| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | transpire f. | ortaya çıkmak | ||
|
It has now transpired that what has developed is an intergovernmental method. Şimdi ortaya çıkan şey, hükümetler arası bir yöntemdir. More Sentences |
||||
| Genel | transpire f. | meydana gelmek | ||
| Genel | transpire f. | belli olmak | ||
| Genel | transpire f. | kokusu çıkmak | ||
| Genel | transpire f. | duyulmak | ||
| Genel | transpire f. | vuku bulmak | ||
| Genel | transpire f. | sızdırmak | ||
| Genel | transpire f. | terlemek | ||
| Genel | transpire f. | olmak | ||
| Genel | transpire f. | sızmak | ||
| Genel | transpire f. | yapraklarından buhar halinde nem vermek (bitki) | ||
| Genel | transpire f. | bilinmek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | transpire through f. | çıkmak (su/nem belirli bir yerden) |
