İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | containment i. | tutma |
Genel | containment i. | kapsama |
Genel | containment i. | önleme |
Genel | containment i. | içerme |
Genel | containment i. | içine alma |
Genel | containment i. | kısıtlama |
Genel | containment i. | dizginleme |
Genel | containment i. | baskı |
Genel | containment i. | kontrol |
Genel | containment i. | denetim |
Genel | containment i. | baskıcı veya kısıtlayıcı bir politikayla elde edilen sonuç |
Politics | ||
Siyasal | containment i. | çevreleme politikası |
Siyasal | containment i. | çevreleme |
Siyasal | containment i. | polis kordonu ile çevirme |
Siyasal | containment i. | (abd'de bir dönem) komünizmin genişlemesini önleme ilkesi |
Medical | ||
Medikal | containment i. | sınırlama |
Physics | ||
Fizik | containment i. | (nükleer santralde) nükleer reaktörü çevresine kaza anında radyoaktif madde salınımını önleyen muhafaza |
Military | ||
Askeri | containment i. | düşman güçlerinin yayılmasını önlemeyi hedefleyen askeri manevra |