küçük miktar - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

küçük miktar



"küçük miktar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
General
küçük miktar minute quantity i.
küçük miktar aumlach i.
küçük miktar kenning [scotland] i.
küçük miktar chice i.
küçük miktar hate i.
küçük miktar mouthful i.
küçük miktar reversion [obsolete] i.
küçük miktar dab i.
küçük miktar dite [dialect] i.
küçük miktar bit i.
küçük miktar dreg i.
küçük miktar pickle [dialect] i.
küçük miktar pennyworth i.
küçük miktar fleabite i.
küçük miktar flow [scotland] i.
küçük miktar puckle i.
küçük miktar scantlet i.
küçük miktar scrat [dialect] i.
küçük miktar scruple i.
küçük miktar shadow i.
küçük miktar shattering [dialect] [uk] i.
küçük miktar shellful i.
küçük miktar spoonful i.
küçük miktar stiver [dated] i.
Trade/Economic
küçük miktar small amount i.
küçük miktar scantling i.
küçük miktar small sum i.
Archaic
küçük miktar gry i.
küçük miktar spice i.
Slang
küçük miktar jack i.
küçük miktar doddly-squat i.
küçük miktar squat i.

"küçük miktar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok küçük miktar grain i.
çok küçük miktar fraction i.
çok küçük bir miktar smidgin i.
en küçük miktar minimum i.
en küçük miktar amesace i.
küçük bir miktar para dime i.
çok küçük bir miktar zillionth i.
çok küçük miktar halfpennyworth i.
çok küçük miktar ha'p'orth i.
küçük miktar ve sayıları ölçen cihaz microdetector i.
çok küçük miktar bubkes i.
çok küçük miktar bupkes i.
çok küçük miktar bupkus i.
çok küçük miktar bubkis i.
mümkün olan en küçük miktar grain i.
(ince veya tozlaştırılmış nesnede) küçük bir miktar dust i.
çok küçük miktar farthingsworth i.
en küçük miktar stim i.
en küçük miktar stime i.
küçük (miktar) odd s.
küçük boyut, miktar, yoğunluk veya değişim anlamlarını veren bir ön ek micr- ök.
küçük boyut, miktar, yoğunluk veya değişim anlamlarını veren bir ön ek micro- ök.
Colloquial
çok küçük miktar ha'p'orth i.
Idioms
küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish f.
Trade/Economic
fondan küçük bir miktar para çekmek dip f.
Technical
çok küçük miktar iota i.
en küçük miktar minimum i.
küçük bir miktar driblet i.
küçük bir miktar demir içeren doğal magnezyum mikası phlogopite i.
sonsuz küçük miktar infinitesimal quantity i.
açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek relieve f.
Medical
deri altına küçük bir miktar tüberkülin enjekte edilmesi ile yapılan bir tüberkülin testi mantoux test i.
ilacın yetişkinlerde fizyolojik etki göstermesi için gerekli en küçük miktar minimal dose i.