Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dolu şey
"dolu şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dolu şey
full
i.
"dolu şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dolu etkisi veren şey
hail
i.
2
Genel
dolu fırtınasına benzeyen şey
hailstorm
i.
3
Genel
içi dolu şey
pouff
i.
4
Genel
(bir şey ile) dolu olmak
abound with
f.
5
Genel
bir şey ile dolu olmak
be littered with
f.
6
Genel
arsızca ve zeka dolu (bir şey)
smart
s.
7
Genel
hayat dolu şey
zingy
s.
8
Genel
bir şey ile dolu
lousy
s.
9
Genel
belirtilen şey ile dolu (yer, dönem veya olay)
-soaked
s.
10
Genel
zihni bir şey ile dolu olan kimse
head
snk.
Phrasals
11
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek
expatiate on someone or something
f.
12
Öbek Fiiller
bir şey dolu olmak
abound in something
f.
13
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek
expatiate on
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şey) dolu olmak
stink with (something)
f.
Colloquial
15
Konuşma Dili
hayat dolu şey
zinger
i.
16
Konuşma Dili
içi bir şey dolu
jam-packed
s.
17
Konuşma Dili
bir dolu (bir şey)
plenty of (something)
s.
18
Konuşma Dili
bir dolu (bir şey)
a load of (something)
expr.
Idioms
19
Deyim
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey
a riddle wrapped in an enigma
i.
20
Deyim
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey
a riddle, wrapped in a mystery, inside an enigma
i.
21
Deyim
ağzına kadar (bir şey) ile dolu
full to the brim with (something)
i.
22
Deyim
eğlence dolu (kimse/şey)
bundle of laughs
i.
23
Deyim
bir şey yönünden dolu/bilgili olmak
be strong on something
f.
24
Deyim
(bir/bir şey) dolu olmak
be swimming with (someone or something)
f.
25
Deyim
ağzına kadar (bir şey) dolu olmak
brim with (something)
f.
26
Deyim
biri/bir şey dolu
swimming with someone or something
s.
27
Deyim
bir şey dolu
brimming with something
s.
28
Deyim
(biri/bir şey) dolu
thick with (someone or something)
s.
29
Deyim
bir şey ile dolu
chock full of something
expr.
30
Deyim
bir dolu (insan/şey)
a ton of (people or things)
expr.
31
Deyim
dağ taş bir şey dolu
the woods are full of something
expr.
Slang
32
Argo
biri/bir şey için kötü niyetle ve kin dolu konuşma
bitchfest
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dolu şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy