Geçmiş

lay one

"lay one" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	lay about one f.	sağına soluna vurmak
Colloquial
2	Konuşma Dili	lay about one f.	her yönden saldırmak
3	Konuşma Dili	lay about one f.	üstün gayret göstermek
4	Konuşma Dili	lay about one f.	gayretli olmak
5	Konuşma Dili	lay about one f.	aktif olmak
Idioms
6	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	tutuklamak
7	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	hapse atmak
8	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	hapsetmek
9	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	prangaya vurmak
10	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	ayaklarına pranga bağlamak
11	Deyim	lay (one) by the heels [obsolete] f.	ellerini ayaklarını kelepçelemek
12	Deyim	lay out the welcome mat (for one) f.	sıcak karşılamak
13	Deyim	lay out the welcome mat (for one) f.	özenle ağırlamak
14	Deyim	lay out the welcome mat (for one) f.	özenli bir karşılama yapmak
15	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birini ağır) şekilde eleştirmek
16	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine fena) çıkışmak
17	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birini fena) azarlamak
18	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine ağır) trip atmak
19	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birini çok) üzmek
20	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birinin) kafasını (çok) karıştırmak
21	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birini çok) şaşırtmak
22	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine büyük) şaşkınlık yaşatmak
23	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birini) şaşkına çevirmek
24	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine) kendini suçlu hissettirmek
25	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine) suçluluk hissettirmek
26	Deyim	lay a (heavy) trip on (one) f.	(birine) duygu sömürüsü yapmak
27	Deyim	lay (one) out in lavender [obsolete] f.	ölü bir bedeni gömülmeye hazırlamak
28	Deyim	lay (one) out in lavender [obsolete] f.	(birini) öldürmek
29	Deyim	lay (one) out in lavender [obsolete] f.	canına okumak
30	Deyim	lay (one) out in lavender [obsolete] f.	fırça atmak
31	Deyim	lay (one) low f.	(birini) yatağa bağlı bırakmak
32	Deyim	lay (one) low f.	(birini) hasta yatırmak
33	Deyim	lay (one) low f.	(birini) hasta/yorgun/bitap düşürmek
34	Deyim	lay a guilt trip on (one) f.	(birine) kendini suçlu hissettirmek
35	Deyim	lay a guilt trip on (one) f.	(birine) suçluluk hissettirmek
36	Deyim	lay a guilt trip on (one) f.	(birine) duygu sömürüsü yapmak
37	Deyim	lay a hand on (one) f.	(birine) elini kaldırmak
38	Deyim	lay some sweet lines on (one) f.	tatlı dil dökerek (birini) ikna etmeye çalışmak
39	Deyim	lay some sweet lines on (one) f.	yağcılık ederek (birini) kandırmaya çalışmak
40	Deyim	lay some sweet lines on (one) f.	(birine) güzel/aşk dolu/sevgi dolu sözler söylemek
41	Deyim	lay some sweet lines on (one) f.	(birine) tatlı sözler söylemek
42	Deyim	lay the blame on (one) f.	başkasını sorumlu tutmak
43	Deyim	lay the blame on (one) f.	suçu başkasının üzerine atmak
44	Deyim	lay the blame on (one) f.	suçu/sorumluluğu (birine) atmak
45	Deyim	lay the finger on (one) f.	(birini) suçlamak
46	Deyim	lay the finger on (one) f.	(bir suçluyu) işaret etmek
47	Deyim	lay the finger on (one) f.	suçluyu gammazlamak
48	Deyim	lay the finger on (one) f.	suçluyu ispiyonlamak
Slang
49	Argo	lay one on f.	sarhoş olmak