Geçmiş

esas olarak

"esas olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	esas olarak	constitutively s.
2	Genel	esas olarak	for all intents and purposes zf.
3	Genel	esas olarak	fundamentally zf.
4	Genel	esas olarak	above all zf.
5	Genel	esas olarak	essentially zf.
6	Genel	esas olarak	chiefly zf.
7	Genel	esas olarak	prime zf.
8	Genel	esas olarak	primely zf.
9	Genel	esas olarak	substantively zf.
10	Genel	esas olarak	subst kısalt.
11	Genel	esas olarak	subst. kısalt.
Phrases
12	İfadeler	esas olarak	as the base expr.
13	İfadeler	esas olarak	for all intents and purposes expr.
14	İfadeler	esas olarak	to all intents and purposes expr.
15	İfadeler	esas olarak	for all intents and purposes expr.
16	İfadeler	esas olarak	to all intents and purposes expr.
Trade/Economic
17	Ticaret/Ekonomi	esas olarak	substantially zf.
Technical
18	Teknik	esas olarak	principally zf.
19	Teknik	esas olarak	mainly zf.
20	Teknik	esas olarak	basically zf.

"esas olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	esas olarak görülen öğretiler	evangel i.
2	Genel	düğünde geline esas olarak eşlik eden evli veya dul kadın	matron-of-honour i.
3	Genel	esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler	orchel i.
4	Genel	esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli bir boya maddesi	orseille i.
5	Genel	esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler	orseille i.
6	Genel	esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli bir boya maddesi	orselle i.
7	Genel	esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler	orselle i.
8	Genel	esas olarak yük taşımak için tasarlanmak	be designed mainly for the transport of goods f.
9	Genel	temelde/esas olarak .... nedenle	mainly due to ed.
10	Genel	esas mesele olarak	about ed.
Phrases
11	İfadeler	temelde/esas olarak .... nedenle	due mainly to expr.
Trade/Economic
12	Ticaret/Ekonomi	abd'de ithalata rakip bazı malların gümrük vergisinin hesaplanmasında vergi temeli olarak amerika'nın kendi iç fiyatlarının esas alınması	american selling price i.
13	Ticaret/Ekonomi	iki tarafın ödemelerini bazı esas ve kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak değiştirmeleri	swap i.
Law
14	Hukuk	esas olarak temerrüt veya fesih ihbarlarını içeren	consisting principally of notices of default, rescission or termination i.
Politics
15	Siyasal	esas olarak gençlerden oluşan toplumsal hareket	youth crusade i.
Technical
16	Teknik	esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu	engineering method in an essentially free field over a reflecting plane i.
Construction
17	İnşaat	esas olarak cazibe ile çalışan	operating essentially under gravity s.
Dyeing
18	Boyacılık	esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi	archil i.
19	Boyacılık	esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi	orchil i.
20	Boyacılık	esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi	corcir i.
Anatomy
21	Anatomi	beynin her bir lateral ventrikülünün tabanındaki esas olarak gri maddeden oluşup hafızanın işlenmesinde merkezi role sahip bir çıkıntı	hippocampal i.
Gastronomy
22	Mutfak	esas olarak acı biber ve çikolata ile yapılıp etle servis edilen baharatlı bir sos	mole i.
23	Mutfak	esas porsiyona ek olarak	on the side zf.
Chemistry
24	Kimya	odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik	tetraphenol i.
25	Kimya	odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik	furfuran i.
26	Kimya	odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik	furan i.
27	Kimya	esas olarak plastikleştirici ve yangın geciktirici olarak kullanılan kristalli yanmaz bir inorganik ester	triphenyl phosphate i.
28	Kimya	hintyağından yapılan sodyum sabununun ısıtılmasıyla elde edilip esas olarak organik sentez ve parfümlerde çözücü olarak kullanılan hoş kokulu, yoğun ve yağlı bir ikincil alkol	octanol i.
29	Kimya	esas olarak/temelde çözünür	practically soluble s.
Biology
30	Biyoloji	esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler	orchal i.
Astronomy
31	Gökbilim	esas olarak hidrojen ve helyumdan daha ağır elementlerden oluşan bir tür dev gezegen	ice giant i.
Zoology
32	Zooloji	doğurgan yapıda olup esas olarak solucanla beslenen kuyruksuz bir böcekçil hayvan	tailless tenrec (tenrec ecaudatus) i.
33	Zooloji	esas olarak otlara zarar veren bir mantar cinsi	tolyposporium i.
Botanic
34	Botanik	esas olarak avustralya'ya özgü bir çalı ve ağaç familyası	tobira family i.
35	Botanik	esas olarak avustralya'ya özgü bir çalı ve ağaç familyası	pittosporaceae i.
36	Botanik	esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler	archil i.
37	Botanik	esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler	orchil i.
38	Botanik	esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler	archilla i.
Social Sciences
39	Sosyal Bilimler	toplumun refahı için esas olarak görülen (toplumsal değerler)	primary s.
Religious
40	Dini	hristiyanlıkta medeni hukuka ve sosyal alışkanlıklara temel olarak incil yasasını esas almayı amaçlayan dini hareket	reconstructionism i.
41	Dini	esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	wisdom of jesus the son of sirach i.
42	Dini	esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	ben sira i.
43	Dini	esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	ecclesiasticus i.
44	Dini	esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	sirach i.
45	Dini	esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	wisdom of solomon i.
46	Dini	esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap	ws (wisdom of solomon) kısalt.
Geology
47	Jeoloji	esas olarak rocky dağları bölgesindeki laramie dağları'nda görülen tersiyer döneme tarihlendiği düşünülen bir dizi kapsamlı katman	laramie group i.
Sport
48	Spor	esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu	role player i.