hapishane - Türkçe İngilizce Sözlük

hapishane

"hapishane" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
hapishane jail i.
There are over 1 000 political prisoners in various jails in Burma.
Burma'daki çeşitli hapishanelerde 1000'den fazla siyasi mahkum bulunmaktadır.

More Sentences
hapishane prison i.
The burglar was sent to prison.
Hırsız hapishaneye gönderildi.

More Sentences
hapishane gaol i.
All we need now are Community gaols to carry out Community sentences!
Şimdi ihtiyacımız olan tek şey Toplum cezalarının infazı için Toplum hapishaneleri!

More Sentences
Genel
hapishane pen i.
The reformation in the state pens is expected to take place soon.
Eyalet hapishanelerinde iyileştirmelerin yakın zamanda uygulamaya konması bekleniyor.

More Sentences
hapishane penitentiary i.
The murderer served ten years at the penitentiary.
Katil hapishanede on yıl yattı.

More Sentences
hapishane jail i.
Pearlman was sentenced to 25 years in prison; he died in jail in 2016.
Pearlman 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı; 2016 yılında hapishanede öldü.

More Sentences
Hukuk
hapishane jail i.
I will get you out of this jail.
Seni bu hapishaneden çıkaracağım.

More Sentences
hapishane prison i.
They are being detained in a civilian prison in disgraceful conditions.
Sivil bir hapishanede utanç verici koşullarda tutuluyorlar.

More Sentences
Argo
hapishane joint i.
He's in the joint.
Hapishanede.

More Sentences
Genel
hapishane limbo i.
hapishane roundhouse i.
hapishane tank i.
hapishane cage i.
hapishane stir i.
hapishane ward i.
hapishane hold i.
hapishane cooler i.
hapishane pound i.
hapishane gaol i.
hapishane nick i.
hapishane bridewell i.
hapishane jailhouse i.
hapishane institution i.
hapishane quad i.
hapishane can i.
hapishane choky i.
hapishane jug i.
hapishane coop i.
hapishane calabozo i.
hapishane tolbooth [scottish] i.
hapishane boob i.
hapishane bull pen i.
hapishane bullpen i.
hapishane lobspound i.
hapishane grate [obsolete] i.
hapishane pen i.
hapishane correctional institution [us] i.
hapishane slam i.
hapishane wd (ward) kısalt.
Atasözü
hapishane graybar hotel i.
hapishane graystone college i.
Konuşma Dili
hapishane tronk [south african] i.
hapishane house of many doors i.
hapishane keep i.
hapishane furnace i.
Deyim
hapishane big house i.
Hukuk
hapishane quad i.
hapishane calaboose i.
hapishane jug i.
hapishane clink i.
hapishane slammer i.
hapishane gaol i.
hapishane penal facility i.
Latince
hapishane carcer i.
Argo
hapishane jug i.
hapishane chokey i.
hapishane cross bar hilton i.
hapishane greybar hotel i.
hapishane grey bar hotel i.
hapishane hoosgow i.
hapishane hoosegow i.
hapishane caboose i.
hapishane graybar hotel i.
hapishane graystone college i.
hapishane the cage of anger i.
hapishane bucket i.
hapishane hock i.
hapishane the clink i.
hapishane freezer i.
hapishane poky i.
İngiliz Argosu
hapishane chokey i.
hapishane clink i.

"hapishane" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 188 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
hapishane müdürü warden i.
The warden was accepting money for letting the prisoners use his phone.
Hapishane müdürü, telefonunu kullanmaları için mahkumlardan para alıyordu.

More Sentences
Genel
hapishane hücresi prison cell i.
You start the game in a prison cell.
Oyuna bir hapishane hücresinde başlıyorsunuz.

More Sentences
hapishane gardiyanı prison guard i.
Tom has been a prison guard for ten years.
Tom on yıldır hapishane gardiyanlığı yapıyor.

More Sentences
müdür (banka, hapishane vb) governor i.
The governor of the prison was accused of helping the prisoners to escape.
Hapishane müdürü mahkumların kaçmasına yardım etmekle suçlanıyordu.

More Sentences
hapishane bahçesi prison yard i.
Tom attacked John with a fork in the prison yard.
Tom hapishane bahçesinde John'a çatalla saldırdı.

More Sentences
hapishane tulumu prison jumpsuit i.
Tom was wearing an orange prison jumpsuit.
Tom turuncu bir hapishane tulumu giyiyordu.

More Sentences
Hukuk
hapishane hücresi prison cell i.
The room looked like a prison cell.
Oda bir hapishane hücresine benziyordu.

More Sentences
federal hapishane federal prison i.
She had previously been incarcerated in federal prison and I barely remembered her.
Daha önce federal hapishanede hapsedilmişti ve onu zar zor hatırladım.

More Sentences
hapishane memuru prison officer i.
He was also known to corrupt prison officers.
Ayrıca hapishane memurlarına rüşvet verdiği de biliniyordu.

More Sentences
hapishane görevlisi/memuru prison officer (uk) i.
Prison officers are often military personnel.
Hapishane görevlileri, genellikle askeri personeldir.

More Sentences
Askeri
askeri hapishane military prison i.
There are significant differences among POW camps, internment camps, and military prisons.
Savaş esiri kampları, toplama kampları ve askeri hapishaneler arasında önemli farklılıklar vardır.

More Sentences
Genel
hapishane kaçkını jailbreaker i.
hücreleri gardiyan odasına bakan dairevi hapishane panopticon i.
hapishane kuşu jailbird i.
hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse inmate i.
hapishane binası prison building i.
hapishane gediklisi jailbird i.
askeri hapishane detention barracks i.
askeri hapishane brig i.
hapishane hastanesi prison hospital i.
hapishane kuşu gaolbird i.
hapishane kaçağı prison breaker i.
hapishane müdürü governor i.
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı poenology i.
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu uzmanı penologist i.
hapishane koğuşu tank i.
askeri hapishane glasshouse i.
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı penology i.
hapishane müdürü warden i.
küçük hapishane calaboose i.
hapishane kaçkını criminal still at large i.
hapishane avlusu prison yard i.
cezaevi/hapishane isyanı prison riot i.
hapishane ayaklanması prison riot i.
hapishane papazı prison chaplain i.
hapishane gediklisi gaolbird i.
hapishane çetesi prison gang i.
hapishane şarabı prison wine i.
hapishane şarabı pruno i.
hapishane kulesi prison tower i.
hapishane üniforması prison jumpsuit i.
hapishane hisarı bastille i.
çizgili hapishane üniforması striped prison uniform i.
hapishane kaçkını prison breaker i.
şartları çok ağır olmayan hapishane club fed i.
hapishane müdürü qaid i.
hapishane müdürü caid i.
hapishane müdürü alcaid i.
hapishane müdürü alcayde i.
hapishane müdürü alcaide i.
hapishane müdürü alcade i.
londra’da eski bir hapishane newgate i.
müstahkem hapishane tower i.
eskiden geçici hapishane olarak kullanılan kışla barracoon i.
özellikle 19. yüzyıl britanyası'nda hapishane olarak kullanılan gemi iskeleti hulk i.
hapishane olarak kullanılan gemi hulk i.
askeri hapishane guardhouse i.
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan rules i.
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü rule i.
paris'te meşhur eski bir hapishane conciergerie i.
özellikle borçlulara yönelik, şehir mahkemesine bağlı hapishane counter [obsolete] i.
yerde açılan hapishane işlevli delik pit i.
hapishane sınırları prison limits i.
hapishane bekçiliği provostry i.
hapishane bekçiliği provostship i.
hapishane bekçisi provost i.
hapishane hücresi hotbox i.
hapishane hücresinde yaşamak cell f.
(hapishane hücresinde) lazımlığın içini boşaltmak slop out f.
hapishane kaçağı on the loose s.
hapishane dışında out zf.
Konuşma Dili
hapishane minibüsü black maria i.
hapishane kuşu jailbird i.
hapishane kuşu gaolbird i.
hapishane kuşu jail bird i.
hapishane gediklisi jail bird i.
Deyim
hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenme angling for farthings [obsolete ] [uk] i.
(hapishane vb gibi) bir yerden firar etmek crash out of some place f.
(hapishane vb gibi) bir yerden sıvışmak crash out of some place f.
(hapishane vb gibi) bir yerden kaçmak crash out of some place f.
hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenmek angle for farthings [obsolete] [uk] f.
hapishane dışında on the outside expr.
Hukuk
hapishane ve tevkifhaneden firar escaping from prison and detention house i.
hapishane civarına suçluların gezinmeleri yapılmış yer jail liberties i.
hapishane hücresi cell i.
hapishane ücreti carcelage i.
hapishane ücreti carcelladium i.
hapishane ücreti prison fee i.
hapishane kaçkınlığı prison breach i.
hapishane arabası paddy wagon i.
hapishane arabası patrol wagon i.
hapishane arabası black maria i.
hapishane arabası police wagon i.
hapishane arabası police van i.
hapishane mahkumu prison inmate i.
hapishane atölyesi prison workshop i.
mahkumların hapishane içinde özel olarak ayrılmış odalarda ya da bölmelerde eşleriyle birlikte olabildikleri ziyaret uygulaması conjugal visit i.
hapishane gemi prison ship i.
yüzer hapishane prison ship i.
hapishane gemisi prison hulk i.
hapishane gemi prison hulk i.
hapishane gemisi prison ship i.
yüzer hapishane prison hulk i.
hapishane çalışması prison labor i.
hapishane çalışması prison labour i.
hapishane memuru corrections officer i.
hapishane memuru detention officer i.
hapishane memuru correctional officer i.
kapalı hapishane closed prison i.
hapishane görevlisi/memuru corrections officer (us) i.
hapishane görevlisi/memuru correctional officer (aus/us) i.
hapishane görevlisi/memuru detention officer [us] i.
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler halfway house i.
hapishane müdür yardımcısı deputy warden i.
hapishane hücresi hold i.
tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü jail delivery commission i.
tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü jail delivery [us] i.
(çek, senet yüzünden hüküm giymiş) suçluların konulduğu eski bir hapishane marshalsea i.
en tehlikeli mahkumlara ayrılmış hapishane dispersal prison i.
birbirini takip eden dönemlerde hücre hapsi uygulanan bir hapishane disiplini sistemi crofton system i.
(özellikle avustralya'da) hapishane kolonisi felonry i.
hapishane sonrası süreçte meydana gelen postprison s.
hapishane sonrası süreç ile ilgili postprison s.
Siyasal
muhaliflerin tutulduğu hapishane ağı gulag i.
muhaliflerin tutulduğu hapishane ağının parçası olan hapishane gulag i.
Denizcilik
geçmişte hapishane olarak kullanılan eski veya direkleri sökülmüş gemiler the hulks i.
Psikoloji
hapishane, hastane gibi yerlerde sıkça yaşanan eve geri dönme korkusu nostopathy i.
Edebiyat
hapishane anlatısı prison narrative i.
Coğrafya
new york'da üzerinde hapishane bulunan bir ada rikers island i.
ingiltere'de bir hapishane dartmoor i.
new york'ta bir hapishane sing sing i.
Askeri
hapishane tecrit kısmı standard detention unit i.
askeri hapishane stockade i.
Argo
hapishane muhbiri jailhouse snitch i.
hapishane memuru screw i.
beyaz bir hapishane çetesi aryan brotherhood i.
beyaz bir hapishane çetesi aryan circle i.
(hapishane argosu) kıçına oynama/bahse girme ass betting i.
hapishane memuru badge i.
siyahi bir hapishane çetesi black vanguard i.
siyahi bir hapishane çetesi black guerrilla family (bgf) i.
hapishane kıyafetleri blues i.
hapishane memuru blue belly i.
hapishane sisteminde yetkilendirilmiş mahkum convict boss i.
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum gunner i.
mahkumun kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapması gunning i.
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum sniper i.
hapishane görevlisi/memuru hack i.
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum gunslinger i.
hapishane kulesi mecca tower i.
turuncu renkli hapishane tulumu peels i.
hapishane görevlisi screw i.
hapishane çetesi tip i.
hapishane içi duruşma warden's court i.
aşırı kalabalık hapishane warehouse i.
hapishane avukatı writ-writer i.
hapishane hücresi sweatbox i.
hapishane gardiyanı chaser i.
hapishane gibi yerlerde tecavüzcülere ve tacizcilere yapılan saldırılar nonce-bashing i.
federal hapishane/cezaevi federal jug i.
duruşmayı bekleyen mahkumların tutulduğu hapishane hücresi holding pen i.
(hapishane argosu) ev yapımı bıçak gibi bir kaşıkla bıçaklama eylemi shanking i.
(hapishane jargonunda) çocuk tacizcisi goof i.
hapishane dışında geçirilen zaman street time i.
hapishane hücresi peter i.
(hapishane argosu) fırça atmak slag down f.
hapishane yaşamının zorlukları nedeniyle psikolojisi bozulan kimse boob happy [australia] s.
İngiliz Argosu
hapishane memuru screw i.
hapishane hücresini boşaltmak slop out f.
Star Wars
a-77 (hapishane) a-77 (prison) i.
arrth-eno hapishane tesisi arrth-eno prison complex i.
belderone sektörü hapishane asteroiti belderone sector prison asteroid i.
saklayıcı-sınıfı hapishane gemisi concealer-class prison ship i.
clak'dor v hapishane kolonisi clak'dor v prison colony i.
yüksek profil hapishane high profile ward i.
imparatorluk araştırma ve hapishane tesisi imperial research and prison facility i.
imparatorluk hapishane tesisi imperial prison compound i.
mandalore hapishane karakolu mandalore prison outpost i.
nam chorios imparatorluk hapishane tesisi nam chorios imperial prison facility i.
hapishane gemi prison ship i.
idari hapishane merkezi prison administration center i.
araf-sınıfı hapishane gemisi purgatory-class prison ship i.
hapishane çekici prison-tug i.
hapishane derinlikleri prison depths i.
hapishane mavnası prison barge i.
kuyu (hapishane) the well (prison) i.
mahzenmezar (hapishane) the crypt (prison) i.
ticaret federasyonu hapishane kampı trade federation prison camp i.