kendine ait - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kendine ait



"kendine ait" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendine ait individual s.
kendine ait nain [scottish] s.
kendine ait own s.
kendine ait to one's name zf.
kendine ait one's (one has) kısalt.
Colloquial
kendine ait call your own expr.
Idioms
kendine ait to call one's own expr.

"kendine ait" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

Türkçe İngilizce
General
başkasına ait şeyleri kendine mal eden kimse arrogator i.
bölge veya alanın kendine ait olanları basmadan önce kullandığı posta pulu forerunner i.
kendine ait odası olmak have his/her own room f.
kendine en çok ait ownmost s.
kişinin kendine ait olan selve s.
riski kendine ait olmak üzere at one's own risk zf.
masrafları kendine ait olmak üzere at its own expense zf.
riski kendine ait olmak üzere on one's own account zf.
riski kendine ait in one's hand expr.
Phrasals
kendine ait olduğunu iddia etmek adopt (someone or something) as (something) f.
kendine ait olduğunu iddia etmek adopt something as something f.
ragbi ve amerikan futbolunda top elindeyken sahanın kendine ait olan tarafından rakibe ait olan tarafına koşmak run back f.
Colloquial
kendine ait bir yer a place to call own i.
(birinin) kendine ait (bir şey) (something) to call (one's) own expr.
kendine ait saydığın/kabul ettiğin call your own expr.
kendine ait addettiğin call your own expr.
Idioms
kendine ait olmayan şeylerle hava atma borrowed plumes i.
kendine ait olmayan bir şeyle yapılan gösteriş/göz boyama borrowed plumes i.
kendine ait olmayan bir şeyle caka satma borrowed plumes i.
kendine ait olan şeyleri (hisse vb) satmak call in one's chips f.
kendine ait olan şeyleri (hisse vb) satmak cash in one's chips f.
(bir şeyi) riski kendine ait olmak üzere yapmak do (something) at (one's) own risk f.
kendine ait olmayan bir şeyle caka satmak adorn (oneself) with borrowed plumes f.
kendine ait bir dünyada olmak be in a world of your own f.
kendine ait bir dünyada yaşamak live in a world of your own f.
kendine ait, benim diyebileceği bir şeyi olmak call one's own f.
kendine ait saydığı/kabul ettiği bir şeyi olmak call one's own f.
kendine ait addettiği bir şeyi olmak call one's own f.
bir şeyi kendine ait olarak düşünmek call something your own f.
bir şeyi kendine ait saymak/kabul etmek call something your own f.
bir şeyi kendine ait addetmek/hissetmek call something your own f.
riski kendine ait olmak üzere yapmak do something at your own risk f.
tüm yol/şeritler kendine ait sanmak own the road f.
riski kendine ait olmak üzere on own account expr.
Trade/Economic
her stoku kendine ait fiyatla değerleme specific cost i.
stok değerlemede her stoku kendine ait fiyatla değerleme specific cost i.
Psychology
bedenin bazı kısımlarının kendine ait olmadığını düşünme apotemnophilia i.
bedenin bazı kısımlarının kendine ait olmadığını düşünme body integrity identity disorder i.
kendine ve başkalarına ait duyguları anlama, yönetme ve yönlendirme yetisi emotional intelligence i.
kendi kendine gevşemeye ait autogenic s.
Linguistics
her bir sözcüğün kendine ait bir işaretle temsil edildiği yazı sistemi lexigraphy i.
her bir sözcüğün kendine ait bir işaretle temsil edildiği yazı sistemine ilişkin lexigraphic s.
her bir sözcüğün kendine ait bir işaretle temsil edildiği yazı sistemine ilişkin lexigraphical s.
(yunanca ve latince sözcükler) kendine ait bir aksanı olmayıp kendisinden önce gelen sözcüğün okunuşuna bağlı olan inclining s.
Slang
(kedi, hayvan) bir şeyi/alanı kendine ait ilan etme territorial pissing i.