fiyatlı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fiyatlı



"fiyatlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fiyatlı at a price zf.

"fiyatlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

Türkçe İngilizce
General
uygun fiyatlı giysiler affordable dresses i.
uygun fiyatlı elbiseler affordable dresses i.
uygun fiyatlı giysiler affordable clothes i.
uygun fiyatlı elbiseler affordable clothes i.
değerli, yüksek fiyatlı herhangi bir şey taonga [new zeland] i.
(gezilere katılan gençler için) denetim altında uygun fiyatlı konaklama sunan sistem hostel i.
yüksek fiyatlı high priced s.
orta fiyatlı medium-priced s.
uygun fiyatlı affordable s.
uygun fiyatlı low-priced s.
uygun fiyatlı low-cost s.
uygun fiyatlı reasonably priced s.
makul fiyatlı reasonably priced s.
uygun fiyatlı well-priced s.
ucuz fiyatlı cheap-rate s.
yarı fiyatlı half-price s.
daha düşük fiyatlı down s.
sabit fiyatlı fixed-price s.
aşırı yüksek fiyatlı priceless s.
yüksek fiyatlı highly zf.
Phrasals
düşük fiyatlı ürünler satın alıp stoklamak trade down f.
Idioms
ne az ne fazla fiyatlı ürün a good five-cent cigar i.
uygun fiyatlı ürün a good five-cent cigar i.
makul fiyatlı mal a good five-cent cigar i.
uygun fiyatlı şey a good five-cent cigar i.
makul fiyatlı ürün a good five-cent cigar i.
yönetimin ele geçirilmesi tehlikesine karşı yönetim kurulunun piyasaya düşük fiyatlı hisseler sunarak yönetimi devralmak isteyen şirketi zarara uğratmak suretiyle uyguladığı bir savunma taktiği poison pill i.
düşük fiyatlı bargain-bin s.
çok yüksek fiyatlı higher than a cat's back s.
Trade/Economic
düşük fiyatlı ithal maddeleri low-priced imports i.
düşük fiyatlı menkul kıymetler low-priced shares i.
düşük fiyatlı perakendecilik off-price retailing i.
düşük fiyatlı ülke low priced country i.
özel limit fiyatlı siparişler special limit price orders i.
limit fiyatlı emirler limited price order i.
limit fiyatlı emirler limit price orders i.
limit fiyatlı emirler limit price orders i.
sabit fiyatlı kesintisiz alım sözleşmesi streaming agreement i.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price contract i.
sabit fiyatlı sistem fixed-price system i.
sabit fiyatlı teşvik primli sözleşme fixed price incentive contract i.
teşvik primli sabit fiyatlı sözleşme fixed price incentive contract i.
ucuz fiyatlı perakendeci off-price retailer i.
yüksek fiyatlı ara noktalar higher rate intermediate points i.
yüksek fiyatlı mallar high priced goods i.
yüksek fiyatlı mal rip-off i.
firmaların yüksek fiyatlı ürünleri düşük fiyat veren bir pazardan satın alması paralleling i.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price incentive contract i.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price type contract i.
aşırı fiyatlı over-priced s.
düşük fiyatlı low-priced s.
düşük fiyatlı low priced s.
düşük fiyatlı under-priced s.
yüksek fiyatlı high-priced s.
düşük fiyatlı bargain-basement s.
yüksek fiyatlı highflying s.
yüksek fiyatlı high-flying s.
düşük fiyatlı heavy s.
ucuz fiyatlı perakendeciye ait off-price s.
ucuz fiyatlı perakendeci ile ilgili off-price s.
düşük fiyatlı perakendeciye ait off-price s.
düşük fiyatlı perakendeci ile ilgili off-price s.
ucuz fiyatlı mal satan off-price s.
düşük fiyatlı mal satan off-price s.
-fiyatlı -priced s.
Politics
güvenilir ve uygun fiyatlı enerji reliable and affordable energy i.
ortalama fiyatlı poliçe average rate insurance i.
uygun fiyatlı enerji affordable energy i.
Telecom
sabit fiyatlı arabağlantı flat-rate interconnection i.
yüksek fiyatlı bir telefona bağlanarak para sızdıran hileli çevirmeli bağlantı rogue dialler i.
Theatre
tiyatroda en yüksekte bulunan, en ucuz fiyatlı koltuklar the gods i.
Slang
uygun fiyatlı şey a good five-cent cigar i.
makul fiyatlı şey a good five-cent cigar i.
Modern Slang
düşük fiyatlı/değersiz şeyleri toplayan kimse acrapulator i.