Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
train
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"train"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 82 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
train
n.
tren
2
Common Usage
train
v.
eğitim vermek
3
Common Usage
train
v.
eğitmek
General
4
General
train
n.
dizi
5
General
train
n.
katar
6
General
train
n.
zincir
7
General
train
n.
takım
8
General
train
n.
silsile
9
General
train
n.
kuyruk (elbise, kuş)
10
General
train
n.
kafile
11
General
train
n.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı
12
General
train
n.
sıra
13
General
train
n.
saf
14
General
train
n.
şimendifer
15
General
train
n.
maiyet
16
General
train
n.
sürü
17
General
train
n.
kervan
18
General
train
n.
akıbet
19
General
train
n.
olayların neticesi
20
General
train
n.
uygun düzenleme
21
General
train
n.
belli başlı sıralama
22
General
train
n.
yol yordam
23
General
train
n.
süreç
24
General
train
n.
metot
25
General
train
v.
alıştırmak
26
General
train
v.
antrenman yapmak
27
General
train
v.
çalıştırmak
28
General
train
v.
eğitim görmek
29
General
train
v.
öğretmek
30
General
train
v.
doğrultmak (silah)
31
General
train
v.
nişan almak
32
General
train
v.
sürüklemek
33
General
train
v.
idman yapmak
34
General
train
v.
idman etmek
35
General
train
v.
terbiye etmek
36
General
train
v.
yetiştirmek
37
General
train
v.
eğitime tabi tutmak
38
General
train
v.
eğitimden geçirmek
39
General
train
v.
büyütmek (bir bitkiyi belirli bir yöne doğru veya belirli bir biçimde)
40
General
train
v.
yetişmek
41
General
train
v.
-e nişan almak
42
General
train
v.
saça istenen şekli vermek
43
General
train
v.
saçı istenen şekilde uzatmak
44
General
train
v.
kandırmak
45
General
train
v.
gözünü boyamak
46
General
train
v.
ikna etmek
47
General
train
v.
aklını çelmek
48
General
train
v.
çekiştirerek uzatmak
49
General
train
v.
sündürmek
50
General
train
v.
yerlere değdirerek sürümek
51
General
train
v.
ortak hareket etmek
52
General
train
v.
işbirliği yapmak
53
General
train
v.
(çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
54
General
train
v.
talim görmek
Technical
55
Technical
train
n.
metali şekillendirmeye yarayan bir dizi düz veya yivli rulo
56
Technical
train
n.
(bir mekanizmanın çalışmasını sağlayan) düzen
57
Technical
train
n.
konvoy
58
Technical
train
n.
tren
59
Technical
train
v.
eğitmek
60
Technical
train
v.
yetiştirmek
Mechanic
61
Mechanic
train
n.
mekanizma düzeneği
62
Mechanic
train
n.
dişli takımı
Textile
63
Textile
train
n.
yün temizlemeye yarayan bir dizi fıçı/kase
Railway
64
Railway
train
v.
tren ile seyahat etmek
Physics
65
Physics
train
n.
art arda gelen titreşimler/salınımlar
Chemistry
66
Chemistry
train
n.
birbirine bağlı bir dizi kimyasal aparat
Biology
67
Biology
train
v.
(mikroorganizmayı) normalde uygun olmadığı bir ortamda büyümeye alıştırmak
Astronomy
68
Astronomy
train
n.
meteor veya kuyruklu yıldızın bir süre gökyüzünde kalan izi
Breeding
69
Breeding
train
v.
ehlileştirmek
70
Breeding
train
v.
evcilleştirmek
Apiculture
71
Apiculture
train
n.
arıların çiçekte çalışması
Geology
72
Geology
train
n.
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim
73
Geology
train
n.
artçı sarsıntılar silsilesi
Military
74
Military
train
n.
fünye görevi gören çizgi halindeki barut
75
Military
train
n.
muharebe ünitesine mal ve hizmet tedarik eden personel, taşıt ve teçhizat
76
Military
train
n.
donanma filosuna destek için görevlendirilmiş takviye gemiler
77
Military
train
n.
uçaktan art arda atılan bir dizi bomba
Hunting
78
Hunting
train
n.
avı çekmek için sıra halinde yerleştirilen leş parçaları
Sport
79
Sport
train
v.
antrenman yapmak
Basketball
80
Basketball
train
n.
arka arkaya galibiyet alan takım
Archaic
81
Archaic
train
n.
balina yağı
82
Archaic
train
n.
balık yağı
Sens de
"train"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
train station
n.
tren istasyonu
2
Common Usage
train station
n.
demiryolu istasyonu
3
Common Usage
get off the train
v.
trenden inmek
General
4
General
wave train
n.
eşit aralıklı dalgalar
5
General
wagon train
n.
yük treni
6
General
express train
n.
ekspres tren
7
General
connection train
n.
aktarma treni
8
General
limited train
n.
ekspres tren
9
General
train timetable
n.
tren tarifesi
10
General
boat train
n.
tren
11
General
freight train
n.
marşandiz
12
General
goods train
n.
yük katarı
13
General
train oil
n.
balina yağı
14
General
train fare
n.
tren parası
15
General
road train
n.
karayolu treni
16
General
wave train
n.
dalga treni
17
General
suburban train
n.
banliyö treni
18
General
evening train
n.
akşam treni
19
General
train depot
n.
tren istasyonu
20
General
railway train
n.
katar
21
General
railroad train
n.
tren
22
General
mail train
n.
posta
23
General
through train
n.
ekspres tren
24
General
direct train
n.
direkt tren
25
General
train fare
n.
tren ücreti
26
General
subway train
n.
metro
27
General
train ticket
n.
tren bileti
28
General
through train
n.
aktarmasız tren
29
General
mail train
n.
posta treni
30
General
goods train
n.
marşandiz
31
General
subway train
n.
altulaşım taşıtı
32
General
local train
n.
banliyö treni
33
General
freight train
n.
yük treni
34
General
pack train
n.
yük hayvanları katarı
35
General
passenger and goods train
n.
yolcu ve yük treni
36
General
goods train
n.
yük treni
37
General
passenger train
n.
yolcu treni
38
General
slow train
n.
posta treni
39
General
stopping train
n.
posta treni
40
General
ghost train
n.
korku tüneli treni
41
General
train travel
n.
tren yolculuğu
42
General
high-speed train
n.
hızlı tren
43
General
the train leaves at four o'clock
n.
tren saat dörtte kalkar
44
General
excursion train
n.
gezinti treni
45
General
merchandise train
n.
yük treni
46
General
through train
n.
direkt tren
47
General
steam train
n.
buharlı tren
48
General
change of train
n.
aktarma
49
General
express train
n.
hızlı tren
50
General
train route
n.
tren hattı
51
General
armored train
n.
zırhlı tren
52
General
commuter's train
n.
banliyö treni
53
General
commuter train
n.
banliyö treni
54
General
special train
n.
özel tren
55
General
split train station
n.
split tren istasyonu
56
General
chapel train
n.
kuyruklu gelinlik
57
General
first train available
n.
müsait/kalkacak olan ilk tren
58
General
first train available
n.
bulduğum ilk tren
59
General
war train
n.
savaş treni
60
General
toy train
n.
oyuncak tren
61
General
the train on platform two
n.
iki numaralı perondaki tren
62
General
busy train station
n.
yoğun tren istasyonu
63
General
train robber
n.
tren soyguncusu
64
General
train robbery
n.
tren soygunu
65
General
train game
n.
tren oyunu
66
General
baggage train
n.
havalanlarında, tren istasyonlarında, bavulları taşımak için kullanılan, birbirlerine bağlı açık treyler/palet dizisi
67
General
baggage train
n.
yük katarı
68
General
baggage train
n.
yük taşımada kullanılan tren
69
General
shuttle train
n.
aynı hatta gidiş geliş sefer yapan tren
70
General
underground train
n.
yeraltı treni
71
General
camel train
n.
kervan
72
General
camel train
n.
deve kervanı
73
General
train conductor
n.
tren kondüktörü
74
General
train crash
n.
tren kazası
75
General
train wreck
n.
tren kazası
76
General
train wreck
n.
tren enkazı
77
General
choo choo train
n.
çuf çuf tren
78
General
mule train
n.
katır kervanı
79
General
train hopping
n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi
80
General
train [obsolete]
n.
düzenbazlık
81
General
train [obsolete]
n.
üçkağıtçılık
82
General
train [obsolete]
n.
hayvan tuzağı
83
General
train [obsolete]
n.
kapan
84
General
train [obsolete]
n.
atın izlediği yol
85
General
train [obsolete]
n.
at üstünde yolculuk
86
General
train [obsolete]
n.
at terbiyesi
87
General
train [obsolete]
n.
atın yürüyüşü
88
General
train set
n.
oyuncak tren seti
89
General
train-spotting [brit]
n.
tren istasyonuna gidip tren sayılarını kaydetme faaliyeti
90
General
train [obsolete]
n.
hile
91
General
train [obsolete]
n.
entrika
92
General
train case
n.
makyaj kutusu
93
General
train case
n.
makyaj malzemelerinin konduğu ufak kutu
94
General
gravy train
n.
yüksek gelir getirip kolay ve risksiz olan meslek veya kazançlı girişim
95
General
dog train [canada]
n.
köpek kızağı
96
General
dog train [canada]
n.
köpekli kızak
97
General
miss the train
v.
treni kaçırmak
98
General
train something on
v.
nişan almak
99
General
get on the gravy train
v.
köşe dönmek
100
General
train on
v.
nişan almak
101
General
ride in a train
v.
trene binmek
102
General
be out of train
v.
idmansız olmak
103
General
jump a train
v.
trene atlamak
104
General
put in train
v.
sıraya dizmek
105
General
set in train
v.
başlatmak (etkinlik vb)
106
General
train on
v.
sürüklemek
107
General
train on
v.
doğrultmak
108
General
be in good train
v.
idmanlı olmak
109
General
get on the gravy train
v.
beleşe konmak
110
General
train apprentices
v.
çırak yetiştirmek
111
General
train on
v.
yöneltmek
112
General
jump on the train
v.
trene atlamak
113
General
board the train
v.
trene binmek
114
General
get on the train
v.
trene binmek
115
General
hop on the train
v.
trene binmek
116
General
jump aboard the train
v.
trene atlamak
117
General
use the train
v.
tren sürmek
118
General
train the staff
v.
personel eğitmek
119
General
ride the gravy train
v.
bolluk içerisinde yaşamak
120
General
ride the gravy train
v.
bolluk içinde yaşamak
121
General
house-train
v.
tuvaletini ev dışında yapması için eğitmek
122
General
train on
v.
çevirmek (silah/kamera/projektör vb'ni)
123
General
go by train
v.
trenle gitmek
124
General
go to the train station
v.
tren istasyonuna gitmek
125
General
take the same train
v.
aynı trene binmek
126
General
meet on the train
v.
trende tanışmak
127
General
throw oneself under a train
v.
kendini trenin altına atmak
128
General
train students
v.
öğrenci yetiştirmek
129
General
train the trainer
v.
eğitmeni eğitmek
130
General
toilet-train
v.
(çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
131
General
crate-train
v.
(hayvanı) uzun süre kutuda kalmaya alıştırmak
132
General
paper-train
v.
(köpek) evde kağıt üzerinde tuvalet eğitimi vermek
133
General
cross-train
v.
çapraz antrenman yapmak
134
General
cross-train
v.
çapraz antrenman yaptırmak
135
General
cross-train
v.
farklı sporlarda antrenman yapmak
136
General
cross-train
v.
(birine) farklı beceri alanlarında eğitim vermek
137
General
potty-train
v.
(küçük çocuğa) tuvalet eğitimi vermek
138
General
potty-train
v.
(küçük çocuğa) lazımlık kullanmayı öğretmek
139
General
by train
adv.
trenle
140
General
the next available train, please
expr.
bir sonraki tren lütfen
Phrasals
141
Phrasals
train up
v.
eğitmek
142
Phrasals
train up
v.
yetiştirmek
143
Phrasals
train up
v.
terbiye vermek
144
Phrasals
train down
v.
egzersiz ve diyet ile kilo vermek
145
Phrasals
train off
v.
rejimi/spor düzenini bozmak
146
Phrasals
train off
v.
saptırmak
147
Phrasals
train off
v.
çelmek
148
Phrasals
train off
v.
yön değiştirmek
149
Phrasals
train off
v.
egzersiz ve diyet ile kilo vermek
150
Phrasals
train someone on something
v.
birini bir konuda eğitmek
151
Phrasals
train (someone or an animal) for something
v.
için eğitmek/yetiştirmek
152
Phrasals
train up to something
v.
idman yapmak
153
Phrasals
train (someone or an animal) as something
v.
olarak eğitmek/yetiştirmek
154
Phrasals
train someone in something
v.
(bir alanda) eğitmek/yetiştirmek
155
Phrasals
train on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) nişan almak
156
Phrasals
train on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğrultmak
157
Phrasals
train on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) yöneltmek
158
Phrasals
train on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çevirmek
159
Phrasals
train on (someone)
v.
(birini) bir şeye çalıştırmak
160
Phrasals
train on (someone)
v.
(birini) bir konuda eğitmek
161
Phrasals
train on (someone)
v.
(birine) bir konuda yol göstermek/rehberlik etmek
162
Phrasals
train on (something)
v.
(bir şey) üzerinde çalışmak
163
Phrasals
train on (something)
v.
(bir şey) üzerinde pratik yapmak
164
Phrasals
train on (something)
v.
(bir şey) üzerinde alıştırma yapmak
165
Phrasals
train on (something)
v.
(bir şeyle) çalışmak
166
Phrasals
train on (something)
v.
(bir şeyle) antrenman yapmak
167
Phrasals
train as (something)
v.
(bir şey) olarak eğitim görmek
168
Phrasals
train as (something)
v.
(bir mesleğin) eğitimini görmek/almak
169
Phrasals
train as (something)
v.
(bir şey) olarak eğitmek
170
Phrasals
train as (something)
v.
(bir şey) olarak yetiştirmek
171
Phrasals
train for (something)
v.
(bir şeye) hazırlanmak
172
Phrasals
train for (something)
v.
(bir şey) için hazırlık yapmak
173
Phrasals
train for (something)
v.
(bir şeye) hazırlamak
174
Phrasals
train for (something)
v.
(bir şey) için hazırlamak
175
Phrasals
train for (something)
v.
(bir şey) için yetiştirmek/eğitmek
176
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) eğitim almak
177
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) pratik yapmak
178
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) beceri kazanmak
179
Phrasals
train in (something)
v.
(bir yerde) eğitim almak
180
Phrasals
train in (something)
v.
(bir yerde) okumak
181
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) eğitim vermek/eğitmek
182
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) beceri kazandırmak
183
Phrasals
train in (something)
v.
(bir alanda) çalıştırmak
184
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şeye) hazırlanmak
185
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şey) için hazırlık yapmak
186
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şey) için idman yapmak
187
Phrasals
train up to (something)
v.
(belli bir seviyede) hazırlanmak
188
Phrasals
train up to (something)
v.
çalışıp (belli bir seviyeye) gelmek
189
Phrasals
train up to (something)
v.
(belli bir sıklıkta) egzersiz yapmak
190
Phrasals
train up to (something)
v.
(belli bir süreye kadar) egzersiz/idman yapmak
191
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şeye) hazırlamak
192
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şeye) çalıştırmak
193
Phrasals
train up to (something)
v.
(bir şey) için eğitmek
Phrases
194
Phrases
train like you've never won
expr.
hiç kazanmamışsın gibi çalış
195
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşinde
196
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşinden
197
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) arkasında
198
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) arkasından
199
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) peşi sıra
200
Phrases
in the train of (someone) [old-fashioned]
expr.
(birinin) hemen arkasından
Colloquial
201
Colloquial
train smash [south african]
n.
facia
202
Colloquial
train smash [south african]
n.
felaket
203
Colloquial
train spotter
n.
önemsiz ayrıntılara takıntılı kimse
204
Colloquial
gravy train
n.
kolay kazanılmış para
205
Colloquial
owl train
n.
gece treni
Idioms
206
Idioms
train of thought
n.
düşünce silsilesi
207
Idioms
train of thought
n.
düşünce dizisi
208
Idioms
train of thought
n.
düşünce zinciri
209
Idioms
the gravy train
n.
beleşten zengin olma
210
Idioms
train of thought
n.
fikir dizisi
211
Idioms
train wreck
n.
felaket
212
Idioms
train of thought
n.
fikir silsilesi
213
Idioms
slow motion train wreck
n.
izlenen fakat durdurulamayan felaket
214
Idioms
train wreck
n.
karmaşa
215
Idioms
train wreck
n.
kötü durum
216
Idioms
slow motion train wreck
n.
yavaş yavaş gelen ve durdurulamayan afet
217
Idioms
a gravy train
n.
çok para kazanmanın kolay yolu
218
Idioms
a gravy train
n.
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
219
Idioms
a gravy train
n.
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
220
Idioms
a gravy train
n.
yağlı kapı
221
Idioms
a train of thought
n.
düşünce dizisi
222
Idioms
a train of thought
n.
düşünce silsilesi
223
Idioms
a train of thought
n.
düşünce zinciri
224
Idioms
a train of thought
n.
fikir dizisi
225
Idioms
a train of thought
n.
bir dizi düşünce/fikir
226
Idioms
a train of thought
n.
fikir silsilesi
227
Idioms
a train of thought
n.
arka arkaya gelen düşünceler
228
Idioms
gravy train
n.
kolay para getiren iş
229
Idioms
gravy train
n.
kolay kazanç sağlayan iş
230
Idioms
board the gravy train
v.
kebap gibi bir işe gelmek
231
Idioms
board the gravy train
v.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
232
Idioms
board the gravy train
v.
turnayı gözünden vurmak
233
Idioms
board the gravy train
v.
sağlam yere olta atmak
234
Idioms
board the gravy train
v.
sağlam yere kapak atmak
235
Idioms
board the gravy train
v.
işi iş olmak
236
Idioms
climb on the gravy train
v.
kebap gibi bir işe gelmek
237
Idioms
climb on the gravy train
v.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
238
Idioms
climb on the gravy train
v.
turnayı gözünden vurmak
239
Idioms
climb on the gravy train
v.
sağlam yere olta atmak
240
Idioms
climb on the gravy train
v.
sağlam yere kapak atmak
241
Idioms
climb on the gravy train
v.
işi iş olmak
242
Idioms
get on the gravy train
v.
kebap gibi bir işe gelmek
243
Idioms
get on the gravy train
v.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
244
Idioms
get on the gravy train
v.
turnayı gözünden vurmak
245
Idioms
get on the gravy train
v.
sağlam yere olta atmak
246
Idioms
get on the gravy train
v.
sağlam yere kapak atmak
247
Idioms
get on the gravy train
v.
işi iş olmak
248
Idioms
train one's sights on something
v.
amacı olmak
249
Idioms
train one's sights on something
v.
amaç edinmek
250
Idioms
ride the gravy train
v.
bir eli yağda bir eli balda olmak
251
Idioms
lose one's train of thought
v.
bahsettiği şeyi unutmak
252
Idioms
bring something in its train
v.
beraberinde getirmek
253
Idioms
train one's sights on something
v.
gözüne kestirmek
254
Idioms
bring something in its train
v.
neden olmak
255
Idioms
lose one's train of thought
v.
söyleyeceklerini unutmak
256
Idioms
lose one's train of thought
v.
söylediklerini unutmak
257
Idioms
be in somebody's train
v.
birini takip etmek
258
Idioms
be in somebody's train
v.
birinin arkasından gelmek
259
Idioms
be in somebody's train
v.
peşinde olmak
260
Idioms
be on the gravy train
v.
köşeyi dönmek
261
Idioms
be on the gravy train
v.
köşe olmak
262
Idioms
be on the gravy train
v.
para kırmak
263
Idioms
be on the gravy train
v.
turnayı gözünden vurmak
264
Idioms
be on the gravy train
v.
cukkalamak
265
Idioms
be on the gravy train
v.
(kumarda) duman yapmak
266
Idioms
be on the gravy train
v.
mangır kesmek
267
Idioms
be on the gravy train
v.
yükü tutmak
268
Idioms
be on the gravy train
v.
beleşe konmak
269
Idioms
be on the gravy train
v.
işleri kebap olmak
270
Idioms
be on the gravy train
v.
işleri gıcırında olmak
271
Idioms
lose train of thought
v.
söylediklerini unutmak
272
Idioms
lose train of thought
v.
bahsettiği şeyi unutmak
273
Idioms
lose train of thought
v.
söyleyeceklerini unutmak
274
Idioms
train (one's) sights on (someone or something)
v.
amacı (biri/bir şey) olmak
275
Idioms
train (one's) sights on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek
276
Idioms
train (one's) sights on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözüne kestirmek
277
Idioms
train sights on
v.
gözüne kestirmek
278
Idioms
train sights on
v.
amacı olmak
279
Idioms
train sights on
v.
amaç edinmek
280
Idioms
in (one's) train
expr.
(birinin) peşinden
281
Idioms
in (one's) train
expr.
(birinin) arkasından
282
Idioms
in (one's) train
expr.
(birini) takiben
283
Idioms
in (one's) train
expr.
(birinin) hemen arkasından/ardından
284
Idioms
in train
expr.
hareket halinde
285
Idioms
in train
expr.
ilerleme halinde
286
Idioms
in train
expr.
devam etmekte
287
Idioms
in train
expr.
sürmekte
288
Idioms
in train
expr.
hazırlık aşamasında
289
Idioms
in train
expr.
işlem halinde
290
Idioms
in train
expr.
hazırlanmakta
291
Idioms
in train
expr.
yürütmekte
292
Idioms
in train
expr.
yapılmakta
293
Idioms
in train
expr.
işlemde
294
Idioms
in train
expr.
yolda
295
Idioms
in somebody’s train
expr.
birinin arkasından
296
Idioms
in somebody’s train
expr.
birinin hemen ardından
297
Idioms
in somebody’s train
expr.
birini takiben
298
Idioms
in somebody’s train
expr.
birinin peşinden
299
Idioms
on the gravy train
expr.
turnayı gözünden vurmuş
300
Idioms
on the gravy train
expr.
köşeyi dönmüş
301
Idioms
on the gravy train
expr.
köşe olmuş
302
Idioms
on the gravy train
expr.
beleşe konmuş
303
Idioms
on the gravy train
expr.
işleri gıcırında
304
Idioms
that train (has) already left the station
expr.
atı alan üsküdar'ı geçti
305
Idioms
that train (has) already left the station
expr.
o tren çoktan kaçtı
306
Idioms
that train (has) already left the station
expr.
o gemi çoktan kaçtı
307
Idioms
that train (has) already left the station
expr.
o fırsat çoktan kaçtı
308
Idioms
that train has left the station
expr.
atı alan üsküdar'ı geçti
309
Idioms
that train has left the station
expr.
o tren çoktan kaçtı
310
Idioms
that train has left the station
expr.
o gemi çoktan kaçtı
311
Idioms
that train has left the station
expr.
o fırsat çoktan kaçtı
Speaking
312
Speaking
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren ne zaman burada olur?
313
Speaking
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren buraya ne zaman varır?
314
Speaking
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami'den gelen tren buraya ne zaman ulaşır?
315
Speaking
what time does the train from miami arrive?
expr.
miami treni ne zaman gelir?
316
Speaking
I lost my train of thought
expr.
söyleyeceklerimi unuttum
317
Speaking
when does the train leave?
expr.
tren ne zaman kalkıyor?
318
Speaking
when does the train leave?
expr.
tren ne zaman ayrılıyor?
319
Speaking
train is slower than plane
expr.
tren uçaktan daha yavaştır
320
Speaking
I missed the train
expr.
treni kaçırdım
321
Speaking
are there any cheap train fares?
expr.
ucuz tarifeli tren bileti var mı?
322
Speaking
when is the next train?
expr.
bir sonraki tren ne zaman?
Trade/Economic
323
Trade/Economic
through train
n.
aktarmasız tren
324
Trade/Economic
fast goods train
n.
ekspres marşandiz
325
Trade/Economic
express train
n.
ekspres tren
326
Trade/Economic
mixed train
n.
karma tren
327
Trade/Economic
container train
n.
konteynır treni
328
Trade/Economic
container train
n.
konteyner treni
329
Trade/Economic
freight train
n.
marşandiz
330
Trade/Economic
mail train
n.
posta katarı
331
Trade/Economic
mail train
n.
posta treni
332
Trade/Economic
freight train
n.
yük treni
333
Trade/Economic
train personnel
v.
adam yetiştirmek
334
Trade/Economic
train personnel
v.
eleman yetiştirmek
Tourism
335
Tourism
special cruise train
n.
özel turistik tren
336
Tourism
cruise train
n.
turistik tren
Technical
337
Technical
train of rolls
n.
metali çeşitli şekillere sokmakta kullanılan düz veya oluklu merdane seti
338
Technical
roll train
n.
metali çeşitli şekillere sokmakta kullanılan düz veya oluklu merdane seti
339
Technical
drive train
n.
aktarma organları
340
Technical
intermediate train
n.
ara hadde
341
Technical
gross train weight
n.
azami yüklü katar ağırlığı
342
Technical
train oil
n.
balık yağı
343
Technical
train of unit impulses
n.
birim dürtü katarı
344
Technical
finishing train
n.
bitirme katarı
345
Technical
cross country train
n.
çapraz hadde dizisi
346
Technical
gravel train
n.
çakıl tabakası
347
Technical
wave train
n.
dalga katarı
348
Technical
wave train
n.
dalga dizisi
349
Technical
gear train
n.
dişli çark takımı
350
Technical
periodic pulse train
n.
dönemli darbe katarı
351
Technical
gear train
n.
dişli takımı
352
Technical
epicyclic gear train
n.
episiklik dişli donanımı
353
Technical
train of stands
n.
hadde ayağı dizisi
354
Technical
power train
n.
güç aktarma organı
355
Technical
boat train
n.
gemi treni
356
Technical
mixing-placing train
n.
harmanlayıcı- betonlayıcı katar
357
Technical
roughing train
n.
hazırlama hadde dizisi
358
Technical
bullet train
n.
hızlı tren
359
Technical
reversing train
n.
iki yönlü tren
360
Technical
blooming train
n.
kabakütük hadde katarı
361
Technical
cable train
n.
kablolu tren
362
Technical
mixing train
n.
karıştırma katarı
363
Technical
train ferry
n.
katar araba vapuru
364
Technical
bullet train
n.
kurşun hızında tren
365
Technical
compartment for train crew
n.
refakat personeli kompartımanı
366
Technical
looping train
n.
salgılama tezgahları
367
Technical
train cable
n.
sofaj ana kablosu
368
Technical
continuous rolling train
n.
sürekli sıralı hadde tezgahları
369
Technical
train protecting signal
n.
tren koruma sinyali
370
Technical
train ferry
n.
tren taşıyan vapur
371
Technical
train of stands
n.
tezgahlar dizisi
372
Technical
reversing train
n.
tersinir tren
373
Technical
train of bubbles
n.
tel kabarcıkları
374
Technical
turbo train
n.
türbin lokomotifli tren
375
Technical
mixing train
n.
toprak beton katarı
376
Technical
boat train
n.
vapur bağlantılı tren
377
Technical
sea train
n.
vagon gemisi
378
Technical
seven-strand mill train
n.
yedi ayaklı hadde dizisi
379
Technical
open train
n.
yanyana tezgahlar dizisi
380
Technical
freight train
n.
yük treni
381
Technical
baggage train
n.
yük treni
382
Technical
way train
n.
yolcu treni
383
Technical
jamaica train
n.
kamış suyu kaynatmak için kullanılan bir tür demir su ısıtıcısı
384
Technical
going train
n.
saat mekanizmasının içindeki bir parça
385
Technical
pontoon train
n.
duba köprü malzemelerini taşıyan tren
Computer
386
Computer
train of unit impulses
n.
dürtü katarı
387
Computer
train now
expr.
şimdi eğit
Informatics
388
Informatics
spike train
n.
ani vurum katarı
389
Informatics
wave train
n.
dalga katarı
390
Informatics
pulse train
n.
vurum katarı
Mechanic
391
Mechanic
train of mechanism
n.
mekanizma düzeneği
392
Mechanic
gear train
n.
birbirine geçmiş müteaddit dişli tertibatı
393
Mechanic
gear train
n.
dişli düzeni
394
Mechanic
epicyclic gear train
n.
planeter dişli takımı
395
Mechanic
epicyclic train
n.
planeter dişli takımı
Textile
396
Textile
sweep train
n.
kısa gelinlik kuyruğu
397
Textile
chapel train
n.
orta uzunlukta gelinlik kuyruğu
398
Textile
court train
n.
uzun gelinlik kuyruğu
Construction
399
Construction
concreting train
n.
betonlama katarı
400
Construction
construction train
n.
yapım katarı
Automotive
401
Automotive
drive-train
n.
aktarma organları
402
Automotive
drive train
n.
aktarma organları
403
Automotive
gear train
n.
dişli çark takımı
404
Automotive
power train
n.
güç aktarma organları
405
Automotive
valve train
n.
supap ayarı
406
Automotive
valve train
n.
supap mekanizması
407
Automotive
valve train subsystem
n.
supap mekanizması tali sistemi
408
Automotive
valve train assembly
n.
valf mekanizması grubu
409
Automotive
valve train auxiliary drive
n.
valf mekanizması yardımcı tahriki
410
Automotive
road train
n.
yol treni
Transportation
411
Transportation
car train
n.
hem yolcuları hem arabalarını taşıyan tren
412
Transportation
car train
n.
arabalı tren
413
Transportation
cat-train [canadian]
n.
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar
414
Transportation
tonnage train
n.
yalnızca belirli bir tonajda yük elde edildiğinde çalışan yük treni
415
Transportation
sky train
n.
gökyüzü treni
416
Transportation
the train is running ten minutes late
expr.
tren on dakika geç kalkıyor/geliyor
417
Transportation
the train is running ten minutes late
expr.
tren on dakika rötar yapıyor
Traffic
418
Traffic
road train
n.
taşıt katarı
419
Traffic
road train
n.
konvoy
Railway
420
Railway
rail train
n.
raylı tren
421
Railway
train car
n.
demiryolu vagonu
422
Railway
train wagon
n.
demiryolu vagonu
423
Railway
train car
n.
vagonu
424
Railway
train wagon
n.
vagonu
425
Railway
toc (train operating company)
n.
tren işletme şirketi
426
Railway
train dispatcher
n.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur
427
Railway
train mile
n.
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
428
Railway
train spotter
n.
lokomotif meraklısı
429
Railway
train-workers
n.
demiryolu işçileri
430
Railway
train-workers
n.
tren çalışanları
431
Railway
train workers
n.
demiryolu işçileri
432
Railway
train workers
n.
tren çalışanları
433
Railway
train guard
n.
tren bekçisi
434
Railway
train line
n.
fren borusu
435
Railway
train line
n.
elektrikli trenlerde kullanılan sürekli elektrik kontrol devresi
436
Railway
train pipe
n.
fren borusu
437
Railway
train-mile
n.
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
438
Railway
train order
n.
mühendis veya kondüktöre trenin nasıl çalışacağıyla ilgili talimatlar veren yazılı mesaj
439
Railway
train shed
n.
tren hangarı
440
Railway
train sheet
n.
tren hareket memuru tarafından tren hareketlerini kaydetmekte kullanılan kağıt
441
Railway
train signal
n.
mekanik bir cihaz vasıtasıyla vagonlardan lokomotife aktarılan sinyal
442
Railway
train stop
n.
sinyalde sorun olması halinde treni durdurmak için otomatik olarak freni devreye sokan cihaz
443
Railway
automatic train control system
n.
atc sistemi
444
Railway
automatic train stop system
n.
ats sistemi
445
Railway
ballast train
n.
balast treni
446
Railway
block train
n.
blok yük treni
447
Railway
unit train
n.
blok yük trenleri
448
Railway
road train
n.
çeşitli sayıda treyler çeken büyük karayolu lokomotifi
449
Railway
diesel-hauled train
n.
dizelli tren
450
Railway
rolling stock and train detection systems
n.
demiryolu aracı ve güzergah algılama sistemi
451
Railway
railroad train
n.
demiryolu katarı
452
Railway
direct train
n.
direkt tren
453
Railway
through goods train
n.
ekspres yük treni
454
Railway
nonstop train
n.
ekspres tren
455
Railway
fast train
n.
ekspres tren
456
Railway
through train
n.
ekspres tren
457
Railway
electric train
n.
elektrikli tren
458
Railway
through freight train
n.
ekspres yük treni
459
Railway
train depot
n.
gar
460
Railway
train station
n.
gar
461
Railway
communications-based train control (cbtc)
n.
haberleşme tabanlı tren kontrolü
462
Railway
fast freight train
n.
hızlı yük trenleri
463
Railway
fast goods train
n.
hızlı yük trenleri
464
Railway
work train
n.
hizmet vagonu
465
Railway
light train
n.
hafif tren
466
Railway
service train
n.
hizmet treni
467
Railway
accommodation train
n.
her istasyonda duran tren
468
Railway
service train
n.
iş katarı
469
Railway
supplementary train
n.
ilave tren
470
Railway
relief train
n.
imdat treni
471
Railway
train operating company
n.
ingiltere'de demiryolu seferi düzenleyen şirketlerin her biri
472
Railway
work train
n.
iş katarı
473
Railway
road train
n.
karayolu treni
474
Railway
disused train tunnel
n.
kullanılmayan tren tüneli
475
Railway
freight train
n.
marşandiz
476
Railway
luggage train
n.
marşandiz treni
477
Railway
merchandise train
n.
marşandiz
478
Railway
goods train
n.
marşandiz treni
479
Railway
motor train
n.
motorlu tren
480
Railway
special train
n.
özel tren
481
Railway
automatic train examination station
n.
otomatik tren muayene istasyonu
482
Railway
mail train
n.
posta treni
483
Railway
rail-grinding train
n.
ray taşlama makinesi
484
Railway
radio train
n.
radyolu tren
485
Railway
express train
n.
sürat treni
486
Railway
bullet train
n.
sürat treni
487
Railway
railroad train
n.
tren
488
Railway
train circulating graphic
n.
tren seyir grafiği
489
Railway
cruise train
n.
turistik tren
490
Railway
train cable
n.
tren kablosu
491
Railway
train depot
n.
tren garı
492
Railway
train timetable
n.
tren tarifesi
493
Railway
train station
n.
tren garı
494
Railway
train bus
n.
tren otobüsü
495
Railway
train shed
n.
tren garı
496
Railway
train dispatcher
n.
tren hareket memuru
497
Railway
train schedule
n.
tren tarifesi
498
Railway
train whistle
n.
tren düdüğü
499
Railway
test train
n.
test treni
500
Railway
train tunnel
n.
tren tüneli
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of train
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy