bait - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bait

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bait" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 64 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bait i. olta yemi
bait i. yem
bait i. tuzak
General
bait i. cezbetme
bait i. konak
bait i. kapan yemi
bait i. mola
bait i. kandırma
bait i. aldatma
bait i. cezbeden şey
bait i. büyük miktar
bait i. çok fazla
bait i. acele yapılan öğle yemeği
bait i. (bir yolculuğa çıkarken alınan) yiyecek veya azık
bait i. belirsiz ancak yeterli miktar
bait f. yem koymak
bait f. sözlerle eziyet etmek
bait f. canını sıkmak
bait f. yemlemek
bait f. taciz etmek
bait f. köpek saldırtmak
bait f. eziyet etmek
bait f. yem takmak
bait f. rahatsız etmek
bait f. kızdırmak
bait f. kandırmak
bait f. cezbetmek
bait f. oltaya ya da tuzağa yem koymak
bait f. kışkırtmak
bait f. oltaya yem takmak
bait f. kapana yem yerleştirmek
bait f. kapana kıstırmak
bait f. faka bastırmak
bait f. tongaya düşürmek
bait f. tuzağa düşürmek
bait f. ağlarına düşürmek
bait f. aldatmak
bait f. olta yemi ile kendine çekmek
bait f. köpekleri (bir avın) üstüne salmak
bait f. sürekli azarlamalar veya tehditlerle kasıtlı olarak kızdırmak
bait f. işkence etmek
bait f. tehdit etmek
bait f. taciz etmek
bait f. eziyet etmek
bait f. hayatı zindan etmek
bait f. (yolculuk sırasında) (ata/ineğe/köpeğe) su vermek
bait f. (yolculuk sırasında) konaklamak
bait f. (yolculuk esnasında) yemek ve su molası vermek
bait f. seyahat sırasında verilen ihtiyaç ve dinlenme molası
bait f. (şahin) kanatlarını çılgınca çırpmak
Trade/Economic
bait i. müşteri tuzağı
Law
bait i. müşteri tuzağı
Technical
bait i. çekme çubuğu
bait i. tuzak yemi
bait i. eritilmiş camın ucunu tutturmak için kullanılan önceden ısıtılmış demir
bait i. levha çizim işlemini başlatmak için erimiş cama indirilen cihaz
bait f. fırını harlamak
Marine Biology
bait i. yem
Agriculture
bait i. zararlıları yok etmede kullanılan zehirli yem
bait f. zararlıları öldürmek için zehirli yemi etrafa koymak
British Slang
bait i. bariz
bait i. sinir nöbeti
bait i. öfke
bait expr. apaçık

"bait" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 122 sonuç

İngilizce Türkçe
General
artificial bait i. zoka
live bait i. canlı yem
fresh bait i. canlı yem
a fishing pole and bait i. bir olta ve yem
bait money i. tuzak para
ground bait i. balıkları çekmek için suyun dibine atılan yem
ground bait i. oltasız yem
bait [dialect] i. paket öğle yemeği
sucker bait i. bir kimseyi dolandırmak için kullanılan para gibi bir tuzak
crow-bait i. (yakında ölüp kargalara leş olacak) bir deri bir kemik at
flame bait i. ağız dalaşına sebep olabilecek söz
nostalgia bait i. orjinal içeriğin hayranlarını çekmek amacıyla klasik yapımlardan eski karakterleri, konseptleri ve fikirleri yeni yapıma dahil etme eylemi
take the bait f. oltaya gelmek
take the bait f. yemi yutmak
take the bait f. zokaya gelmek
take the bait f. zokayı yutmak
take the bait f. zokayı yutturmak
put out the bait f. yem takmak
set out the bait f. yem takmak
bite the bait f. oltaya takılmak
use something as bait f. yem olarak kullanmak
take the bait f. oltaya takılmak
be bait for f. yem olmak
race-bait f. ırkçı gerekçelerle saldırı yapmak
race-bait f. ırksal nedenleri bahane ederek saldırı yapmak
race-bait f. bir ırka karşı başka bir ırkta önyargı ya da korku uyandırmak
red-bait f. bir kimseyi anarşist olmakla suçlamak
red-bait f. anarşist olmakla suçlanmak
Phrases
fish or cut bait expr. lafı bırak icraata bak
Proverb
you need to bait the hook to catch the fish bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın
Colloquial
raise to the bait f. dolduruşa gelmek
raise to the bait f. gaza gelmek
rise to the bait f. oyuna gelmek
raise to the bait f. kanmak
raise to the bait f. oltaya gelmek
rise to the bait f. taklaya gelmek
Idioms
crow bait i. kısa zaman içinde ölecek durumda olan sıska at ya da inek
crow bait i. ölmek üzere olan hayvan
rise to the bait f. dolduruşa gelmek
swallow the bait f. oltaya gelmek
rise the bait f. oyuna gelmek
rise to the bait f. sazanlık etmek
bait and switch f. sağ gösterip sol vurmak
rise to the bait f. tuzağa düşmek
rise to the bait f. zokayı yutmak
swallow the bait f. zokayı yutmak
take the bait f. yemi yutmak
swallow the bait f. yemi yutmak
take the bait f. zokayı yutmak
cut bait f. vazgeçmek
cut bait f. caymak
cut bait f. geri çekilmek
cut bait f. ayrılmak
cut bait f. terk etmek
cut bait f. ipi koparmak
cut bait f. yem hazırlamak
cut bait f. balığı ince parçalara ayırarak yem hazırlamak
get (one's) bait back [us] f. (biri) yatırdığını geri almak
get (one's) bait back [us] f. (biri) bir uğraş için harcadığı parayı geri kazanmak
get your bait back f. yatırdığını geri almak
get your bait back f. masrafını telafi etmek
get your bait back f. harcamasını tazmin etmek
fall for the bait f. tuzağa düşmek
fall for the bait f. tufaya düşmek
fall for the bait f. tufaya gelmek
fall for the bait f. oyuna gelmek
fall for the bait f. faka basmak
fall for the bait f. tongaya basmak
fall for the bait f. tongaya düşmek
fish or cut bait expr. bir işe yara
crow bait expr. bir ayağı çukurda
fish or cut bait expr. onu yapamıyorsan bari şunu yap
fish or cut bait expr. ya yap ya çekil ayak altından
Speaking
he didn't take the bait expr. adam yemi yutmadı
Trade/Economic
bait pricing i. yem olarak kullanılan fiyatlandırma taktiği
bait-and-switch advertising i. yem ve değnek reklamcılığı
Computer
click bait i. tık tuzağı
rage bait i. öfke tuzağı
rage bait i. sosyal medyada olabildiğince çok kişiyi sinirlendirerek tıklanma kazanmayı hedefleme
Marine
bait stocking area i. yem depolama alanı
Marine Biology
live bait i. canlı yem
organic bait i. organik yem
artificial bait i. yapay yem
bait fish i. yem balığı
poisoned bread-paste-bait i. zehirli ekmek hamuru avcılığı
bait bug i. hippa cinsine ait kabuklulara verilen ad
bait bug i. emerita cinsine ait, olta yemi olarak kullanılan küçük kabuklu
hairy-bait i. arenicola cinsine ait çeşitli büyük deniz solucanlarına verilen ad
bait ball i. yem yumağı
bait ball i. balık sürülerinin yırtıcılar tarafından tehdit edildiklerinde oluşturdukları küresel oluşum
Botanic
bait [dialect] [uk] i. keten bitkisi demeti
Agriculture
bait plant i. tuzak bitki
Fishery
toll bait i. balık çekmek için atılan kıyılmış yem
bait casting i. olta çıkrığı
bait set i. yem tuzağı
mackerel bait i. uskumru zokası
ledger bait i. su dibinde duran olta yemi
ledger bait i. kıyıya sabitlenmiş olta
stink bait i. kokulu yem
ledger bait i. olta kurşununun altına sabitlenen balık yemi
crank bait i. sarılırken yaptığı hareketle balıkları çeken tuzak
spoon bait i. zoka
spoon bait i. olta yemi
Cinema
fan-bait i. yapım hakkındaki eleştirileri saptırmak amacıyla yapımcıların veya aktörlerin, hayranları provoke edici söylemlerde bulunması
Slang
catfish bait i. enayi
queer bait i. geylerin ilgisini çeken erkek
crow bait i. işe yaramaz tip
troll bait i. sazan.avi
troll bait i. troll sazanı
bait and switch i. vitrinde mağazada bulunmayan malların ve bunlara ait gerçek dışı fiyatların lanse edilip müşterinin kandırılması
troll bait i. (troll mesajlarıyla kendini dolduruşa getiren) sazan
troll bait i. (trollerin gazına gelen) sazan
shark bait i. köpekbalığı yemi
shark bait i. okyanusta yalnız başına yüzen veya sörf yapan kimse
shark bait [hawaii] i. plajdaki süt beyaz kişi
shark bait i. sazan
pogey bait i. şeker
pogie bait i. şeker
pogey bait i. atıştırmalık
rise the bait f. tufaya gelmek
British Slang
jail bait i. çıtır
jail bait i. reşit olmayan çekici kız