belirli bir şekilde - Türkçe İngilizce Sözlük

belirli bir şekilde

"belirli bir şekilde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
belirli bir şekilde nominately zf.
belirli bir şekilde ways zf.
belirli bir şekilde in some manner zf.
belirli bir şekilde distinguishingly zf.
belirli bir şekilde fixedly zf.

"belirli bir şekilde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde) go on f.
In this world, it's difficult to go on behaving like a human being.
Bu dünyada insan gibi davranmaya devam etmek zordur.

More Sentences
olmak (belirli bir şekilde) get along f.
You've always been a very easy person to get along with.
Sen her zaman anlaşılması çok kolay biri oldun.

More Sentences
davranmak (belirli bir şekilde) bear f.
The prisoner of war bore himself with great dignity.
Savaş esiri onurlu davrandı.

More Sentences
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat i.
(belirli bir şekilde) düşünen kimse thinker i.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point i.
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu methodology i.
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey grower i.
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi ordonnance i.
birşeyi belirli bir şekilde tutmak poise f.
karşılanmak (belirli bir şekilde) go over f.
belirli bir şekilde davranmak conduct oneself f.
yürümek (belirli bir şekilde) bear f.
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) arrange f.
durmak (belirli bir şekilde) bear f.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize as f.
olmak (belirli bir şekilde) get on f.
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde) flow f.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize f.
geçmek (bir olay belirli bir şekilde) go off f.
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde) bias f.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatise f.
belirli bir şekilde durmak land f.
yönetmek için belirli bir şekilde davranmak handle f.
belirli bir şekilde görmek hold f.
çakışmayacak şekilde belirli bir açıda birleştirmek mitre f.
belirli bir şekilde davranılmasını önerecek şekilde hareket etmek motion f.
(kendine) belirli bir şekilde davranmak demean f.
(deri) belirli bir şekilde kesmek round f.
(belirli bir şekilde) başlamak conceive f.
belirli bir şekilde yürümek pace f.
belirli bir şekilde hareket ettirmek pass f.
belirli bir kısmın veya parçanın görülebileceği şekilde tasarlanmış visible s.
(belirli bir şekilde) kaşı olan -browed s.
(belirli bir şekilde veya yerde) üretilen -grown s.
belirli bir şekilde öğütülmüş cut s.
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen coupled s.
belirli bir grup tarafından anlaşılacak veya onlara hitap edecek şekilde esoterically zf.
belirli bir şekilde, tarzda, yönde veya konumda anlamına gelen son ek -ways snk.
belirli bir şekilde, yönde veya konumda anlamına gelen bir son ek -wise snk.
belirli bir şekilde belirtilen anlamı veren bir son ek -worded snk.
biçimin belirli bir şekilde değişmesi anlamı veren son ek -morphosis snk.
biçimin belirli bir şekilde gelişmesi anlamı veren son ek -morphosis snk.
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek -chroous snk.
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek -chroic snk.
Öbek Fiiller
belirli bir şekilde kendini göstermek dress up f.
(birine belirli bir şekilde) davranmak address someone as f.
(birine belirli bir şekilde) davranmak address (one) as (something) f.
belirli bir şekilde düzene girmek fall in f.
belirli bir şekilde organize olmak fall in f.
belirli bir şekilde organize olmak fall into f.
belirli bir şekilde düzene girmek fall into f.
(bir kimsenin) belirli bir şekilde davranmasına sebep olmak start off f.
Deyim
belirli bir şekilde davranarak insanlara ne düşündüğünü göstermek make a statement f.
otomatik olarak (birinin/bir şeyin) belirli bir şekilde olduğunu düşünmek take (someone or something) for granted f.
(belirli) bir şekilde in a (kind of) light expr.
Hukuk
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun territorial law i.
Teknik
belirli bir şekilde patlayan havai fişek set piece i.
Bilgisayar
verileri belirli bir şekilde sıralama işlemi sort i.
İnşaat
betonu dökmeden önce (sağlamlaştırıcı parçayı) iki nokta arasına belirli bir şekilde yerleştirmek drape f.
Mobilya
belirli bir şekilde dekore edilmiş tricked-out s.
Demiryolu
(şalter, sinyal) belirli bir düzende birlikte çalışacak şekilde düzenlemek interlock f.
Denizcilik
belirli bir ölçek ve projeksiyondan oluşan, standart deniz haritalarına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış taslak çizelge nautical plotting chart i.
geminin belirli rotasından gönüllü ve gereksiz bir şekilde ayrılması deviation i.
rüzgar tarafında kalacak şekilde karada belirli bir noktanın yanından geçmek weather a point f.
Geometri
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi two-dimensional motion i.
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi uniplanar motion i.
Kimya
serumun belirli bir aktiviteyi koruyacak şekilde seyreltilmesi titer i.
Biyokimya
belirli yeşil suyosunlarında oluşan, yoğun bir şekilde nişasta ile dolu yıldız şekilli çoğaltıcı madde amylum star i.
Zooloji
yünü belirli bir şekilde olan (hayvan) woolled s.
Botanik
belirli bir şekilde sınıflandırılan bitki anlamına gelen son ek -chore snk.
Tarım
dal ve filizi belirli bir şekilde keserek aşılama yapmak whipgraft f.
Dilbilim
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek -end snk.
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek -and snk.
Arkeoloji
bir veya daha fazla sayıda antik taşın belirli bir şekilde dikilmesi alignment i.
Müzik
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi scordatura i.
Eski Kullanım
bir durumu istediği sonucu elde etmek amacıyla belirli şekilde gösteren kimse representer i.
belirli bir şekilde davranmak quit f.