slop - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

slop

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"slop" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 52 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slop i. iğrenç sözler
slop i. aşırı duygusal söz veya yazı
slop i. çamurlu su birikintisi
slop i. çömlekçi çamuru
slop i. lapa
slop i. tadı yavan olan sulu yemek
slop i. yemek artıklarından oluşan sulu yiyecek (hayvana verilen)
slop i. bol gömlek
slop i. domuz yemi
slop i. çirkef
slop i. aşırı tatlı ve duygusal müzik
slop i. aşırı tatlı ve duygusal yazı
slop i. iş önlüğü
slop i. bol iş kıyafeti
slop i. on altıncı yüzyılda erkeklerin giydiği binici pantolonu
slop i. ucuz hazır giyim
slop i. sıvı dökme
slop i. sıvı saçma
slop i. dökülüp saçılan sıvı
slop i. dışkı
slop i. ahşap raf
slop i. ahşap palet
slop f. dökmek
slop f. höpürdeterek içmek
slop f. çamurlu suda koşmak
slop f. sıçratmak
slop f. sıçramak
slop f. dökülmek
slop f. ağzını şapırdatarak yemek
slop f. suda yürümek
slop f. kazara dökmek (sıvıyı)
slop f. döküp saçmak
slop f. (hayvanı) sulandırılmış yemek artığı ile beslemek
slop f. döküp saçarak servis etmek
slop f. dökerek dağıtmak
slop f. yalpalayarak yürümek
slop f. aşırıya kaçmak
slop f. uçlara gitmek
slop f. taşkınlık yapmak
slop f. ayrım yapmamak
slop f. fark gözetmemek
slop f. sınırları aşmak
slop f. limitleri zorlamak
slop f. (pool veya snooker oyununda) topu kazara cebe yollamak
slop f. (pool veya snooker oyununda) kötü atış yapmak
Trade/Economic
slop i. eğim
Technical
slop f. sıvı dökmek
slop f. sallanarak yürümek
slop f. gevşekçe oturmak
slop f. tam yerleşmemek
slop f. gevşek kalmak
slop f. ritmik şaplatma sesi çıkarmak

"slop" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slop sink i. (ayakkabı vb) yıkama evyesi
slop sink i. (ayakkabı vb) yıkama küveti
slop-pail i. tuvaletin olmadığı durumlarda dışkı yapmak amacıyla kullanılan kova
slop-pail i. dışkı kovası
slip-slop [south africa] i. kauçuk tabanlı parmak arası sandalet
slop [dialect] i. baggy pantolon
slop [dialect] i. bol pantolon
slop [dialect] i. pantolon bacağı
slop basin [dated] i. idrar kabı
slop basin [dated] i. dışkı kabı
slop bowl [dated] i. idrar kabı
slop bowl [dated] i. dışkı kabı
slop jar i. yüz yıkama kasesinde kirli suyun boşaltıldığı büyük kova
slop pail i. yem kovası
slop pail i. evde kullanılan çöp kovası
slop pail [dated] i. idrar kabı
slop pail [dated] i. dışkı kabı
slop shop i. hazır giyim mağazası
slop-seller i. hazır giyim bayisi
slop-seller i. hazır giyim satıcısı
slop over f. dökülmek
slop over f. taşmak
slop up f. höpürdeterek içmek
slip-slop f. terlik sesi çıkararak yürümek
slip-slop f. terliklerini şaklatmak
slop out f. (hapishane hücresinde) lazımlığın içini boşaltmak
slip-slop s. tutarsız
slip-slop s. bir öyle bir böyle
slip-slop s. karaktersiz
slip-slop s. iradesiz
slip-slop s. dayanıksız
slip-slop s. budala
slip-slop s. manasız
slip-slop s. anlamsız
Phrasals
slop out (of something) f. dışına dökülüp saçılmak
slop something around f. etrafa döküp saçmak
slop around f. etrafa döküp saçmak
slop something over something f. üstüne döküp saçmak
slop on f. üzerine dökülmek
slop on f. üzerine dökmek
slop on f. üzerine şap diye koymak
slop on f. üzerine özensiz bir şekilde koymak
slop on f. üzerine atıvermek
slop something on someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek
slop something on someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine saçmak
slop something onto someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek
slop something onto someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine saçmak
slop onto f. üzerine dökülmek
slop onto f. üzerine dökmek
slop onto f. üzerine şap diye koymak
slop onto f. üzerine özensiz bir şekilde koymak
slop onto f. üzerine atıvermek
slop along f. çamurun içinden ağır adımlarla yürümek
slop along f. çamurun içinden yavaş ve zorlukla yürümek
slop along f. yürünmesi güç bir yerden zar zor yürümek
slop along f. pis bir yerden ağır ağır yürümek
slop over f. taşkınlık yapmak
slop over f. duygularını yansıtmak
slop over f. duygularını dışa vurmak
slop around f. aylak aylak dolanmak
slop around f. boş boş dolanmak
slop around f. avarelik yapmak
slop about f. aylak aylak dolanmak
slop about f. boş boş dolanmak
slop about f. avarelik yapmak
Colloquial
earp slop, bring the mop [juvenile] expr. birisi kusmuş
earp slop, bring the mop [juvenile] expr. yerde kusmuk var
Idioms
slop bowl [dated] i. kahve ve çay artıklarının toplandığı kase ya da kap
(as) happy as a pig in slop expr. aşırı/çok mutlu
(as) happy as a pig in slop expr. halinden çok memnun
(as) happy as a pig in slop expr. çok memnun
(as) happy as a pig in slop expr. çok sevinçli
Industry
slop molding i. tuğlanın ıslak kalıpta kuruma alanına taşındığı üretim süreci
slop-molding i. tuğlanın ıslak kalıpta kuruma alanına taşındığı üretim süreci
Technical
side slop i. yamaç
slop-pad f. fularlamak
Marine
slop tank i. atık tankı
slop chest i. gemi malzeme deposu
slop chest i. gemi büfesi
slop chest i. gemi kantini
Gastronomy
slop basin i. çay ve kahve artıklarının boşaltıldığı bir kase türü
Environment
steep slop land i. sarp yamaçlı arazi
Sport
slop pass i. hatalı pas
Archaic
slip-slop s. hatalı sözcük kullanımı ile ilgili
slip-slop s. çam deviren, pot kıran
Slang
earp slop, bring the mop expr. kustu cafer, bez getir
earp slop, bring the mop expr. birinin kustuğunu anlatan bir söz
British Slang
slop out f. hapishane hücresini boşaltmak