lasting - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lasting

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lasting" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lasting s. kalıcı
General
lasting i. sürme (süre vb)
lasting i. sağlam ayakkabılık kumaş
lasting i. sürme
lasting i. beka
lasting i. dayanma
lasting i. istikrar
lasting i. tahammül gücü
lasting i. süreklilik
lasting s. sürekli
lasting s. kalıcı
lasting s. uzun süren
lasting s. devamlı
lasting s. bitmeyen
lasting s. süregelen
lasting s. daim
lasting s. payidar
lasting s. kalımlı
lasting s. dayanıklı
lasting s. bozulmayan
lasting s. sabit
lasting s. uzun zaman dayanan
lasting s. sağlam
lasting s. uzun soluklu
Technical
lasting s. dayanıklı
lasting s. sağlam
Ottoman Turkish
lasting s. muhallet

"lasting" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a lasting impression i. büyük bir etki
lasting days i. günlük
a lasting impression i. derin bir iz
lasting damage i. kalıcı hasar
lasting damage i. uzun süren zarar
leave a lasting impression f. kalıcı etki bırakmak
make a lasting impact f. kalıcı etki bırakmak
lasting a month s. aylık
long lasting s. kalıcı
long lasting s. dayanıklı
lasting ... weeks s. haftalık
long-lasting s. dayanıklı
long-lasting s. uzun ömürlü
longer lasting s. daha uzun ömürlü
Phrases
first impressions are the most lasting expr. ilk izlenim en kalıcı olandır
Colloquial
first impressions are the most lasting expr. ilk izlenimler en kalıcı olanlarıdır
first impressions are the most lasting expr. ilk intiba önemlidir
first impressions are the most lasting expr. ilk izlenim önemlidir
Speaking
have a long lasting marriage expr. bir yastıkta kocayın
she left a lasting mark expr. kalıcı iz bıraktı
may you have a long-lasting marriage expr. allah tamamına erdirsin
may you have a long-lasting marriage expr. allah bir yastıkta kocatsın
may you have a long-lasting marriage expr. allah tek yastıkta kocatsın
Politics
lasting peace i. kalıcı barış
lasting reconciliation i. kalıcı uzlaşma
Technical
lasting finish i. kalıcı apre
long-lasting adhesive i. uzun ömürlü yapıştırıcı
Textile
lasting finish i. kalıcı apre
Medical
long-lasting cardiopulmonary bypass i. uzun süren kardiyo-pulmoner baypas
long-lasting neurological deficit i. uzun süreli nörolojik tutulum
long lasting tracheostomy i. uzun sürede sonlandırılmış trakeostomi
long lasting disease i. uzun süreli hastalık