knock down - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

knock down

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"knock down" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 49 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knock down f. yıkmak
knock down f. devirmek
knock down f. mezatta çekici vurup malı son fiyatı verenin üzerine bırakmak
knock down f. indirmek (fiyatı)
knock down f. sökmek
knock down f. fiyat kırmak
knock down f. yere sermek
knock down f. yumrukla yere devirmek
knock down f. yok etmek
knock down f. vurup yere sermek
Phrasals
knock down f. devirmek
knock down f. yıkmak
knock down f. düşürmek
knock down f. sökmek
knock down f. demonte etmek
knock down f. parçalarına ayırmak
knock down f. müzayedede satılmak
knock down f. müzayedede gitmek
knock down f. tokmak vurmak (müzayedede satılan parça için)
knock down f. fiyat düşürmek
knock down f. fiyat kırmak
knock down f. çarpmak (para vb)
knock down f. aşırmak
knock down f. çalmak
knock down f. cebe indirmek
knock down f. yere sermek/devirmek (rüzgar vb)
knock down f. bir şeyi veya birini yıkmak
knock down f. bir yerden aşağı düşürmek/atmak
knock down f. seviyesini düşürmek/azaltmak
knock down f. değerini düşürmek/azaltmak
knock down f. hızlı içmek
Trade/Economic
knock down f. fiyat kırmak
knock down f. ucuza satmak
knock down f. fiyat düşürmek
knock down f. kaliteyi düşürmek
Slang
knock down f. azaltmak
knock down f. düşürmek (miktar)
knock down f. indirim yapmak
knock down f. fiyatını düşürmek
knock down f. cebine koymak (para kazanarak)
knock down f. para kazanmak
knock down f. maaş almak
knock down f. kafaya dikmek
knock down f. devirmek (içkiyi kafaya dikerek)
knock down f. yuvarlamak (alkol)
knock down f. zom etmek
knock down f. devirmek (sarhoşluktan)
knock down f. yere sermek (sarhoşluktan)
knock down f. leyla etmek

"knock down" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a knock-down drag-out fight i. şiddetli ağız kavgası
a knock-down drag-out fight i. meydan kavgası
Knock down ginger i. zili/kapıyı çalıp kaçma oyunu
knock something down f. yıkmak
knock somebody down f. yumrukla devirmek
knock down the trees f. ağaçları devirmek
Phrasals
knock someone down f. yere devirmek/sermek
knock someone or something down f. yere devirmek (güç kullanarak)
knock someone or something down f. vurup yere sermek/yıkmak
Idioms
knock-down-drag-out (us) i. ağız dalaşı
knock-down i. ciddi kapışma
knock-down i. ciddi kavga
knock-down-drag-out i. aşırı şiddetli kavga
knock-down-drag-out i. aşırı şiddetli tartışma
get into a knock-down-drag-out fight (us) f. ağız dalaşına girmek
knock someone down a notch or two f. ağzının payını vermek
knock someone down a peg or two f. ağzının payını vermek
knock me down with a feather f. beklenmedik bir durum karşısında çok şaşırmak
knock someone down a notch/peg f. birine haddini bildirmek
knock someone down with a feather f. birini çok şaşırtmak
knock someone down a notch/peg f. birine dersini vermek
knock someone down to size f. boyunun ölçüsünü almak
knock someone down a notch or two f. birini azarlamak
knock someone down a peg or two f. birini azarlamak
knock someone down to size f. dersini vermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) rezil etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a peg (or two) f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a peg (or two) f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a peg (or two) f. (birini) rezil etmek
knock (one) down a peg (or two) f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) f. (birine) dersini vermek
knock (one) down to size f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down to size f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down to size f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down to size f. (birini) rezil etmek
knock (one) down to size f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down to size f. (birine) dersini vermek
knock down with a feather f. aklını başından almak
knock down with a feather f. eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock down with a feather f. şok etmek
knock down with a feather f. çok şaşırtmak
knock down with a feather f. soğuk duş etkisi yapmak
knock down with a feather f. şok etkisi yaratmak
knock-down-and-drag-out s. aşırı şiddetli
knock-down-and-drag-out s. feci sert
knock-down-drag-out s. büyük bir şiddet, acımasızlık ve düşmanlık içeren
knock-down drag-out expr. uzun uzadıya (kavga/tartışma)
knock-down drag-out expr. çekişmeli (kavga/tartışma)
knock-down drag-out expr. gergin (kavga/tartışma)
knock-down drag-out expr. aşırı şiddetli (kavga/tartışma)
knock-down drag-out expr. hararetli (kavga/tartışma)
knock-down drag-out expr. feci sert (kavga/tartışma)
Trade/Economic
knock-down prices i. büyük ucuzluk
knock-down prices i. çok indirilmiş fiyat
knock-down i. taşınır mallar
knock-down s. portatif
Technical
knock-down test i. devirme deneyi
knock-down test i. dövme uygunluğu deneyi
Slang
knock something down f. kafaya dikmek
knock something down f. bir dikişte içmek
knock something down f. tek seferde içmek
knock something down f. (içki) devirmek
knock something down f. (içki) yuvarlamak
knock something down f. cebine koymak (para kazanarak)
knock something down f. para kazanmak