Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
train
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"train"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 82 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
train
i.
tren
2
Yaygın Kullanım
train
f.
eğitim vermek
3
Yaygın Kullanım
train
f.
eğitmek
General
4
Genel
train
i.
dizi
5
Genel
train
i.
katar
6
Genel
train
i.
zincir
7
Genel
train
i.
takım
8
Genel
train
i.
silsile
9
Genel
train
i.
kuyruk (elbise, kuş)
10
Genel
train
i.
kafile
11
Genel
train
i.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı
12
Genel
train
i.
sıra
13
Genel
train
i.
saf
14
Genel
train
i.
şimendifer
15
Genel
train
i.
maiyet
16
Genel
train
i.
sürü
17
Genel
train
i.
kervan
18
Genel
train
i.
akıbet
19
Genel
train
i.
olayların neticesi
20
Genel
train
i.
uygun düzenleme
21
Genel
train
i.
belli başlı sıralama
22
Genel
train
i.
yol yordam
23
Genel
train
i.
süreç
24
Genel
train
i.
metot
25
Genel
train
f.
alıştırmak
26
Genel
train
f.
antrenman yapmak
27
Genel
train
f.
çalıştırmak
28
Genel
train
f.
eğitim görmek
29
Genel
train
f.
öğretmek
30
Genel
train
f.
doğrultmak (silah)
31
Genel
train
f.
nişan almak
32
Genel
train
f.
sürüklemek
33
Genel
train
f.
idman yapmak
34
Genel
train
f.
idman etmek
35
Genel
train
f.
terbiye etmek
36
Genel
train
f.
yetiştirmek
37
Genel
train
f.
eğitime tabi tutmak
38
Genel
train
f.
eğitimden geçirmek
39
Genel
train
f.
büyütmek (bir bitkiyi belirli bir yöne doğru veya belirli bir biçimde)
40
Genel
train
f.
yetişmek
41
Genel
train
f.
-e nişan almak
42
Genel
train
f.
saça istenen şekli vermek
43
Genel
train
f.
saçı istenen şekilde uzatmak
44
Genel
train
f.
kandırmak
45
Genel
train
f.
gözünü boyamak
46
Genel
train
f.
ikna etmek
47
Genel
train
f.
aklını çelmek
48
Genel
train
f.
çekiştirerek uzatmak
49
Genel
train
f.
sündürmek
50
Genel
train
f.
yerlere değdirerek sürümek
51
Genel
train
f.
ortak hareket etmek
52
Genel
train
f.
işbirliği yapmak
53
Genel
train
f.
(çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
54
Genel
train
f.
talim görmek
Technical
55
Teknik
train
i.
metali şekillendirmeye yarayan bir dizi düz veya yivli rulo
56
Teknik
train
i.
(bir mekanizmanın çalışmasını sağlayan) düzen
57
Teknik
train
i.
konvoy
58
Teknik
train
i.
tren
59
Teknik
train
f.
eğitmek
60
Teknik
train
f.
yetiştirmek
Mechanic
61
Mekanik
train
i.
mekanizma düzeneği
62
Mekanik
train
i.
dişli takımı
Textile
63
Tekstil
train
i.
yün temizlemeye yarayan bir dizi fıçı/kase
Railway
64
Demiryolu
train
f.
tren ile seyahat etmek
Physics
65
Fizik
train
i.
art arda gelen titreşimler/salınımlar
Chemistry
66
Kimya
train
i.
birbirine bağlı bir dizi kimyasal aparat
Biology
67
Biyoloji
train
f.
(mikroorganizmayı) normalde uygun olmadığı bir ortamda büyümeye alıştırmak
Astronomy
68
Gökbilim
train
i.
meteor veya kuyruklu yıldızın bir süre gökyüzünde kalan izi
Breeding
69
Hayvancılık
train
f.
ehlileştirmek
70
Hayvancılık
train
f.
evcilleştirmek
Apiculture
71
Arıcılık
train
i.
arıların çiçekte çalışması
Geology
72
Jeoloji
train
i.
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim
73
Jeoloji
train
i.
artçı sarsıntılar silsilesi
Military
74
Askeri
train
i.
fünye görevi gören çizgi halindeki barut
75
Askeri
train
i.
muharebe ünitesine mal ve hizmet tedarik eden personel, taşıt ve teçhizat
76
Askeri
train
i.
donanma filosuna destek için görevlendirilmiş takviye gemiler
77
Askeri
train
i.
uçaktan art arda atılan bir dizi bomba
Hunting
78
Silah/Atıcılık
train
i.
avı çekmek için sıra halinde yerleştirilen leş parçaları
Sport
79
Spor
train
f.
antrenman yapmak
Basketball
80
Basketbol
train
i.
arka arkaya galibiyet alan takım
Archaic
81
Eski Kullanım
train
i.
balina yağı
82
Eski Kullanım
train
i.
balık yağı
"train"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
train station
i.
tren istasyonu
2
Yaygın Kullanım
train station
i.
demiryolu istasyonu
3
Yaygın Kullanım
get off the train
f.
trenden inmek
General
4
Genel
railway train
i.
katar
5
Genel
direct train
i.
direkt tren
6
Genel
railroad train
i.
tren
7
Genel
mail train
i.
posta
8
Genel
through train
i.
ekspres tren
9
Genel
train fare
i.
tren ücreti
10
Genel
through train
i.
aktarmasız tren
11
Genel
mail train
i.
posta treni
12
Genel
subway train
i.
metro
13
Genel
train ticket
i.
tren bileti
14
Genel
goods train
i.
marşandiz
15
Genel
train fare
i.
tren parası
16
Genel
road train
i.
karayolu treni
17
Genel
wave train
i.
dalga treni
18
Genel
evening train
i.
akşam treni
19
Genel
train depot
i.
tren istasyonu
20
Genel
train timetable
i.
tren tarifesi
21
Genel
freight train
i.
marşandiz
22
Genel
wagon train
i.
yük treni
23
Genel
suburban train
i.
banliyö treni
24
Genel
train oil
i.
balina yağı
25
Genel
goods train
i.
yük katarı
26
Genel
boat train
i.
tren
27
Genel
connection train
i.
aktarma treni
28
Genel
limited train
i.
ekspres tren
29
Genel
wave train
i.
eşit aralıklı dalgalar
30
Genel
express train
i.
ekspres tren
31
Genel
subway train
i.
altulaşım taşıtı
32
Genel
local train
i.
banliyö treni
33
Genel
pack train
i.
yük hayvanları katarı
34
Genel
goods train
i.
yük treni
35
Genel
passenger train
i.
yolcu treni
36
Genel
freight train
i.
yük treni
37
Genel
passenger and goods train
i.
yolcu ve yük treni
38
Genel
slow train
i.
posta treni
39
Genel
stopping train
i.
posta treni
40
Genel
ghost train
i.
korku tüneli treni
41
Genel
train travel
i.
tren yolculuğu
42
Genel
high-speed train
i.
hızlı tren
43
Genel
the train leaves at four o'clock
i.
tren saat dörtte kalkar
44
Genel
excursion train
i.
gezinti treni
45
Genel
merchandise train
i.
yük treni
46
Genel
through train
i.
direkt tren
47
Genel
steam train
i.
buharlı tren
48
Genel
change of train
i.
aktarma
49
Genel
express train
i.
hızlı tren
50
Genel
train route
i.
tren hattı
51
Genel
armored train
i.
zırhlı tren
52
Genel
commuter train
i.
banliyö treni
53
Genel
commuter's train
i.
banliyö treni
54
Genel
special train
i.
özel tren
55
Genel
split train station
i.
split tren istasyonu
56
Genel
chapel train
i.
kuyruklu gelinlik
57
Genel
first train available
i.
bulduğum ilk tren
58
Genel
first train available
i.
müsait/kalkacak olan ilk tren
59
Genel
war train
i.
savaş treni
60
Genel
toy train
i.
oyuncak tren
61
Genel
the train on platform two
i.
iki numaralı perondaki tren
62
Genel
busy train station
i.
yoğun tren istasyonu
63
Genel
train robber
i.
tren soyguncusu
64
Genel
train robbery
i.
tren soygunu
65
Genel
train game
i.
tren oyunu
66
Genel
baggage train
i.
havalanlarında, tren istasyonlarında, bavulları taşımak için kullanılan, birbirlerine bağlı açık treyler/palet dizisi
67
Genel
baggage train
i.
yük katarı
68
Genel
baggage train
i.
yük taşımada kullanılan tren
69
Genel
shuttle train
i.
aynı hatta gidiş geliş sefer yapan tren
70
Genel
underground train
i.
yeraltı treni
71
Genel
camel train
i.
deve kervanı
72
Genel
camel train
i.
kervan
73
Genel
train conductor
i.
tren kondüktörü
74
Genel
train crash
i.
tren kazası
75
Genel
train wreck
i.
tren kazası
76
Genel
train wreck
i.
tren enkazı
77
Genel
choo choo train
i.
çuf çuf tren
78
Genel
mule train
i.
katır kervanı
79
Genel
train hopping
i.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi
80
Genel
train [obsolete]
i.
düzenbazlık
81
Genel
train [obsolete]
i.
üçkağıtçılık
82
Genel
train [obsolete]
i.
hayvan tuzağı
83
Genel
train [obsolete]
i.
kapan
84
Genel
train [obsolete]
i.
atın izlediği yol
85
Genel
train [obsolete]
i.
at üstünde yolculuk
86
Genel
train [obsolete]
i.
at terbiyesi
87
Genel
train [obsolete]
i.
atın yürüyüşü
88
Genel
train set
i.
oyuncak tren seti
89
Genel
train-spotting [brit]
i.
tren istasyonuna gidip tren sayılarını kaydetme faaliyeti
90
Genel
train [obsolete]
i.
hile
91
Genel
train [obsolete]
i.
entrika
92
Genel
train case
i.
makyaj kutusu
93
Genel
train case
i.
makyaj malzemelerinin konduğu ufak kutu
94
Genel
gravy train
i.
yüksek gelir getirip kolay ve risksiz olan meslek veya kazançlı girişim
95
Genel
dog train [canada]
i.
köpek kızağı
96
Genel
dog train [canada]
i.
köpekli kızak
97
Genel
train on
f.
doğrultmak
98
Genel
be in good train
f.
idmanlı olmak
99
Genel
train on
f.
sürüklemek
100
Genel
put in train
f.
sıraya dizmek
101
Genel
get on the gravy train
f.
beleşe konmak
102
Genel
get on the gravy train
f.
köşe dönmek
103
Genel
train something on
f.
nişan almak
104
Genel
train on
f.
nişan almak
105
Genel
be out of train
f.
idmansız olmak
106
Genel
jump a train
f.
trene atlamak
107
Genel
ride in a train
f.
trene binmek
108
Genel
set in train
f.
başlatmak (etkinlik vb)
109
Genel
miss the train
f.
treni kaçırmak
110
Genel
train apprentices
f.
çırak yetiştirmek
111
Genel
train on
f.
yöneltmek
112
Genel
use the train
f.
tren sürmek
113
Genel
jump on the train
f.
trene atlamak
114
Genel
hop on the train
f.
trene binmek
115
Genel
jump aboard the train
f.
trene atlamak
116
Genel
board the train
f.
trene binmek
117
Genel
get on the train
f.
trene binmek
118
Genel
train the staff
f.
personel eğitmek
119
Genel
ride the gravy train
f.
bolluk içinde yaşamak
120
Genel
ride the gravy train
f.
bolluk içerisinde yaşamak
121
Genel
house-train
f.
tuvaletini ev dışında yapması için eğitmek
122
Genel
train on
f.
çevirmek (silah/kamera/projektör vb'ni)
123
Genel
go by train
f.
trenle gitmek
124
Genel
go to the train station
f.
tren istasyonuna gitmek
125
Genel
take the same train
f.
aynı trene binmek
126
Genel
meet on the train
f.
trende tanışmak
127
Genel
throw oneself under a train
f.
kendini trenin altına atmak
128
Genel
train students
f.
öğrenci yetiştirmek
129
Genel
train the trainer
f.
eğitmeni eğitmek
130
Genel
toilet-train
f.
(çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
131
Genel
crate-train
f.
(hayvanı) uzun süre kutuda kalmaya alıştırmak
132
Genel
paper-train
f.
(köpek) evde kağıt üzerinde tuvalet eğitimi vermek
133
Genel
cross-train
f.
çapraz antrenman yapmak
134
Genel
cross-train
f.
çapraz antrenman yaptırmak
135
Genel
cross-train
f.
farklı sporlarda antrenman yapmak
136
Genel
cross-train
f.
(birine) farklı beceri alanlarında eğitim vermek
137
Genel
potty-train
f.
(küçük çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
138
Genel
potty-train
f.
(küçük çocuğa) lazımlık kullanmayı öğretmek
139
Genel
by train
zf.
trenle
140
Genel
the next available train, please
expr.
bir sonraki tren lütfen
Phrasals
141
Öbek Fiiller
train up
f.
eğitmek
142
Öbek Fiiller
train up
f.
yetiştirmek
143
Öbek Fiiller
train up
f.
terbiye vermek
144
Öbek Fiiller
train down
f.
egzersiz ve diyet ile kilo vermek
145
Öbek Fiiller
train off
f.
rejimi/spor düzenini bozmak
146
Öbek Fiiller
train off
f.
saptırmak
147
Öbek Fiiller
train off
f.
çelmek
148
Öbek Fiiller
train off
f.
yön değiştirmek
149
Öbek Fiiller
train off
f.
egzersiz ve diyet ile kilo vermek
150
Öbek Fiiller
train someone on something
f.
birini bir konuda eğitmek
151
Öbek Fiiller
train up to something
f.
idman yapmak
152
Öbek Fiiller
train (someone or an animal) for something
f.
için eğitmek/yetiştirmek
153
Öbek Fiiller
train (someone or an animal) as something
f.
olarak eğitmek/yetiştirmek
154
Öbek Fiiller
train someone in something
f.
(bir alanda) eğitmek/yetiştirmek
155
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) nişan almak
156
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğrultmak
157
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yöneltmek
158
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çevirmek
159
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birini) bir şeye çalıştırmak
160
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birini) bir konuda eğitmek
161
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birine) bir konuda yol göstermek/rehberlik etmek
162
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde çalışmak
163
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde pratik yapmak
164
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde alıştırma yapmak
165
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şeyle) çalışmak
166
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şeyle) antrenman yapmak
167
Öbek Fiiller
train as (something)
f.
(bir şey) olarak eğitim görmek
168
Öbek Fiiller
train as (something)
f.
(bir mesleğin) eğitimini görmek/almak
169
Öbek Fiiller
train as (something)
f.
(bir şey) olarak eğitmek
170
Öbek Fiiller
train as (something)
f.
(bir şey) olarak yetiştirmek
171
Öbek Fiiller
train for (something)
f.
(bir şeye) hazırlanmak
172
Öbek Fiiller
train for (something)
f.
(bir şey) için hazırlık yapmak
173
Öbek Fiiller
train for (something)
f.
(bir şeye) hazırlamak
174
Öbek Fiiller
train for (something)
f.
(bir şey) için hazırlamak
175
Öbek Fiiller
train for (something)
f.
(bir şey) için yetiştirmek/eğitmek
176
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) eğitim almak
177
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) pratik yapmak
178
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) beceri kazanmak
179
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir yerde) eğitim almak
180
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir yerde) okumak
181
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) eğitim vermek/eğitmek
182
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) beceri kazandırmak
183
Öbek Fiiller
train in (something)
f.
(bir alanda) çalıştırmak
184
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şeye) hazırlanmak
185
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şey) için hazırlık yapmak
186
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şey) için idman yapmak
187
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(belli bir seviyede) hazırlanmak
188
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
çalışıp (belli bir seviyeye) gelmek
189
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(belli bir sıklıkta) egzersiz yapmak
190
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(belli bir süreye kadar) egzersiz/idman yapmak
191
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şeye) hazırlamak
192
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şeye) çalıştırmak
193
Öbek Fiiller
train up to (something)
f.
(bir şey) için eğitmek
Phrases
194
İfadeler
train like you've never won
expr.
hiç kazanmamışsın gibi çalış
195
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşinde
196
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşinden
197
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) arkasında
198
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) arkasından
199
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşi sıra
200
İfadeler
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) hemen arkasından
Colloquial
201
Konuşma Dili
train smash [south african]
i.
facia
202
Konuşma Dili
train smash [south african]
i.
felaket
203
Konuşma Dili
train spotter
i.
önemsiz ayrıntılara takıntılı kimse
204
Konuşma Dili
gravy train
i.
kolay kazanılmış para
205
Konuşma Dili
owl train
i.
gece treni
Idioms
206
Deyim
train of thought
i.
düşünce dizisi
207
Deyim
train of thought
i.
düşünce zinciri
208
Deyim
train of thought
i.
düşünce silsilesi
209
Deyim
the gravy train
i.
beleşten zengin olma
210
Deyim
train of thought
i.
fikir silsilesi
211
Deyim
train wreck
i.
felaket
212
Deyim
train of thought
i.
fikir dizisi
213
Deyim
slow motion train wreck
i.
izlenen fakat durdurulamayan felaket
214
Deyim
train wreck
i.
karmaşa
215
Deyim
train wreck
i.
kötü durum
216
Deyim
slow motion train wreck
i.
yavaş yavaş gelen ve durdurulamayan afet
217
Deyim
a gravy train
i.
çok para kazanmanın kolay yolu
218
Deyim
a gravy train
i.
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
219
Deyim
a gravy train
i.
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
220
Deyim
a gravy train
i.
yağlı kapı
221
Deyim
a train of thought
i.
düşünce dizisi
222
Deyim
a train of thought
i.
düşünce silsilesi
223
Deyim
a train of thought
i.
düşünce zinciri
224
Deyim
a train of thought
i.
fikir dizisi
225
Deyim
a train of thought
i.
bir dizi düşünce/fikir
226
Deyim
a train of thought
i.
fikir silsilesi
227
Deyim
a train of thought
i.
arka arkaya gelen düşünceler
228
Deyim
gravy train
i.
kolay para getiren iş
229
Deyim
gravy train
i.
kolay kazanç sağlayan iş
230
Deyim
board the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
231
Deyim
board the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
232
Deyim
board the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
233
Deyim
board the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
234
Deyim
board the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
235
Deyim
board the gravy train
f.
işi iş olmak
236
Deyim
climb on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
237
Deyim
climb on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
238
Deyim
climb on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
239
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
240
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
241
Deyim
climb on the gravy train
f.
işi iş olmak
242
Deyim
get on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
243
Deyim
get on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
244
Deyim
get on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
245
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
246
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
247
Deyim
get on the gravy train
f.
işi iş olmak
248
Deyim
train one's sights on something
f.
amacı olmak
249
Deyim
train one's sights on something
f.
amaç edinmek
250
Deyim
bring something in its train
f.
beraberinde getirmek
251
Deyim
lose one's train of thought
f.
bahsettiği şeyi unutmak
252
Deyim
ride the gravy train
f.
bir eli yağda bir eli balda olmak
253
Deyim
train one's sights on something
f.
gözüne kestirmek
254
Deyim
bring something in its train
f.
neden olmak
255
Deyim
lose one's train of thought
f.
söylediklerini unutmak
256
Deyim
lose one's train of thought
f.
söyleyeceklerini unutmak
257
Deyim
be in somebody's train
f.
birini takip etmek
258
Deyim
be in somebody's train
f.
birinin arkasından gelmek
259
Deyim
be in somebody's train
f.
peşinde olmak
260
Deyim
be on the gravy train
f.
köşeyi dönmek
261
Deyim
be on the gravy train
f.
köşe olmak
262
Deyim
be on the gravy train
f.
para kırmak
263
Deyim
be on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
264
Deyim
be on the gravy train
f.
cukkalamak
265
Deyim
be on the gravy train
f.
(kumarda) duman yapmak
266
Deyim
be on the gravy train
f.
mangır kesmek
267
Deyim
be on the gravy train
f.
yükü tutmak
268
Deyim
be on the gravy train
f.
beleşe konmak
269
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri kebap olmak
270
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri gıcırında olmak
271
Deyim
lose train of thought
f.
söylediklerini unutmak
272
Deyim
lose train of thought
f.
bahsettiği şeyi unutmak
273
Deyim
lose train of thought
f.
söyleyeceklerini unutmak
274
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
amacı (biri/bir şey) olmak
275
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek
276
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözüne kestirmek
277
Deyim
train sights on
f.
gözüne kestirmek
278
Deyim
train sights on
f.
amacı olmak
279
Deyim
train sights on
f.
amaç edinmek
280
Deyim
in (one's) train
expr.
(birinin) peşinden
281
Deyim
in (one's) train
expr.
(birinin) arkasından
282
Deyim
in (one's) train
expr.
(birini) takiben
283
Deyim
in (one's) train
expr.
(birinin) hemen arkasından/ardından
284
Deyim
in train
expr.
hareket halinde
285
Deyim
in train
expr.
ilerleme halinde
286
Deyim
in train
expr.
devam etmekte
287
Deyim
in train
expr.
sürmekte
288
Deyim
in train
expr.
hazırlık aşamasında
289
Deyim
in train
expr.
işlem halinde
290
Deyim
in train
expr.
hazırlanmakta
291
Deyim
in train
expr.
yürütmekte
292
Deyim
in train
expr.
yapılmakta
293
Deyim
in train
expr.
işlemde
294
Deyim
in train
expr.
yolda
295
Deyim
in somebody’s train
expr.
birinin arkasından
296
Deyim
in somebody’s train
expr.
birinin hemen ardından
297
Deyim
in somebody’s train
expr.
birini takiben
298
Deyim
in somebody’s train
expr.
birinin peşinden
299
Deyim
on the gravy train
expr.
turnayı gözünden vurmuş
300
Deyim
on the gravy train
expr.
köşeyi dönmüş
301
Deyim
on the gravy train
expr.
köşe olmuş
302
Deyim
on the gravy train
expr.
beleşe konmuş
303
Deyim
on the gravy train
expr.
işleri gıcırında
304
Deyim
that train (has) already left the station
expr.
atı alan üsküdar'ı geçti
305
Deyim
that train (has) already left the station
expr.
o tren çoktan kaçtı
306
Deyim
that train (has) already left the station
expr.
o gemi çoktan kaçtı
307
Deyim
that train (has) already left the station
expr.
o fırsat çoktan kaçtı
308
Deyim
that train has left the station
expr.
atı alan üsküdar'ı geçti
309
Deyim
that train has left the station
expr.
o tren çoktan kaçtı
310
Deyim
that train has left the station
expr.
o gemi çoktan kaçtı
311
Deyim
that train has left the station
expr.
o fırsat çoktan kaçtı
Speaking
312
Konuşma
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren ne zaman burada olur?
313
Konuşma
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren buraya ne zaman varır?
314
Konuşma
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren buraya ne zaman ulaşır?
315
Konuşma
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami treni ne zaman gelir?
316
Konuşma
I lost my train of thought
expr.
söyleyeceklerimi unuttum
317
Konuşma
when does the train leave?
expr.
tren ne zaman kalkıyor?
318
Konuşma
when does the train leave?
expr.
tren ne zaman ayrılıyor?
319
Konuşma
train is slower than plane
expr.
tren uçaktan daha yavaştır
320
Konuşma
I missed the train
expr.
treni kaçırdım
321
Konuşma
are there any cheap train fares?
expr.
ucuz tarifeli tren bileti var mı?
322
Konuşma
when is the next train?
expr.
bir sonraki tren ne zaman?
Trade/Economic
323
Ticaret/Ekonomi
through train
i.
aktarmasız tren
324
Ticaret/Ekonomi
fast goods train
i.
ekspres marşandiz
325
Ticaret/Ekonomi
express train
i.
ekspres tren
326
Ticaret/Ekonomi
mixed train
i.
karma tren
327
Ticaret/Ekonomi
container train
i.
konteyner treni
328
Ticaret/Ekonomi
container train
i.
konteynır treni
329
Ticaret/Ekonomi
freight train
i.
marşandiz
330
Ticaret/Ekonomi
mail train
i.
posta katarı
331
Ticaret/Ekonomi
mail train
i.
posta treni
332
Ticaret/Ekonomi
freight train
i.
yük treni
333
Ticaret/Ekonomi
train personnel
f.
adam yetiştirmek
334
Ticaret/Ekonomi
train personnel
f.
eleman yetiştirmek
Tourism
335
Turizm
special cruise train
i.
özel turistik tren
336
Turizm
cruise train
i.
turistik tren
Technical
337
Teknik
train of rolls
i.
metali çeşitli şekillere sokmakta kullanılan düz veya oluklu merdane seti
338
Teknik
roll train
i.
metali çeşitli şekillere sokmakta kullanılan düz veya oluklu merdane seti
339
Teknik
intermediate train
i.
ara hadde
340
Teknik
drive train
i.
aktarma organları
341
Teknik
gross train weight
i.
azami yüklü katar ağırlığı
342
Teknik
train oil
i.
balık yağı
343
Teknik
train of unit impulses
i.
birim dürtü katarı
344
Teknik
finishing train
i.
bitirme katarı
345
Teknik
gravel train
i.
çakıl tabakası
346
Teknik
cross country train
i.
çapraz hadde dizisi
347
Teknik
wave train
i.
dalga katarı
348
Teknik
wave train
i.
dalga dizisi
349
Teknik
gear train
i.
dişli çark takımı
350
Teknik
gear train
i.
dişli takımı
351
Teknik
periodic pulse train
i.
dönemli darbe katarı
352
Teknik
epicyclic gear train
i.
episiklik dişli donanımı
353
Teknik
power train
i.
güç aktarma organı
354
Teknik
boat train
i.
gemi treni
355
Teknik
train of stands
i.
hadde ayağı dizisi
356
Teknik
roughing train
i.
hazırlama hadde dizisi
357
Teknik
bullet train
i.
hızlı tren
358
Teknik
mixing-placing train
i.
harmanlayıcı- betonlayıcı katar
359
Teknik
reversing train
i.
iki yönlü tren
360
Teknik
cable train
i.
kablolu tren
361
Teknik
mixing train
i.
karıştırma katarı
362
Teknik
blooming train
i.
kabakütük hadde katarı
363
Teknik
train ferry
i.
katar araba vapuru
364
Teknik
bullet train
i.
kurşun hızında tren
365
Teknik
compartment for train crew
i.
refakat personeli kompartımanı
366
Teknik
looping train
i.
salgılama tezgahları
367
Teknik
train cable
i.
sofaj ana kablosu
368
Teknik
continuous rolling train
i.
sürekli sıralı hadde tezgahları
369
Teknik
train protecting signal
i.
tren koruma sinyali
370
Teknik
train ferry
i.
tren taşıyan vapur
371
Teknik
turbo train
i.
türbin lokomotifli tren
372
Teknik
mixing train
i.
toprak beton katarı
373
Teknik
reversing train
i.
tersinir tren
374
Teknik
train of stands
i.
tezgahlar dizisi
375
Teknik
train of bubbles
i.
tel kabarcıkları
376
Teknik
sea train
i.
vagon gemisi
377
Teknik
boat train
i.
vapur bağlantılı tren
378
Teknik
seven-strand mill train
i.
yedi ayaklı hadde dizisi
379
Teknik
open train
i.
yanyana tezgahlar dizisi
380
Teknik
way train
i.
yolcu treni
381
Teknik
freight train
i.
yük treni
382
Teknik
baggage train
i.
yük treni
383
Teknik
jamaica train
i.
kamış suyu kaynatmak için kullanılan bir tür demir su ısıtıcısı
384
Teknik
going train
i.
saat mekanizmasının içindeki bir parça
385
Teknik
pontoon train
i.
duba köprü malzemelerini taşıyan tren
Computer
386
Bilgisayar
train of unit impulses
i.
dürtü katarı
387
Bilgisayar
train now
expr.
şimdi eğit
Informatics
388
Bilişim
spike train
i.
ani vurum katarı
389
Bilişim
wave train
i.
dalga katarı
390
Bilişim
pulse train
i.
vurum katarı
Mechanic
391
Mekanik
train of mechanism
i.
mekanizma düzeneği
392
Mekanik
gear train
i.
birbirine geçmiş müteaddit dişli tertibatı
393
Mekanik
gear train
i.
dişli düzeni
394
Mekanik
epicyclic gear train
i.
planeter dişli takımı
395
Mekanik
epicyclic train
i.
planeter dişli takımı
Textile
396
Tekstil
sweep train
i.
kısa gelinlik kuyruğu
397
Tekstil
chapel train
i.
orta uzunlukta gelinlik kuyruğu
398
Tekstil
court train
i.
uzun gelinlik kuyruğu
Construction
399
İnşaat
concreting train
i.
betonlama katarı
400
İnşaat
construction train
i.
yapım katarı
Automotive
401
Otomotiv
drive-train
i.
aktarma organları
402
Otomotiv
drive train
i.
aktarma organları
403
Otomotiv
gear train
i.
dişli çark takımı
404
Otomotiv
power train
i.
güç aktarma organları
405
Otomotiv
valve train
i.
supap ayarı
406
Otomotiv
valve train
i.
supap mekanizması
407
Otomotiv
valve train subsystem
i.
supap mekanizması tali sistemi
408
Otomotiv
valve train assembly
i.
valf mekanizması grubu
409
Otomotiv
valve train auxiliary drive
i.
valf mekanizması yardımcı tahriki
410
Otomotiv
road train
i.
yol treni
Transportation
411
Ulaştırma
car train
i.
hem yolcuları hem arabalarını taşıyan tren
412
Ulaştırma
car train
i.
arabalı tren
413
Ulaştırma
cat-train [canadian]
i.
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar
414
Ulaştırma
tonnage train
i.
yalnızca belirli bir tonajda yük elde edildiğinde çalışan yük treni
415
Ulaştırma
sky train
i.
gökyüzü treni
416
Ulaştırma
the train is running ten minutes late
expr.
tren on dakika geç kalkıyor/geliyor
417
Ulaştırma
the train is running ten minutes late
expr.
tren on dakika rötar yapıyor
Traffic
418
Trafik
road train
i.
taşıt katarı
419
Trafik
road train
i.
konvoy
Railway
420
Demiryolu
rail train
i.
raylı tren
421
Demiryolu
train car
i.
demiryolu vagonu
422
Demiryolu
train wagon
i.
demiryolu vagonu
423
Demiryolu
train car
i.
vagonu
424
Demiryolu
train wagon
i.
vagonu
425
Demiryolu
toc (train operating company)
i.
tren işletme şirketi
426
Demiryolu
train dispatcher
i.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur
427
Demiryolu
train mile
i.
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
428
Demiryolu
train spotter
i.
lokomotif meraklısı
429
Demiryolu
train-workers
i.
demiryolu işçileri
430
Demiryolu
train-workers
i.
tren çalışanları
431
Demiryolu
train workers
i.
demiryolu işçileri
432
Demiryolu
train workers
i.
tren çalışanları
433
Demiryolu
train guard
i.
tren bekçisi
434
Demiryolu
train line
i.
fren borusu
435
Demiryolu
train line
i.
elektrikli trenlerde kullanılan sürekli elektrik kontrol devresi
436
Demiryolu
train pipe
i.
fren borusu
437
Demiryolu
train-mile
i.
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
438
Demiryolu
train order
i.
mühendis veya kondüktöre trenin nasıl çalışacağıyla ilgili talimatlar veren yazılı mesaj
439
Demiryolu
train shed
i.
tren hangarı
440
Demiryolu
train sheet
i.
tren hareket memuru tarafından tren hareketlerini kaydetmekte kullanılan kağıt
441
Demiryolu
train signal
i.
mekanik bir cihaz vasıtasıyla vagonlardan lokomotife aktarılan sinyal
442
Demiryolu
train stop
i.
sinyalde sorun olması halinde treni durdurmak için otomatik olarak freni devreye sokan cihaz
443
Demiryolu
automatic train stop system
i.
ats sistemi
444
Demiryolu
automatic train control system
i.
atc sistemi
445
Demiryolu
ballast train
i.
balast treni
446
Demiryolu
block train
i.
blok yük treni
447
Demiryolu
unit train
i.
blok yük trenleri
448
Demiryolu
road train
i.
çeşitli sayıda treyler çeken büyük karayolu lokomotifi
449
Demiryolu
diesel-hauled train
i.
dizelli tren
450
Demiryolu
rolling stock and train detection systems
i.
demiryolu aracı ve güzergah algılama sistemi
451
Demiryolu
railroad train
i.
demiryolu katarı
452
Demiryolu
direct train
i.
direkt tren
453
Demiryolu
fast train
i.
ekspres tren
454
Demiryolu
through goods train
i.
ekspres yük treni
455
Demiryolu
nonstop train
i.
ekspres tren
456
Demiryolu
through freight train
i.
ekspres yük treni
457
Demiryolu
electric train
i.
elektrikli tren
458
Demiryolu
through train
i.
ekspres tren
459
Demiryolu
train station
i.
gar
460
Demiryolu
train depot
i.
gar
461
Demiryolu
communications-based train control (cbtc)
i.
haberleşme tabanlı tren kontrolü
462
Demiryolu
work train
i.
hizmet vagonu
463
Demiryolu
accommodation train
i.
her istasyonda duran tren
464
Demiryolu
service train
i.
hizmet treni
465
Demiryolu
light train
i.
hafif tren
466
Demiryolu
fast goods train
i.
hızlı yük trenleri
467
Demiryolu
fast freight train
i.
hızlı yük trenleri
468
Demiryolu
supplementary train
i.
ilave tren
469
Demiryolu
relief train
i.
imdat treni
470
Demiryolu
train operating company
i.
ingiltere'de demiryolu seferi düzenleyen şirketlerin her biri
471
Demiryolu
service train
i.
iş katarı
472
Demiryolu
work train
i.
iş katarı
473
Demiryolu
road train
i.
karayolu treni
474
Demiryolu
disused train tunnel
i.
kullanılmayan tren tüneli
475
Demiryolu
freight train
i.
marşandiz
476
Demiryolu
goods train
i.
marşandiz treni
477
Demiryolu
merchandise train
i.
marşandiz
478
Demiryolu
luggage train
i.
marşandiz treni
479
Demiryolu
motor train
i.
motorlu tren
480
Demiryolu
special train
i.
özel tren
481
Demiryolu
automatic train examination station
i.
otomatik tren muayene istasyonu
482
Demiryolu
mail train
i.
posta treni
483
Demiryolu
radio train
i.
radyolu tren
484
Demiryolu
rail-grinding train
i.
ray taşlama makinesi
485
Demiryolu
bullet train
i.
sürat treni
486
Demiryolu
express train
i.
sürat treni
487
Demiryolu
train depot
i.
tren istasyonu
488
Demiryolu
train bus
i.
tren otobüsü
489
Demiryolu
train station
i.
tren garı
490
Demiryolu
train whistle
i.
tren düdüğü
491
Demiryolu
test train
i.
test treni
492
Demiryolu
train depot
i.
tren garı
493
Demiryolu
train circulating graphic
i.
tren seyir grafiği
494
Demiryolu
cruise train
i.
turistik tren
495
Demiryolu
train cable
i.
tren kablosu
496
Demiryolu
train dispatcher
i.
tren hareket memuru
497
Demiryolu
railroad train
i.
tren
498
Demiryolu
train schedule
i.
tren tarifesi
499
Demiryolu
train service
i.
tren seferi
500
Demiryolu
train shed
i.
tren garı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of train
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy