hang to - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hang to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"hang to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
hang to f. tutunmak

"hang to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hang on to f. sıkı tutunmak
hang on to f. yapışmak
Phrasals
hang on to f. sımsıkı tutmak
hang on to f. sıkıca tutmak
hang on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) yapışmak
hang on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sıkı tutunmak
hang on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sıkıca tutmak
hang on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sımsıkı tutmak
hang on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) tutunmak
Proverb
give them enough rope to hang themselves bırak kendi kuyusunu kazsın
give them enough rope to hang themselves sen eline ipi ver o kendini asar
give somebody enough rope to hang themselves bırak kendi kuyusunu kazsın
Colloquial
hang on (to) like grim death f. asılmak
hang on (to) like grim death f. sıkıca elinden tutmak
hang on to your hat expr. dikkat edin
hang on to your hat expr. kemerlerinizi bağlayın
hang on to your hat! expr. sıkı dur! (bak ne anlatacağım)
hang on to your hat expr. sıkı durun
Idioms
a peg on which to hang (something) i. bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
a peg on which to hang something i. bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
a peg to hang (something) on i. bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
a peg to hang a matter on i. asıl meseleye girmek için kullanılan bahane/vesile/fırsat
a peg on which to hang (something) i. asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg on which to hang something i. asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg to hang (something) on i. asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
a peg on which to hang (something) i. fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
a peg on which to hang something i. fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
a peg to hang (something) on i. fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
a place to hang one's hat i. başını sokacak ev
a peg on which to hang something i. görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
a peg on which to hang something i. görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
a peg on which to hang something i. görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
a peg on which to hang something i. üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
a peg to hang (something) on i. görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
a peg to hang (something) on i. görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
a peg to hang (something) on i. görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
a peg to hang (something) on i. üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
a peg to hang something on i. görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
a peg to hang something on i. görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
a peg to hang something on i. görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
a peg to hang something on i. üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
a peg on which to hang something i. görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
a peg on which to hang something i. görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
a peg on which to hang something i. görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
a peg on which to hang something i. üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
somewhere to hang hat i. başını sokacak bir ev
somewhere to hang hat i. başını sokacak bir yer
somewhere to hang hat i. başını sokacak yuva
somewhere to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak bir ev
somewhere to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak bir yer
somewhere to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak yuva
some place to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak bir ev
some place to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak bir yer
some place to hang (up) (one's) hat i. başını sokacak yuva
hang someone out to dry f. azarlamak
have somewhere to hang up one's hat f. başını sokacak bir evi olmak
have somewhere to hang one's hat f. başını sokacak bir evi olmak
have somewhere to hang up one's hat f. başını sokacak bir yeri olmak
have somewhere to hang one's hat f. başını sokacak bir yeri olmak
hang somebody out to dry f. dımdızlak bırakmak
hang someone out to dry f. dımdızlak bırakmak
hang someone out to dry f. cezalandırmak
hang somebody out to dry f. ortada bırakmak
hang someone out to dry f. ortada bırakmak
hang someone out to dry f. pestilini çıkarmak
hang on to f. tutunmak
hang somebody out to dry f. yalnız bırakmak
hang somebody out to dry f. yarı yolda bırakmak
hang someone out to dry f. yalnız bırakmak
hang someone out to dry f. yarı yolda bırakmak
hang on to f. yapışmak
hang out to dry f. birini dımdızlak bırakmak
hang out to dry f. birini ortada bırakmak
hang out to dry f. birini yalnız bırakmak
hang out to dry f. birini yarı yolda bırakmak
hang on to (someone or something) like grim death f. (birine/bir şeye) asılmak
hang on to (someone or something) like grim death f. (birinin/bir şeyin) sıkıca elinden tutmak
hang on to (someone or something) like grim death f. (birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak
hang on to (someone or something) like grim death f. (birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
hang on to (someone or something) like grim death f. (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
hang out to dry f. dımdızlak bırakmak
hang out to dry f. ortada bırakmak
hang out to dry f. yalnız bırakmak
hang out to dry f. yarı yolda bırakmak
hang on to your seats expr. koltuklarınıza sıkı sıkı tutunun/yapışın
hang on to your hat! expr. sıkı dur!
hang on to your hat! expr. sıkı dur!
give (one) enough rope to hang (oneself) expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give (one) enough rope to hang (oneself) expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone enough rope to hang themselves expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone enough rope to hang themselves expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone just enough rope to hang themselves expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone just enough rope to hang themselves expr. sen eline ipi ver o kendini asar
Speaking
hang on to something expr. bir şeylere tutun
hang on to something expr. bir şeylere tutunun
would you like me to hang your coat? expr. ceketinizi asmamı ister misiniz?