Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kandırmak
"kandırmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 256 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kandırmak
trick
f.
2
Yaygın Kullanım
kandırmak
fool
f.
3
Yaygın Kullanım
kandırmak
deceive
f.
4
Yaygın Kullanım
kandırmak
convince
f.
General
5
Genel
kandırmak
honeyfuggle [dialect]
i.
6
Genel
kandırmak
honeyfugle [dialect]
i.
7
Genel
kandırmak
seduce
f.
8
Genel
kandırmak
take
f.
9
Genel
kandırmak
cajole out of
f.
10
Genel
kandırmak
sell somebody a pup
f.
11
Genel
kandırmak
trick into
f.
12
Genel
kandırmak
argue
f.
13
Genel
kandırmak
dissuade
f.
14
Genel
kandırmak
dupe
f.
15
Genel
kandırmak
persuade
f.
16
Genel
kandırmak
cajole into
f.
17
Genel
kandırmak
rope in
f.
18
Genel
kandırmak
induce
f.
19
Genel
kandırmak
lie
f.
20
Genel
kandırmak
wheedle
f.
21
Genel
kandırmak
pull someone's leg
f.
22
Genel
kandırmak
kid
f.
23
Genel
kandırmak
tempt
f.
24
Genel
kandırmak
let down
f.
25
Genel
kandırmak
inveigle
f.
26
Genel
kandırmak
hornswoggle
f.
27
Genel
kandırmak
entice
f.
28
Genel
kandırmak
jockey
f.
29
Genel
kandırmak
bilk
f.
30
Genel
kandırmak
gyp
f.
31
Genel
kandırmak
serve a trick
f.
32
Genel
kandırmak
stall off
f.
33
Genel
kandırmak
gammon
f.
34
Genel
kandırmak
put over
f.
35
Genel
kandırmak
quiet
f.
36
Genel
kandırmak
intrigue
f.
37
Genel
kandırmak
diddle
f.
38
Genel
kandırmak
cozen
f.
39
Genel
kandırmak
cajole
f.
40
Genel
kandırmak
convince
f.
41
Genel
kandırmak
bait
f.
42
Genel
kandırmak
mislead
f.
43
Genel
kandırmak
flimflam
f.
44
Genel
kandırmak
coax
f.
45
Genel
kandırmak
con
f.
46
Genel
kandırmak
string along
f.
47
Genel
kandırmak
dish
f.
48
Genel
kandırmak
delude
f.
49
Genel
kandırmak
jolly
f.
50
Genel
kandırmak
stuff somebody
f.
51
Genel
kandırmak
string
f.
52
Genel
kandırmak
take somebody in
f.
53
Genel
kandırmak
befool
f.
54
Genel
kandırmak
play with
f.
55
Genel
kandırmak
buy
f.
56
Genel
kandırmak
spoof
f.
57
Genel
kandırmak
bamboozle
f.
58
Genel
kandırmak
stick
f.
59
Genel
kandırmak
take in
f.
60
Genel
kandırmak
dispose
f.
61
Genel
kandırmak
put across
f.
62
Genel
kandırmak
beguile
f.
63
Genel
kandırmak
cheat
f.
64
Genel
kandırmak
lead on
f.
65
Genel
kandırmak
finagle
f.
66
Genel
kandırmak
get round
f.
67
Genel
kandırmak
satisfy
f.
68
Genel
kandırmak
manage
f.
69
Genel
kandırmak
shortchange
f.
70
Genel
kandırmak
come the raw prawn
f.
71
Genel
kandırmak
come to the raw prawn
f.
72
Genel
kandırmak
have someone on
f.
73
Genel
kandırmak
bring
f.
74
Genel
kandırmak
discourage
f.
75
Genel
kandırmak
do
f.
76
Genel
kandırmak
fox
f.
77
Genel
kandırmak
fast-talk
f.
78
Genel
kandırmak
have on
f.
79
Genel
kandırmak
hoodwink
f.
80
Genel
kandırmak
bring oneself to
f.
81
Genel
kandırmak
crossbite
f.
82
Genel
kandırmak
hocuspocus
f.
83
Genel
kandırmak
troll
f.
84
Genel
kandırmak
get
f.
85
Genel
kandırmak
abuse
f.
86
Genel
kandırmak
begowk [scottish]
f.
87
Genel
kandırmak
begowk [scottish]
f.
88
Genel
kandırmak
catch
f.
89
Genel
kandırmak
nick
f.
90
Genel
kandırmak
tice [obsolete]
f.
91
Genel
kandırmak
put the comether on
f.
92
Genel
kandırmak
train
f.
93
Genel
kandırmak
trap
f.
94
Genel
kandırmak
job
f.
95
Genel
kandırmak
engle [obsolete]
f.
96
Genel
kandırmak
entrick
f.
97
Genel
kandırmak
jiff
f.
98
Genel
kandırmak
bedote
f.
99
Genel
kandırmak
begunk
f.
100
Genel
kandırmak
bejape
f.
101
Genel
kandırmak
euchre
f.
102
Genel
kandırmak
jouk [dialect]
f.
103
Genel
kandırmak
buffalo
f.
104
Genel
kandırmak
bite
f.
105
Genel
kandırmak
wipe [obsolete]
f.
106
Genel
kandırmak
blinker
f.
107
Genel
kandırmak
bob [obsolete]
f.
108
Genel
kandırmak
wyle
f.
109
Genel
kandırmak
boob [uk]
f.
110
Genel
kandırmak
boondoggle
f.
111
Genel
kandırmak
bore [obsolete]
f.
112
Genel
kandırmak
buffalo
f.
113
Genel
kandırmak
horse
f.
114
Genel
kandırmak
mislippen [dialect]
f.
115
Genel
kandırmak
mock
f.
116
Genel
kandırmak
bunk
f.
117
Genel
kandırmak
gaff
f.
118
Genel
kandırmak
lull
f.
119
Genel
kandırmak
game
f.
120
Genel
kandırmak
goldbrick
f.
121
Genel
kandırmak
chizz
f.
122
Genel
kandırmak
chouse
f.
123
Genel
kandırmak
gum
f.
124
Genel
kandırmak
hocus-pocus
f.
125
Genel
kandırmak
idiotise
f.
126
Genel
kandırmak
idiotize
f.
127
Genel
kandırmak
idiotise
f.
128
Genel
kandırmak
overpersuade
f.
129
Genel
kandırmak
overshoot
f.
130
Genel
kandırmak
illure [obsolete]
f.
131
Genel
kandırmak
imposture [obsolete]
f.
132
Genel
kandırmak
dispurpose
f.
133
Genel
kandırmak
inescate [obsolete]
f.
134
Genel
kandırmak
diswarn
f.
135
Genel
kandırmak
dorr [obsolete]
f.
136
Genel
kandırmak
cosen
f.
137
Genel
kandırmak
doodle [dialect]
f.
138
Genel
kandırmak
poop [obsolete]
f.
139
Genel
kandırmak
play tricks
f.
140
Genel
kandırmak
poupe
f.
141
Genel
kandırmak
cony-catch
f.
142
Genel
kandırmak
firk [obsolete]
f.
143
Genel
kandırmak
flam
f.
144
Genel
kandırmak
scrounge
f.
145
Genel
kandırmak
short
f.
146
Genel
kandırmak
shuck
f.
147
Genel
kandırmak
blink [scotland]
f.
148
Genel
kandırmak
slock [dialect] [uk]
f.
149
Genel
kandırmak
stick
f.
150
Genel
kandırmak
stiff
f.
151
Genel
kandırmak
suck
f.
152
Genel
kandırmak
sucker
f.
153
Genel
kandırmak
surprise
f.
Phrasals
154
Öbek Fiiller
kandırmak
carry away
f.
155
Öbek Fiiller
kandırmak
go beyond
f.
156
Öbek Fiiller
kandırmak
impose on
f.
157
Öbek Fiiller
kandırmak
draw in
f.
158
Öbek Fiiller
kandırmak
bluff (someone) into (something)
f.
159
Öbek Fiiller
kandırmak
bluff (someone) out of (something)
f.
160
Öbek Fiiller
kandırmak
beat out
f.
161
Öbek Fiiller
kandırmak
diddle someone out of something
f.
162
Öbek Fiiller
kandırmak
slip over on
f.
163
Öbek Fiiller
kandırmak
cajole someone into something
f.
164
Öbek Fiiller
kandırmak
cheat into
f.
165
Öbek Fiiller
kandırmak
sweep up
f.
166
Öbek Fiiller
kandırmak
jerk around
f.
167
Öbek Fiiller
kandırmak
pull about
f.
168
Öbek Fiiller
kandırmak
attract to
f.
169
Öbek Fiiller
kandırmak
bluff into
f.
170
Öbek Fiiller
kandırmak
con into
f.
171
Öbek Fiiller
kandırmak
deceive into
f.
172
Öbek Fiiller
kandırmak
delude into
f.
173
Öbek Fiiller
kandırmak
diddle out of
f.
174
Öbek Fiiller
kandırmak
put something over on
f.
175
Öbek Fiiller
kandırmak
rope into
f.
176
Öbek Fiiller
kandırmak
slip something over [dated]
f.
177
Öbek Fiiller
kandırmak
slip something over on
f.
178
Öbek Fiiller
kandırmak
sucker into
f.
Colloquial
179
Konuşma Dili
kandırmak
niffnaff
f.
180
Konuşma Dili
kandırmak
cut a dido
f.
181
Konuşma Dili
kandırmak
cut didoes
f.
182
Konuşma Dili
kandırmak
fanigle
f.
183
Konuşma Dili
kandırmak
hook
f.
184
Konuşma Dili
kandırmak
hose
f.
185
Konuşma Dili
kandırmak
mess about
f.
186
Konuşma Dili
kandırmak
put it to
f.
187
Konuşma Dili
kandırmak
slip one over
f.
188
Konuşma Dili
kandırmak
jeff
f.
189
Konuşma Dili
kandırmak
bull
f.
190
Konuşma Dili
kandırmak
cod-act [ireland]
f.
Idioms
191
Deyim
kandırmak
put a con on (one)
i.
192
Deyim
kandırmak
bear in hand
f.
193
Deyim
kandırmak
throw dust in one's eyes
f.
194
Deyim
kandırmak
wipe the nose of
f.
195
Deyim
kandırmak
come it over
f.
196
Deyim
kandırmak
make (one's) beard
f.
197
Deyim
kandırmak
come it (with one)
f.
198
Deyim
kandırmak
come it (with somebody)
f.
199
Deyim
kandırmak
come it over (one)
f.
200
Deyim
kandırmak
come it over
f.
201
Deyim
kandırmak
put a con on someone
f.
202
Deyim
kandırmak
do somebody brown
f.
203
Deyim
kandırmak
be on the fiddle
f.
204
Deyim
kandırmak
lead down the garden path
f.
205
Deyim
kandırmak
sell someone a bill of goods
f.
206
Deyim
kandırmak
throw someone a curve/curveball
f.
207
Deyim
kandırmak
pull the wool over someone's eyes
f.
208
Deyim
kandırmak
have a forked tongue
f.
209
Deyim
kandırmak
come over
f.
210
Deyim
kandırmak
be sailing under false colors
f.
211
Deyim
kandırmak
be sailing under false colors
f.
212
Deyim
kandırmak
give the shaft
f.
213
Deyim
kandırmak
lead down garden path
f.
214
Deyim
kandırmak
pull leg
f.
215
Deyim
kandırmak
pull the wool over eyes
f.
216
Deyim
kandırmak
sell a bill of goods
f.
217
Deyim
kandırmak
work the rabbit's foot on [us]
f.
218
Deyim
kandırmak
pull the leg of
f.
Law
219
Hukuk
kandırmak
entice
f.
220
Hukuk
kandırmak
deceive
f.
Politics
221
Siyasal
kandırmak
deceive
f.
Technical
222
Teknik
kandırmak
rope in
f.
Archaic
223
Eski Kullanım
kandırmak
amuse
f.
224
Eski Kullanım
kandırmak
enveigle
f.
225
Eski Kullanım
kandırmak
bam
f.
226
Eski Kullanım
kandırmak
blear
f.
227
Eski Kullanım
kandırmak
blend
f.
228
Eski Kullanım
kandırmak
bubble
f.
229
Eski Kullanım
kandırmak
lurch
f.
230
Eski Kullanım
kandırmak
guile
f.
231
Eski Kullanım
kandırmak
double
f.
232
Eski Kullanım
kandırmak
sham
f.
233
Eski Kullanım
kandırmak
skelder
f.
234
Eski Kullanım
kandırmak
sot
f.
Slang
235
Argo
kandırmak
common-and-garden [uk]
i.
236
Argo
kandırmak
sell somebody a pup [old-fashioned] [uk]
f.
237
Argo
kandırmak
tweedle
f.
238
Argo
kandırmak
cack
f.
239
Argo
kandırmak
ace out
f.
240
Argo
kandırmak
pull someone's leg
f.
241
Argo
kandırmak
piss in someone's pocket
f.
242
Argo
kandırmak
phutz
f.
243
Argo
kandırmak
futz with
f.
244
Argo
kandırmak
jew
f.
245
Argo
kandırmak
jive
f.
246
Argo
kandırmak
jerk off
f.
247
Argo
kandırmak
guff
f.
248
Argo
kandırmak
futz
f.
249
Argo
kandırmak
jack
f.
250
Argo
kandırmak
mug off
f.
251
Argo
kandırmak
crap
f.
252
Argo
kandırmak
duff
f.
253
Argo
kandırmak
screw
f.
British Slang
254
İngiliz Argosu
kandırmak
pull a fast one
f.
255
İngiliz Argosu
kandırmak
blag
f.
256
İngiliz Argosu
kandırmak
pot
f.
"kandırmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 189 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini kandırmak için verilen şey
inducement
i.
2
Genel
insanları kandırmak amacıyla sosyal paylaşım sitelerinde sahte profil oluşturan kimse
catfish
i.
3
Genel
birini kandırmak için yapılan muziplik
wind up [uk]
i.
4
Genel
tatlı sözlerle kandırmak
honeyfuggle [dialect]
i.
5
Genel
tatlı sözlerle kandırmak
honeyfugle [dialect]
i.
6
Genel
kandırmak ve zarar vermek için verilen hediye
greek gift
i.
7
Genel
diğer kuşları kandırmak için kullanılan ayağından bağlı kuş
perchant
i.
8
Genel
tatlı sözle kandırmak
cajole
f.
9
Genel
tatlı sözlerle kandırmak
cajole
f.
10
Genel
kandırmak için söylenen veya edilen iltifat
blandishment
f.
11
Genel
tatlılıkla kandırmak
wheedle
f.
12
Genel
tatlı sözlerle kandırmak
coax
f.
13
Genel
dalavere ile kandırmak
jockey
f.
14
Genel
yüzüne gülerek kandırmak
engle
f.
15
Genel
tatlı sözle kandırmak
coax
f.
16
Genel
rüşvetle kandırmak
suborn
f.
17
Genel
etkileyerek kandırmak
swing
f.
18
Genel
gelecek vaadiyle kandırmak
lead someone on
f.
19
Genel
birini kandırmak
take someone for a ride
f.
20
Genel
para üstünü az vererek birini kandırmak
short-change
f.
21
Genel
(kötü bir şey için) kandırmak
inveigle
f.
22
Genel
kendini kandırmak
deceive oneself
f.
23
Genel
kendini kandırmak
fool oneself
f.
24
Genel
kendisini kandırmak
deceive oneself
f.
25
Genel
kendini kandırmak
lie to oneself
f.
26
Genel
müşterileri kandırmak
cheat the clients
f.
27
Genel
dil dökerek kandırmak/ikna etmek
blag
f.
28
Genel
kötü oyunlarla kandırmak
caperclaw
f.
29
Genel
rüşvetle kandırmak
tig [scottish]
f.
30
Genel
kendini kandırmak
deny one's self
f.
31
Genel
rüşvetle kandırmak
touch [obsolete]
f.
32
Genel
allem edip kallem edip kandırmak
enveigle
f.
33
Genel
allem edip kallem edip kandırmak
inveigle
f.
34
Genel
kandırmak amacıyla söylemek veya yapmak
pull
f.
35
Genel
aldatıcı konuşmalarla kandırmak
beflum [scotland]
f.
36
Genel
çekiciliğini kullanarak kandırmak
beglamour
f.
37
Genel
çekiciliğini kullanarak kandırmak
beglamor
f.
38
Genel
şaka veya aldatıcı övgü ile kandırmak
mamaguy
f.
39
Genel
yağ çekerek kandırmak
blarney
f.
40
Genel
birini kandırmak
entice someone
f.
41
Genel
(birini) kandırmak
hocus-pocus
f.
42
Genel
(kendini) kandırmak
oversee [dialect]
f.
43
Genel
tatlı sözlerle kandırmak
ingle [obsolete]
f.
44
Genel
blöf yapar gibi kandırmak
double-bluff
f.
45
Genel
tatlı söz ile kandırmak
palp [obsolete]
f.
46
Genel
tatlı dille kandırmak
cuittle [scotland]
f.
47
Genel
laf cambazlığıyla kandırmak
fast talk
f.
48
Genel
dolandırıcılık derecesinde kandırmak
deacon
f.
49
Genel
ustalıkla kandırmak
finesse
f.
50
Genel
(birini) kandırmak
fob
f.
51
Genel
daha fazla kandırmak
outfool
f.
52
Genel
iyice kandırmak
outfool
f.
53
Genel
daha çok kandırmak
outintrigue
f.
54
Genel
kurnazlıkla kandırmak
practic
f.
55
Genel
zekice kandırmak
slick
f.
56
Genel
zekice kandırmak
slicker
f.
57
Genel
dalkavuklukla kandırmak
smooth-talk
f.
58
Genel
tatlı söz ile kandırmak
soother [dialect]
f.
59
Genel
(rakibi kandırmak için) düşük performans sergilemek
stall [obsolete]
f.
Phrasals
60
Öbek Fiiller
hileyle kandırmak
pass something on someone
f.
61
Öbek Fiiller
numarayla kandırmak
fob off
f.
62
Öbek Fiiller
uyutmak (kandırmak)
bluff (someone) into (something)
f.
63
Öbek Fiiller
uyutmak (kandırmak)
bluff (someone) out of (something)
f.
64
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapması için kandırmak
beguile (someone) into (doing something)
f.
65
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapması için kandırmak
beguile someone into something
f.
66
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaması için kandırmak
beguile someone out of something
f.
67
Öbek Fiiller
(birini belli bir şeyi yapmak üzere) kandırmak
con (someone) into (something)
f.
68
Öbek Fiiller
birini belli bir şeyi yapmak üzere kandırmak
con someone into something
f.
69
Öbek Fiiller
birini bir şey yapması için kandırmak
maneuver someone into something
f.
70
Öbek Fiiller
birisini bir şey ile kandırmak
delude someone with something
f.
71
Öbek Fiiller
birisini ikna etmek/kandırmak
deceive someone into something
f.
72
Öbek Fiiller
birini bir şey ile kandırmak/ayartmak
tempt someone with something
f.
73
Öbek Fiiller
birisini bir şey ile kandırmak
deceive someone with something
f.
74
Öbek Fiiller
birini bir şey ile kandırmak/ayartmak
entice someone with something
f.
75
Öbek Fiiller
tatlı sözlerle kandırmak
cajole someone into something
f.
76
Öbek Fiiller
(birini birşey yapması için) kandırmak
sucker somebody into something/into doing something
f.
77
Öbek Fiiller
birini kandırmak
delude someone into something
f.
78
Öbek Fiiller
(birini/bir canlıyı) bir yere girmesi için kandırmak
entice (someone or something) into (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması için) tatlı sözle kandırmak
nudge (someone) into (doing) (something)
f.
80
Öbek Fiiller
tatlı sözle kandırmak
talk around
f.
81
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak
tease out of (someone or something)
f.
82
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak
tease something out of something
f.
83
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak
tease something out
f.
84
Öbek Fiiller
kandırmak amacıyla yapmak/söylemek
pull about
f.
85
Öbek Fiiller
-i kandırmak
screw with
f.
86
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) kandırmak
put (something) over on (one)
f.
87
Öbek Fiiller
(bahis) rakibi blöf yaparak kandırmak
bluff out
f.
88
Öbek Fiiller
için kandırmak
beguile into
f.
89
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi kandırmak
blow someone/something off
f.
90
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaması için kandırmak
cajole someone out of something
f.
91
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapması için kandırmak
cajole (one) into (something)
f.
92
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaması için kandırmak
cajole (one) out of (something)
f.
93
Öbek Fiiller
birini bir şey yapması için kandırmak
coax someone to do something
f.
94
Öbek Fiiller
ile kandırmak
deceive with
f.
95
Öbek Fiiller
ile kandırmak
delude with
f.
96
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) kandırmak
entice (someone or something) with (something)
f.
97
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey) konusunda ikna etmek/kandırmak
fool (one or oneself) into (something)
f.
98
Öbek Fiiller
konusunda kandırmak
fool into
f.
99
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak
get round (someone)
f.
100
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması için) kafeslemek/kandırmak/kafalamak
hoodwink (someone) into (doing something)
f.
101
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) kandırmak
inveigle (someone) into (something)
f.
102
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında (kendini) kandırmak
kid (oneself) about (something)
f.
103
Öbek Fiiller
yapması için kandırmak
maneuver into
f.
104
Öbek Fiiller
(birini bir konuda) kandırmak
mislead (one) about (something)
f.
105
Öbek Fiiller
hakkında kandırmak
mislead about
f.
106
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması) için kandırmak
persuade (one) to (do something)
f.
107
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak/kandırmaya çalışmak
play around (with someone)
f.
108
Öbek Fiiller
(birine) bir sürü (bir şey) vererek gözünü boyamak/kandırmak
ply (one) with (something)
f.
109
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak
put (one) on
f.
110
Öbek Fiiller
-i kandırmak
put one over on
f.
111
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak
put one over on (one)
f.
112
Öbek Fiiller
yapması için kandırmak
rope into doing
f.
113
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak
slip something over on (one)
f.
114
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması) için kandırmak
sucker (one) into (doing something)
f.
115
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey yapmak konusunda) tatlı dille kandırmak
talk (someone or oneself) into (doing) (something)
f.
116
Öbek Fiiller
-i bir yerden çıkması için kandırmak
tease out of
f.
117
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir şeyle) kandırmak
tempt (someone or an animal) with (something)
f.
118
Öbek Fiiller
ile kandırmak/ayartmak
tempt with
f.
119
Öbek Fiiller
(birini) kandırmak
toy with (someone)
f.
120
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması) için kandırmak
trick (one) into (doing something)
f.
121
Öbek Fiiller
birini kandırmak
trick on someone
f.
122
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması) için kandırmak
wheedle (one) into (doing something)
f.
123
Öbek Fiiller
dil dökerek kandırmak
wheedle into
f.
Colloquial
124
Konuşma Dili
tatlı sözle kandırmak
carney [brit]
i.
125
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
finesse (someone)
i.
126
Konuşma Dili
tatlı sözle kandırmak
carny [brit]
f.
127
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
get one over on (one)
f.
128
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
hocus (someone)
f.
129
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
hocus (someone)
f.
130
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
mess around (with someone)
f.
131
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
mess about (with someone)
f.
132
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
monkey around (with someone)
f.
133
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
monkey with (someone)
f.
134
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
put it to (someone)
f.
135
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
slip one over on (one)
f.
136
Konuşma Dili
-i kandırmak
slip one over on
f.
137
Konuşma Dili
birini kandırmak
jerk over
f.
138
Konuşma Dili
birini kandırmak
fake on someone
f.
139
Konuşma Dili
(bir şey yapmak) için kandırmak
get to (do something)
f.
140
Konuşma Dili
(birini) aldatmak/kandırmak
hocus (someone)
f.
141
Konuşma Dili
(birini) kandırmak
hoodwink (someone)
f.
142
Konuşma Dili
yapması için kandırmak
persuade to do
f.
Idioms
143
Deyim
birisini kandırmak
fake someone out
f.
144
Deyim
birini kandırmak
pull pranks on someone
f.
145
Deyim
birini bir şey yapmaya kandırmak/ikna etmek
fool someone into something
f.
146
Deyim
birisini kandırmak
have someone on
f.
147
Deyim
birisini kandırmak
lead someone down the garden path
f.
148
Deyim
birini kandırmak
play tricks on someone
f.
149
Deyim
birini (bir şey yapmak için) kandırmak
fool someone into something
f.
150
Deyim
boş vaatlerle kandırmak
lead down the garden path
f.
151
Deyim
birisini kandırmak
put someone on
f.
152
Deyim
birisini kandırmak
lead someone up the garden path
f.
153
Deyim
tatlı sözlerle kandırmak
sweet-talk
f.
154
Deyim
(bir şeyler yaparak) birinin aklını çelmek/cezbetmek/kandırmak
put temptation in somebody's way
f.
155
Deyim
insanları/hayvanları bir yere toplamak/çekmek için kandırmak/ayartmak
bring someone or something out in droves
f.
156
Deyim
(birini) kandırmak/yanıltmak
throw dust in (one's) face
f.
157
Deyim
birini kandırmak/aldatmak
do someone in the eye
f.
158
Deyim
(birini) kandırmak
pull a hoax (on someone)
f.
159
Deyim
(birini) kandırmak
put one past (someone)
f.
160
Deyim
(birini) kandırmak
take (one) for a sleigh ride
f.
161
Deyim
birini kandırmak
take someone for a sleigh ride
f.
162
Deyim
(birini) kandırmak
do (someone) down [uk]
f.
163
Deyim
(birini) kandırmak
give (one) a line
f.
164
Deyim
(birini) kandırmak
give (one) the shaft
f.
165
Deyim
birini kandırmak
give somebody the shaft [us]
f.
166
Deyim
beni kandırmak
hang noodles on my ears
f.
167
Deyim
(birini) kandırmak
lead (one) down the garden path
f.
168
Deyim
(birini) kandırmak
lead (one) up the garden path
f.
169
Deyim
(birini) kandırmak
play (one) false [old-fashioned]
f.
170
Deyim
(birini) kandırmak
pull one over on (one)
f.
171
Deyim
(birini) kandırmak
pull the wool over (one's) eyes
f.
172
Deyim
(birini) kandırmak
slip one past (someone)
f.
173
Deyim
(birini) kandırmak
work the rabbit's foot on (someone) [obsolete]
f.
Insurance
174
Sigortacılık
(birini) mevcut sigortasını bozup başka şirketten sigorta yapması için kandırmak
twist
f.
Sport
175
Spor
(rakibi) hile ile kandırmak
fake (out)
f.
Wagering
176
Bahisçilik
(birini) kandırmak
pigeon
f.
Archaic
177
Eski Kullanım
birini kandırmak için rüşvet veya yem olarak kullanılan şey
nest egg
i.
178
Eski Kullanım
paskalya'dan sonraki ikinci pazartesi veya salı günündeki gibi kandırmak
hock
f.
Slang
179
Argo
birini kandırmak
give someone the shaft
f.
180
Argo
birini kandırmak/aldatmak
sucker someone into something
f.
181
Argo
birini kandırmak/aldatmak
sucker someone in
f.
182
Argo
(birini) kandırmak
futz (one)
f.
183
Argo
(birini) kandırmak
run game on (someone)
f.
184
Argo
birini kandırmak
pull someone's pisser
f.
185
Argo
birini kandırmak
pull someone's pisser
f.
186
Argo
(birini) kandırmak
blow smoke up (one's) ass
f.
187
Argo
(birini) kandırmak
blow sunshine up (one's) ass
f.
188
Argo
(kumarda oyuncuları kandırmak için) kendini farklı göstermek
hustle
f.
189
Argo
(birini) kandırmak/dolandırmak
do (one) wrong
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kandırmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy