Geçmiş

toes

"toes" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	toes i.	ayak parmakları
British Slang
2	İngiliz Argosu	toes i.	ayak baş parmakları

"toes" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 184 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	square toes i.	muhafazakar kimse
2	Genel	square toes i.	tutucu kimse
3	Genel	square toes i.	eski kafalı kimse
4	Genel	square toes i.	sabit fikirli tip
5	Genel	square toes i.	bağnaz tip
6	Genel	square toes i.	demode kimse
7	Genel	square toes i.	sıkıcı tip
8	Genel	square toes i.	dar görüşlü kimse
9	Genel	square toes i.	bağnaz kimse
10	Genel	square-toes i.	muhafazakar kimse
11	Genel	square-toes i.	tutucu kimse
12	Genel	square-toes i.	eski kafalı kimse
13	Genel	square-toes i.	sabit fikirli tip
14	Genel	square-toes i.	bağnaz tip
15	Genel	square-toes i.	resmi kimse
16	Genel	square-toes i.	bağnaz kimse
17	Genel	square-toes i.	dar görüşlü kimse
18	Genel	square-toes i.	demode kimse
19	Genel	square-toes i.	sıkıcı tip
20	Genel	tread on somebody's toes f.	incitmek
21	Genel	tread on someone's toes f.	birini gücendirmek
22	Genel	tread on someone's toes f.	birinin kalbini kırmak
23	Genel	wiggle one’s toes f.	ayak parmaklarını oynatmak
24	Genel	step on someone's toes f.	birinin baş parmağına basmak
25	Genel	tread on someone's toes f.	birinin baş parmağına basmak
26	Genel	on one's toes zf.	hazır
27	Genel	on one's toes zf.	tetikte
Colloquial
28	Konuşma Dili	spread your toes i.	ayak parmaklarınızı aralayın
29	Konuşma Dili	ten toes down i.	bir durumun tamamen arkasında olma
30	Konuşma Dili	dip one's toes in f.	yeni veya bilinmeyen bir şey yapmaya başlamak
Idioms
31	Deyim	be toes up f.	ölmek
32	Deyim	be toes up f.	vefat etmek
33	Deyim	be toes up f.	öbür dünyayı boylamak
34	Deyim	be toes up f.	göçmek
35	Deyim	be toes up f.	göçüp gitmek
36	Deyim	be toes up f.	nalları dikmek
37	Deyim	be toes up f.	ahireti boylamak
38	Deyim	be toes up f.	kapanmak
39	Deyim	be toes up f.	iflas etmek
40	Deyim	be toes up f.	batmak
41	Deyim	be toes up f.	iflas bayrağını çekmek
42	Deyim	be toes up f.	çalışmaz/işlemez olmak
43	Deyim	be toes up f.	bozulmak
44	Deyim	be toes up f.	çuvallamak
45	Deyim	be toes up f.	göçmek
46	Deyim	be toes up f.	çökmek
47	Deyim	be toes up f.	nalları dikmek
48	Deyim	tread on one's toes f.	(birini) gücendirecek bir şey yapmak
49	Deyim	tread on one's toes f.	(birinin) damarına basmak
50	Deyim	tread on someone's toes f.	ayağını kaydırmak
51	Deyim	curl somebody's toes f.	birisini ürkütmek
52	Deyim	make somebody's toes curl f.	birisini korkutmak
53	Deyim	make somebody's toes curl f.	birisini ürkütmek
54	Deyim	curl somebody's toes f.	birisini korkutmak
55	Deyim	make somebody's toes curl f.	birisini dehşete düşürmek
56	Deyim	step on somebody's toes f.	birini rahatsız edecek şekilde davranmak
57	Deyim	curl somebody's toes f.	birisini dehşete düşürmek
58	Deyim	keep somebody on their toes f.	birini yaptığı işe bütün enerjisini ve dikkatini vermeye zorlamak
59	Deyim	step on someone's toes f.	birinin damarına basmak
60	Deyim	tread on someone's toes f.	birinin hakkına tecavüz etmek
61	Deyim	tread on somebody's toes f.	birini rahatsız edecek şekilde davranmak
62	Deyim	tread on someone's toes f.	birinin damarına basmak
63	Deyim	be on one's toes f.	dikkatli olmak
64	Deyim	make somebody's toes curl f.	rezil etmek
65	Deyim	stay on one's toes f.	tetikte olmak
66	Deyim	be on one's toes f.	tetikte olmak
67	Deyim	step on somebody's toes f.	(birinin) nasırına basmak
68	Deyim	tread on somebody's toes f.	(birinin) nasırına basmak
69	Deyim	curl somebody's toes f.	(birisinin) tüylerini diken diken etmek
70	Deyim	make somebody's toes curl f.	(birisinin) tüylerini diken diken etmek
71	Deyim	make somebody's toes curl f.	yerin dibine sokmak
72	Deyim	stay on your toes f.	(bir şeye) hazır olmak
73	Deyim	dip one's toes into f.	yeni bir şeye başlamak
74	Deyim	dip one's toes into f.	farklı bir şeye başlamak
75	Deyim	dip one's toes into f.	yabancı/bilmediği bir şeye başlamak
76	Deyim	dip one's toes into f.	bir şey için kolları sıvamak
77	Deyim	dip one's toes into f.	bir işe girişmek
78	Deyim	dip one's toes into f.	bir şeye el atmak
79	Deyim	dip one's toes into f.	bir işe adım atmak
80	Deyim	nip on (someone's or something's) toes f.	(birinin/bir şeyin) ayak parmaklarına ısırık atmak
81	Deyim	nip on (someone's or something's) toes f.	(birinin/bir şeyin) ayak parmaklarını çimdiklemek
82	Deyim	nip on (someone's or something's) toes f.	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek
83	Deyim	nip on (someone's or something's) toes f.	sıralamada, puanlamada, beceride (birinin/bir şeyin) çok yakınında/hemen arkasında olmak
84	Deyim	turn up (one's) toes f.	başarısız olmak
85	Deyim	turn up (one's) toes f.	işi kapatmak
86	Deyim	turn up (one's) toes f.	kepenk indirmek
87	Deyim	turn up (one's) toes f.	vazgeçmek
88	Deyim	turn up (one's) toes f.	işin peşini bırakmak
89	Deyim	turn up (one's) toes f.	teslim olmak
90	Deyim	turn up (one's) toes f.	pes etmek
91	Deyim	turn up (one's) toes f.	yenilgiyi kabul etmek
92	Deyim	have it away (on your toes) [uk] f.	sıvışmak
93	Deyim	have it away (on your toes) [uk] f.	topuklamak
94	Deyim	have it on (one's) toes f.	sıvışmak
95	Deyim	have it on (one's) toes f.	topuklamak
96	Deyim	have it on (one's) toes f.	kaçmak
97	Deyim	have it on your toes [uk] f.	sıvışmak
98	Deyim	have it on your toes [uk] f.	topuklamak
99	Deyim	have it on your toes [uk] f.	kaçmak
100	Deyim	keep (one) on (one's) toes f.	(birini) ayakta tutmak
101	Deyim	keep (one) on (one's) toes f.	(birini) sürekli aktif tutmak
102	Deyim	keep (one) on (one's) toes f.	(birini) tetikte tutmak
103	Deyim	keep (one) on (one's) toes f.	(birini) sürekli ayık tutmak
104	Deyim	keep (one) on (one's) toes f.	(birini) diken üstünde tutmak
105	Deyim	keep you on your toes f.	yaptığı işe bütün enerjini ve dikkatini vermeye zorlamak
106	Deyim	keep you on your toes f.	ayakta tutmak
107	Deyim	keep you on your toes f.	sürekli aktif tutmak
108	Deyim	keep you on your toes f.	tetikte tutmak
109	Deyim	keep you on your toes f.	sürekli ayık tutmak
110	Deyim	keep you on your toes f.	diken üstünde tutmak
111	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birinin) tüylerini diken diken etmek
112	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) dehşete düşürmek
113	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) korkutmak
114	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) yerin dibine sokmak
115	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) hoşnut etmek
116	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) keyiflendirmek
117	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) memnun etmek
118	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) mutlu etmek
119	Deyim	make (one's) toes curl f.	(birini) ürpertmek
120	Deyim	make your toes curl f.	yerin dibine sokmak
121	Deyim	make your toes curl f.	utandırmak
122	Deyim	make your toes curl f.	tüylerini ürpertmek
123	Deyim	make your toes curl f.	tüylerini diken diken etmek
124	Deyim	make your toes curl f.	şoka sokmak
125	Deyim	make your toes curl f.	dehşete düşürmek
126	Deyim	step on someone's toes f.	birinin sorumluluk alanına girerek gücendirmek
127	Deyim	tread on someone's toes f.	birinin sorumluluk alanına girerek gücendirmek
128	Deyim	step on toes f.	baş parmağına basmak
129	Deyim	step on toes f.	nasırına basmak
130	Deyim	step on toes f.	rahatsız edecek şekilde davranmak
131	Deyim	step on toes f.	damarına basmak
132	Deyim	turn (one's) toes up f.	ölmek
133	Deyim	turn (one's) toes up f.	nalları dikmek
134	Deyim	turn (one's) toes up f.	başarısız olmak
135	Deyim	turn (one's) toes up f.	işi kapatmak
136	Deyim	turn (one's) toes up f.	kepenk indirmek
137	Deyim	turn (one's) toes up f.	vazgeçmek
138	Deyim	turn (one's) toes up f.	işin peşini bırakmak
139	Deyim	turn (one's) toes up f.	teslim olmak
140	Deyim	turn (one's) toes up f.	pes etmek
141	Deyim	turn (one's) toes up f.	yenilgiyi kabul etmek
142	Deyim	turn up toes f.	başarısız olmak
143	Deyim	turn up toes f.	işi kapatmak
144	Deyim	turn up toes f.	kepenk indirmek
145	Deyim	turn up toes f.	vazgeçmek
146	Deyim	turn up toes f.	işin peşini bırakmak
147	Deyim	turn up toes f.	teslim olmak
148	Deyim	turn up toes f.	pes etmek
149	Deyim	turn up toes f.	yenilgiyi kabul etmek
150	Deyim	turn up toes f.	tahtalı köyü boylamak
151	Deyim	turn up toes f.	nalları dikmek
152	Deyim	turn up your toes [uk] f.	tahtalı köyü boylamak
153	Deyim	turn up your toes [uk] f.	nalları dikmek
154	Deyim	turn up your toes [uk] f.	ölmek
155	Deyim	on one's toes s.	meşgul
156	Deyim	on one's toes s.	başı kalabalık
157	Deyim	toes up s.	nalları dikmiş
158	Deyim	toes up s.	ölü
159	Deyim	with bells on (one's toes) expr.	can atarak
160	Deyim	with bells on (one's toes) expr.	canı gönülden
161	Deyim	with bells on (one's toes) expr.	hevesle
162	Deyim	with bells on (one's toes) expr.	isteyerek
163	Deyim	with bells on (one's toes) expr.	şevkle
164	Deyim	on toes expr.	hazır
165	Deyim	on toes expr.	tetikte
166	Deyim	on toes expr.	dikkatli
167	Deyim	on toes expr.	diken üstünde
168	Deyim	on toes expr.	ayık
169	Deyim	on toes expr.	uyanık
170	Deyim	on your toes expr.	ayakta
171	Deyim	on your toes expr.	sürekli aktif
172	Deyim	on your toes expr.	tetikte
173	Deyim	on your toes expr.	sürekli ayık
174	Deyim	on your toes expr.	diken üstünde
175	Deyim	on your toes expr.	hazır
176	Deyim	on your toes expr.	her şeye hazırlıklı
Medical
177	Medikal	broad big toes i.	geniş büyük ayak parmakları
Botanic
178	Botanik	pussy-toes i.	antennaria cinsi bitki
Sport
179	Spor	running on toes i.	ayak uçlarında koşma
Slang
180	Argo	twinkle toes i.	homoseksüel erkek
181	Argo	turn up one's toes f.	tahtalı köyü boylamak
182	Argo	turn one's toes up f.	nalları dikmek
British Slang
183	İngiliz Argosu	have it away on one's toes f.	sıvışmak
184	İngiliz Argosu	have it away on one's toes f.	topuklamak