bull - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bull

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bull" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bull i. boğa
General
bull i. spekülatör
bull i. çam yarması
bull i. aynasız
bull i. aptalca hata
bull i. zırva
bull i. gaf
bull i. kocaman erkek hayvan
bull i. polis
bull i. boğa
bull i. vurguncu
bull i. iri erkek hayvan
bull i. iri yarı erkek
bull i. bulldog köpek
bull i. fil
bull i. sirk fili
bull i. hayvanat bahçesinde yaşayan fil
bull i. kereste şefi
bull i. kereste ustabaşısı
bull i. çeki öküzü
bull i. belgeye eklenen mühür
bull i. papalık fetvası mührü
bull i. mühürlenmiş papalık fetvası
bull i. ferman
bull i. bildiri
bull i. tebliğ
bull i. buyruk
bull i. boşaltılmış içki şişesine su doldurularak yapılan hafif içki
bull i. (genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun
bull f. hisselerin değerini yükseltmek
bull f. spekülasyon yapmak
bull f. fiyatları yükseltmeye çalışmak
bull f. zorlamak
bull f. (inek, düve) kızışmak
bull f. boğa gibi hareket etmek
bull f. şiddetle bastırmak
bull f. sağlam ilerlemek
bull f. (hisse) fiyatı yükselmek
bull f. (boğa) çiftleşmek
bull f. hisse fiyatını artırmaya çalışmak
bull f. piyasadaki fiyatları artırmaya çalışmak
bull f. boğa gücüyle hareket etmek
bull s. kafasının dikine giden
bull s. erkek gibi
bull s. boğa gibi
bull s. çok kuvvetli
bull s. çok güçlü
Colloquial
bull i. değersiz şey
bull i. saçmalık
bull i. saçma
bull f. kandırmak
bull f. aptal yerine koymak
bull f. oyuna getirmek
bull f. keklemek
bull f. palavra atmak
bull f. küstahça konuşmak
bull f. saçmalamak
bull ünl. saçmalama!
bull ünl. atma!
bull ünl. uydurma!
bull ünl. hadi oradan!
Trade/Economic
bull i. boğa piyasası
bull i. fiyat yükselmesi beklentisinde satış
bull i. fiyatların ilerde yükseleceğini tahmin ederek bugünden tahvil veya hisse senedi alan kimse
bull i. hisselerin yükseleceğini önceden tahmin edip hisse satın alan kişi
bull i. sermaye piyasasında alıcı spekülatör
bull i. (özellikle ticaret ortamıyla ilgili) iyimser kimse
bull s. (piyasa) boğa
bull s. piyasalarda spekülasyon yaparak hisseleri yükselten
Marine
bull f. (şamandıra) mahmuzlamak
Gastronomy
bull i. boğa
Astronomy
bull i. boğa
bull i. boğa burcu
Zoology
bull i. boğa
bull i. erkek büyük hayvan
Slang
bull i. boş şey
bull i. gardiyan
bull i. polis
bull i. uydurma
bull i. yalan
bull i. abartı
bull i. erkeksi/maskülen kadın
bull i. erkeksi görünüme sahip lezbiyen
bull i. erkeksi lezbiyen
bull i. lezbiyen
bull i. leblebi (lezbiyen)
bull i. sevici
bull i. lezbiyen kimse

"bull" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 454 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bull fighting i. boğa güreşi
General
bull pine i. akçam
bull session i. erkek arkadaş toplantısı
pit bull terrier i. teriyer köpeği
bull session i. yarenlik
bull trap i. keriz silkeleme
bull market i. borsada fiyatların devamlı yükselişi
bull session i. söyleşi
raging bull i. kızgın boğa
bull wheel i. sondaj çarkı
bull terrier i. bulteriyer
american pit bull terrier i. amerikan teryeri
a bull in a china shop i. orman kibarı
bull-shooter i. atmasyoncu
bull whip i. kırbaç
the wall street bull i. wallstreet'deki bronz boğa heykeli
charging bull i. wallstreet'deki bronz boğa heykeli
the bowling green bull i. wallstreet'deki bronz boğa heykeli
papal bull i. papa/papalık fetvası
papal bull i. papanın yaptığı resmi çağrı
mechanical bull i. mekanik boğa
rodeo bull i. mekanik boğa
castrated bull i. hadım edilmiş boğa
mad bull i. kızgın/azgın boğa
raging bull i. azgın boğa
bull baiting i. boğaya köpek saldırtma
bull baiting i. boğanın köpeklerle dövüştürülmesi
bull pen i. yedek oyuncu kulübesi
sitting bull i. oturan boğa
bull riding i. yarışçının boğa üzerinde 8 saniye veya daha uzun süre kalmayı amaçladığı rodeo türü
john bull i. ingiliz soyundan gelen kimse
bull pen i. nezarethane
bull board i. (genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun
bull calf i. aptal adam
bull durham sack i. bull durham tütün kesesi
bull dust [australia] i. kalın toz
bull dust [australia] i. ince kum
bull neck i. boğanın boyun postundan yapılan deri
bull neck i. kısa, kalın ve güçlü boyun
bull pen i. hapishane
bull pen i. askeri karakol
bull pen i. nezarethane
bull pen i. ortak alan
bull pen i. koğuş
bull pen i. yatakhane
bull pen i. işçi barakası
bull pen i. ortak ofis
bull pen i. çalışan dinlenme alanı
bull plow i. eskiden kullanılan bir tür saban
bull cook i. kamptaki becerikli işçi
bull cook i. aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi
shoot the bull f. palavra atmak
bull trap f. keriz silkelemek
take the bull by the horns f. güçlüklere göğüs germek
take the bull by the horns f. bir işe cesaretle girişmek
bull (through) f. muhalefete karşı yürürlüğe sokmak
bull-headed s. inatçı
bull-necked s. kısa ve kalın boyunlu
bull-nosed s. yuvarlak uçlu
bull-nosed s. yuvarlak kenarlı
bull-nosed s. ucu yuvarlak
bull-nosed s. yuvarlak uçlu
Phrasals
bull through f. dayatmak
Colloquial
bull pucky i. saçma sapan konuşma
bull pucky i. zırva
bull pucky i. safsata
bull pucky i. eşek osuruğu
bull pucky i. martaval
bull pucky i. havagazı
bull pucky i. hava cıva
bull pucky i. boğa dışkısı
bull-pucky i. saçma sapan konuşma
bull-pucky i. zırva
bull-pucky i. safsata
bull-pucky i. eşek osuruğu
bull-pucky i. martaval
bull-pucky i. havagazı
bull-pucky i. hava cıva
bull-pucky i. boğa dışkısı
company bull i. şirket koruması
company bull i. şirket koruma görevlisi
bull bar i. kangurulara çarpmamak için arabanın önüne takılan koruyucu
john bull i. ingiltere
john bull i. ingiliz
bull dust [australia] i. saçmalık
throw the bull f. böbürlenmek
shoot the bull f. çene çalmak
shoot the bull f. çene yarıştırmak
shoot the bull f. havadan sudan konuşmak
throw the bull f. laflamak
shoot the bull f. laklak etmek
throw the bull f. övünmek
shoot the bull f. laflamak
be full of bull f. saçmalamak
throw the bull f. palavra atmak
mess with a bull you get the horns expr. boğaya bulaşırsan boynuzu yersin
as fit as a mallee bull expr. çok kaslı ve güçlü
Idioms
a red flag to a bull [us] i. bam teli
a red flag before a bull [us] i. bam teli
a red flag to a bull [us] i. kırmızı çizgisi
a red flag before a bull [us] i. kırmızı çizgisi
a red flag to a bull [us] i. hassas noktası
a red flag before a bull [us] i. hassas noktası
a red flag to a bull [us] i. en nefret ettiği
a red flag before a bull [us] i. en nefret ettiği
a red flag to a bull [us] i. tahrik
a red flag before a bull [us] i. tahrik
a red flag to a bull [us] i. kışkırtma
a red flag before a bull [us] i. kışkırtma
a red flag to a bull [us] i. damarına basma
a red flag before a bull [us] i. damarına basma
a red flag before a bull [us] i. (birini) kızdıracağı belli olan şey
a red flag before a bull [us] i. insanı yerinde (ter ter) tepindiren şey
a red flag before a bull [us] i. boğaya kırmızı gösterme
banbury story of a cock and a bull i. abuk sabuk/ana fikri olmayan hikaye/öykü
cock-and-bull story i. aslı astarı olmayan dedikodu
cock-and-bull story i. kurt masalı
a cock-and-bull story i. kurt masalı
a cock-and-bull story i. kuyruklu yalan
cock-and-bull story i. kuyruklu yalan
cock-and-bull story i. martaval
a cock-and-bull story i. palavra
cock-and-bull story i. palavra
cock and bull story i. uydurma masal
banbury story of a cock and a bull i. uzayıp giden/sonu olmayan hikaye
a bull in a china shop i. paldır küldür dalan/hareket eden kimse
a bull in a china shop i. götüyle/kıçıyla dağ deviren kimse
a bull in a china shop i. patavatsız kimse
a cock and bull story i. kuyruklu yalan
a cock and bull story i. palavra
a cock and bull story i. martaval
a cock and bull story i. kurt masalı
a cock and bull story i. abuk sabuk hikaye
a red rag to a bull i. bam teli
a red rag to a bull i. kırmızı çizgisi
a red rag to a bull i. hassas noktası
a red rag to a bull i. en nefret ettiği
a red rag to a bull i. tahrik
a red rag to a bull i. kışkırtma
a red rag to a bull i. damarına basma
a red rag to a bull i. (birini) kızdıracağı belli olan şey
a red rag to a bull i. boğaya kırmızı gösterme
a red rag to a bull i. insanın sinirlerini zıplatan şey
a red rag to a bull i. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
(like) a red rag to a bull i. tahrik
(like) a red rag to a bull i. kışkırtma
(like) a red rag to a bull i. damarına basma
(like) a red rag to a bull i. (birini) kızdıracağı belli olan şey
(like) a red rag to a bull i. boğaya kırmızı gösterme
(like) a red rag to a bull i. insanın sinirlerini zıplatan şey
(like) a red rag to a bull i. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
bull in a china shop i. orman kibarı
bull in a china shop i. beceriksiz
bull in a china shop i. sakar
bull in a china shop i. züccaciye dükkanına girmiş fil
bull session i. erkek erkeğe sohbet
bull session i. erkek erkeğe vakit geçirme
company bull i. özel bir şirket için çalışan dedektif ya da koruma
take the bull by the horns f. cesurca atılmak
take the bull by the horns f. tehlikeyle yüzleşmek
bellow like a (wounded) bull f. yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak
bellow like a (wounded) bull f. öfkesini kusmak
bellow like a (wounded) bull f. öfkeyle bağırıp çağırmak
bellow like a (wounded) bull f. bağıra çağıra sövüp saymak
bellow like a (wounded) bull f. (yaralı) hayvan gibi böğürmek
bellow like a (wounded) bull f. (yaralı) hayvan gibi bağırmak
bellow like a (wounded) bull f. yüksek sesle/bağıra çağıra böğürmek/hakaretler yağdırmak
milk the bull f. öküz altında buzağı beslemek
milk the bull f. boşa kürek çekmek
milk the bull f. başarı şansı olmayan bir işe girmek/girişmek
milk the bull f. olmayacak duaya amin demek
milk the bull f. öküzü/koçu sağmaya kalkmak
sweat like a bull f. aşırı terlemek
be like a red rag to a bull f. birini kızdıracak/kışkırtacak bir şey olmak
take the bull by the horns f. bir işe cesaretle girişmek
take the bull by the horns f. bir işe cesaretle girişmek/kalkışmak
shoot the bull f. çene çalmak
be like a red rag to a bull f. cami duvarına işemek
sweat like a bull f. çok terlemek
be full of bull f. deli saçması olmak
take the bull by the horns f. gözünü daldan budaktan sakınmamak
take the bull by the horns f. gözünü daldan budaktan esirgememek
grab the bull by the horns f. elini taşın altına koymak
take the bull by the horns f. elini taşın altına koymak
shoot the bull f. geyik yapmak
be in the bull pen f. hazırda tutulmak
shoot the bull f. geyik çevirmek
shoot the bull f. laklak etmek
shoot the bull f. laflamak
sweat like a bull f. kan ter içinde kalmak
grab the bull by the horns f. pabuç bırakmamak
take the bull by the horns f. pabuç bırakmamak
sweat like a bull f. terden sırılsıklam olmak
take the bull by the horns f. zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek
take the bull by the horns f. (bir) sorunun üzerine gitmek
take the bull by the horns f. zorluğa cesaretle göğüs germek
be like a red flag to a bull f. yangına körükle gitmek
be like a red flag to a bull f. yangını körüklemek
be like a red flag to a bull f. kışkırtıcı olmak
be like a red flag to a bull f. tahrik edici olmak
be like a bull in a china shop f. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek
be full of bull f. saçma sapan konuşmak
be full of bull f. zırvalamak
be full of bull f. sallamak
be like a red rag to a bull f. yangına körükle gitmek
be like a red rag to a bull f. kışkırtıcı/tahrik edici olmak
bellow like a (wounded) bull f. yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak
bellow like a (wounded) bull f. öfkesini kusmak
bellow like a (wounded) bull f. öfkeyle bağırıp çağırmak
bellow like a (wounded) bull f. bağıra çağıra sövüp saymak
bellow like a (wounded) bull f. hayvan gibi bağırmak
grab the bull by its horns f. elini taşın altına koymak
grab the bull by its horns f. pabuç bırakmamak
grasp the bull by its/the horns f. elini taşın altına koymak
grasp the bull by its/the horns f. pabuç bırakmamak
take the bull by its horns f. bir işe cesaretle girişmek
take the bull by its horns f. cesurca atılmak
take the bull by its horns f. elini taşın altına koymak
take the bull by its horns f. gözünü daldan budaktan esirgememek
take the bull by its horns f. pabuç bırakmamak
take the bull by its horns f. gözünü daldan budaktan sakınmamak
full of bull s. saçma sapan
full of bull s. saçma sapan
full of bull s. saçma-sapan
full of bull s. saçmalık
(like a) bull in a china shop s. beceriksiz
(like a) bull in a china shop s. çok beceriksiz
(like a) bull in a china shop s. çok sakar
(like a) bull in a china shop s. sakar
(like a) bull in a china shop s. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi
couldn't hit a bull in the ass with a bass fiddle expr. beceriksiz
as strong as a bull expr. boğa gibi güçlü
like a bull in a china shop expr. beceriksiz
strong as a bull expr. boğa kadar güçlü
full of bull expr. deli saçması
full of bull expr. saçmalığın daniskası
as awkward as bull in a china shop expr. çok sakar
like a bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as awkward as a bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as awkward as a bull in a china shop expr. çok sakar
mess with a bull you get the horns expr. çirkefe bulaşma üstüne sıçrar
like a bull in a china shop expr. çok sakar
as awkward as bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as strong as a bull expr. öküz gibi güçlü
like a bull at a gate expr. kaba saba bir şekilde
couldn't hit a bull in the ass with a bass fiddle expr. sakar
like a bull in a china shop expr. sakar
like a bull at a gate expr. paldır küldür
if you can't dazzle them with brilliance, baffle them with bull expr. eğer anlatacak iyi/parlak bir şeyin yoksa, palavrayla/abartıyla gözlerini boya/ikna et
if you can't dazzle them with brilliance, baffle them with bull expr. eğer anlatacak iyi/parlak bir şeyin yoksa, gargaraya getirip kandır/inandır
in the bull pen expr. beyzbolda atıcıların ısınma alanı
in the bull pen expr. hazırda
in the bull pen expr. müsait
in the bull pen expr. el altında
mess with the bull and you get the horns expr. boğaya bulaşırsan boynuzu yersin
mess with the bull and you get the horns expr. çirkefe bulaşma üstüne sıçrar
Speaking
that's bull! expr. bu saçmalık
don't feed me that bull! expr. hadi canım sen de!
