Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
nosey
(one's) hair stands on end
üstün zekalı çocuk
salyangoz gibi
bu sebepten mademki
drink some beer
comeojo
make way
culillo
yerel kabarcık
davranışla ilgili görev analizi
genç nesil
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu
doll-like
highland village
alttür
italy
foreign body
debris surge
türkiye saati ile
kredi notu iyi olmayan kişilerin birincil piyasa yerine faiz oranı diğerlerine göre daha yüksek bir imkandan ipotekli konut kredisi edinmesiyle ortaya çıkan kredi türü
almost cry
son otuz yıldır
jacksonville
just
belirli bir şekilde
Geçmiş
Cümleler
"belirli bir şekilde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
belirli bir şekilde
nominately
zf.
2
Genel
belirli bir şekilde
ways
zf.
3
Genel
belirli bir şekilde
in some manner
zf.
4
Genel
belirli bir şekilde
distinguishingly
zf.
5
Genel
belirli bir şekilde
fixedly
zf.
"belirli bir şekilde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde)
go on
f.
In this world, it's difficult to
go on
behaving like a human being.
Bu dünyada insan gibi
davranmaya devam etmek
zordur.
More Sentences
2
Genel
olmak (belirli bir şekilde)
get along
f.
You've always been a very easy person to
get along
with.
Sen her zaman anlaşılması çok kolay biri
oldun.
More Sentences
3
Genel
davranmak (belirli bir şekilde)
bear
f.
The prisoner of war
bore
himself with great dignity.
Savaş esiri onurlu
davrandı.
More Sentences
4
Genel
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası
cut of meat
i.
5
Genel
(belirli bir şekilde) düşünen kimse
thinker
i.
6
Genel
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta
median point
i.
7
Genel
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu
methodology
i.
8
Genel
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey
grower
i.
9
Genel
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi
ordonnance
i.
10
Genel
birşeyi belirli bir şekilde tutmak
poise
f.
11
Genel
karşılanmak (belirli bir şekilde)
go over
f.
12
Genel
belirli bir şekilde davranmak
conduct oneself
f.
13
Genel
yürümek (belirli bir şekilde)
bear
f.
14
Genel
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde)
arrange
f.
15
Genel
durmak (belirli bir şekilde)
bear
f.
16
Genel
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatize as
f.
17
Genel
olmak (belirli bir şekilde)
get on
f.
18
Genel
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde)
flow
f.
19
Genel
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatize
f.
20
Genel
geçmek (bir olay belirli bir şekilde)
go off
f.
21
Genel
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde)
bias
f.
22
Genel
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatise
f.
23
Genel
belirli bir şekilde durmak
land
f.
24
Genel
yönetmek için belirli bir şekilde davranmak
handle
f.
25
Genel
belirli bir şekilde görmek
hold
f.
26
Genel
çakışmayacak şekilde belirli bir açıda birleştirmek
mitre
f.
27
Genel
belirli bir şekilde davranılmasını önerecek şekilde hareket etmek
motion
f.
28
Genel
(kendine) belirli bir şekilde davranmak
demean
f.
29
Genel
(deri) belirli bir şekilde kesmek
round
f.
30
Genel
(belirli bir şekilde) başlamak
conceive
f.
31
Genel
belirli bir şekilde yürümek
pace
f.
32
Genel
belirli bir şekilde hareket ettirmek
pass
f.
33
Genel
belirli bir kısmın veya parçanın görülebileceği şekilde tasarlanmış
visible
s.
34
Genel
(belirli bir şekilde) kaşı olan
-browed
s.
35
Genel
(belirli bir şekilde veya yerde) üretilen
-grown
s.
36
Genel
belirli bir şekilde öğütülmüş
cut
s.
37
Genel
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen
coupled
s.
38
Genel
belirli bir grup tarafından anlaşılacak veya onlara hitap edecek şekilde
esoterically
zf.
39
Genel
belirli bir şekilde, tarzda, yönde veya konumda anlamına gelen son ek
-ways
snk.
40
Genel
belirli bir şekilde, yönde veya konumda anlamına gelen bir son ek
-wise
snk.
41
Genel
belirli bir şekilde belirtilen anlamı veren bir son ek
-worded
snk.
42
Genel
biçimin belirli bir şekilde değişmesi anlamı veren son ek
-morphosis
snk.
43
Genel
biçimin belirli bir şekilde gelişmesi anlamı veren son ek
-morphosis
snk.
44
Genel
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek
-chroous
snk.
45
Genel
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek
-chroic
snk.
Öbek Fiiller
46
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde kendini göstermek
dress up
f.
47
Öbek Fiiller
(birine belirli bir şekilde) davranmak
address someone as
f.
48
Öbek Fiiller
(birine belirli bir şekilde) davranmak
address (one) as (something)
f.
49
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde düzene girmek
fall in
f.
50
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde organize olmak
fall in
f.
51
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde organize olmak
fall into
f.
52
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde düzene girmek
fall into
f.
53
Öbek Fiiller
(bir kimsenin) belirli bir şekilde davranmasına sebep olmak
start off
f.
Deyim
54
Deyim
belirli bir şekilde davranarak insanlara ne düşündüğünü göstermek
make a statement
f.
55
Deyim
otomatik olarak (birinin/bir şeyin) belirli bir şekilde olduğunu düşünmek
take (someone or something) for granted
f.
56
Deyim
(belirli) bir şekilde
in a (kind of) light
expr.
Hukuk
57
Hukuk
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun
territorial law
i.
Teknik
58
Teknik
belirli bir şekilde patlayan havai fişek
set piece
i.
Bilgisayar
59
Bilgisayar
verileri belirli bir şekilde sıralama işlemi
sort
i.
İnşaat
60
İnşaat
betonu dökmeden önce (sağlamlaştırıcı parçayı) iki nokta arasına belirli bir şekilde yerleştirmek
drape
f.
Mobilya
61
Mobilya
belirli bir şekilde dekore edilmiş
tricked-out
s.
Demiryolu
62
Demiryolu
(şalter, sinyal) belirli bir düzende birlikte çalışacak şekilde düzenlemek
interlock
f.
Denizcilik
63
Denizcilik
belirli bir ölçek ve projeksiyondan oluşan, standart deniz haritalarına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış taslak çizelge
nautical plotting chart
i.
64
Denizcilik
geminin belirli rotasından gönüllü ve gereksiz bir şekilde ayrılması
deviation
i.
65
Denizcilik
rüzgar tarafında kalacak şekilde karada belirli bir noktanın yanından geçmek
weather a point
f.
Geometri
66
Geometri
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi
two-dimensional motion
i.
67
Geometri
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi
uniplanar motion
i.
Kimya
68
Kimya
serumun belirli bir aktiviteyi koruyacak şekilde seyreltilmesi
titer
i.
Biyokimya
69
Biyokimya
belirli yeşil suyosunlarında oluşan, yoğun bir şekilde nişasta ile dolu yıldız şekilli çoğaltıcı madde
amylum star
i.
Zooloji
70
Zooloji
yünü belirli bir şekilde olan (hayvan)
woolled
s.
Botanik
71
Botanik
belirli bir şekilde sınıflandırılan bitki anlamına gelen son ek
-chore
snk.
Tarım
72
Tarım
dal ve filizi belirli bir şekilde keserek aşılama yapmak
whipgraft
f.
Dilbilim
73
Dilbilim
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek
-end
snk.
74
Dilbilim
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek
-and
snk.
Arkeoloji
75
Arkeoloji
bir veya daha fazla sayıda antik taşın belirli bir şekilde dikilmesi
alignment
i.
Müzik
76
Müzik
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi
scordatura
i.
Eski Kullanım
77
Eski Kullanım
bir durumu istediği sonucu elde etmek amacıyla belirli şekilde gösteren kimse
representer
i.
78
Eski Kullanım
belirli bir şekilde davranmak
quit
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of belirli bir şekilde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy