Geçmiş

bursting

"bursting" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	bursting i.	patlama
2	Genel	bursting s.	patlayan
3	Genel	bursting s.	patlak
Technical
4	Teknik	bursting i.	açılma (refrakter)
5	Teknik	bursting i.	patlama
British Slang
6	İngiliz Argosu	bursting s.	patlayacak/altına edecek gibi (çişi gelmiş)

"bursting" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	pipe bursting i.	boru kırma
2	Genel	be bursting with happiness f.	mutluluktan havalara uçmak
3	Genel	bursting with happiness f.	mutluluktan havalara uçmak
4	Genel	be bursting with laughter f.	gülmekten katılmak
Idioms
5	Deyim	be bursting at the seams f.	adım atacak yer olmamak/kalmamak
6	Deyim	be bursting at the seams f.	ana baba günü olmak
7	Deyim	be bursting at the seams f.	hıncahınç dolu olmak
8	Deyim	be bursting at the seams f.	iğne atsan yere düşmeyecek duruma gelmek
9	Deyim	be bursting to do something f.	(bir şey yapma isteğiyle) yanıp tutuşmak
10	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
11	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
12	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
13	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	çok kalabalık olmak
14	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	iğne atsan yere düşmemek
15	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	adım atacak yer olmamak/kalmamak
16	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	ana baba günü olmak
17	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
18	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
19	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
20	Deyim	be full to bursting (with something) f.	çok kalabalık olmak
21	Deyim	be full to bursting (with something) f.	iğne atsan yere düşmemek
22	Deyim	be full to bursting (with something) f.	adım atacak yer olmamak/kalmamak
23	Deyim	be full to bursting (with something) f.	ana baba günü olmak
24	Deyim	be bursting to do something f.	bir şey yapmamak için kendini zor tutmak
25	Deyim	be bursting to do something f.	bir şey yapmak için can atmak
26	Deyim	be bursting to do something f.	bir şey yapmak için sabırsızlanmak
27	Deyim	be bursting at the seams f.	adım atacak yer olmamak
28	Deyim	be bursting at the seams f.	ana baba günü olmak
29	Deyim	be bursting at the seams f.	hıncahınç dolu olmak
30	Deyim	be bursting at the seams f.	iğne atsan yere düşmeyecek duruma gelmek
31	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
32	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
33	Deyim	be bursting at the seams (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
34	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
35	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
36	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
37	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
38	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	ana baba günü olmak
39	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
40	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	iğne atsan yere düşmemek
41	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	(bir şeyle) tıklım tıklım dolu olmak
42	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
43	Deyim	be bursting/bulging at the seams (with something) f.	çok kalabalık olmak
44	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) dolup taşmak
45	Deyim	be full to bursting (with something) f.	ana baba günü olmak
46	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) hıncahınç dolu olmak
47	Deyim	be full to bursting (with something) f.	iğne atsan yere düşmemek
48	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) tıklım tıklım dolu olmak
49	Deyim	be full to bursting (with something) f.	(bir şeyle) ağzına kadar dolu olmak
50	Deyim	be full to bursting (with something) f.	çok kalabalık olmak
51	Deyim	bursting at the seams expr.	çok kalabalık
52	Deyim	bursting at the seams expr.	iğne atsan yere düşmez
Technical
53	Teknik	bursting strength i.	açılma dayancı
54	Teknik	bursting disc i.	emniyet diski
55	Teknik	wet bursting strength i.	ıslak patlama mukavemeti
56	Teknik	bursting strength of paper i.	kağıt patlama dayanımı
57	Teknik	bursting strength of board i.	karton patlama dayanımı
58	Teknik	bursting distrupture disk i.	kırılma diski
59	Teknik	bursting strength i.	patlama dayancı
60	Teknik	bursting strength i.	patlama gücü
61	Teknik	bursting disc safety device i.	patlama diskli emniyet cihazı
62	Teknik	bursting pressure i.	patlama basıncı
63	Teknik	bursting disc safety device i.	patlatma diski emniyet cihazı
64	Teknik	bursting distension i.	patlama yüzey gerilimi
65	Teknik	bursting strength i.	patlama dayanımı
66	Teknik	bursting disc i.	patlama diski
67	Teknik	bursting strength i.	patlama dayanıklılığı
68	Teknik	bursting strength i.	patlama mukavemeti
Textile
69	Tekstil	bursting strength of seams i.	dikişlerin patlama dayanımı
70	Tekstil	bursting properties of fabrics i.	kumaşların patlama özellikleri
71	Tekstil	bursting distension i.	patlama gerilmesi
72	Tekstil	bursting strength i.	patlama mukavemeti
Construction
73	İnşaat	mullen type bursting tester i.	mullen tipi patlama test cihazı
Medical
74	Medikal	epileptiform bursting i.	epileptiform deşarj
75	Medikal	bursting pressure i.	patlama basıncı
Botanic
76	Botanik	hearts bursting with love i.	çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
77	Botanik	bursting-heart i.	amerika'ya özgü kırmızı tohumlu yaprak döken bir bitki
Agriculture
78	Tarım	bud bursting i.	gözlerin uyanması
Military
79	Askeri	bursting grenade i.	göz yaşartıcı el bombası
80	Askeri	bursting layer i.	koruyucu tabaka
81	Askeri	bursting pressure i.	patlama basıncı
82	Askeri	bursting explosive i.	ağır patlayıcı
83	Askeri	bursting charge i.	patlama yükü