Geçmiş

tehdit etmek

"tehdit etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tehdit etmek	threaten f.
General
2	Genel	tehdit etmek	impend f.
3	Genel	tehdit etmek	blustering f.
4	Genel	tehdit etmek	overhang f.
5	Genel	tehdit etmek	threaten f.
6	Genel	tehdit etmek	threat f.
7	Genel	tehdit etmek	menace f.
8	Genel	tehdit etmek	intimidate f.
9	Genel	tehdit etmek	present a threat f.
10	Genel	tehdit etmek	bait f.
11	Genel	tehdit etmek	boast [scotland] f.
12	Genel	tehdit etmek	brag [scotland] f.
13	Genel	tehdit etmek	loom f.
14	Genel	tehdit etmek	offer f.
15	Genel	tehdit etmek	interminate [obsolete] f.
16	Genel	tehdit etmek	shore f.
Phrasals
17	Öbek Fiiller	tehdit etmek	work someone over f.
Idioms
18	Deyim	tehdit etmek	show the teeth f.
19	Deyim	tehdit etmek	put the screws on f.
20	Deyim	tehdit etmek	show your teeth f.
Law
21	Hukuk	tehdit etmek	menace f.
22	Hukuk	tehdit etmek	threaten f.
Archaic
23	Eski Kullanım	tehdit etmek	ballarag f.

"tehdit etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	(tehlike/tehdit) teşkil etmek	pose f.
General
2	Genel	birini bir şey ile durmadan tehdit etmek	hold a thing over someone f.
3	Genel	tehdit etmek (tehlike vb)	overhang f.
4	Genel	öldürmekle tehdit etmek	threaten to death f.
5	Genel	terketmekle tehdit etmek	threaten to leave f.
6	Genel	bırakmakla tehdit etmek	threaten to leave f.
7	Genel	tehdit teşkil etmek	be a threat f.
8	Genel	tehdit teşkil etmek	become a threat f.
9	Genel	nehre atmakla tehdit etmek	threaten to throw someone in the river f.
10	Genel	çevreyi tehdit etmek	pose a threat to the environment f.
11	Genel	terk etmekle tehdit etmek	threaten to leave f.
12	Genel	insan sağlığını tehdit etmek	threaten human health f.
13	Genel	dava açmakla tehdit etmek	threaten to sue f.
14	Genel	öldürmekle tehdit etmek	threaten to kill someone f.
15	Genel	birini bıçakla tehdit etmek	threaten someone with a knife f.
16	Genel	birini silahla tehdit etmek	threaten someone with a gun f.
17	Genel	ikisini de öldürmekle tehdit etmek	threaten to kill them both f.
18	Genel	birini tehdit etmek	threaten someone f.
19	Genel	satıcıyı başka yere gitmekle tehdit etmek	threaten the salesman to go elsewhere f.
20	Genel	tezgahtarı başka yere gitmekle tehdit etmek	threaten the salesman to go elsewhere f.
21	Genel	tehdit altındayken yemin etmek	swear the peace against one f.
22	Genel	(şiddet kullanmakla) tehdit etmek	manace [obsolete] f.
23	Genel	tehdit teşkil etmek	pose a threat f.
24	Genel	kendine özel mal yaptırıp daha sonra veresiye verilmezse hiç almamakla tehdit etmek	fineer f.
Phrasals
25	Öbek Fiiller	bıçaklamakla tehdit etmek	stab at f.
26	Öbek Fiiller	(birinden bir şeyi) tehdit yoluyla elde etmek	exact (something) from (one) f.
27	Öbek Fiiller	birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek	haul in f.
28	Öbek Fiiller	birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek	haul into (some place) f.
29	Öbek Fiiller	(birini bir şey) için tehdit etmek	blackmail (someone) into (something) f.
30	Öbek Fiiller	yapması için tehdit etmek	blackmail into doing f.
31	Öbek Fiiller	izini sürüp tehdit etmek	get to f.
32	Öbek Fiiller	(birini bir şey) yapması için tehdit etmek	intimidate (one) into (something) f.
33	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) tehdit etmek	intimidate (one) with (something) f.
34	Öbek Fiiller	ile tehdit etmek	intimidate with f.
35	Öbek Fiiller	ile (birini) tehdit etmek	threaten (one) with f.
36	Öbek Fiiller	ile tehdit etmek	threaten with f.
Idioms
37	Deyim	birini tehdit etmek için tutulmuş kimse	hired muscle i.
38	Deyim	birini tehdit etmek	put the frighteners on somebody f.
39	Deyim	parmak göstererek tehdit etmek	wag one's finger at f.
40	Deyim	istediğini yaptırmak için birini tehdit etmek	hold a pistol to a person's head f.
Law
41	Hukuk	icraya vermekle tehdit etmek	threaten (someone) to send in the bailiffs f.
Computer
42	Bilgisayar	(birini) sanal mecralar üzerinden tehdit etmek	cyberbully f.
Medical
43	Medikal	organ fonksiyonunu tehdit etmek	threaten organ function f.
Chess
44	Satranç	(rakip taşı) almakla tehdit etmek	attack f.
Archaic
45	Eski Kullanım	rahatsız edici ses ile tehdit etmek	chode f.