Geçmiş

on the take

"on the take" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Slang
1	Argo	on the take expr.	rüşvet alan
British Slang
2	İngiliz Argosu	on the take expr.	rüşvet yiyen

"on the take" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 84 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	take on the job f.	işi kapmak
2	Genel	take on the job f.	işi almak
3	Genel	take on the expenses f.	masrafları üstlenmek
4	Genel	take place on the top f.	ilk sırada yer almak
5	Genel	take on the might of something f.	gücünü elinde tutmak
6	Genel	take the students on a trip f.	öğrencileri geziye götürmek
7	Genel	take legal action on the matter f.	konuyla ilgili hukuki süreç başlatmak
Colloquial
8	Konuşma Dili	take the first turning on your left expr.	ilk aradan sola dön
Idioms
9	Deyim	take (something) on the chin f.	çeneye yumruk yemek
10	Deyim	take (something) on the chin f.	çenesinden darbe almak
11	Deyim	take (something) on the chin f.	sakince karşılamak
12	Deyim	take (something) on the chin f.	aldırış etmemek
13	Deyim	take (something) on the chin f.	sarsılmamak
14	Deyim	take (something) on the chin f.	üstüne kalmak
15	Deyim	take (something) on the chin f.	katlanmak
16	Deyim	take (something) on the chin f.	üstüne yığılmak
17	Deyim	take (something) on the chin f.	esas darbeyi yemek
18	Deyim	take (something) on the chin f.	sıkıntıları/zorlukları üstüne almak
19	Deyim	take on the world f.	çok yüklenmek
20	Deyim	take on the chin f.	cesaretle tahammül etmek
21	Deyim	take on the chin f.	dayanmak
22	Deyim	take on the chin f.	eleştirilere göğüs germek
23	Deyim	take it on the chin f.	katlanmak
24	Deyim	take it on the nose f.	katlanmak
25	Deyim	take it on the chin f.	sineye çekmek
26	Deyim	take on the chin f.	sineye çekmek
27	Deyim	take it on the nose f.	sineye çekmek
28	Deyim	take something on the chin f.	sineye çekmek
29	Deyim	be on the take f.	rüşvet almak
30	Deyim	take (out) on the street f.	sokaklarda sürüşe başlamak
31	Deyim	take (out) on the street f.	yollara çıkarmak
32	Deyim	take (out) on the street f.	yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
33	Deyim	take (out) on the street f.	sokağa taşımak
34	Deyim	take (out) on the street f.	sokaklara taşımak
35	Deyim	take (out) on the street f.	dışarı taşımak
36	Deyim	take (out) on the street f.	bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
37	Deyim	take (out) on the street f.	bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
38	Deyim	take (out) on the streets f.	sokaklarda sürüşe başlamak
39	Deyim	take (out) on the streets f.	yollara çıkarmak
40	Deyim	take (out) on the streets f.	yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
41	Deyim	take (out) on the streets f.	sokağa taşımak
42	Deyim	take (out) on the streets f.	sokaklara taşımak
43	Deyim	take (out) on the streets f.	dışarı taşımak
44	Deyim	take (out) on the streets f.	bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
45	Deyim	take (out) on the streets f.	bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
46	Deyim	take (something) on the nose f.	buruna yumruk yemek
47	Deyim	take (something) on the nose f.	burnuna darbe almak
48	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) soğukkanlılıkla karşılamak
49	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) ağırbaşlılıkla karşılamak
50	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şey) karşısında dik durmak
51	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) sineye çekmek
52	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) görmezden gelmek
53	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) kabullenmek
54	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyi) normal karşılamak
55	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyin) ceremesini çekmek
56	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyin) bedelini ödemek
57	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyin) cefasını/çilesini çekmek
58	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyin) derdini çekmek
59	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyin) sıkıntısını/eziyetini çekmek
60	Deyim	take (something) on the nose f.	(bir şeyden) mağdur olmak
61	Deyim	take a walk on the wild side f.	maceraya atılmak
62	Deyim	take a walk on the wild side f.	çılgınlık yapmak
63	Deyim	take a walk on the wild side f.	hovardalık yapmak
64	Deyim	take a walk on the wild side f.	çılgınca şeyler yapmak
65	Deyim	take a walk on the wild side f.	macera yaşamak
66	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
67	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) savunmak
68	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek
69	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
70	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) savunmak
71	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek
Speaking
72	Konuşma	take the road you came on expr.	geldiğinden yoldan git
73	Konuşma	take the next street on the right expr.	sağdaki bir sonraki sokaktan git
74	Konuşma	take the next street on the right expr.	sağdaki bir sonraki sokağa gir
75	Konuşma	take the third road on the right expr.	sağdan üçüncü yola girin
76	Konuşma	take the third road on the right expr.	sağdan üçüncü yola sapın
Computer
77	Bilgisayar	take it on the road expr.	yanınızda taşıyın
Traffic
78	Trafik	take the second turning on the left expr.	ikinci soldan dönün
79	Trafik	take the second turning on the left expr.	ikinci soldan dön
80	Trafik	take the second turning on the right expr.	ikinci sağdan dönün
81	Trafik	take the second turning on the right expr.	ikinci sağdan dön
Slang
82	Argo	take it on the lam f.	kaçmak
83	Argo	take it on the lam f.	sıvışmak
84	Argo	take it on the lam f.	şehri terk etmek