capable - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

capable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"capable" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
capable s. yetenekli
capable s. becerikli
capable s. kabiliyetli
General
capable s. muktedir
capable s. yaman
capable s. eğilimli
capable s. duyarlı
capable s. becerikli
capable s. liyakatli
capable s. ehliyetli
capable s. kapasiteye sahip
capable s. kabiliyetli
capable s. meyilli
capable s. gücü yeter
capable s. altından kalkabilir
capable s. ebilir
capable s. gücü yeterli
Trade/Economic
capable i. ehliyetli
Law
capable s. ehil
capable s. ehliyetli
capable s. muktedir

"capable" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

İngilizce Türkçe
General
nuclear-biological-chemical capable nation i. nbc silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke
be capable f. elinden iş gelmek
feel oneself capable of f. gözüne kestirmek
be capable of f. yapabilmek
be capable of f. yeterliliği olmak
capable of s. yapabilir
legally capable s. kanunen ehliyetli
legally capable s. hukuken yetkili
Colloquial
capable of (doing something) s. (bir şey) yapabilir
capable of (doing something) s. (bir şeyi) becerebilir
Trade/Economic
capable to compete i. rekabet edebilir
csa (csar-capable assets) i. üyelerin büyüme mevsimi boyunca düzenli hasat payı almak için işletmeciye üyelik harcı ödediği çiftlik sistemi
csa (csar-capable assets) i. hasat payı için işletmecisine üyelik harcı ödenen tarla
csar-capable assets i. izole personelin kurtarılmasında kullanılan araç, taşıt ve personel
csar-capable assets i. arama kurtarma araç ve personeli
capable to compete s. rekabete muktedir
Law
capable of discriminating i. farik ve mümeyyiz
capable of being distrained s. haczedilebilir
capable of being distrained s. haczi mümkün
Technical
not mission capable, maintenance i. bakım gerekliliği sebebiyle sistem ve ekipmanın atanmış görevleri yerine getiremediğini ifade eden terim
not mission capable, supply i. arz sıkıntısının bakım işlerini durdurması nedeniyle sistem ve ekipmanın atanmış görevlerini yerine getiremediğini ifade eden terim
capable of breathing i. nefes alabilir
capable of breathing s. nefes alır
capable of breathing s. soluk alabilir
capable of breathing s. soluk alır
Computer
quorum capable i. çekirdek yeterli
graphics capable workstation i. grafik gösterebilen iş istasyonu
graphics capable s. grafik gösterebilen
Environment
dual-capable unit i. çift kabiliyetli füze
Military
air-capable ship i. uçak gemisi
nuclear, biological, and chemical-capable nation i. nükleer, biyolojik veya kimyasal silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke
multi capable weapon i. çok maksatlı silah
dual capable aircraft i. çift yetenekli uçak
dual capable weapon i. çift maksatlı silah
dual capable aircraft i. çift kabiliyetli uçak
dual capable forces i. çift kabiliyetli kuvvetler
combat capable trainer i. muharebe kabiliyetli eğitim uçağı
fully mission capable i. tam olarak göreve hazır
fully mission capable i. tam görev yapabilir
reclassified combat capable aircraft i. yeniden sınıflandırılmış muharebe yetenekli uçak
marine expeditionary unit (special operations capable) i. hem karada hem denizde operasyon yapabilecek eğitime sahip seçili personel ve ekipmanla genişletilmiş bir deniz piyadesi seferi birliği
mission-capable i. hava aracının atanmış görevlerinden en azından birini ve potansiyel olarak da hepsini yerine getirebileceğini gösteren fiziki durumu
most capable service or agency i. karma harekat sırasında mal tedariki veya lojistik hizmet desteği sağlamaya en uygun kuruluş
dual (multi)-capable weapons i. farklı tipteki teçhizat veya ateş gücüne sahip selektif ekipmanla kullanılabilen silahlar
dual (multi)-capable weapons i. yalnızca nükleer olan veya yalnızca nükleer olmayan mühimmatla kullanılabilen silahlar
dual capable unit i. çift kabiliyetli füze
dual-capable aircraft i. çift kabiliyetli uçak
dual-capable aircraft i. çift yetenekli hava aracı
dual-capable forces i. çift kabiliyetli kuvvetler
dual-capable forces i. çift maksatlı silahlara sahip kuvvetler
partial mission-capable i. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
partial mission-capable, maintenance i. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
partial mission-capable, supply i. ikmal yetersizliği sebebiyle hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
dual capable s. çift yetenekli
dca (dual-capable aircraft) kısalt. çift kabiliyetli uçak
dca (dual-capable aircraft) kısalt. çift yetenekli hava aracı
pmcm (partial mission-capable, maintenance) kısalt. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
pmcs (partial mission-capable, supply) kısalt. ikmal yetersizliği sebebiyle hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu