saygısızlık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

saygısızlık



"saygısızlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saygısızlık disrespect i.
General
saygısızlık discourteousness i.
saygısızlık impertinence i.
saygısızlık discourtesy i.
saygısızlık irreverence i.
saygısızlık flippancy i.
saygısızlık indignity i.
saygısızlık inconsiderateness i.
saygısızlık slight i.
saygısızlık impiety i.
saygısızlık sauciness i.
saygısızlık disrespectfulness i.
saygısızlık desecration i.
saygısızlık defiance i.
saygısızlık liberty i.
saygısızlık insolence i.
saygısızlık audacity i.
saygısızlık impudence i.
saygısızlık indevotion i.
saygısızlık disregard i.
saygısızlık contempt i.
saygısızlık cavalierness i.
saygısızlık unpitousty i.
saygısızlık unpity i.
saygısızlık unrespect [obsolete] i.
saygısızlık unreverence i.
saygısızlık misesteem i.
saygısızlık lippiness i.
saygısızlık deprisure i.
saygısızlık impudency i.
saygısızlık disfavor [us] i.
saygısızlık disfavour [uk] i.
saygısızlık insolency i.
saygısızlık disvalue [obsolete] i.
saygısızlık domineeringness i.
saygısızlık incomity i.
saygısızlık discourtship [obsolete] i.
saygısızlık shortness i.
saygısızlık snash i.
Idioms
saygısızlık smart mouth i.
saygısızlık in contempt expr.
Archaic
saygısızlık petulance i.
Slang
saygısızlık dis i.

"saygısızlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saygısızlık etmek disrespect f.
General
tanrıya saygısızlık impiousness i.
kutsal şeye saygısızlık desecration i.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık desecration i.
kutsal şeye saygısızlık profanation i.
kutsal nesnelere veya kişilere saygısızlık yapan kimse sacrilegist i.
yasalara saygısızlık yapma lawbreaking i.
kutsal şeye saygısızlık profanity i.
kutsal şeylere saygısızlık eden desecrater i.
kutsal şeye saygısızlık sacrilege i.
kutsal şeylere saygısızlık profanity i.
saygısızlık etme violation i.
büyüklere karşı saygısızlık impiety i.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık sacrilege i.
kutsal şeylere saygısızlık blaspheme i.
kutsal şeylere karşı saygısızlık profanity i.
kutsal kişi ya da şeylere saygısızlık sacrilege i.
öğretmene saygısızlık disrespect to the teacher i.
görevine saygısızlık yapma undutifulness i.
allah'a karşı saygısızlık unpitousty i.
dine saygısızlık unpitousty i.
allah'a karşı saygısızlık unpity i.
dine saygısızlık unpity i.
tanrılara karşı saygısızlık impiety i.
görevine saygısızlık yapma impiety i.
saygısızlık etme disesteem i.
saygısızlık eden kimse disesteemer i.
dine saygısızlık irreligion i.
kutsala saygısızlık eden kimse profane i.
saygısızlık etmek (kutsal bir şeye) desecrate f.
saygısızlık etmek slight f.
kutsal birşeye saygısızlık etmek defile f.
saygısızlık etmek take liberties with f.
saygısızlık etmek disregard f.
saygısızlık etmek profane f.
saygısızlık yapmak disrespect f.
saygısızlık etmek set at liberty f.
saygısızlık etmek disesteem f.
saygısızlık yapmak disregard f.
saygısızlık göstermek show a lack of respect f.
saygısızlık etmek trip on f.
saygısızlık etmek trample upon f.
saygısızlık etmek treat with contempt f.
saygısızlık etmek trample on f.
saygısızlık etmek trample over f.
tanrıya saygısızlık/hakaret etmek take the name of god in vain f.
saygısızlık etmek set light by f.
kutsal bir şeye saygısızlık etmek unsanctify f.
saygısızlık etmek misregard f.
saygısızlık etmek mock f.
saygısızlık etmek overlead f.
tanrılara karşı saygısızlık etmek commit an impiety f.
saygısızlık etmek disglorify f.
saygısızlık etmek dishallow f.
saygısızlık etmek disrepute [obsolete] f.
saygısızlık etmek disreverence [obsolete] f.
saygısızlık etmek disvalue f.
saygısızlık edilmemiş undebased s.
saygısızlık edilmemiş unprofaned s.
şiirin gücüne saygısızlık eden museless s.
ilham perilerine saygısızlık eden museless s.
saygısızlık edilmiş detested s.
kutsal nesnelere veya kişilere saygısızlık yaparak sacrilegiously zf.
kutsal nesnelere saygısızlık ederek sacrilegiously zf.
saygısızlık etmek istemesem de pace ed.
Phrasals
saygısızlık etmek break through f.
saygısızlık/küstahlık etmek front off about something f.
saygısızlık/küstahlık etmek front off f.
(birine/bir şeye) saygısızlık etmek spit at (someone or something) f.
Phrases
saygısızlık etmek istemem ama with all due respect expr.
Colloquial
(birine) saygısızlık/küstahlık etmek get fresh (with somebody) f.
bu ne saygısızlık Is nothing sacred? expr.
Idioms
aşırı yakınlık saygısızlık doğurur familiarity breeds contempt i.
aşırı yakınlık saygısızlık doğurur close acquaintance causes lack of respect i.
başkalarının emeğine saygısızlık eden kimse cry stinking fish i.
mahkemeye saygısızlık in contempt of court i.
birine saygısızlık/küstahlık etmek get fresh with someone f.
saygısızlık etmek give someone some lip f.
(birine) saygısızlık/küstahlık etmek get fresh with (one) f.
saygısızlık etmek stick (one's) tongue out f.
saygısızlık etmek stick out (one's) tongue f.
(birine/bir şeye) saygısızlık etmek stick out (one's) tongue at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) saygısızlık etmek take liberties with (someone or something) f.
(birine) saygısızlık etmek pull an attitude (with one) f.
saygısızlık etmek pull an attitude f.
birine saygısızlık yapmak cock a snook at someone f.
birine/bir şeye saygısızlık yapmak cock a snook at somebody/something [uk] f.
saygısızlık yapmak cock a snoot [uk] f.
(birine) saygısızlık etmek do badly by (someone) f.
saygısızlık etmek stick tongue out f.
(bir şey yapmak) büyük saygısızlık/terbiyesizlik olmak take a lot of nerve (to do something) f.
(birine/bir şeye) karşı saygısızlık etmek thumb (one's) nose at (someone or something) f.
birine/bir şeye karşı saygısızlık etmek thumb your nose at somebody/something f.
birine karşı saygısızlık etmek thumb your nose at someone f.
(birine) saygısızlık/küstahlık eden fresh (with someone) s.
(birine) ayıp/saygısızlık olmasın diye out of courtesy (to one) expr.
Speaking
saygısızlık etmek istemiyorum I mean no disrespect expr.
saygısızlık etmek istemedim I mean no disrespect expr.
saygısızlık etmek istemedim I don't mean to disrespect expr.
Law
mahkemeye saygısızlık criminal contempt i.
mahkemeye saygısızlık niteliğinde fiil criminal contempt i.
mahkemeye karşı yapılan saygısızlık criminal contempt i.
mahkemeye saygısızlık niteliğinde fiil construction contempt i.
mahkemeye saygısızlık niteliğinde fiil contempt of court i.
mahkemeye saygısızlık contempt of court i.
mahkemeye karşı yapılan saygısızlık contempt of court i.
ölüye saygısızlık desecration of a corpse i.
Archaic
saygısızlık etmek nose f.
kutsal bir şeye saygısızlık etmek unhallow f.
saygısızlık etmek despite f.
saygısızlık edilmemiş undishonoured s.
Slang
birisine saygısızlık yapmak diss f.
birine saygısızlık etmek dis (on) someone f.
birine saygısızlık etmek diss (on) someone f.
(birine) saygısızlık etmek give (one) some/any lip f.
saygısızlık etmek give some lip f.
saygısızlık etmek mug off f.
saygısızlık etmek cheese (prison slang) f.