Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
raised
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"raised"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
raised
s.
kabarık
2
Genel
raised
s.
zamlı
3
Genel
raised
s.
kalkık
4
Genel
raised
s.
mayalı
5
Genel
raised
s.
mayalanmış
6
Genel
raised
s.
kabartma
7
Genel
raised
s.
yükseltilmiş
8
Genel
raised
s.
yükselmiş
"raised"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 104 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
well-raised/cared/nourished child
i.
iyi bakılmış çocuk
2
Genel
criticism raised against
i.
'e karşı yöneltilen eleştiri
3
Genel
raised pay
i.
zamlı ücret
4
Genel
be raised in rank
f.
kademe atlamak
5
Genel
born and raised in
s.
doğma büyüme
6
Genel
born and raised
s.
doğma büyüme
7
Genel
raised high
s.
yüksek
8
Genel
home-raised
s.
evde yetiştirilen/büyütülen
9
Genel
farm-raised
s.
çiftlikte yetiştirilmiş
10
Genel
pasture-raised
s.
otlakta yetişmiş/yetiştirilmiş
11
Genel
range-raised
s.
otlakta yetişmiş/yetiştirilmiş
12
Genel
high-raised
s.
yükseltilmiş
13
Genel
high-raised
s.
yukarı kaldırılmış
14
Genel
high-raised
s.
havaya kaldırılmış
15
Genel
high-raised
s.
büyük umutlarla coşmuş
Idioms
16
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
herkesi şaşırtmak
17
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
herkesi şok etmek
18
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepki almak
19
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepkiye neden olmak
20
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepki uyandırmak
21
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepki çekmek
22
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
tepkiye neden olmak
23
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
tepki çekmek
24
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
tepki uyandırmak
25
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
insanları hayrete düşürmek
26
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
insanları şoka sokmak
27
Deyim
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
f.
insanları şaşkına çevirmek
28
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepkiye neden olmak
29
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepki çekmek
30
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
tepki uyandırmak
31
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
insanları hayrete düşürmek
32
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
insanları şoka sokmak
33
Deyim
cause some raised eyebrows
f.
insanları şaşkına çevirmek
34
Deyim
cause raised eyebrows
f.
tepkiye neden olmak
35
Deyim
cause raised eyebrows
f.
tepki çekmek
36
Deyim
cause raised eyebrows
f.
tepki uyandırmak
37
Deyim
cause raised eyebrows
f.
insanları hayrete düşürmek
38
Deyim
cause raised eyebrows
f.
insanları şoka sokmak
39
Deyim
cause raised eyebrows
f.
insanları şaşkına çevirmek
40
Deyim
raised by wolves
s.
dağdan/köyden gelmiş
41
Deyim
raised by wolves
s.
dağda büyümüş
42
Deyim
raised by wolves
s.
köylü
43
Deyim
raised in a barn
expr.
kapısız köyden mi geldin
Speaking
44
Konuşma
my mother raised me
expr.
beni annem yetiştirdi
45
Konuşma
she raised hell
expr.
kıyameti kopardı
46
Konuşma
I guess it was just the way I was raised
expr.
yetiştirilme şeklim böyle sanırım
Trade/Economic
47
Ticaret/Ekonomi
debt raised
i.
borçlanma
48
Ticaret/Ekonomi
raised seal
i.
kabartmalı damga/mühür
49
Ticaret/Ekonomi
raised seal
i.
kabartma mühür
50
Ticaret/Ekonomi
raised check
i.
miktarı usulsüz artırılmış çek
51
Ticaret/Ekonomi
raised seal
i.
soğuk damga
52
Ticaret/Ekonomi
debt raised
expr.
ödünç alma
Technical
53
Teknik
hexalobular socket raised countersunk head screw
i.
altı kanallı yuvalı havşa mercimek başlı cıvata
54
Teknik
raised separator
i.
ayırma eşiği
55
Teknik
raised brushed finish
i.
fırçalanmış tüylü apre
56
Teknik
raised face flange
i.
faturalı flanş
57
Teknik
raised head screws
i.
mercimek başlı cıvatalar
58
Teknik
raised groundwater line
i.
yükselmiş yeraltı su düzeyi
59
Teknik
raised beach
i.
yükselmiş kıyı
60
Teknik
raised water table
i.
yükselmiş yeraltı su seviyesi
61
Teknik
raised water table
i.
yükselmiş yeraltı su düzeyi
62
Teknik
raised groundwater line
i.
yükselmiş yeraltı su seviyesi
63
Teknik
raised idling speed
i.
yüksek rölanti
64
Teknik
raised floor pedestal
i.
yükseltilmiş döşeme ayağı
65
Teknik
raised cheese head
s.
mercimek başlı
Computer
66
Bilgisayar
raised effect
i.
kabarık etki
67
Bilgisayar
raised by
i.
yükseltme ölçütü
Textile
68
Tekstil
raised brushed finish
i.
fırçalanmış tüylü apre
69
Tekstil
raised cloth
i.
şardonlu kumaş
70
Tekstil
raised fabric
i.
tüylendirilmiş kumaş
71
Tekstil
both side-raised
s.
iki yüzü havlanmış
Construction
72
İnşaat
raised door panel
i.
bombeli kapı aynası
73
İnşaat
raised skylight
i.
çatı kulesi
74
İnşaat
raised arch
i.
kalkık kemer
75
İnşaat
raised skylight
i.
kule ışıklık
76
İnşaat
raised flooring system
i.
yükseltilmiş döşeme sistemi
77
İnşaat
raised ceiling
i.
yüksek tavan
78
İnşaat
raised floor
i.
yükseltilmiş döşeme
79
İnşaat
raised ceiling
i.
yükseltilmiş tavan
80
İnşaat
raised flooring
i.
yükseltilmiş döşeme
81
İnşaat
raised grid flooring
i.
yükseltilmiş ızgara döşeme
Automotive
82
Otomotiv
raised white lettering
i.
kabartma beyaz harfler
83
Otomotiv
raised black lettering
i.
kabartma siyah harfler
84
Otomotiv
raised pavement marker
i.
kabartma yol işareti
Marine
85
Denizcilik
raised abrasion platform
i.
erozyon tarafından aşındırılmış bölgenin doldurularak su üstüne çıkarılması
86
Denizcilik
raised coral reef
i.
su yüzeyine yükseltilen mercan resifi
87
Denizcilik
raised quarter-deck vessel
i.
yükseltilmiş kıç güverteli gemiler
Medical
88
Medikal
raised protein level
i.
protein yüksekliği
89
Medikal
raised level of synthetic folic acid
i.
yüksek yapay folik asit düzeyi
Pathology
90
Patoloji
raised alphafetoprotein level
i.
yüksek alfafetoprotein düzeyi
Gastronomy
91
Mutfak
raised doughnut
i.
mayalanmış donat
92
Mutfak
raised doughnut
i.
mayalanmış tatlı çörek
93
Mutfak
yeast-raised
s.
mayalı
Agriculture
94
Tarım
raised bed
i.
kabartılmış tarla yüzeyi
95
Tarım
raised bed
i.
yükseltilmiş sebze yatağı
96
Tarım
raised bed
i.
yükseltilmiş sebze bahçesi
Breeding
97
Hayvancılık
pasture-raised chicken
i.
gezen tavuk
Environment
98
Çevre
raised bed river
i.
yükselmiş nehir yatağı
Geography
99
Coğrafya
raised bog
i.
yükseltilmiş bataklık
Geology
100
Jeoloji
raised beach
i.
yükselmiş kıyı
Art
101
Sanat
raised table
i.
kalkık veya çıkıntılı bölüm
102
Sanat
raised table
i.
kasis vb. gibi çıkıntı/tümsek
Slang
103
Argo
raised in a barn?
expr.
ahırda mı büyüdün?
Star Wars
104
Star Wars
merchant's raised road
i.
tüccar'ın yükselmiş yolu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of raised
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy