fall to - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fall to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"fall to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fall to f. isabet etmek
fall to f. payına düşmek
fall to f. başlamak
fall to f. kalmak
fall to f. -e koyulmak
Phrasals
fall to f. görev düşmek

"fall to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 157 sonuç

İngilizce Türkçe
General
causing to fall i. düşürme
to-fall [scottish] i. akşam vakti
to-fall [scottish] i. akşam üzeri
fall to one's share f. payına düşmek
fall a victim to f. kurban gitmek
fall to one's lot f. çıkmak
fall to pieces f. parçalanmak
fall to bits f. parçalanmak
fall victim to f. kurban gitmek
fall prey to f. kapılmak
fall victim to another's wrath f. gazaba uğramak
fall to loggerheads f. araları bozulmak
get somebody to fall for it f. dalgaya düşmek
fall to pieces f. paramparça olmak
fall to pieces f. yıkılmak
get someone's to fall for it f. dalgaya gelmek
fall prey to f. tutsağı olmak
cause to fall f. düşürmek
fall a prey to time f. zamana yenilmek
fall a prey to time f. zamana yenik düşmek
fall apart to pieces f. bin parçaya bölünmek
fall over oneself to do something f. birşeyi yapmakta çok istekli olmak
fall apart to pieces f. mücadele yeteneğini kaybetmek
fall to pieces f. parçalara ayrılmak
fall to pieces f. tuzla buz olmak
fall to pieces f. dağılmak
fall to loggerheads f. bozuşmak
fall victim to an incurable disease f. tedavisi olmayan bir hastalığın pençesine düşmek
fall victim to an incurable disease f. tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek
fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire f. maganda kurşununa kurban gitmek
fall to loggerheads f. araları açılmak
fall to the level of f. seviyesine gerilemek
darkness to fall f. karanlık çökmek
fall victim to f. azizliğine uğramak
price to fall f. fiyat düşmek
fall victim to slander f. iftiraya kurban gitmek
fall heir to something f. mirasçı olmak
fall heir to something f. varis olmak
fall to the ground like a sack of spuds f. patates çuvalı gibi düşmek
(for night) to fall f. gece çökmek
fall victim to bad weather f. kötü havanın azizliğine uğramak
need a career to fall back on f. sırtını dayayacağı bir kariyere ihtiyaç duymak
fall to the ground f. yere yığılmak
fall victim to someone's wrath f. gazabına uğramak
fall to death f. düşerek ölmek
quick to fall in love s. şıpsevdi
quick to fall in love s. ayran gönüllü
Phrasals
fall in (to something) f. (bir şeyin) içine düşmek
fall in (to step) f. diğerlerinin adımlarına uyum sağlamak
fall in (to step) f. diğerleriyle senkron ilerlemek
fall in (to step) f. diğerlerinin adımlarını yakalamak
fall in (to step) f. diğerlerinin adımlarına uymak
fall to someone f. birine düşmek
fall to someone f. birinin üstüne vazife olmak
fall to someone f. birinin üstüne kalmak
fall to someone f. birinin sorumluluğu/görevi olmak
fall to someone f. birinin üstüne kalan bir sorumluluk olmak
fall to someone f. birinin üstüne düşen bir görev olmak
fall to (one) f. birine düşmek
fall to (one) f. birinin üstüne vazife olmak
fall to (one) f. birinin üstüne kalmak
fall to (one) f. birinin sorumluluğu/görevi olmak
fall to (one) f. birinin üstüne kalan bir sorumluluk olmak
fall to (one) f. birinin üstüne düşen bir görev olmak
fall to (something) f. (işe) koyulmak
fall to (something) f. (bir şeyi) hevesle yapmaya başlamak
fall to (something) f. (bir şeye) girişmek
fall to (something) f. bozulmak
fall to (something) f. parçalanmak
fall to (something) f. dağılmak
fall to (something) f. yıkılmak
fall to (something) f. kendini kaybetmek
fall to (something) f. kontrolünü kaybetmek
fall to (something) f. (duygusal anlamda) dağılmak
fall to (something) f. (duygusal anlamda) darmadağın olmak
Phrases
fall prey to the belief that... f. inancına kapılmak
Idioms
escape the bear and fall to the lion f. yağmurdan kaçayım derken (kaçarken) doluya tutulmak
fall prey to someone f. ağına düşmek
fall prey to f. av olmak
fall to pieces f. bin parça olmak
fall to pieces f. bozulmak
fall to one's knees f. dizleri üzerine çökmek
(one's marriage) to fall apart f. evliliği bitmek
fall to one's lot f. kısmetine düşmek
fall a prey to f. kurda kuşa yem olmak
fall to pieces f. kırılmak
fall to pieces f. parçalanmak
fall to pieces f. paramparça olmak
fall prey to someone f. tuzağına düşmek
fall all over yourself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok/aşırı hevesli olmak
fall over yourself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok/aşırı hevesli olmak
fall over oneself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok/aşırı hevesli olmak
fall all over oneself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok/aşırı hevesli olmak
fall to pieces f. (duygusal anlamda) darmadağın olmak
fall all over yourself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak
fall over oneself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak
fall over yourself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak
(one's marriage) to fall apart f. yuvası yıkılmak
fall to one's knees f. (saygıdan vb) diz çökmek
fall prey to someone f. yem olmak
fall all over oneself to do something f. (bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak
fall heir to something f. kimsenin istemediği bir şeyi üstlenmek
fall heir to something f. bir şey üstüne kalmak
fall heir to something f. bir şeyi devralmak
fall heir to something f. bir şeyin sorumluluğu üstüne kalmak
fall heir to something f. bir şeyin ihalesi birinin üstüne kalmak
fall heir to something f. bir şeyi üstlenmek/yapmak zorunda kalmak
fall prey to something f. bir şeyden etkilenmek
fall prey to something f. bir şeyden zarar görmek
fall prey to something f. bir şey kurbanı olmak
fall prey to something f. bir şeyin pençesine düşmek
fall prey to something f. bir şeye yenik düşmek
fall prey to something f. bir şeyin ağına düşmek
fall heir to f. mirasçı olmak
fall heir to f. varis olmak
fall heir to f. üstüne kalmak
fall heir to f. -i üstlenmek
fall heir to f. -i devralmak
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) çok uğraşmak/çabalamak
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) zahmete girmek
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) kendini zahmete sokmak/paralamak
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) çırpınmak
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) yırtınmak
fall over backwards (to do something) f. (bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
fall prey to (someone or something) f. (birine/bir şeye) av olmak
fall prey to (someone or something) f. (birine/bir şeye) kurban gitmek
fall prey to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) ağına düşmek
fall prey to (someone or something) f. (biri/bir şey) mağduru olmak
fall prey to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tuzağına düşmek
fall prey to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) pençesine düşmek
fall to (one's) lot f. (birinin) üstüne kalmak
fall to (one's) lot f. (birinin) sorumluluğu/görevi olmak
fall to (one's) lot f. (birinin) üstüne kalan bir sorumluluk olmak
fall to (one's) lot f. (birinin) üstüne düşen bir görev olmak
fall to bits f. yıkılmak
fall to bits f. kendini kaybetmek
fall to bits f. kontrolünü kaybetmek
fall to bits f. (duygusal anlamda) dağılmak
fall to bits f. (duygusal anlamda) darmadağın olmak
fall to someone's lot f. birinin üstüne kalmak
fall to someone's lot f. birinin sorumluluğu/görevi olmak
fall to someone's lot f. birinin üstüne kalan bir sorumluluk olmak
fall to someone's lot f. birinin üstüne düşen bir görev olmak
fall victim (to something) f. (bir şeye) kurban gitmek
fall victim (to something) f. (bir şeyin) azizliğine uğramak
fall victim (to something) f. (bir şeyin) gazabına uğramak
fall victim (to something) f. (bir şey) mağduru olmak
fall victim (to something) f. (bir şeyden) zarar görmek
Speaking
I'm not drunk enough to fall for it expr. bunu yiyecek kadar sarhoş değilim
between two stools you fall to the ground expr. iki cami arasında beynamaz
I am about to fall asleep expr. uyumak üzereyim
Trade/Economic
fall to the level of f. seviyesine gerilemek
Architecture
to-fall i. sundurma
to-fall s. yaslı
to-fall s. yaslanmış
to-fall s. dayanmış
Construction
to-fall [scottish] i. diğerine bitişik olarak inşa edilmiş bina