| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Öbek Fiiller | ||||
| Öbek Fiiller | sıçrama yapmak | leap forward f. | ||
|
The nature of the summit took a qualitative leap forwards. Zirvenin niteliği ileriye doğru niteliksel bir sıçrama yaptı. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | sıçrama yapmak | surge in f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Genel | ||
| Genel | küçük sıçrama hareketleri yapmak | jitter f. |
| Öbek Fiiller | ||
| Öbek Fiiller | bir şey yolunda bir anda bir sıçrama yapmak | rocket into something f. |
| Öbek Fiiller | bir şey yolunda bir anda bir sıçrama yapmak | rocket to something f. |
| Öbek Fiiller | (bir konuma) hızlı bir çıkış/sıçrama yapmak | sweep into (something) f. |
| Öbek Fiiller | bir anda bir sıçrama yapmak | rocket to f. |
| Öbek Fiiller | bir anda bir sıçrama yapmak | rocket into f. |
| Spor | ||
| Spor | geri sıçrama yapmak için anlık olarak zemini kavramak | bite f. |