İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | invest f. | yatırım yapmak | ||
The company invested millions in the new highway. Şirket yeni otoyol için milyonlarca dolar yatırım yaptı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | invest f. | para yatırmak | ||
He invested a lot of money in stocks. Hisse senetlerine çok para yatırdı. More Sentences |
||||
Genel | invest f. | yatırım yapmak | ||
Millions of euros have been invested by four European countries and the weapons systems built around it. Dört Avrupa ülkesi tarafından milyonlarca Euro yatırım yapılmış ve silah sistemleri bunun üzerine inşa edilmiştir. More Sentences |
||||
Genel | invest f. | yatırmak | ||
He invested all his money in gold and silver. Tüm parasını altın ve gümüşe yatırdı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | invest f. | para yatırmak | ||
The company invested a lot of money in this project. Şirket bu projeye çok fazla para yatırdı. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | invest f. | yatırmak | ||
Thirdly, liberalisation will only work if more funds are invested in the infrastructure. Üçüncü olarak serbestleşme ancak altyapıya daha fazla fon yatırılırsa işe yarayacaktır. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | invest f. | yatırım yapmak | ||
Last year, we invested EUR 3.9 billion, which is the bank's highest level of assistance. Geçtiğimiz yıl, bankanın en yüksek yardım seviyesi olan 3,9 milyar avro yatırım yaptık. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | invest f. | sarmak | ||
Genel | invest f. | birine yetki vermek | ||
Genel | invest f. | donatmak | ||
Genel | invest f. | birini makamına oturtmak | ||
Genel | invest f. | bağlamak | ||
Genel | invest f. | giydirmek | ||
Genel | invest f. | yetki vermek | ||
Genel | invest f. | bahşetmek | ||
Genel | invest f. | (güç, yetki) vermek | ||
Genel | invest f. | resmen kurmak | ||
Genel | invest f. | hassas döküm sürecinde refraktör malzemesine model yerleştirmek | ||
Genel | invest f. | geçilmemesi için gemi veya askerlerle kapamak | ||
Genel | invest f. | kuşatmak | ||
Genel | invest f. | nitelik kazandırmak | ||
Genel | invest f. | zenginleştirmek | ||
Genel | invest f. | parayı kenara atmak | ||
Genel | invest f. | geleceğe yatırım olarak görmek | ||
Genel | invest f. | kendini adamak | ||
Genel | invest f. | aşılamak | ||
Genel | invest f. | ait olmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | invest f. | satın almak | ||
Military | ||||
Askeri | invest f. | muhasara etmek | ||
Askeri | invest f. | kuşatmak | ||
Metallurgy | ||||
Metallurgy | invest f. | revetman kalıbı oluşturarak kayıp mum döküm işlemine hazırlanmak |