hak eden - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hak eden



"hak eden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hak eden merited s.
hak eden deserving s.
hak eden cheap of [scottish] s.
hak eden digne s.

"hak eden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hak iddia eden kimse pretender i.
hak iddia eden kimse claimant i.
hak iddia eden pretender i.
gizlice tecavüz eden (hak, mülk) encroacher i.
hak eden kişi deserver i.
hak talep eden kimse claimant i.
hak iddia eden kimse claimer i.
hak iddia eden kimse pretendant i.
kınanmayı hak eden şey demerit i.
ilgi ve dikkati hak eden şey desirable i.
hak iddia eden kimse pretendent i.
azarı hak eden reprehensible s.
devrilmeyi hak eden meriting overthrow s.
cezayı hak eden punishable s.
azarı hak eden deserving of censure s.
suçlanmayı hak eden worthy of reprimand s.
suçlanmayı hak eden reprehensible s.
ayıplanmayı hak eden deserving of censure s.
azarı hak eden blameworthy s.
azarı hak eden worthy of reprimand s.
suçlanmayı hak eden blameworthy s.
suçlanmayı hak eden deserving of censure s.
-i hak eden deserving of s.
teşekkürü hak eden thankworthy s.
övgüyü hak eden deserving praise s.
övgüyü hak eden deserving accolades s.
övgüyü hak eden worthy of praise s.
övgüyü hak eden praise-worthy s.
övgüyü hak eden commendable s.
övgüyü hak eden laudable s.
övgüyü hak eden deserving compliments s.
azarı hak eden blamable s.
eleştiriyi hak eden censurable s.
azarı hak eden blameable s.
girmeyi hak eden admittable s.
girmeyi hak eden admittible s.
içeri girmeyi hak eden admittable s.
içeri girmeyi hak eden admittible s.
azarlanmayı hak eden rebukable s.
paylanmayı hak eden rebukable s.
cezayı hak eden chastisable s.
ismi hak eden nameworthy s.
suçlanmayı hak eden unhealthy s.
azarı hak eden unhealthy s.
tekmeyi hak eden kickable s.
azarlanmayı hak eden vituperable s.
kınanmayı hak eden vituperable s.
idamı hak eden hangable s.
suçlanmayı hak eden heinous s.
eleştiriyi hak eden heinous s.
özel hürmeti hak eden holy s.
eleştiri hak eden reprevable s.
paylanmayı hak eden reprevable s.
ayıplanmayı hak eden reproachable s.
eleştiriyi hak eden reproachable s.
eleştiri hak eden reprovable s.
paylanmayı hak eden reprovable s.
kutlamayı hak eden gala s.
aslıarak idam edilmeyi hak eden gallous s.
aslıarak idam edilmeyi hak eden gallows s.
aslıarak idam edilmeyi hak eden gallus s.
lanetlenmeyi hak eden goldarn s.
lanetlenmeyi hak eden goldurn s.
azarlanmayı hak eden deplorable s.
engeli hak eden deplorable s.
cezayı hak eden guilty [obsolete] s.
aşağılanmayı hak eden opprobrious s.
tebriki hak eden congratulable s.
azarı hak eden dispraisable s.
övgüyü hak eden palmarian s.
dayağı hak eden corrigible [obsolete] s.
cezayı hak eden corrigible [obsolete] s.
cezayı hak eden floggable s.
lanetlenmeyi hak eden perditionable s.
övgüyü hak eden praisable s.
utancı hak eden shameworthy s.
(bir şeyi) hak eden worth ed.
Phrases
hak eden kazanasın may the best man win expr.
Proverb
geç de olsa hak eden hak ettiğini alır mills of the gods grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
geç de olsa hak eden hak ettiğini alır the mills of god grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
Colloquial
lanetlenmeyi hak eden goddam s.
küçümsenmeyi hak eden skunky s.
hak eden kazansın may the best man/woman win expr.
Idioms
desteği hak eden amaç deserving cause i.
rekorlar kitabına girmeyi hak eden bir olay one for the record books i.
aldığı ücreti hak eden kimse any (one) worth (one's) salt i.
aldığı ücreti hak eden worth your salt s.
aldığı parayı hak eden worth your salt s.
aldığı ücreti hak eden worth your/its salt s.
aldığı parayı hak eden worth your/its salt s.
kınanmayı hak eden to blame expr.
takdiri hak eden bir şekilde to (one's) credit expr.
Trade/Economic
geçmişte büyük britanya için para basan ve bazı hak ve ayrıcalıklar talep eden memurlar the company of moneyers i.
hak iddia eden claimant i.
Law
bir araziden hak iddia eden kimse homesteader i.
hak iddia eden claimant i.
ihlal edilen veya tehdit edilen bir hakkın mahkemece hak arayan lehine sonuçlandırılmasını talep eden bir tür dava declarator i.
hak talep eden claiming s.
asılmayı hak eden hanging s.
asılarak ölmeyi hak eden hanging s.
ağır cezaya çarptırılmayı hak eden hanging s.
Insurance
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası endowment assurance i.
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası endowment policy i.
Mining
terkedilmiş veya hak kaybına uğramış maden arazisini iskan eden kimse relocator i.
History
(antik roma'da) üst makam sandalyesini hak eden curule s.
Military
hizmetten ayrılmayı hak eden eligible for separation s.
Mythology
insanlarla bazı hayvan türleri arasında aracılık yapan, sayısı azalan canlıları türeten ve hayvanları avlamayı hak eden avcılara yollayan doğaüstü bir yaratık master i.
Archaic
sansürü hak eden obnoxious s.
suçlanmayı hak eden discommendable s.
övülmeyi hak eden praiseful s.
Slang
zencilere eşit hak ve özgürlük talep eden doktrin niggerism i.
zencilere eşit hak ve özgürlük talep eden doktrin negroism i.