doğru olmayan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

doğru olmayan



"doğru olmayan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
doğru olmayan incorrect s.
General
doğru olmayan erroneous i.
doğru olmayan indirect s.
doğru olmayan untrue s.
doğru olmayan inexact s.
doğru olmayan inaccurate s.
doğru olmayan unaccurate s.
doğru olmayan unrighteous s.
doğru olmayan counterfactual s.
Technical
doğru olmayan unsound s.
doğru olmayan inaccurate s.
doğru olmayan nonlinear s.
Archaic
doğru olmayan unright s.

"doğru olmayan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çareye başvurma expedience i.
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çare expedient i.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse i.
doğru olmayan şey nonfact i.
doğru olmayan şey untruism i.
doğru olmayan şey untruthfulness i.
tam olarak doğru olmayan şey half-lie i.
doğru olmayan şey falsehood i.
doğru olmayan şey inaccuracy i.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse f.
doğru göstermek (bir yanlışı/doğru olmayan bir şeyi) gloss over f.
makul göstermek (bir yanlışı/doğru olmayan bir şeyi) gloss over f.
doğru olmayan bir şey söylemek missay f.
tam doğru olmayan inexact s.
doğru kronolojik sırada olmayan anachronic s.
doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan spurious s.
tam doğru olmayan unexact s.
tam doğru olmayan half-right s.
güvenilir ve doğru olmayan hollow-hearted s.
doğru düzgün adı olmayan improper s.
doğru olmayan bir şekilde unright zf.
Phrasals
(birine) doğru olmayan (bir şey) söylemek feed (something) to (someone) f.
Colloquial
burada doğru olmayan bir şey var something's not right here expr.
Idioms
ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem the low road i.
doğru olmayan yolu/yöntemi seçmek take the low road f.
Media
doğru olmayan haber fake news i.
bir ürünü doğru olmayan bilgilerle tanıtma false advertising i.
Computer
doğru olmayan veri incorrect data i.
kendi hakkında doğru olmayan/yalan bilgiler verme (internetten tanışırken) false advertising i.
Logic
sorgulamaksızın doğru olmayan contingent s.
Statistics
doğru olan bir sıfır hipotezini reddetme minimum olasılığı olmayan biased s.
Archaic
doğru olmayan şeyler yazmak fable f.
doğru olmayan şeyler söylemek fable f.
Modern Slang
sadece reklamlar için trafik çekmeye çalışan ve doğru düzgün bir içeriği olmayan web sitesi ad trap i.