düzmece - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düzmece



"düzmece" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düzmece false s.
General
düzmece kitschy s.
düzmece sham s.
düzmece forged s.
düzmece fake s.
düzmece bogus s.
düzmece fraudulent s.
düzmece pseudo- s.
düzmece trumpery s.
düzmece arranged s.
düzmece staged s.
düzmece ungenuine s.
düzmece made-up s.
düzmece lying s.
düzmece bunyip s.
düzmece histrionic s.
düzmece histrionical s.
düzmece impostrous s.
Colloquial
düzmece crank i.
düzmece trumped-up s.
Idioms
düzmece bogus beef i.
düzmece bum beef i.
düzmece a wooden nutmeg [dated] [us] i.
düzmece (as) bent as a nine-bob note [uk] s.
düzmece (as) phony as a three-dollar bill s.
düzmece (as) queer as a three-dollar bill [us] s.
düzmece phony as a three-dollar bill s.
düzmece queer as a three-dollar bill s.
Trade/Economic
düzmece fraudulent s.
Law
düzmece made up i.

"düzmece" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düzmece yaşam öyküsü pseudo-biography i.
düzmece olma ungenuineness i.
düzmece olmayan unforged s.
düzmece (kayıt, istihbarat) cooked s.
Idioms
düzmece reklam false advertising i.
düzmece mahkeme kangaroo court i.
düzmece mahkeme a kangaroo court i.
düzmece şey a potemkin village i.
kişisel harcamaları için ayrılan şirket hesabından gereksiz ya da düzmece harcamalar yapmak pad one's expense account f.
kişisel harcamaları için ayrılan şirket hesabından gereksiz ya da düzmece harcamalar yapmak pad the expense account f.
tamamen düzmece phonier than a three-dollar bill s.
tamamen düzmece queerer than a three-dollar bill s.
Trade/Economic
düzmece işlemler cross trades i.
düzmece anlaşma bogus agreement i.
düzmece senet falsified note i.
piyasada yapay bir faaliyet yaratmak amacıyla yapılan düzmece işlemler cross trades i.
Law
düzmece işlemler fictitious transactions i.
düzmece işlemler invented proceedings i.
düzmece işlemler false deals i.
düzmece yasal tebligat sham legal process i.
Politics
düzmece iltica talebinde bulunan kişi bogus refugee i.
Psychology
düzmece terapi bogus therapy i.
düzmece hastalık factitious disorder i.
Religious
düzmece din misreligion i.
Sport
düzmece güreş maçında sevimsiz rakip rolünü oynayan güreşçi heel i.