İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | boat i. | tekne | ||
Pleasure boats generate a great deal of noise and pollution. Gezi tekneleri çok fazla gürültü ve kirlilik yaratmaktadır. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | boat i. | bot | ||
We will use boats to pass the lake. Gölü geçmek için botları kullanacağız. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | boat i. | kayık | ||
They are rowing a boat on the pond. Gölette bir kayıkla kürek çekiyorlar. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | boat i. | vapur | ||
There is no regular boat service to the island. Adaya düzenli bir vapur hizmeti yok. More Sentences |
||||
Genel | boat i. | gemi | ||
They will go to Greece by boat. Gemiyle Yunanistan'a gidecekler. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Denizcilik | boat | gemi | ||
If we want to talk about punishing terrorists, then we have, in fact, already missed the boat. Teröristleri cezalandırmaktan bahsetmek istiyorsak aslında çoktan gemiyi kaçırmışız demektir. More Sentences |
||||
Denizcilik | boat | kayık | ||
Sami's boat was stolen. Sami'nin kayığı çalınmıştı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | boat i. | sandal | ||
Genel | boat i. | filika | ||
Genel | boat i. | tekne (gemi/vapur/sandal/yat gibi) | ||
Genel | boat i. | kayık tabak | ||
Genel | boat i. | tütsü teknesi | ||
Genel | boat f. | sandalla gezmek | ||
Genel | boat f. | kayıkla gezmek | ||
Genel | boat f. | kayıkla taşımak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | boat i. | büyük numaralı ayakkabı | ||
Konuşma Dili | boat i. | büyük araba | ||
Konuşma Dili | boat i. | gemi kadar araba | ||
Konuşma Dili | boat i. | geniş araba | ||
Technical | ||||
Teknik | boat f. | bir gemide seyahat etmek | ||
Textile | ||||
Tekstil | boat i. | dokumada kenarları güçlendirmek için kullanılan ahşap bir alet | ||
Marine | ||||
Denizcilik | boat f. | kürekli botu sudan çıkarıp alabandadan alabandaya yerleştirmek | ||
Denizcilik | boat | tekne | ||
Denizcilik | boat | sandalla gezmek | ||
Denizcilik | boat | sandal | ||
Denizcilik | boat | sandalla taşımak | ||
Denizcilik | boat | filika | ||
Denizcilik | boat | kayıkla taşımak | ||
Denizcilik | boat | kayıkcık | ||
Chemistry | ||||
Kimya | boat i. | yanma teknesi | ||
Kimya | boat i. | özellikle kimyasal analizde ısıtılacak veya yakılacak maddeyi tutmak için kullanılan uzun, dar ve küçük bir kap | ||
Kimya | boat i. | kayık biçimi | ||
Fishery | ||||
Balıkçılık | boat f. | (oltayla tutulmuş balık) tekneye çekmek | ||
Military | ||||
Askeri | boat i. | denizaltı | ||
Slang | ||||
Argo | boat i. | (poker) beş kartın üç artı iki şeklinde aynı değerdeki kartlardan oluşması | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | boat | yüz | ||
İngiliz Argosu | boat | surat |