Geçmiş

lüzum

"lüzum" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	lüzum	materiality i.
2	Genel	lüzum	occasion i.
3	Genel	lüzum	want i.
4	Genel	lüzum	necessity i.
5	Genel	lüzum	call i.
6	Genel	lüzum	requisition i.
7	Genel	lüzum	need i.
8	Genel	lüzum	requisite i.
9	Genel	lüzum	demand i.
10	Genel	lüzum	necessitousness i.
11	Genel	lüzum	necessitude [rare] i.
12	Genel	lüzum	use i.
Law
13	Hukuk	lüzum	exigency i.

"lüzum" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	söylemeye lüzum olmamak	go without saying f.
2	Genel	lüzum görmek	deem necessary f.
3	Genel	lüzum göstermek	necessitate f.
4	Genel	lüzum olmaksızın	unnecessarily zf.
5	Genel	lüzum kalmaksızın	unnecessarily zf.
6	Genel	lüzum olmaksızın	unneedfully zf.
7	Genel	lüzum olmaksızın	without the need to ed.
8	Genel	lüzum kalmaksızın	without the need to ed.
Phrases
9	İfadeler	acil lüzum halinde	in case of emergency zf.
10	İfadeler	lüzum halinde	in case of necessity zf.
11	İfadeler	lüzum olmaksızın	without any necessity expr.
12	İfadeler	lüzum kalmaksızın	without any necessity expr.
Colloquial
13	Konuşma Dili	ihtiyaç ve lüzum duyulan şey	needcessity [usa] i.
14	Konuşma Dili	acil lüzum halinde	in case of emergency expr.
15	Konuşma Dili	lüzum halinde	in case of need expr.
16	Konuşma Dili	aceleye/telaşa lüzum yok	not in a hurry expr.
17	Konuşma Dili	aceleye/telaşa lüzum yok	not in any hurry expr.
18	Konuşma Dili	-e lüzum/gerek yok	(there's) no need (to) expr.
19	Konuşma Dili	lüzum/gerek yok	(there's) no need (to) expr.
20	Konuşma Dili	artık gerek/lüzum yok	(there's) no need (to) expr.
Idioms
21	Deyim	endişelenmeye gerek/lüzum (olma)	cause for alarm i.
22	Deyim	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) (about) as much a fish needs a bicycle f.
23	Deyim	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head f.
24	Deyim	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak	need (something) (about) as much a fish needs a bicycle f.
25	Deyim	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head f.
26	Deyim	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak	want (something) like (one wants) a hole in the head f.
27	Deyim	(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak	want (something) like (one wants) a hole in the head f.
28	Deyim	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) like (one) needs a hole in the head f.
29	Deyim	(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak	need (something) like (one) needs a hole in the head f.
30	Deyim	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need something like a hole in the head f.
31	Deyim	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak	need something like a hole in the head f.
32	Deyim	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need something like you need a hole in the head f.
33	Deyim	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak	need something like you need a hole in the head f.
Speaking
34	Konuşma	söylemeye lüzum yok	it goes without saying that expr.
Trade/Economic
35	Ticaret/Ekonomi	lüzum belgesi	necessity certificate i.
36	Ticaret/Ekonomi	lüzum müzekkeresi	certificate of necessity i.