ward - Türkçe İngilizce Sözlük

ward

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"ward" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
ward i. koğuş
This painful event deeply affects everyone in the ward.
Bu acı olay koğuştaki herkesi derinden etkiler.

More Sentences
ward i. vesayet
Genel
ward i. servis
The doctor said that we should immediately go to the maternity ward.
Doktor hemen doğum servisine gitmemiz gerektiğini söyledi.

More Sentences
ward i. semt
Layla flirted with everyone on the ward.
Leyla semtteki herkesle flört etti.

More Sentences
ward i. bölge
The new mayor had the upper hand nearly on all wards through the city.
Yeni belediye başkanı şehirdeki neredeyse tüm bölgelerde üstünlüğü ele geçirmişti.

More Sentences
ward snk. … yönünde
Car prices continued their downward trend.
Araba fiyatları düşüş eğilimini sürdürdü.

More Sentences
Hukuk
ward i. vesayet altında bulunan kimse
After her brother's tragic death, she was made a ward of his son.
Kardeşinin trajik ölümünden sonra, oğlunun vesayeti altına girmişti.

More Sentences
Medikal
ward i. koğuş
Layla flirted with everyone on the ward.
Layla koğuştaki herkesle flört ederdi.

More Sentences
Genel
ward i. vesayet altındaki çocuk
ward i. gözetim
ward i. koruma
ward i. hapishane
ward i. mıntıka
ward i. mahcur altında kimse
ward i. yapı adası
ward i. vasilik
ward i. kilit dili
ward i. yapı bloğu
ward f. geçiştirmek
ward f. korumak
Hukuk
ward i. mahcur
Siyasal
ward i. koruyuculuk
ward i. vesayet altında bulunan küçük
ward i. vasilik
Teknik
ward i. kilit dili
Coğrafya
ward i. güney carolina eyaletinde yerleşim yeri
ward i. kolorado eyaletinde şehir
ward i. güney dakota eyaletinde yerleşim yeri
ward i. new york eyaletinde yerleşim yeri

"ward" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 82 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
ward off f. savuşturmak
The company did not immediately know how to ward off these attacks.
Şirket bu saldırıları nasıl savuşturacağını hemen bilemedi.

More Sentences
ward off f. korunmak (darbeden)
Mulch is just what new trees need to retain moisture, control soil temperature and ward off weeds.
Malç, yeni ağaçların nemi korumak, toprak sıcaklığını kontrol etmek ve yabani otları uzaklaştırmak için ihtiyaç duyduğu şeydir.

More Sentences
ward off f. önlemek
One moment of patience may ward off great disaster.
Bir anlık sabır büyük bir felaketi önleyebilir.

More Sentences
ward off f. uzaklaştırmak
Its antibacterial properties can help to ward off the bacteria from your system.
Antibakteriyel özellikleri bakterileri sisteminizden uzaklaştırmaya yardımcı olabilir.

More Sentences
ward for internal diseases i. dahiliye
surgical ward i. hariciye koğuşu
hospital ward i. hastane koğuşu
casualty ward i. acil servis
city ward i. şehir nöbetçisi/gözcüsü
maternity ward i. doğum servisi
maternity ward i. yenidoğan servisi
emergency ward i. hastanede acil servis
maternity ward i. doğumevi
mental ward i. akıl hastanesi
mental ward i. tımarhane
women's ward i. kadınlar koğuşu
medical ward i. hastane koğuşu
casualty ward i. yaralılar koğuşu
neurology ward i. nöroloji koğuşu
charity ward i. yoksul insanlara ücretsiz bakım verilen hastane koğuşu
march-ward i. sınır bölgelerini koruyan kimse
bridge-ward i. anahtar bekçisi
bridge-ward i. köprü bekçisi
ward off f. etkisini azaltmak (darbenin)
keep watch and ward f. nöbet tutmak
ward off f. savmak
ward off f. etkisiz hale getirmek
ward off f. engellemek (darbeyi)
ward off f. defetmek (kötü bir şeyi)
ward off evil spirits f. kötü ruhları kovmak
wd (ward) kısalt. hapishane
wd (ward) kısalt. koğuş
Konuşma Dili
psych ward i. psikiyatri koğuşu
psych ward i. akıl hastanesi
check someone into the psych ward f. birini akıl hastanesine yatırmak
Deyim
direct something to(ward) someone or something f. birini hedef almak
direct something to(ward) someone or something f. birine/bir şeye bir şey yönlendirmek
direct something to(ward) someone or something f. birine/bir şeye doğru bir şey itmek
direct something to(ward) someone or something f. birine/bir şeye doğru bir şey atmak
direct something to(ward) someone or something f. birine/bir şeye doğru bir şey göndermek
direct something to(ward) someone or something f. birine/bir şeye bir şey yöneltmek
Hukuk
ward of the state i. devlet bakımı altında olan çocuk
emancipation of ward i. küçüğün mezun kılınması
conservator-ward relation i. vasinin vesayeti altındaki şahsın menfaatine uygun hareket etme sorumluluğu
Siyasal
ward-heeler i. kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi
Denizcilik
lee ward i. korunaklı taraf
Medikal
emergency ward i. acil servis
acute inpatient ward i. yataklı hasta koğuşu
mental health ward i. zihinsel sağlık koğuşu
dermatological ward i. cildiye
emergency ward i. acil servis bölümü
emergency ward i. acil servis departmanı
ward clerk i. koğuş görevlisi
postnatal ward i. doğum sonrası bölümü/servisi
ward assistant i. hastane hizmetlisi
ward sister i. koğuş başhemşiresi
ward round i. koğuş ziyareti
rehab ward i. rehabilitasyon koğuşu
rehabilitation ward i. rehabilitasyon merkezi
rehabilitation ward i. rehabilitasyon koğuşu
rehab ward i. rehabilitasyon merkezi
nightingale ward i. hastane koğuşu
nightingale ward i. her iki tarafında hasta yatakları ve ortasında hemşire masası olan büyük hastane odası
obstetric ward i. doğumevi
obstetric ward i. yenidoğan servisi
obstetric ward i. doğum servisi
in the ward s. revirde
in the ward zf. koğuşta
Askeri
hospitalized prisoners ward i. hastane mahpus koğuşu
hospital ward i. hastane koğuşu
detention ward i. hasta mahkum koğuşu
ward officer i. koğuş tabibi
intermediate care ward i. ara bakım koğuşu
ward master i. baş hasta bakıcı
Spor
casualty ward i. revir
Eski Kullanım
hog-ward i. domuz çobanı
hog-ward i. domuzların bakımını yapan kimse
Argo
call the burn ward expr. lafı gediğine koydun/koydu
call the burn ward expr. fena giydirdin/giydirdi
call the burn ward expr. iyi laf geçirdin/geçirdi
Star Wars
high profile ward i. yüksek profil hapishane
violent prisoners ward i. şiddete eğilimli tutuklular hapishanesi