tell a cock and bull story expr. masal okumak
Trade/Economic
bull-bear bonds i. ana para ödemeleri başka bir menkul değerin fiyatına bağlı olan tahviller
bull-bear bonds i. boğa ayı tahvilleri
bull market i. borsa fiyatlarının yükselmesi
bull market i. boğa piyasası
turn bull i. borsanın satış eğilimine geçmesi
bull markets i. boğa piyasaları
bull speculation i. değer yükselişi üzerinde spekülasyon
bull speculation i. değer artışı üzerinden spekülasyon
bull speculation i. değer yükselişi üzerinden spekülasyon
bull market i. fiyatların yükseldiği piyasa
bull market i. fiyatların yükseldiği talebin canlı olduğu piyasa
bull market i. iyimser bir menkul değerler borsası
bull market i. iyimser piyasa
break bull shipment i. karma yükten oluşan sevkıyat
bull market i. menkul değerler
bull market i. sürekli çıkan piyasa
bull market i. yükselen piyasa
stale bull i. satılmayan varlıkları piyasa değeri arttıktan sonra elinde tutan komisyoncu
stale bull i. satılmamış emtiaları fiyat artışı sonrası elinde tutan komisyoncu
bull the market f. borsa piyasasını yükseltmek
Law
bull pen i. hücre
bull pen i. kodes
Politics
the golden bull i. imparator dördüncü charles tarafından çıkarılan bir ferman/anayasa
bull moose party i. abd'de roosevelt tarafından kurulan eski bir siyasi parti
golden bull i. bizans ve avrupa hükümdarlarınca verilen emir
Technical
bull dozer i. buldozer
bull blocks i. boğa bloklar
bull quartz i. dumanlı kuvars
bull gear i. dişli çark
bull gear i. fener dişli
bull tensioner i. kayış gergi kasnağı
bull wheel i. sondaj çarkı
bull block i. tambur
bull welding i. uçuca kaynak yapma
bull float i. uzun kollu iri perdah malası
Mechanic
bull wheel i. bağlayıcı ve birleştirici aletleri çalıştırmak için kullanılan büyük ve ağır tekerlek
Architecture
bull-nosed step i. yuvarlak kenarlı ilk basamak
Construction
bull header i. boğa başı (tuğla)
Automotive
bull ring i. arena
bull low i. birinci vites
bull bar i. ön koruma demiri
bull bars i. araç ön koruma demiri
Aeronautic
bull nose i. boğa burunlu uçak
Marine
bull rope i. bağlama halatı
Mining
bull pump i. tijli pompa
Pathology
bull neck i. (difteri hastalıklarından kaynaklanan) boğa boynu
Veterinary
bull nose i. domuzların yüz yaralarında görülen bir enfeksiyon
Geometry
bull nose i. yuvarlak dış açı
Marine Biology
bull trout i. deniz alası
bull shark i. boğa köpekbalığı
bull ray i. çuçuna
bull ray i. folya balığı
bull ray i. fulya
bull-rout i. fare başlı iskorpit
bull trout [uk] i. deniz alası
bull trout [uk] i. büyük ve yaşlı deniz alası
bull trout (salvelinus confluentus) i. boğa alabalığı
bull trout (salvelinus confluentus) i. kuzeybatı abd'nin ve kanada'nın serin sularında yaşayan alabalığa benzer bir balık
bull kelp i. pasifik ve antarktik sularına görülen çeşitli büyük ve kahverengi yosunlara verilen ad
bull mackerel i. kolyoz balığı
a whale bull i. erkek balina
Astrology
taurus the bull i. boğa burcu
Zoology
blue bull i. hindistan'a özgü iri bir antilop
blue bull i. erkekleri beyaz lekeli mavi-gri, dişileri boynuzsuz kahverengimsi olan büyük bir hint antilobu
brahman bull i. brahman sığırı
boston bull terrier i. kısa, güçlü yapılı ve yumuşak kürklü bir terrier ırkı
boston bull i. küçük ve basık suratlı bir amerikan terrier ırkı
bull bat (chordeiles minor) i. amerika çobanaldatanı
bull bat (chordeiles minor) i. gece atmacası
bull mastiff i. bulmastif köpeği
pit bull i. pitbull köpeği
staffordshire bull terrier i. güçlü ve yapılı bir ingiliz köpek ırkı
ring a bull f. boğaya halka takmak
Botanic
bull nettle (solanum carolinense) i. at otu
bull nettle (jatropha stimulosus) i. dikenli bir amerikan otu
bull bay i. büyük çiçekli manolya
bull bay i. büyük çiçekli manolya
bull bay i. abd'nin güneyine özgü büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu büyük çiçekleri olan manolyagiller familyasından yaprak dökmeyen bir ağaç
bull bay (magnolia grandiflora) i. manolya
bull bay (magnolia grandiflora) i. büyük çiçekli manolya
bull bay (magnolia grandiflora) i. abd'nin güneyine özgü, büyük sert parlak yaprakları ve hoş kokulu devasa beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç
bull thistle i. devedikeni
bull nettle i. sarı diken
bull nettle i. karolina yaban otu
bull brier i. saparna
Agriculture
bull woods i. obur dallar
bull rake i. eskiden kullanılan bir tür tırmık
bull tongue i. boğa dili pulluk
bull tongue i. pamuk yetiştiriciliğinde kullanılan ağır bir pulluk
bull tongue i. tek kürekli pulluk
bull tongue plow i. boğa dili pulluk
Breeding
bull feed i. boğa yemi
american pit bull terrier i. amerika'ya özgü kısa ve birbirine yakın tüyleri olan kaslı bir teriyer ırkı
pit bull terrier i. amerika'ya özgü kısa ve birbirine yakın tüyleri olan kaslı bir teriyer ırkı
bull stag i. erişkinlikte hadım edilen boğa
Forestry
bull pine i. akçam
bull pine i. çıralı çam
History
battle of bull run i. bull run muharebesi
battle of bull run i. bull run savaşı
bull moose [us] i. roosevelt'in partisinin üyesi
bull moose [us] i. roosevelt'in partisinin taraftarı
Religious
bull-roarer i. aborijinlerin dini ritüellerde veya oyuncak olarak kullandığı tahta çıta
Geography
bull shoals i. arkansas eyaletinde şehir
bull creek i. missouri eyaletinde yerleşim yeri
bull valley i. illinois eyaletinde yerleşim yeri
bull run i. batı virginia eyaletinde yerleşim yeri
Military
bull through i. mayın tarlasından zorla geçiş
Sport
bull rush i. defans oyuncusunun hücum oyuncusuna doğru yaptığı hücum
be in the bull pen f. oyuna girmek için ısınmak
Baseball
bull pen i. maçın sonlarına doğru oyuna giren oyuncular
Music
bull fiddle i. kontrabas
bull-roarer i. boğa böğürten
Archaic
bull pen i. geçici hapis yeri olarak kullanılan kütüklerden yapılmış parmaklık
Ornithology
bull neck i. yabani amerikan ördeği
bull neck i. karabaşlı dikkuyruk
bull neck i. boynu halkalı ördek
Reptiles
bull snake i. boğa yılanı
bull-snake i. sincap yılanı
Entomology
bull ant i. buldog karıncası
bull fly i. sığırları rahatsız eden büyük sinek
Slang
bull bitch i. görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi kadın
bull bitch i. (kurtarılmış terim) eşcinseller tarafından görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi olan lezbiyen kadın
bull bitch i. fiziksel ve duygusal olarak erkeksi olan kadın
bull bitch i. erkeksi/maskülen kadın
bull bitch i. erkek gibi kadın
bull artist i. artis
bull artist i. artiz
bull artist i. artistlik yapan
bull artist i. palavracı
bull artist i. atmasyoncu
bull artist i. çakal
bull artist i. kampanacı
bull artist i. kıtırcı
bull artist i. polimci
bull artist i. martavalcının/palavracının daniskası
shoot-the-bull i. abartma
a load of cock and bull i. bir yığın saçmalık/zırva
irish bull i. boş şey
irish bull i. değersiz şey
john bull i. ingiliz
bull dagging i. kadınlar arasındaki lezbiyen ilişki
bull dog i. kendinden güçsüz mahkuma şiddet uygulayarak istediğini elde eden mahkum
irish bull i. saçma
bull-shit i. saçmalık
irish bull i. saçmalık
bull-dagger i. erkeksi görünüme sahip lezbiyen
bull and cow i. tartışma
bull and cow i. münakaşa
bull and cow i. kavga
bull nose i. lokomotifin ön çeki demiri
pit bull i. saldırgan kimse
pit bull i. acımasız kimse
hung like a bull f. büyük penisli olmak
hung like a bull f. penisi büyük olmak
cut the bull (bullshit) f. saçmalamayı kesmek
cut the bull (bullshit) f. palavrayı kesmek
cut the bull (bullshit) f. zırvalamayı kesmek
cut the bull (bullshit) f. saçmalamayı kes
cut the bull (bullshit) f. kes saçmalığı
cut the bull (bullshit) f. kes saçmalamayı
cut the bull (bullshit) f. palavrayı kes
cut the bull (bullshit) f. zırvalamayı kes
cut the bull (bullshit) f. boş yapma
cut the bull (bullshit) f. gevezeliği kesmek
cut the bull (bullshit) f. aylak aylak dolaşmayı kesmek
cut the bull (bullshit) f. maskaralığı kesmek
cut the bull (bullshit) f. gevezeliği kes
cut the bull (bullshit) f. aylak aylak dolaşmayı kes
cut the bull (bullshit) f. maskaralığı kes
throw the bull (around) f. laflamak
throw the bull (around) f. havadan sudan konuşmak
throw the bull (around) f. sohbet/muhabbet etmek
full of bull s. saçma salak
(as) useless as tits on a bull [australia] s. gereksiz
(as) useless as tits on a bull [australia] s. bir işe yaramayan
(as) useless as tits on a bull [australia] s. tamamen etkisiz/faydasız
(as) useless as tits on a bull [australia] s. kofti
bull-headed s. başına buyruk
bull-headed s. dik başlı
bull-headed s. kendi bildiğini okuyan
bull-headed s. dik kafalı
(as) useful as tits on a bull expr. para etmez
(as) useful as tits on a bull expr. beş paralık
(as) useful as tits on a bull expr. ıskarta
(as) useful as tits on a bull expr. faydasız
(as) useful as tits on a bull expr. değersiz
(as) useful as tits on a bull expr. işe yaramaz
(as) useful as tits on a bull expr. beş para etmez
(as) useful as tits on a bull expr. anlamsız
(as) useful as tits on a bull expr. gereksiz
(as) useful as tits on a bull expr. lüzumsuz
(as) useful as tits on a bull expr. etkisiz
(as) useful as tits on a bull expr. verimsiz
British Slang
bull-dyke i. erkeksi lezbiyen
bull dyke i. kaslı lezbiyen