|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| Yaygın Kullanım |
|
| 1 |
Yaygın Kullanım |
hapishane müdürü |
warden i.
|
|
The warden was accepting money for letting the prisoners use his phone.
Hapishane müdürü, telefonunu kullanmaları için mahkumlardan para alıyordu.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 2 |
Genel |
hapishane hücresi |
prison cell i.
|
|
You start the game in a prison cell.
Oyuna bir hapishane hücresinde başlıyorsunuz.
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
hapishane gardiyanı |
prison guard i.
|
|
Tom has been a prison guard for ten years.
Tom on yıldır hapishane gardiyanlığı yapıyor.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
müdür (banka, hapishane vb) |
governor i.
|
|
The governor of the prison was accused of helping the prisoners to escape.
Hapishane müdürü mahkumların kaçmasına yardım etmekle suçlanıyordu.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
hapishane bahçesi |
prison yard i.
|
|
Tom attacked John with a fork in the prison yard.
Tom hapishane bahçesinde John'a çatalla saldırdı.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
hapishane tulumu |
prison jumpsuit i.
|
|
Tom was wearing an orange prison jumpsuit.
Tom turuncu bir hapishane tulumu giyiyordu.
More Sentences
|
| Hukuk |
|
| 7 |
Hukuk |
hapishane hücresi |
prison cell i.
|
|
The room looked like a prison cell.
Oda bir hapishane hücresine benziyordu.
More Sentences
|
| 8 |
Hukuk |
federal hapishane |
federal prison i.
|
|
She had previously been incarcerated in federal prison and I barely remembered her.
Daha önce federal hapishanede hapsedilmişti ve onu zar zor hatırladım.
More Sentences
|
|
|
| 9 |
Hukuk |
hapishane memuru |
prison officer i.
|
|
He was also known to corrupt prison officers.
Ayrıca hapishane memurlarına rüşvet verdiği de biliniyordu.
More Sentences
|
| 10 |
Hukuk |
hapishane görevlisi/memuru |
prison officer (uk) i.
|
|
Prison officers are often military personnel.
Hapishane görevlileri, genellikle askeri personeldir.
More Sentences
|
| Askeri |
|
| 11 |
Askeri |
askeri hapishane |
military prison i.
|
|
There are significant differences among POW camps, internment camps, and military prisons.
Savaş esiri kampları, toplama kampları ve askeri hapishaneler arasında önemli farklılıklar vardır.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 12 |
Genel |
hapishane kaçkını |
jailbreaker i.
|
|
| 13 |
Genel |
hücreleri gardiyan odasına bakan dairevi hapishane |
panopticon i.
|
|
| 14 |
Genel |
hapishane kuşu |
jailbird i.
|
|
| 15 |
Genel |
hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse |
inmate i.
|
|
| 16 |
Genel |
hapishane binası |
prison building i.
|
|
| 17 |
Genel |
hapishane gediklisi |
jailbird i.
|
|
| 18 |
Genel |
askeri hapishane |
detention barracks i.
|
|
| 19 |
Genel |
askeri hapishane |
brig i.
|
|
| 20 |
Genel |
hapishane hastanesi |
prison hospital i.
|
|
| 21 |
Genel |
hapishane kuşu |
gaolbird i.
|
|
| 22 |
Genel |
hapishane kaçağı |
prison breaker i.
|
|
| 23 |
Genel |
hapishane müdürü |
governor i.
|
|
| 24 |
Genel |
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı |
poenology i.
|
|
| 25 |
Genel |
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu uzmanı |
penologist i.
|
|
| 26 |
Genel |
hapishane koğuşu |
tank i.
|
|
| 27 |
Genel |
askeri hapishane |
glasshouse i.
|
|
| 28 |
Genel |
hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı |
penology i.
|
|
| 29 |
Genel |
hapishane müdürü |
warden i.
|
|
| 30 |
Genel |
küçük hapishane |
calaboose i.
|
|
| 31 |
Genel |
hapishane kaçkını |
criminal still at large i.
|
|
| 32 |
Genel |
hapishane avlusu |
prison yard i.
|
|
| 33 |
Genel |
cezaevi/hapishane isyanı |
prison riot i.
|
|
| 34 |
Genel |
hapishane ayaklanması |
prison riot i.
|
|
| 35 |
Genel |
hapishane papazı |
prison chaplain i.
|
|
| 36 |
Genel |
hapishane gediklisi |
gaolbird i.
|
|
| 37 |
Genel |
hapishane çetesi |
prison gang i.
|
|
| 38 |
Genel |
hapishane şarabı |
prison wine i.
|
|
| 39 |
Genel |
hapishane şarabı |
pruno i.
|
|
| 40 |
Genel |
hapishane kulesi |
prison tower i.
|
|
| 41 |
Genel |
hapishane üniforması |
prison jumpsuit i.
|
|
| 42 |
Genel |
hapishane hisarı |
bastille i.
|
|
| 43 |
Genel |
çizgili hapishane üniforması |
striped prison uniform i.
|
|
| 44 |
Genel |
hapishane kaçkını |
prison breaker i.
|
|
| 45 |
Genel |
şartları çok ağır olmayan hapishane |
club fed i.
|
|
| 46 |
Genel |
hapishane müdürü |
qaid i.
|
|
| 47 |
Genel |
hapishane müdürü |
caid i.
|
|
| 48 |
Genel |
hapishane müdürü |
alcaid i.
|
|
| 49 |
Genel |
hapishane müdürü |
alcayde i.
|
|
| 50 |
Genel |
hapishane müdürü |
alcaide i.
|
|
| 51 |
Genel |
hapishane müdürü |
alcade i.
|
|
| 52 |
Genel |
londra’da eski bir hapishane |
newgate i.
|
|
| 53 |
Genel |
müstahkem hapishane |
tower i.
|
|
| 54 |
Genel |
eskiden geçici hapishane olarak kullanılan kışla |
barracoon i.
|
|
| 55 |
Genel |
özellikle 19. yüzyıl britanyası'nda hapishane olarak kullanılan gemi iskeleti |
hulk i.
|
|
| 56 |
Genel |
hapishane olarak kullanılan gemi |
hulk i.
|
|
| 57 |
Genel |
askeri hapishane |
guardhouse i.
|
|
| 58 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan |
rules i.
|
|
| 59 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü |
rule i.
|
|
| 60 |
Genel |
paris'te meşhur eski bir hapishane |
conciergerie i.
|
|
| 61 |
Genel |
özellikle borçlulara yönelik, şehir mahkemesine bağlı hapishane |
counter [obsolete] i.
|
|
| 62 |
Genel |
yerde açılan hapishane işlevli delik |
pit i.
|
|
| 63 |
Genel |
hapishane sınırları |
prison limits i.
|
|
| 64 |
Genel |
hapishane bekçiliği |
provostry i.
|
|
| 65 |
Genel |
hapishane bekçiliği |
provostship i.
|
|
| 66 |
Genel |
hapishane bekçisi |
provost i.
|
|
| 67 |
Genel |
hapishane hücresi |
hotbox i.
|
|
| 68 |
Genel |
hapishane hücresinde yaşamak |
cell f.
|
|
| 69 |
Genel |
(hapishane hücresinde) lazımlığın içini boşaltmak |
slop out f.
|
|
| 70 |
Genel |
hapishane kaçağı |
on the loose s.
|
|
| 71 |
Genel |
hapishane dışında |
out zf.
|
|
| Konuşma Dili |
|
| 72 |
Konuşma Dili |
hapishane minibüsü |
black maria i.
|
|
| 73 |
Konuşma Dili |
hapishane kuşu |
jailbird i.
|
|
| 74 |
Konuşma Dili |
hapishane kuşu |
gaolbird i.
|
|
| 75 |
Konuşma Dili |
hapishane kuşu |
jail bird i.
|
|
| 76 |
Konuşma Dili |
hapishane gediklisi |
jail bird i.
|
|
| Deyim |
|
| 77 |
Deyim |
hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenme |
angling for farthings [obsolete ] [uk] i.
|
|
| 78 |
Deyim |
(hapishane vb gibi) bir yerden firar etmek |
crash out of some place f.
|
|
| 79 |
Deyim |
(hapishane vb gibi) bir yerden sıvışmak |
crash out of some place f.
|
|
| 80 |
Deyim |
(hapishane vb gibi) bir yerden kaçmak |
crash out of some place f.
|
|
| 81 |
Deyim |
hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenmek |
angle for farthings [obsolete] [uk] f.
|
|
| 82 |
Deyim |
hapishane dışında |
on the outside expr.
|
|
| Hukuk |
|
| 83 |
Hukuk |
hapishane ve tevkifhaneden firar |
escaping from prison and detention house i.
|
|
| 84 |
Hukuk |
hapishane civarına suçluların gezinmeleri yapılmış yer |
jail liberties i.
|
|
| 85 |
Hukuk |
hapishane hücresi |
cell i.
|
|
| 86 |
Hukuk |
hapishane ücreti |
carcelage i.
|
|
| 87 |
Hukuk |
hapishane ücreti |
carcelladium i.
|
|
| 88 |
Hukuk |
hapishane ücreti |
prison fee i.
|
|
| 89 |
Hukuk |
hapishane kaçkınlığı |
prison breach i.
|
|
| 90 |
Hukuk |
hapishane arabası |
paddy wagon i.
|
|
| 91 |
Hukuk |
hapishane arabası |
patrol wagon i.
|
|
| 92 |
Hukuk |
hapishane arabası |
black maria i.
|
|
| 93 |
Hukuk |
hapishane arabası |
police wagon i.
|
|
| 94 |
Hukuk |
hapishane arabası |
police van i.
|
|
| 95 |
Hukuk |
hapishane mahkumu |
prison inmate i.
|
|
| 96 |
Hukuk |
hapishane atölyesi |
prison workshop i.
|
|
| 97 |
Hukuk |
mahkumların hapishane içinde özel olarak ayrılmış odalarda ya da bölmelerde eşleriyle birlikte olabildikleri ziyaret uygulaması |
conjugal visit i.
|
|
| 98 |
Hukuk |
hapishane gemi |
prison ship i.
|
|
| 99 |
Hukuk |
yüzer hapishane |
prison ship i.
|
|
| 100 |
Hukuk |
hapishane gemisi |
prison hulk i.
|
|
| 101 |
Hukuk |
hapishane gemi |
prison hulk i.
|
|
| 102 |
Hukuk |
hapishane gemisi |
prison ship i.
|
|
| 103 |
Hukuk |
yüzer hapishane |
prison hulk i.
|
|
| 104 |
Hukuk |
hapishane çalışması |
prison labor i.
|
|
| 105 |
Hukuk |
hapishane çalışması |
prison labour i.
|
|
| 106 |
Hukuk |
hapishane memuru |
corrections officer i.
|
|
| 107 |
Hukuk |
hapishane memuru |
detention officer i.
|
|
| 108 |
Hukuk |
hapishane memuru |
correctional officer i.
|
|
| 109 |
Hukuk |
kapalı hapishane |
closed prison i.
|
|
| 110 |
Hukuk |
hapishane görevlisi/memuru |
corrections officer (us) i.
|
|
| 111 |
Hukuk |
hapishane görevlisi/memuru |
correctional officer (aus/us) i.
|
|
| 112 |
Hukuk |
hapishane görevlisi/memuru |
detention officer [us] i.
|
|
| 113 |
Hukuk |
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler |
halfway house i.
|
|
| 114 |
Hukuk |
hapishane müdür yardımcısı |
deputy warden i.
|
|
| 115 |
Hukuk |
hapishane hücresi |
hold i.
|
|
| 116 |
Hukuk |
tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü |
jail delivery commission i.
|
|
| 117 |
Hukuk |
tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü |
jail delivery [us] i.
|
|
| 118 |
Hukuk |
(çek, senet yüzünden hüküm giymiş) suçluların konulduğu eski bir hapishane |
marshalsea i.
|
|
| 119 |
Hukuk |
en tehlikeli mahkumlara ayrılmış hapishane |
dispersal prison i.
|
|
| 120 |
Hukuk |
birbirini takip eden dönemlerde hücre hapsi uygulanan bir hapishane disiplini sistemi |
crofton system i.
|
|
| 121 |
Hukuk |
(özellikle avustralya'da) hapishane kolonisi |
felonry i.
|
|
| 122 |
Hukuk |
hapishane sonrası süreçte meydana gelen |
postprison s.
|
|
| 123 |
Hukuk |
hapishane sonrası süreç ile ilgili |
postprison s.
|
|
| Siyasal |
|
| 124 |
Siyasal |
muhaliflerin tutulduğu hapishane ağı |
gulag i.
|
|
| 125 |
Siyasal |
muhaliflerin tutulduğu hapishane ağının parçası olan hapishane |
gulag i.
|
|
| Denizcilik |
|
| 126 |
Denizcilik |
geçmişte hapishane olarak kullanılan eski veya direkleri sökülmüş gemiler |
the hulks i.
|
|
| Psikoloji |
|
| 127 |
Psikoloji |
hapishane, hastane gibi yerlerde sıkça yaşanan eve geri dönme korkusu |
nostopathy i.
|
|
| Edebiyat |
|
| 128 |
Edebiyat |
hapishane anlatısı |
prison narrative i.
|
|
| Coğrafya |
|
| 129 |
Coğrafya |
new york'da üzerinde hapishane bulunan bir ada |
rikers island i.
|
|
| 130 |
Coğrafya |
ingiltere'de bir hapishane |
dartmoor i.
|
|
| 131 |
Coğrafya |
new york'ta bir hapishane |
sing sing i.
|
|
| Askeri |
|
| 132 |
Askeri |
hapishane tecrit kısmı |
standard detention unit i.
|
|
| 133 |
Askeri |
askeri hapishane |
stockade i.
|
|
| Argo |
|
| 134 |
Argo |
hapishane muhbiri |
jailhouse snitch i.
|
|
| 135 |
Argo |
hapishane memuru |
screw i.
|
|
| 136 |
Argo |
beyaz bir hapishane çetesi |
aryan brotherhood i.
|
|
| 137 |
Argo |
beyaz bir hapishane çetesi |
aryan circle i.
|
|
| 138 |
Argo |
(hapishane argosu) kıçına oynama/bahse girme |
ass betting i.
|
|
| 139 |
Argo |
hapishane memuru |
badge i.
|
|
| 140 |
Argo |
siyahi bir hapishane çetesi |
black vanguard i.
|
|
| 141 |
Argo |
siyahi bir hapishane çetesi |
black guerrilla family (bgf) i.
|
|
| 142 |
Argo |
hapishane kıyafetleri |
blues i.
|
|
| 143 |
Argo |
hapishane memuru |
blue belly i.
|
|
| 144 |
Argo |
hapishane sisteminde yetkilendirilmiş mahkum |
convict boss i.
|
|
| 145 |
Argo |
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum |
gunner i.
|
|
| 146 |
Argo |
mahkumun kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapması |
gunning i.
|
|
| 147 |
Argo |
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum |
sniper i.
|
|
| 148 |
Argo |
hapishane görevlisi/memuru |
hack i.
|
|
| 149 |
Argo |
kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum |
gunslinger i.
|
|
| 150 |
Argo |
hapishane kulesi |
mecca tower i.
|
|
| 151 |
Argo |
turuncu renkli hapishane tulumu |
peels i.
|
|
| 152 |
Argo |
hapishane görevlisi |
screw i.
|
|
| 153 |
Argo |
hapishane çetesi |
tip i.
|
|
| 154 |
Argo |
hapishane içi duruşma |
warden's court i.
|
|
| 155 |
Argo |
aşırı kalabalık hapishane |
warehouse i.
|
|
| 156 |
Argo |
hapishane avukatı |
writ-writer i.
|
|
| 157 |
Argo |
hapishane hücresi |
sweatbox i.
|
|
| 158 |
Argo |
hapishane gardiyanı |
chaser i.
|
|
| 159 |
Argo |
hapishane gibi yerlerde tecavüzcülere ve tacizcilere yapılan saldırılar |
nonce-bashing i.
|
|
| 160 |
Argo |
federal hapishane/cezaevi |
federal jug i.
|
|
| 161 |
Argo |
duruşmayı bekleyen mahkumların tutulduğu hapishane hücresi |
holding pen i.
|
|
| 162 |
Argo |
(hapishane argosu) ev yapımı bıçak gibi bir kaşıkla bıçaklama eylemi |
shanking i.
|
|
| 163 |
Argo |
(hapishane jargonunda) çocuk tacizcisi |
goof i.
|
|
| 164 |
Argo |
hapishane dışında geçirilen zaman |
street time i.
|
|
| 165 |
Argo |
hapishane hücresi |
peter i.
|
|
| 166 |
Argo |
(hapishane argosu) fırça atmak |
slag down f.
|
|
| 167 |
Argo |
hapishane yaşamının zorlukları nedeniyle psikolojisi bozulan kimse |
boob happy [australia] s.
|
|
| İngiliz Argosu |
|
| 168 |
İngiliz Argosu |
hapishane memuru |
screw i.
|
|
| 169 |
İngiliz Argosu |
hapishane hücresini boşaltmak |
slop out f.
|
|
| Star Wars |
|
| 170 |
Star Wars |
a-77 (hapishane) |
a-77 (prison) i.
|
|
| 171 |
Star Wars |
arrth-eno hapishane tesisi |
arrth-eno prison complex i.
|
|
| 172 |
Star Wars |
belderone sektörü hapishane asteroiti |
belderone sector prison asteroid i.
|
|
| 173 |
Star Wars |
saklayıcı-sınıfı hapishane gemisi |
concealer-class prison ship i.
|
|
| 174 |
Star Wars |
clak'dor v hapishane kolonisi |
clak'dor v prison colony i.
|
|
| 175 |
Star Wars |
yüksek profil hapishane |
high profile ward i.
|
|
| 176 |
Star Wars |
imparatorluk araştırma ve hapishane tesisi |
imperial research and prison facility i.
|
|
| 177 |
Star Wars |
imparatorluk hapishane tesisi |
imperial prison compound i.
|
|
| 178 |
Star Wars |
mandalore hapishane karakolu |
mandalore prison outpost i.
|
|
| 179 |
Star Wars |
nam chorios imparatorluk hapishane tesisi |
nam chorios imperial prison facility i.
|
|
| 180 |
Star Wars |
hapishane gemi |
prison ship i.
|
|
| 181 |
Star Wars |
idari hapishane merkezi |
prison administration center i.
|
|
| 182 |
Star Wars |
araf-sınıfı hapishane gemisi |
purgatory-class prison ship i.
|
|
| 183 |
Star Wars |
hapishane çekici |
prison-tug i.
|
|
| 184 |
Star Wars |
hapishane derinlikleri |
prison depths i.
|
|
| 185 |
Star Wars |
hapishane mavnası |
prison barge i.
|
|
| 186 |
Star Wars |
kuyu (hapishane) |
the well (prison) i.
|
|
| 187 |
Star Wars |
mahzenmezar (hapishane) |
the crypt (prison) i.
|
|
| 188 |
Star Wars |
ticaret federasyonu hapishane kampı |
trade federation prison camp i.
|
|