Genel
be taken out of circulation
f.
tedavülden kalkmak
11
Genel
be taken aback at/by
f.
-e çok şaşırmak
12
Genel
be taken in
f.
aldanmak
13
Genel
be taken captured
f.
esir düşmek
14
Genel
be taken up with
f.
ile meşgul olmak
15
Genel
be taken with
f.
hoşlanmak
16
Genel
be taken ill
f.
yatağa düşmek
17
Genel
be taken aback by
f.
çok şaşırmak
18
Genel
be taken into account
f.
sayılmak
19
Genel
be taken ill
f.
hasta olmak
20
Genel
be taken into consideration
f.
dikkate alınmak
21
Genel
be taken with
f.
etkilenmek
22
Genel
be taken aback
f.
şaşalamak
23
Genel
be taken aback
f.
şaşırtmak
24
Genel
be taken aback
f.
şaşırıp kalmak
25
Genel
be taken in
f.
tongaya basmak
26
Genel
be taken by
f.
bayılmak
27
Genel
be taken ill
f.
hastalanmak
28
Genel
be taken with
f.
kapılmak
29
Genel
be taken unawares
f.
boş bulunmak
30
Genel
be taken short
f.
sıkışmak
31
Genel
be taken in
f.
dolaba girmek
32
Genel
be taken by
f.
hoşlanmak
33
Genel
be taken with fear
f.
korkuya kapılmak
34
Genel
be taken aback
f.
şaşırmak
35
Genel
be taken in
f.
keleğe gelmek
36
Genel
be taken as a reference
f.
referans alınmak
37
Genel
be taken as references
f.
referans alınmak
38
Genel
be taken short
f.
abdesti gelmek
39
Genel
(a garment/cloth etc) be taken
f.
daraltılmak
40
Genel
be taken to hospital
f.
hastaneye götürülmek
41
Genel
be taken seriously
f.
ciddiye alınmak
42
Genel
be taken prisoner
f.
esir düşmek
43
Genel
be taken to the job
f.
işe alınmak
44
Genel
be taken into custody
f.
gözaltına alınmak
45
Genel
be taken prisoner
f.
tutsak alınmak
46
Genel
be taken on
f.
işe alınmak
47
Genel
be taken in
f.
kandırılmak
48
Genel
be taken captive
f.
esir alınmak
49
Genel
be taken no notice
f.
gözardı edilmek
50
Genel
be taken no notice
f.
göz ardı edilmek
51
Genel
be taken unawares
f.
hazırlıksız yakalanmak
52
Genel
be taken unawares
f.
gafil avlanmak
53
Genel
be taken to task
f.
zılgıtı yemek
54
Genel
be taken to task
f.
azar işitmek
55
Genel
be taken for a ride
f.
para kaptırmak
56
Genel
be taken to the cleaners
f.
para kaptırmak
57
Genel
be taken to the cleaners
f.
dolandırılmak
58
Genel
be taken for a ride
f.
dolandırılmak
59
Genel
be taken as a basis
f.
baz alınmak
60
Genel
be taken as a basis
f.
esas alınmak
61
Genel
be taken aback at
f.
-e şaşakalmak
62
Genel
be taken aback by
f.
-e şaşakalmak
63
Genel
be taken for a fool
f.
enayi yerine konmak
64
Genel
be taken aback
f.
afallamak
65
Genel
be taken to emergency room
f.
acile kaldırılmak
66
Genel
be taken to a&e
f.
acile kaldırılmak
67
Genel
be taken to accident and emergency
f.
acile kaldırılmak
68
Genel
be taken to emergency
f.
acile kaldırılmak
69
Genel
be taken to hospital with suspected broken leg/arm
f.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
70
Genel
be taken to hospital suffering a suspected broken leg/arm
f.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
71
Genel
be taken to court
f.
mahkemeye çıkarılmak
72
Genel
be taken into account
f.
nazarı itibara alınmak
73
Genel
be taken into account
f.
hesaba katılmak
74
Genel
be taken prisoner by
f.
tarafından esir alınmak
75
Genel
be taken care of
f.
bakılmak
76
Genel
to be taken to the hospital
f.
hastaneye kaldırılmak
77
Genel
be taken into custody
f.
göz altına alınmak
78
Genel
be taken to the orphanage
f.
yetiştirme yurduna alınmak
79
Genel
be taken to the orphanage
f.
yetimhaneye alınmak
80
Genel
be taken into consideration
f.
hesaba katılmak
81
Genel
be taken in the manner
f.
suçüstü yakalanmak
Phrases
82
İfadeler
action to be taken
i.
atılacak adım
83
İfadeler
action to be taken
i.
alınacak önlem
84
İfadeler
actions to be taken
i.
alınacak önlemler
85
İfadeler
actions to be taken
i.
alınacak tedbirler
86
İfadeler
actions to be taken
i.
atılacak adımlar
87
İfadeler
actions to be taken quickly
i.
hızla alınacak aksiyonlar
88
İfadeler
the action plans to be taken will be defined
expr.
alınacak aksiyon planları tanımlanacak
89
İfadeler
action to be taken
expr.
yapılacak eylem
90
İfadeler
actions to be taken
expr.
yapılması gerekenler
91
İfadeler
action to be taken
expr.
yapılacak hareket
92
İfadeler
cannot be taken hold of
expr.
yakalanamaz
93
İfadeler
actions to be taken
expr.
yapılacaklar
94
İfadeler
should never be taken for granted
expr.
asla hafife alınmamalıdır
Colloquial
95
Konuşma Dili
be taken aback
f.
apışıp kalmak
Idioms
96
Deyim
be taken aback
f.
birdenbire engellenmek
97
Deyim
be taken aback
f.
birdenbire rahatsız edilmek
98
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak
99
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(birinin/bir şeyin) oyununa gelmek
100
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(birine/bir şeye) kanmak/inanmak
101
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak
102
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek
103
Deyim
be taken in by (someone)
f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak
104
Deyim
be taken in by (someone)
f.
evlatlık olarak alınmak
105
Deyim
be taken unawares
f.
boş bulunmak
106
Deyim
be taken with someone or something
f.
birine/bir şeye vurulmak
107
Deyim
be taken to task
f.
fırça yemek
108
Deyim
be taken as read
f.
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul edilmek
109
Deyim
be taken as read
f.
olduğu gibi kabul edilmek
110
Deyim
be taken under the wing of (someone)
f.
(birinin) kanatları altına alınmak
111
Deyim
be taken under the wing of (someone)
f.
(birinin) koruması altına alınmak
112
Deyim
be taken under the wing of (someone)
f.
(birinin) himayesi altına alınmak
113
Deyim
be taken under the wing of (someone)
f.
(birinin) bakımına alınmak
114
Deyim
be taken under the wing of (someone)
f.
(birinin) yanına alınmak
115
Deyim
be taken aback (by somebody/something)
f.
(biri/bir şey) tarafından şaşkınlığa uğratılmak
116
Deyim
be taken aback (by somebody/something)
f.
(biri/bir şey) yüzünden şoka girmek
117
Deyim
be taken aback (by somebody/something)
f.
(biri/bir şey) yüzünden şaşakalmak
118
Deyim
be taken short [uk]
f.
olmadık bir yerde/zamanda tuvaleti gelmek
119
Deyim
be taken short [uk]
f.
tuvalete sıkışmak
120
Deyim
be taken short [uk]
f.
çok tuvaleti gelmek
121
Deyim
be taken short [uk]
f.
acilen tuvalete gitmesi gerekmek
122
Deyim
be taken at face value
f.
dış görüntüsüne göre değerlendirilmek
123
Deyim
be taken at face value
f.
yüzeysel olarak değerlendirilmek
124
Deyim
be taken at face value
f.
dışarıdan göründüğü gibi kabul edilmek/değerlendirilmek
125
Deyim
be taken by surprise
f.
gafil avlanmak
126
Deyim
be taken by surprise
f.
hazırlıksız yakalanmak
127
Deyim
be taken by surprise
f.
sürpriz olmak
128
Deyim
be taken by surprise
f.
şaşırmak
129
Deyim
be taken by surprise
f.
savunmasız yakalanmak
130
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
ağzının payını almak
131
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
haddi bildirilmek
132
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
dersini almak
133
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
gününü görmek
134
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
ipliği pazara çıkarılmak
135
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
ağzının payını almak
136
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
haddi bildirilmek
137
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
dersini almak
138
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
gününü görmek
139
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
ipliği pazara çıkarılmak
140
Deyim
be taken for granted
f.
cepte görülmek
141
Deyim
be taken for granted
f.
kesin gözüyle bakılmak
142
Deyim
be taken for granted
f.
varsayılmak
143
Deyim
be taken for granted
f.
hafife alınmak
144
Deyim
be taken for granted
f.
değeri bilinmemek
145
Deyim
be taken for granted
f.
çantada keklik sayılmak/görülmek
146
Deyim
be taken to task (by someone)
f.
(biri tarafından) azarlanmak
147
Deyim
be taken to task (by someone)
f.
(biri tarafından) ağzının payı verilmek
148
Deyim
be taken to task (by someone)
f.
(biri tarafından) fırçalanmak
149
Deyim
be taken to task (by someone)
f.
(birinden) laf/azar işitmek
150
Deyim
be taken to task (by someone)
f.
(biri tarafından) sorumlu tutulmak
151
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) dolandırılmak
152
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) parası çarpılmak
153
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) ütülmek
154
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) soyulup soğana çevrilmek
155
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) üçkağıda getirilmek
156
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(biri tarafından) hezimete uğratılmak
157
Deyim
be taken to the cleaners (by someone)
f.
(bir tarafından) açık ara yenilmek
158
Deyim
be taken up with (someone or something)
f.
(biri/bir grup) tarafından ilgilenilmek
159
Deyim
be taken up with (someone or something)
f.
(biri/bir grup) tarafından üstlenilmek
160
Deyim
be taken up with (something)
f.
(bir şeyle) meşgul olmak
161
Deyim
be taken up with (something)
f.
(bir şeyle) dolu olmak
162
Deyim
be taken up with (something)
f.
(bir şeyle) ilgilenmek
163
Deyim
be taken up with (something)
f.
(bir şeye) ilgi duymak
164
Deyim
be taken up with (something)
f.
(bir şeye) kendini kaptırmak
165
Deyim
be taken with (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) aşık olmak
166
Deyim
be taken with (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tutulmak
167
Deyim
be taken with (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) abayı yakmak
Speaking
168
Konuşma
I want to be taken seriously
expr.
ciddiye alınmak istiyorum
Law
169
Hukuk
be taken into the custody of the law
f.
adli muhafaza altına alınmak
170
Hukuk
be taken into custody for security reasons
f.
güvenlik gerekçesiyle polis gözetimine alınmak
Technical
171
Teknik
action be taken
i.
alınacak önlemler
172
Teknik
actions to be taken in the event of fire
i.
yangın durumunda yapılması gerekenler
173
Teknik
actions to be taken in the event of fire
i.
yangın durumunda yapılacaklar
Construction
174
İnşaat
matters to be taken into account while carrying out large repairs and renovations and setting up a brand new building
i.
yeniden yaptırılacak binalarda, büyük onarım ve tadilatlarda dikkat edilecek hususlar
Automotive
175
Otomotiv
measures to be taken against the emission of gaseous pollutants from diesel engines for use in vehicles
i.
araçlarda kullanılan sıkıştırma ateşlemeli motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonlarına karşı alınacak tedbirler
176
Otomotiv
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines
i.
dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlarına karşı alınan önlemler
177
Otomotiv
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in vehicles
i.
motorlu araçlarda kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınan önlemler
178
Otomotiv
measures to be taken against air pollution by gases from positive-ignition engines of motor vehicles
i.
motorlu araçların pozitif ateşleme sisteminden çıkan gazların neden olduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
179
Otomotiv
measures to be taken against air pollution by emission from motor vehicles
i.
motorlu taşıtlardan yayılan emisyonların oluşturduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
Medical
180
Medikal
tds (to be taken three times a day)
i.
günde üç kere alınacak (reçetelerde)
181
Medikal
be taken into intensive care
f.
yoğun bakıma alınmak
182
Medikal
be taken into intensive care unit
f.
yoğun bakıma alınmak
Agriculture
183
Tarım
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in wheeled agricultural or forestry tractors
i.
tarım veya orman traktörlerinde kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınacak tedbirler
Education
184
Eğitim
measures to be taken during utilization
i.
kullanım esnasında alınacak tedbirler
Slang
185
Argo
be taken in
f.
katakulliye gelmek
186
Argo
be taken in
f.
katakulliye getirilmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of be taken
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy