dolu olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dolu olan



"dolu olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dolu olan abounding s.

"dolu olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağzına kadar dolu olan kül saklama vazosu urnful i.
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk plenum i.
en sığlık yerlerle dolu olan shoaliest s.
daha sığlık yerlerle dolu olan shoalier s.
kasası dolu; bol nakti olan cash-rich s.
tepelerle dolu olan hilly s.
gizemli, insanüstü ve potansiyel olarak ölümcül bir güçle dolu olan holy s.
detay dolu olan hot s.
sivrisineklerle dolu olan mosquitoey s.
dolu yağışı çok olan grandinous s.
sıkıntı dolu olan distressful s.
zihni bir şey ile dolu olan kimse head snk.
Phrasals
dolu olan bir şeyde boş yer yaratmak free up f.
dolu olan bir şeyi müsait hale getirmek free up f.
Colloquial
kullanıcılar arasında olan hakaret dolu ve rencide edici mesajlaşma flame-war i.
Idioms
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey a riddle wrapped in an enigma i.
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey a riddle, wrapped in a mystery, inside an enigma i.
Law
kilisedeki halihazırda dolu olan bir makamın bahşedilmesi plenarty i.
Mechanic
sıvı veya gaz dolu bir ortamda dönen bir cismin ileri doğru hareketine dik olan kuvvet magnus effect i.
Woodworking
reçineli öz odun ile dolu olan rich s.
Gastronomy
mayalı hamurdan yapılan, içi genellikle meyve veya haşhaş tohumu ile dolu olan tatlı kurabiye kolacky i.
Chemistry
mevcut sekiz yüzlü pozisyonlardan üçü de dolu olan trioctahedral s.
Marine Biology
balığın suyun içinde dengede durabilmesini sağlayan içinde gaz dolu olan organ air bladder i.
balığın suyun içinde dengede durabilmesini sağlayan içinde gaz dolu olan organ swim bladder i.
balıkların çiftleşme döneminde salgı ile dolu olan erkek üreme bezleri melt i.
Botanic
çok küçük saçaklarla dolu olan (bitki) laciniolate s.
Geography
genellikle düz zeminli ve suya dolu olan, geniş ve sığ infilak krateri maar i.